İlaç kullanımı ile desteklenen, davranış yönetimi eğitimi, ebeveyn eğitimi, danışmanlık hizmetleri ile DEHB ve tedavi süreci ile ilgili bilgilendirmeyi içine alan multimodal tedavi en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra; okul ya da çalışma ortamı ile ilgili destekleyici düzenlemelerin yapılması da tedavi sürecine önemli katkı sağlamaktadır.
Farmakolojik
tedavi
DEHB ilaç
tedavisi protokollerinde psikostimulanlar (metilfenidat, deksmetilfenidat,
dekstroamfetamin, miks amfetamin tuzları ve lizdeksamfetamin), nonstimulanlar
(atomoksetin), alfa-2a adrenerjik reseptör agonistleri (klonidin, guanfasin),
modafinil, bupropion ve antidepresanlar bulunmaktadır. İlk sıra ilaç olarak
kullanılan stimülanlar dopamin ve noradrenalinin sinaptik konsantrasyonunu
arttırırken, atomoksetin ise beynin birçok bölgesinde noradrenalin
konsantrasyonunu artırır ancak sadece prefrontal kortekste dopamin artışına yol
açar.
Seçilen
stimulanın yan etki nedeniyle uzun süreli kullanılamadığı ya da yanıt
alınamadığı durumlarda diğer bir stimülana geçilmesi önerilmektedir. İlacın
hastaya uygun kullanımının belirlenebilmesi için en düşük dozla başlanır ve yan
etkilerin en az olduğu oranla tedaviye devam edilir. Psikostimülanlar güvenli
ve yüksek etkinliğe sahip ilaçlar olarak kabul edilmekte olup, ilaca klinik
yanıt oranı % 73-77 olarak bildirilmektedir.
İki
farklı stimülan denendiği halde yanıt alınamadığı durumlarda ise atomoksetine
geçilmesi önerilmektedir. Madde kötüye kullanımı, anksiyete ya da tik
bozuklukları gibi komorbid durumların olması halinde, atomoksetinin ilk sırada
tercih edilebileceği belirtilmektedir (46). Her iki ilacın etkisiz olduğu ya da
yan etkileri nedeni ile kullanılamadığı durumlarda ise antidepresanlarla
(imipramin, nortriptilin ya da bupropiyon) tedavi önerilmektedir. Bunlara yanıt
alınamadığı durumlarda ise klonidin, guanfasin gibi alfa agonistlerin son
seçenek olarak kullanılabileceği bildirilmektedir.