Fasciola Hepatica Nedir

Fasciola Hepatica Nedir


Halk arasında büyük karaciğer kelebeği olarak da bilinmektedir. Erişkin şekli yaprak şeklinde, 3x1 cm boyutlarında, ön tarafında konik çıkıntı olup, yan tarafları kanat şeklindedir. Ön uçta ağız çekmeni, koni tabanında karın çekmeni bulunmaktadır. Kesin konağı koyun, keçi ve sığırdır. Đnsan ise rastlantısal konaktır. Ara konakları derin olmayan su bitkilerinde ve sulak çayırlarda yaşayan bir tatlı su salyongozu olan Lymnea truncatula’ dır.


Đnsanlar metacercarialı su bitkilerinin yenilmesi veya metacercaria ile infekte suların içilmesi ile bulaşık suların içilmesi ile infekte olurlar. Yutulan metacercarianın dış kabuğu duodenumda erir ve serbest kalan larva barsak duvarını delerek peritoneal boşluğa geçer. Larva karaciğer Glisson kapsülünü delerek karaciğere girer 9 hafta kadar karaciğer parankiminde dolaşır. Bu sürenin sonunda safra kanallarına girer ve erginleşerek yumurta üretmeye başlar. Safra kanallarında erişkin tarafından oluşturulan yumurtalar safra sıvıları ile barsak lümenine geçer ve dışkı ile dış ortama atılırlar. Metacercarianın ağız yolu ile alımından 3-4 ay sonra insan dışkısında parazitin yumurtaları görülebilir. Yumurtalar dışkı ile dış ortama çıktığında içinde miracidium gelişmemiştir. Miracidium yumurta içinde 1-2 haftada gelişimini tamamlayarak yumurtadan çıkar ve ara konağı olan salyangoz içine aktif olarak girer. Salyangoz içinde yaklaşık bir ayda çeşitli olgunlaşma dönemleri geçirdikten sonra yüzlerce cercaria meydana gelir. Cercaria salyangozdan çıkar su düzeyinin hemen altındaki bitkilerin ince uzun yapraklarına doğru yüzer ve su bitkileri üzerinde bazen toprakta kistleşerek metacercaria şekline döner (Collier ve ark., 1998).


Larva karaciğer parankimine geçene kadar patolojik hasar oluşturmaz. Hasarın derecesi larva sayısı ile direkt bağlantılıdır. Larvanın toksik ürünlerine karşı safra kanallarında hiperplazi oluşabilir. Larvanın göçü esnasında ateş, sağ üst kadranda epigastrik ağrı, ürtiker oluşabilir. Lökositoz, eozinofili ve anemi saptanabilir. Larvalar nadiren ektopik olarakta yerleşebilir (Bilgehan, 1995 ).


Larva safra kanalına yerleştikten sonra, mekanik irritasyon ve metabolik artıkları ile önemli hasarlar oluşturabilir. Safra kanallarında tıkanmalara neden olabilir (Bilgehan, 1995).


Đnfeksiyonun geç döneminde artık yumurtalar oluşmuştur ve safra kanallarında tıkanma bulguları ve kolanjitler oluşmaya başlar. Akut epigastrik ağrı, ateş, kaşıntı, sarılık, hepatomegali ve eozinofili oluşur (Bilgehan, 1995, Collier ve ark., 1998).


Kesin tanı dışkıda yumurtaların görülmesi ile konur. Yumurtaları büyük 130X75 µm, oval, kapaklı ve açık kahverenklidir (Garcia ve Bruckner., 1993).


http://zehirlenme.blogspot.com

Schistosoma Haematobium

Schistosoma Haematobium


Özellikle Afrika, Asya ve güney Portekiz’de parazitin oluşturduğu infeksiyonlar sıklıklar görülmektedir. Schistosoma türleri insanın toplar damarında yaşamını sürdürmektedir. Diğer trematodlardan şu özellikleri ile ayrılırlar. Erkek ve dişi eşeyler ayrıdır, yumurtaları kapaksızdır, evrimlerinde bir ara konak vardır. Schistosoma cinsinde erkek parazitin vücudu yanlardan kıvrılmıştır. Bu kıvrım dişi parazitin içinde yerleştiği bir kanal oluşturur, buna canalis gynecophorus denir. Ortası yarık anlamına gelen Schistosoma adı bu nedenle verilmiştir (Cahen ve Sadun., 2000).


