Protein C Eksikliği
Protein C; ilk kez 1960/1961’de Seeger’in laboratuvarında Mammen, Ulutin ve Seeger tarafından, bir laboratuvar çalışması esnasında izole edilmiş ve “Autoprotrombin II-antikoagülan” olarak adlandırılmıştır. 1976’da ise Stenflo; plazmadan, vitamin K’ya bağımlı yeni bir faktör izole etti ve “protein C” adını verdi. Mammen, Ulutin ve Seeger’in tanımladıkları Autoprotrombin II-A ile Stenflo’nun tanımladığı Protein C molekülü karşılaştırılarak, ikisinin de aynı madde olduğu gösterildi. Bugün, Autoprotrombin II-A yerine Protein C terimi tercih edilmektedir
Sentezi karaciğerde yapılan K vitaminine bağımlı bir protein olan protein C, 62000 D ağırlığında bir serin proteaz olup, hafif ve ağır zincir olmak üzere 2 polipeptid zincirinden oluşur ve 406 aminoasit içerir
Protein C geni, 2. kromozomda 2q13-2q14 bölgesinde lokalize olup 11.2 kb DNA uzunluğunda, 9 ekzon 8 introndan oluşur. Bugüne kadar protein C geninde 160 farklı mutasyon tanımlanmıştır
Kalıtsal protein C eksikliğine bağlı tromboz eğilimi, ilk kez 1981 yılında Griffin ve arkadaşları tarafından ortaya konulmuştur. Kalıtım şekli genellikle otozomal dominant olup, toplumdaki sıklığı 1/200 –1/300 olarak bildirilmiştir. Klinikte 2 tip protein C eksikliği tanımlanmaktadır
Tip I PC eksikliği: Delesyon, yanlış anlamlı ve anlamsız mutasyonlar tip I PC eksikliği nedeni olarak bildirilmiştir. Proteinin moleküler yapısı normal olup, antijeni ve aktivitesi azalmıştır. Buna CRM(-) tip adı da verilmektedir
Tip II PC eksikliği: Bu eksikliğe neden olan mutasyonlar, yanlış anlamlı mutasyonlardır. Antijenik PC miktarı normal, fakat bu sefer de molekül bozuk ve işlevsizdir. Buna CRM(+) tip de denilmektedir
Toplumda sıklığı %0.02 olan, PC eksikliği hastalarının çoğu tip I heterozigottur ve kliniği çok değişken olup kalıtsal PC eksikliği tanısı koymak oldukça güçtür