Yapay (Sentetik) Yumuşatıcı: Laktuloz
l-4-beta-galaktosido-fruktos (laktuloz) formülünde yapay olarak geliştirilen bir disakkarid, incebağırsakta enzimlerle parçalanmadığı için çıkan kalınbağırsak bölümünde bakterilerin etkisiyle önce fruktos ve galaktosa, daha sonra da düşük molekül ağırlıklı, özellikle laktik ve asetik asit gibi organik asitlere parçalanır. Organik asitlerin etkisiyle kalınbağırsak pH'smın 4-5 arasına düşmesi sonucu bağırsak biteyi değişir. Genel olarak protein parçalayıcı nitelikte olan bağırsak biteyi, şeker parçalayıcı (sakkarolitik) özellik (laktobasillus bifidus, laktobasillus asidofilus) kazanır. Buna bağlı olarak mayalanma artar, kokuşma azalır. Karaciğer komasında zehirli sayılan azotlu bileşiklerin kana geçen miktarı azalır ve kandaki amonyak düzeyi düşer.
Bazı araştırıcılara göre; laktulozun karaciğer komasmdaki olumlu etkisi, bağırsaklarda kokuşma yapan bakteri sayısını azaltması yanında, kalınbağırsakta bir asit dializi yapmasıyla de ilgilidir. Kalınbağırsak pH'sınm asit tarafa kaymasıyla, amonyak ve diğer zehirli maddelerin kalınbağırsaktan emilimi azalmakta, özellikle amonyak, çözünmeyen amonyum iyonları şeklinde bağırsaktan dışarı atılmaktadır.
Bu organik asitler; bir taraftan osmotik etkileriyle dışkıdaki suyun kana emilmesini engellerler, diğer taraftan kalınbağırsak içeriğinin pH değerini düşürerek peris-taltizmi düzenlerler ve bağırsaktan geçiş süresini kısaltırlar. Bağırsaktan geçiş süresinin kısalması daha az su emilimine neden olur. Bu suretle kalınbağırsak kapsamı yumuşar ve miktarı artarak dışkılama kolaylaşır. Bu yapay madde alışkanlık yapmadığı gibi bağırsak kramplarına ve ishallere neden olmaz. Bağırsak tıkanması tehlikesi taşımadığı gibi, vitamin ve madensel tuz emilimini de engellemez. Çok az emilen laktulozun kalori değeri yoktur.
Kalınbağırsak Geçişi ve Dışkının Karışımı
Beslenme tarzına bağlı olarak değişmekle beraber, kalınbağırsak geçiş zamanının ortalama 36-45 saat olduğu kabul edilir. İşaretli maddelerle yapılan çalışmalar için iki yöntem kullanılmıştır:
Yemekle birlikte 5ICrCİ3 (krom klorür isotopu (yerdeş)) verildikten sonra her dışkıda radyoaktif krom miktarı ölçülür (12).
Röntgen ışınlarını geçirmeyen 20 adet küçük plastik yutulur veya karın röntgeni uygulayarak ya da dışkıda gözlenerek bu plastiklerin geçişi takip edilir. Bu yöntemler birbirlerine uyumludur.
Kromun dışkıda görülmesi yemekten 23 saat sonra başlar ve 36. saatte en yüksek seviyeye erişir. Fakat hala o anda çıkarılan besinsel artığın yarısı bağırsaklarda durmaktadır. Bu yemeğe ait kalıntının %95'inin çıkarılabilmesi için 4-5 gün beklemek gerekir.
Öngörülenin aksine, çeşitli yemeklerin kalıntıları bir trenin vagonları tarzında birisi diğerini arkadan izlemez. Gerçekten raydan çıkan vagonların birbiri üzerine bindirmesi gibi artıklar da birbirine karışır ve bu yüzden her dışkı aynı anda, bir önceki günkü, ondan önceki ve ondan da bir önceki yenilmiş gıda artıklarını içerir. Bu karışımın yalnız körbağırsak ve sağ kalınbağırsakta 200-300 ml.'lik hacim içinde ve ortalama 24 saatte oluştuğu kabul edilmektedir.