Dişi ve erkekleri çiftleştikten sonra erkekler büyük venlerde kalır, Schistosoma haematobium dişileri ise vesica urinaria (idrar kesesi) venlerine gelir ve burada yumurtlar ve yumurta mesane çeperini delerek idrara geçer. Đdrar ile dışarı atılan yumurtalarda miracidium oluştuğu için suya eriştiği zaman miracidium yumurtadan dışarı çıkar serbest halde yüzer ve uygun ara konak gastropodun (su salyangozu) vücuduna girer. Gastropod vücudunda sporokist ve yavru sporokist devrelerini geçirerek redia oluşmadan cercarialar oluşuşmaktadır (Garcia ve bruckner., 1993).


Tek bir miracidiumdan aseksüel bölünme sonucu binlerce cercaria meydana gelmektedir. Cercariaların hepsinin aynı cinsiyetten olduğu düşünülmektedir. 400 µm uzunluğunda olan cercarianın iç ve yüzey yapıları bütün türler arasında aynı özelliktedir. Çatal kuyruklu olan bu cercarialar gastropodu terk ederek suda yüzmeye başlamaktadır. Suya giren kesin konakların (örneğin insanların) derilerinden vücutlarına girmektedir. Cercarialar kesin konağa deriden girer girmez kuyruklarını kaybederek yuvarlak şekil alırmaktadır. Bu şekilde kuyruklarını kaybeden cercarialar artık schistosomül olarak adlandırılmaktadır. Venöz dolaşımla daha sonra shistosomüller akciğerlere ulaşır. 3-4 gün akciğerlerde kalmaktadır. Akciğerlerden pulmoner kapiller yolu ile sol kalbe oradan da sistemik dolaşıma girerek sonunda portal sisteme ulaşmaktadır. Bazı schistosomüller farklı bir yol izleyerek diyafram yolu ile karaciğere ulaşabilmektedir. Shistosomüller Đntrahepatik portal dolaşımda beslenir ve büyümeye başlar. Birkaç hafta içinde ise seksüel olgunluğa ulaşmakta ve karaciğer içindeki damarlarda çiftleşirler Schistosoma haematobium’un yumurtaları oval, kapaksız bir ucunda dikeni bulunan 150-160 mikron boyunda 40-60 µm eninde olup, yumurtladığı zaman içinde kirpikli embriyo (miracidium) bulunurmaktadır. Kesin tanı idrarda yumurtaların görülmesi ile konulmaktadır (Cohen ve Sadun., 2000, Garcia ve bruckner., 1993).


http://zehirlenme.blogspot.com

Zoonoz Helmint Nedir

Zoonoz Helmint Nedir


Helmintlerin oluşturduğu barsak parazitlerine bağlı olarak oluşan enfeksiyonlar, ülkemizde önemli sağlık sorunlarından biri olmaya devam etmektedir. Barsak parazitleri büyüme çağındaki çocuklar başta olmak üzere toplumun bütün kesimlerini etkilemektedir. Bu parazitler, sanitasyon kurallarının eksik olduğu yerlerde insandan insana direkt olarak veya besin ve su kaynaklarının kontaminasyonu sonucu indirekt olarak bulaşmaktadır. Barsak parazitlerinin yaşadığı canlıdaki patojen etkisi, parazitin sayısı, cinsi, konakçının bağışıklık durumu, yerleştiği organa göre değişik derecelerde kendini göstermektedir (Hökelek ve ark., 200). Đntestinal parazitler birçok deri hastalığının etiyolojik faktörleri arasında sayılmaktadır. Parazit enfeksiyonlarında parazitin mekanik ve irritan etkisine bağlı olarak lokal, parazit antijenlerine veya toksik ürünlerine bağlı olarak sistemik deri bulguları oluşabilmektedir


Yabancı bir maddeye karşı kişinin gösterdiği allerjik ve aşırı duyarlılık reaksiyonların parazit hastalıklarının da önemli rolü olabilmektedir. Özellikle helmintler en fazla allerjik reaksiyona sebep olan parazitler olarak kabul edilmektedir. Doku invazyonu yapan helmintlerin salgıladığı kimyasal maddelere ve parazite karşı allerjik reaksiyonların şiddetli olduğu ve konağın cevabı olan hipersensitivite reaksiyonlarından en sık allerjik ürtikerin görüldüğü bildirilmektedir.


