On Capraz Bag Anatomisi

Ön Çapraz Bağ Anatomisi Makroskopik Anatomi



Ön çapraz bağ lateral femoral kondilin posteromedialinde başlar ve ön tibial tüberkül anterior ve lateraline yapışır. Ön çapraz bağ tibia ile femur arasında uzanan intraartiküler, fakat sinovyal kılıfı içinde ekstrasinovyal, 31–38 mm uzunluğunda ve 10-11mm eninde kollajen bir bağdır. Ön çapraz bağ lifleri femurdan tibia’ya doğru arka çapraz bağın önünde ve bu bağı çaprazlayarak posterosuperiordan anteroinferiora ve lateralden mediale doğru seyrederken spiral dışa rotasyon tarzında açılım gösterir.


Ön tibial spinanın hemen anterior ve lateralinde olan tibial yapışma alanı femorale göre daha geniş ve daha kuvvetlidir. Bu nedenle ön çapraz bağ lezyonlarında femoral yapışma yeri rüptürleri tibiale göre daha sık görülür.


1993'te Morgan ve arkadaşları total diz protezi yapılan hastalarda ameliyat içi yaptıkları ölçümlerde diz 90° fleksiyonda iken ön çapraz bağın tibial yapışma alanının orta noktasını arka çapraz bağın anteriorundan, dizin büyüklüğünden bağımsız olarak, daima 7 mm uzaklıkta bulduklarını bildirdiler. Ön çapraz bağ ve arka çapraz bağ arasındaki bu anatomik ilişkiden faydalanarak ön çapraz bağın rekonstrüksiyonlarında kullanılmak üzere yeni bir tibial kılavuz geliştirildi (1,3).


Tüm otörlerin birleştikleri nokta ön çapraz bağın femoral yapışma yerinin femurun longitudinal aksına ve tibial yapışma yerinin tibia antero posterior aksına paralel olduğudur. Bu nedenle diz eklemi ekstansiyondan fleksiyona geçerken ön çapraz bağ liflerinde çok iyi bilinen kendi ekseni etrafında dönme (twist) hareketi olur ve posterolateral lifler anteromedial liflerin arkasından dolaşarak öne geçmiş olurlar. Koronal planda da ön çapraz bağ lifleri femurdan tibiaya uzanırken 90°'lik dışa rotasyon gösterirler. Ayrıca sagittal planda femur ve ön çapraz bağın uzun aksları arasında diz 90° iken ortalama 28° ± 4° açı bulunur.


Ön çapraz bağ anatomik açıdan anteromedial ve posterolateral olarak iki ayrı banttan oluşur. Norwood ve Cross ek olarak intermediate bir bant tanımlamışlar


1990 yılında Sapega ve arkadaşları bağın 4 ayrı anteromedial, anterolateral santral ve posterolateral bantan oluşuğunu ileri sürmüşler (95). Buna karşılık Hackenbruch ve Minter olgularının % 20 sinde makroskopik olarak iki ayrı bandı ayırt edebildiklerini, % 80 olguda ise tek bant gördüklerini bildirmişlerdir (95). Odensten ve Gillquist hem makroskopik, hem de mikroskobik olarak ön çapraz bağın tek banttan oluştuğunu göstermişlerdir (3).


Ön çapraz bağ dizin değişik fleksiyon derecelerinde farklı gerginliktedir. Klasik görüşte 30°- 45° fleksiyonda en gevşek durumda olduğu, artan ekstansiyon ve fleksiyon derecelerinde gerginliğinin arttığı kabul edilir (1). Gene klasik görüşte daha ince olan anteromedial bant fleksiyonda gergin olup, ekstansiyonda gevşer. Asıl kalın kısmı oluşturan Posterolateral bant ise ekstansiyonda gergin olup fleksiyonda gevşer.


Son yıllarda Friederich ve O'Brien kadavra dizlerinde yaptıkları çalışmalarını "çapraz bağların fonksiyonel anatomisi" olarak adlandırdılar. Buna göre dizin değişik pozisyonlarında farklı liflerin farklı gerginlikte olduğu ve bağın pek az lifinin anatomik olarak izometrik olmasına karşın, bağın bir bütün olarak fonksiyonel izometri gösterdiği günümüzde kabul edilir (3).


Femurda superiordan kaynaklanan ön çapraz bağ lifleri tibiada anteriora, inferiordan kaynaklanan ise posteriora yapışırlar. Gene femurda posteriorda yerleşen lifler tibia medialine, anteriorda yerleşenler ise lateraline yapışırlar. Santral konumlu lifter tüm bağ boyunca santral seyir gösterirler. Ön çapraz bağın lif uzunluğu anteriordan posteriora doğru azalır. Daha uzun olan anteromedial bant lifleri tibiada anteromedial, kısa posterolateral bant lifleri ise posterolaterale yapışırlar.


Diz ekstansiyonda iken, femurda anteromedial bant posterosüperiorda, posterolateral bant anteroinferiorda yerleşim gösterir. İntermediate lifler ise santral yerleşim gösterirler. Ekstansiyondan fleksiyona getirilirken posteriordaki lifler adeta dönme aksı olan anterior liflerin etrafında rotasyon yaparlar.


Diz tam ekstansiyonda bütün lifler paralel, maksimum ve aynı gerginliktedir. Diz fleksiyonu arttırıldığında gerginlik, femoral yapışma yerinde inferiordan superiora ve tibial yapışma yerinde posteriordan anteriora doğru azalır. Tam fleksiyonda liflerin çoğu kısmı gevşekken, tibiaya anterior translasyon kuvveti uygulandığında liflerde anteriordan posteriora doğru bir gerginlik artışı olur.


http://zehirlenme.blogspot.com