Nöbetlerin kesin
mekanizması bilinmemekle birlikte, bir nöbetin oluşumunda birçok fizyolojik
faktör sorumludur. Epilepsi yıllardır eksitatör ve inhibitör sistemler
arasındaki dengenin bozulması ile açıklanmaya çalışılmaktadır. Fakat bu düşünce
tüm epilepsi formlarını açıklayamamaktadır
Hayvan deneylerinde
ve insanda yapılan çalışmalarda kortikal nöronların membran potansiyellerinde
ve ateşlenme şekillerinde bazı karakteristik bozukluklar saptanmıştır.
“Paroksizmal depolarizasyon kayması” olarak bilinen bu durumda membranı
depolarize eden postsinaptik potansiyelin anormal şekilde uzaması ve büyümesi
söz konusudur. Bunun sonucu olarak nöronlar gruplar halinde ateşlenebilir ve
etraflarındaki nöronları benzer şekilde ateşleyebilecek bir kapasiteye
ulaşırlar. Paroksizmal depolarizasyon kaymasının eksitatör nörotransmitterler
olan glutamat ve aspartat ile inhibitör nörotransmitter gama-aminobütürik asit
sistemleri arasındaki dengesizlikten kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Bunun
dışında membranlardaki iyon kanallarındaki bozuklukların da paroksizmal
depolarizasyon kaymasının ortaya çıkmasında etkili olduğu düşünülmektedir.
Epileptogenez, tekrarlayıcı spontan
nöbetlerin oluştuğu uzun süreli beyin transformasyonudur. Normal bir beynin
zaman içinde bir dizi hücresel-moleküler, yapısal ve/veya fonksiyonel
değişikliklere maruz kalarak epileptik bir beyin haline dönüşmesi, kalıcı bir
şekilde ve spontan olarak nöbet oluşturabilme özelliği kazanması sürecini ifade
eder. Beynin fokal bir bölgesini (parsiyel epilepsi) veya tüm beyni (jeneralize
epilepsi) içerebilir. Epileptogenez mekanizması ilerleyici bir süreçtir,
başlangıç hasarını takiben sessiz bir dönem oluşur. Takiben belli bir süre
sonra spontan nöbetler ortaya çıkar. Bu dönemlerde yaş, cins, genetik faktörlerin
etkisiyle hücre ölümü, aksonlarda filizlenme, sinaptik reorganizasyon, farklı
tipteki lokal reseptörlerin özelliklerinde değişiklikler meydana gelir. Tüm bu
süreç günler-aylar veya yıllar içinde gelişir. Epileptogenez değişik
mekanizmalarla oluşabilir. Genel olarak bunlar genetik ve edinsel
mekanizmalardır
Genetik mekanizmalar: Bugün için,
idyopatik epilepsi sendromlarıyla ilişkili olduğu gösterilmiş birçok iyon kanal
alt ünitesi geni mutasyonu vardır. Bu hastalıkların ortak özelliği voltaj veya
ligand kapılı kanal genlerindeki mutasyonlara bağlı olmasıdır. Dolayısıyla
epileptogenez sürecinin kanal patolojilerine bağlı olduğu düşünülmektedir
Edinsel epileptogenez mekanizmaları:
Semptomatik epilepsilerde de çevresel faktörlerin yarattığı hücresel düzeydeki
hasarın epilepsiye yol açabilmesinin; kişinin genetik özelliklerine bağlı
olduğu düşünülmektedir