Parsiyel nöbetler
bazı serilerde %40 olmak üzere çocukluk çağı nöbetlerinin büyük kısmını
oluşturur (1). Parsiyel nöbetler başlangıçtaki klinik ve EEG değişikliklerinin
bir serebral hemisferin sınırlı bir bölümündeki nöron sisteminin ilk
aktivasyonuna bağlı olduğu düşünülen nöbetlerdir (4). İdiyopatik fokal
epilepsiler; bu vakalarda belirli bir anatomik lezyon saptanamaz. Aile öyküsü
çoğu kez pozitiftir. Nörolojik ve psikolojik patoloji yoktur, çocuğun gelişimi
genellikle normaldir. EEG bulguları zemin aktivitesi bozukluğu göstermez,
tekrarlayan yüksek amplitüdlü dikenler görülür.
Santrotemporal
dikenli selim çocukluk çağı epilepsisi (Rolandik epilepsi): idiyopatik fokal
bir epilepsi türüdür. 3-23 yaşları arasında (en sık 9-10 yaşlar) erkeklerde en
sıktır. Nöbetler hemen her zaman uykuda belirir. Yüzü, orofarengeal yapıları
içine almak üzere parsiyel nöbetler görülür. Konuşmanın durması, yüzde
seğirmeler, ağız-dil-yanakta paresteziler, boğulur gibi olma ve kusma gibi
belirtilerin birleşimi şeklinde olabilir. Tipik interiktal EEG bulgusu tek
yanlı, bazen iki yanlı ama birbirinden bağımsız ve yer değiştirebilen yüksek
amplitüdlü santrotemporal lokalizasyon veren diken/ diken-yavaş dalga
aktivitesi şeklindedir ve bu aktivite genellikle uykuda artma gösterir
Oksipital paroksizmli
selim çocukluk çağı epilepsisi: bu çocuklarda konvülziyonlar hemi-klonik
nöbetler şeklindedir. Nöbetlerde halüsinasyon, görememe yakınmaları gibi vizüel
belirtiler ve migren benzeri baş ağrıları gibi bulgular ön plandadır. EEG
bulguları arka temporal ve oksipital bölgelerde diken dalga paroksizmaları
şeklindedir ve yalnızca gözler kapalı iken saptanabilir
Primer okuma epilepsisi: belirtiler
okul çağında ortaya çıkar ve yalnızca okuma sırasında belirir. Çocuk okurken
klonik nöbet geçirebilir. Yüze lokalize klonus hareketleri ellere yayılır. Bu
sırada çekilen EEG'de yüksek amplitüdlü diken dalga paroksizmaları görülür
Semptomatik Fokal Epilepsiler: klinik
tablosu semptomatik jeneralize epilepsiye çok benzer. Etiyoloji de eş olabilir.
Bu grubu; Kojewnikow Sendromu, spesifik faktörlerle uyarılan nöbetlerle
karakterize sendromlar, temporal, frontal, oksipital, parietal lob epilepsisi
oluşturur
Çocukluk çağının
kronik progresif epilepsia parsiyalis kontinuası (Kojewnikow Sendromu):
epilepsia parsiyalis kontinua genellikle hayatın ilk on yılında başlayan, ancak
hemen her yaşta görülebilen bir parsiyel epilepsi şeklidir. Genelde bu nöbetin
başlaması Rasmussen ensefaliti adını taşıyan, sadece bir hemisferi tutan kronik
bir ensefalitin bulgusu olarak görülür. Etyolojide bu kronik ensefalitten başka
kortikal displazi, tümörler, vasküler lezyonlar sorumlu olabilir. Rasmussen
ensefalitinde yavaş progresif bir nörolojik kötüleşme izlenir. Hemiparezi,
mental retardasyon ve dominant hemisfer tutulmuşsa disfazi olur. Tipik
olgularda ilaçlara dirençli tek yanlı fokal motor nöbetler ve/ veya temporal
lob nöbetleri ortaya çıkar. En sık olarak fokal motor status epileptikus olan
"epilepsia parsiyalis kontinua" tablosu görülür
