Serin proteaz inhibitör ailesinin bir üyesi
olan vaspin, son yıllarda keşfedilen ve visseral yağ dokusundan salınan bir
adipositokindir. Vaspin ilk olarak abdominal obezite, insülin direnci,
hipertansiyon ve dislipidemi ile karakterize tip 2 DM'lu hayvan modelleri olan
Otsuka Long-Evans Tokushima Fatty (OLETF) kobaylarından izole edilmiştir.
Vaspin etkisi diğer sistemlerde iyileştirici
ve koruyucu etkisi a-1 antitripsin ile nötrofil elastaz arasındaki etkiye
benzerdir, a-1 antitripsin karaciğerden salınan akut faz proteinidir ve
inflamasyon esnasında artarak hedef organlarda doku hasarına neden olan nötrofil
elastazı inhibe eder.
Vaspin temel olarak yağ hücresini
etkiler ve stromal endotelyal hücreler üzerine parakrin bir etkiye sahip
olabileceği düşünülmektedir. Human vaspin uygulamasının beyaz yağ dokusu,
karaciğer ve iskelet kasını içeren çeşitli dokulardaki gen
ekspresyonu üzerine etkileri,
henüz bilinmemesine rağmen beyaz yağ dokusunun, vaspin için majör hedef
organ olduğunu işaret etmektedir (139). Youn B.S. ve ark. (140) yaptıkları
deneysel çalışmada vaspin mRNA ekspresyonunun 6 haftalık zayıf Long-Evans
Tokushima Otsuka (LETO) kobaylarında ve obez OLETF kobaylarının cilt altı yağ
dokusu, kahverengi yağ dokusu ve diğer dokularda varolmadığını saptamışlardır.
Vaspin serum seviyeleri 30 haftalık OLETF kobaylarında LETO kobaylarına kıyasla
daha yüksek bulunmuştur (140). Serum vaspin seviyelerinin OLETF kobaylarında şiddetli
hipergliseminin geliştiği 50. haftada azaldığını ancak insülin ve pioglitazone
tedavilerinin uygulanmasıyla artış gösterdiğini gözlemlemişlerdir (140). Sonuç
olarak vaspin ekspresyonunun diabetin kötüleşmesi ve kilo kaybı ile azaldığı ve
serum vaspin seviyelerinin insülin veya pioglitazone tedavisiyle normale döndüğünü
ifade etmişlerdir (140). Bu gözlemler vaspinin beyaz yağ dokusu üzerinde insülin
duyarlaştırıcı etkisi olabileceğini düşündürmektedir. Bu çalışmada ayrıca
normal glukoz toleranslıların obez alt grubunda hem viseral hem subkutanöz
beyaz yağ dokusunda vaspin mRNA tespit etmişler ve visseral vaspin
ekspresyonunun anlamlı olarak BMI, vücut yağ yüzdesi ve iki saatlik oral glukoz
tolerans testi sonrası plazma glukozu ile korele olduğunu saptamışlardır (140).
Zayıf kişilerde ise kilo fazlalığı olan ve obez kişilere kıyasla anlamlı
derecede düşük serum vaspin seviyelerinin olduğunu tespit etmişlerdir.
Vaspinin, obezlerde artış gösteren
leptin, resistin ve TNF-a ekspresyonunu baskıladığı, obezlerde azalan
adiponektin ekspresyonunu ise stimüle ettiği yönünde çalışmalar vardır(141). Bu
yöndeki çalışmalarla bağlantılı olarak vaspinin, obezite ve MS'le ilişkisinin
olabileceği düşünülmektedir (141). Vaspin obez kobaylara uygulanmış ve anlamlı
olarak insülin duyarlılığı ve glukoz toleransını arttırdığı görülmüştür.
Vaspinin invitro 3T3-L1 hücre kültürüne eklenmesi veya zayıf kobaylara
uygulanmasının glukoz alımı veya toleransını değiştirmediği görülmüştür (141).
Vaspin artışının obezitede ve insülin direncinde artış gösteren, henüz tanımlanmamış
olan birtakım proteazları antagonize ederek kompansatuvar bir sorumluluğu olduğunu
ve diğer bir deyişle
vaspin artışının insülin direncine karşı defansif bir rol üstlendiği
düşünülmektedir.