Zoonoz helmintler üç gruba ayrılmaktadır.


A.Trematodlar


B. Cestodlar


C. Nematodlar


Trematodlar


Erişkinlerin vücutları sırt karın yönünde yassılaşmış, yaprak şeklinde ve tek parçadan oluşmuştur. Sindirim sistemlerinde anüs yoktur. Ağız hem ağız hem de anüs görevini üstlenmiştir. Bir aile hariç hepsi hermafrodittir. Yaşam döngüleri karmakarışık ve genellikle birden fazla ara konağa ihtiyaç gösterirler. Đnsanda sadece erişkin trematodlar bulunmaktadır. Trematodların sadece erişkin dönemleri insanda bulunur ve erişkinler safra yolları, bağırsak, karaciğer, akciğer ve dolaşım sisteminine yerleşir. Yapışma organı olarak iki tane çekmeni vardır. Ön uçta bulunan ağız çekmeni, karın kısmında olan ise karın çekmeni olarak adlandırılmaktadır. Đnsan bağırsağında yaşayan Heterophyes heterophyes’te ise ağız ve karın çekmenine ek olarak genital açıklık etrafında genital çekmen bulunmaktadır.


Trematodların sindirim sisteminde ağızdan sonra bir yutak bulunur ve bunu yemek borusu izler. Yemek borusu yutağın hemen arkasında iki kola ayrılır.Bazı türlerde bu iki kol silindirik boru şeklinde yanlara uzanıp kör bir biçimde sonlanır (örnek:Dicrocoelium dentriticum) diğerlerinde ise ikiye ayrıldıktan sonra tekrar dallanıp budaklanır ama her dal kör olarak son bulur (örnek:Fasciola hepatica) Schistosoma’da ise bağırsağın iki kolu vücudun arka kısmında tekrar birleşip tek bir kör bağırsak halinde sonlanır. Sıvı artıkları alev hücreleri denilen hücrelerin kanalları tarafından toplanır ve genellikle arka tarafta bulunan bir boşaltım deliğinden dışarı atılır. Katı artıklar ise geri peristaltizm ile ağızdan dışarı atılır. Đnsan vücudunda yerleşen trematodların hemen hepsinde iki testis ve bir yumurtalak (over) bulunur (Unat ve ark., 1995).


Erişkin trematodlar konak vücudunda yaşadıkları yere çekmenleri ile yapışarak yaşarlar. Beslenmek için konak epitel hücrelerini, konak salgılarını, kan, bağırsaktaki sindirilmiş besin maddelerini kullanırlar.Yumurta içinde gelişen miracidium’un denilen yüzeyi kirpiklerle kaplıdır. Miracidium sadece yumuşakçalardan salyangoz (gastropodun) vücudunda gelişir. Miracidium salyangoz vücudunda sporokist şekline dönüşür. Sporokist eşeysiz olarak tomurcuklanma ile çoğalır ve bazı türlerde redi diğerlerinde ise serkarya (cerkaria) denilen evrim dönemi oluşturur


Redi denilen evrim döneminde bir çekmen, kör olarak sonlanan bir sindirim kanalı, bir boşaltım sistemi ve içinde tomurcuklanma yoluyla oluşan serkaryaların çıkacağı delik bulunur. Serkarialarda ise iki çekmen, kör olarak sonlanan ve iki kola ayrılmış sindirim kanalları, boşaltım ve sinir sistemi, proteolitik enzimleri salgılayan bezler, ön uçta kesici ve delici organları, ve bir kuyruk vardır. Kuyruk bazı gruplarda çatallıdır. Đnsana ve diğer omurgalılara trematod infeksiyonlarının bulaşması serkarya veya onların çeşitli bitki yada hayvanlar üzerinde keselenmesiyle oluşan metaserkarya (metacercaria) döneminde meydana gelmektedir. Serkaryalar konak vücuduna aktif olarak deriden metacercarialar ise ağızdan girmektedir. Genellikle trematod yumurtaları oval kapaklı ve açık kahverengidir. Yumurta dış ortama çıktığında bazı türlerde miracidium gelişmişken bazılarında gelişmemiş ve dış ortamda 1-2 hafta kaldıktan sonra gelişmektedir (Bilgehan, 1995, Joklik ve ark., 1992).


http://zehirlenme.blogspot.com