Obezite ve obezite ile ilişkili konular, günümüzde çocuk sağlığı ile ilgili tartışma konularının başında gelmektedir (11).
Bunun nedeni son 20-30 yılda başta endüstrileşmiş ülkeler olmak üzere çocukluk çağındaki obezite sıklığında 2-3 kata varan
artışların olmasıdır
Dünya'da genel olarak toplam nüfusun %7'sinin obez (yaklaşık 300 milyon kişi), bunun 2-3 katı nüfusun ise fazla tartılı olduğu tahmin edilmektedir (12). Çocuklardaki obezite sıklığındaki artış ile ilgili en dramatik veriler ABD'den bildirilmektedir; bu ülkede 1976-80 yıllarında yapılan ikinci “Ulusal Sağlık ve Beslenme Araştırması” ile 1999-2000 yıllarında yapılan benzer araştırma arasında geçen sürede obezite sıklığının 6-11 yaş grubunda iki kat, 12-17 yaş grubunda 3 kat arttığı görülmektedir (12). Günümüzde ABD'deki çocuk ve adolesanların %16.3'ünün obez, %15.6'sının fazla tartılı olduğu bildirilmekte; obez
olanların
içinde
BMI>97 persentil olanların %11.3 gibi yüksek bir orana ulaştığı, ayrıca obezlerin
overweight olanlardan daha fazla olduğu dikkati çekmektedir (13, 14). Ülkemizde
çocuklarda obezite sıklığı %1.6 (Elazığ) ile %8.4 (Antalya kentsel) ve %7.8
(Bursa) arasında değişmektedir (8). Ülkenin batı bölgesinde büyük ölçekli
(Kocaeli, Bursa, Düzce) araştırmalarda obezite sıklığı %7 civarındadır. Buna
karşın doğu bölgesindeki benzer araştırmalarda %2-3 arasındadır (8). Bu durum
batı illerinde şişmanlığa neden olan yaşam tarzının yaygınlığı ile bağlantılıdır.
Sonuç
olarak; Dünya'da ve ülkemizde çocuklarda obezite sıklığı artmaktadır (10). Ülkemizdeki
obezite sıklığı ve şiddetinin ABD ve diğer batı ülkeleri kadar yüksek olmamasını
bir şans olarak görmeli ve obeziteye yol açan yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıklarının
değiştirilmesi için çok yönlü programlar geliştirilmelidir .