Rutin laboratuar
testlerinin ilaç alerjisi tanısında katkısı çok sınırlı olup daha çok sistemik
ya da organ spesifik tutulum varlığında başvurulmalıdır. Îlaç alerjisi şüphesi
olan tüm hastalara uygulanmalarına gerek yoktur.
Erken tip aşırı
duyarlılık reaksiyonlardan anafilaksiye klinik olarak tanı konulsa da;
reaksiyonun 1-4. saatinde alınan kan örneğindeki total triptaz seviyesinin
yüksek oluşu ve reaksiyondan en az 2 gün sonra kontrol değerinin bazal
seviyelere düştüğünün gösterilmesi tanıda yardımcı olabilir.
Geç tip
reaksiyonlarda ise laboratuar testleri, reaksiyonun şiddeti ya da iç organ
tutulumu hakkında bilgi verebilir. Kan sayımında eozinofili olması immun
aracılı bir aşırı duyarlılık reaksiyonunu desteklerken, hipertransaminazemi
varlığı karaciğer tutulumuna işaret eder. Atipik cilt lezyonlarında biyopsi yol
göstericidir. Nadir olarak karşılaşılan Ig G aracılı Tip 2 ya da Tip 3
reaksiyonlarda coombs testi immun hemolitik anemi tanısında yardımcı olur.
Benzer şekilde Serum hastalığı sendromunda kompleman seviyeleri (C3,4,CH50) ve
immun komplekslerin değerlendirilmesinden tanıda yararlanılır. Ancak negatif
sonuçlar hastalığı ekarte ettirmez.