Belirli uyarılarla
gelişebilen fokal epilepsiler: bu gruba ilaç intoksikasyonları, uyuşturucular,
alkol, uykusuzluk gibi nedenlerle oluşan nöbetler girmektedir. Psikomotor
epilepsi olarak da bilinir
Frontal lob kökenli
parsiyel epilepsi nöbetleri: sekonder jeneralizasyon gösteren/göstermeyen basit
veya kompleks parsiyel nöbetlerdir. Frontal lob kökenli kompleks parsiyel
nöbetler daha kısa sürer, başlangıcı daha anidir. Auralar genellikle
non-spesifıktir. Konuşmada ani duraklama veya ses çıkarma gibi bulgular
olabilir. Nöbetin başlangıcından itibaren sıklıkla her iki elde ve kolda tuhaf
aktiviteler olur. Otomatizmaların tuhaf olmaları nedeniyle non-epileptik
olaylarla karıştırılırlar. Düşmelere neden olabilir. Adversif baş ya da göz
deviasyonu izlenebilir. Frontal kompleks parsiyel nöbetlerin noktürnal olma
eğilimleri fazladır. Kümeler halinde olabilirler. Kompleks parsiyel status sık
görülür. Temporal nöbetlere göre sekonder jeneralizasyon sıktır. Postiktal Todd
paralizi'si nöbetlerin motor korteksin
yakınında olmaları nedeniyle
sıklıkla gelişirler. İktal
EEG bile çoğunlukla normaldir. Görüntüleme
çalışmalarında patoloji saptanmaz. Lokalizasyon yapmak çoğunlukla zordur
Temporal Lob / Temporolimbik Epilepsi:
erken çocuklukta başlar. Nöbetler tipik olarak yıllarca görülmezken ergenlik
dönemi ya da erken erişkinlik döneminde geri dönerler. Öyküde febril özellikle
de kompleks febril nöbetlere sıklıkla rastlanır. Dirençli temporal lob
nöbetlerinin yaklaşık %40'ında febril nöbet öyküsü vardır. Nöbetler sekonder
jeneralizasyon gösteren/göstermeyen basit ya da kompleks parsiyel olabilirler.
Auralara çok sık rastlanır. Epigastrik hisler, otonomik bulgular, korku gibi
psikojenik semptomlar (amigdala tutulumu), deja vu, jamais vu, koku/gustatuar
(unkus tutulumu) hisler, görsel olaylar şeklinde olabilirler. Oroalimenter,
vokalizasyon, tekrarlayan hareketler ve kompleks aktiviteler şeklindeki
otomatizmalar çok sık eşlik eder. Odağın karşı tarafındaki bir ekstremitede distonik
postür görülebilir. Neokortikal temporal lob epilepsisinde afazi, kusma,
işitsel ve görsel semptomlarla birlikte daha kuvvetli motor aktiviteye medial -
bazal nöbetlerden daha sık rastlanır. Antiepileptik tedaviye dirençlidir
Parietal Lob Nöbetleri: motor veya
duyusal sekonder jeneralizasyon gösteren/göstermeyen basit parsiyel
nöbetlerdir. Genellikle pozitif olaylar vardır. Paresteziler, uyuşmalar
sıklıkla yüzü, kolu veya eli kapsar. Rotatuar hareketler izlenebilir. Nadir de
olsa ağrılı epileptik nöbetler görülebilir. Görsel olaylar şekilli
halüsinasyonları içerir. Dominant hemisfer tutulumu nedeniyle konuşmada
bozukluklar olabilir
Oksipital Lob Nöbetleri: görme ile
ilgili bulgular şeklinde sekonder jeneralizasyon gösteren/ göstermeyen basit
parsiyel nöbetlerdir. Parietal lob ya da posterior temporal lob nöbetlerinde
olan kompleks halüsinasyonların tersine daha basittir (ışık çakmaları, renkler
ya da şekiller gibi). İktal körlük olabilir. Kontralateral konjüge göz
hareketlerine nistagmus eşlik eder