İlaç alerjisi tanısında öykü, fizik muayene, non spesifik laboratuar testleri, deri testleri ve ilaç provokasyon testlerinden (İPT) faydalanılmaktadır.
Öykü
Günlük pratikte ilaç
alerjisi tanısını koymak bazı zorluklar taşır. Klinik bulguların değişkenlik
göstermesi, bazı ilaç alerjisi reaksiyonlarının altta yatan immunopatolojik
mekanizmaların yeteri kadar aydınlatılamamaları, klasik Gell ve Coombs sınıflamasına
uymamaları ve daha sonra anlatılacak olan ilaç testlerinin belli kısıtlamaları
oluşu ve bazı ilaçlar için standardize olmamaları bu zorluklardan bazılarıdır.
Bu nedenle tanıda ayrıntılı bir öykü alma önem taşır.
Öyküde sorulması
gereken sorularla ilgili olarak ‘European Network of Drug Allergy’ tarafından bir rehber
yayınlanmıştır ve kullanımı konusunda yaygın kabul görmüştür (58). Bu sorular
öncelikle semptomatolojiye hitap eder. Şikayetlerin ilaç alerjisi ile uyumlu
olup olmadığı sorgulanır. Ardından daha önce sorumlu ilacın kullanılıp
kullanılmadığı, son dozla şikayetlerin başlangıcı arasında geçen süre,
tedavinin sonlandırılmasıyla semptomların gerileyip gerilemediği gibi
semptomların kronolojisi ile ilgili sorular yer alır. Bu sorularla reaksiyonun
gerçekten sorumlu tutulan ilaçla ilişkili olup olmadığı araştırılır ve altta
yatan olası immun mekanizma aydınltılmaya çalışılır. Daha sonra çapraz reaktif ya
da yapısal olarak farklı ilaçların kullanımıyla benzer şikayetlerin oluşup
oluşmadığını belirlemek için gerek reaksiyon anında kullanılan diğer ilaçlar
gerekse aynı gruptan herhangi bir ilacın hiç uygulanıp uygulanmadığı
sorulmalıdır. Hastada ya da ebeveynlerinde ilaçla ilişkili olsun ya da olmasın
alerjiyi düşündüren hastalıkların olup olmadığı da hastanın ilaç alerjisi için
riskini belirlemek adına sorulacak sorular arasında olmalıdır.
Fizik Muayene
Olası ilaç alerjisi
reaksiyonundan yakınarak klinisyene başvuran hastalar ya akut dönemde ya da
çoğunlukla bulguların tamamen gerilediği geç dönemde değerlendirilmektedir. Geç
dönemde başvuran hastaların fizik muayenesinde ilaç alerjisinde görülebilecek
fizik muayene bulgularından daha çok hastada olabilecek ek hastalıklara (astım,
atopik dermatit, kistik fibrozis, immun yetmezlik) yönelik bulgular gözlenir.
Geç dönemde başvuran hastalara reaksiyonun akut dönemi sırasında lezyonlarının
fotoğraflarını çekmeleri önerilmelidir.
Akut dönemde başvuran
olgularda ise deri ve mukozaları içine alacak şekilde sistemik ayrıntılı
muayene yapılmalı ve lezyonlar ayrıntılı bir şekilde not edilmelidir. Ateş,
lenfadenopati gibi sistemik bulguların varlığı değerlendirilmelidir. Ek organ
tutulumu açısından solunum sistemi ve batın muayenesi yapılarak pozitif
bulgular (stridor, akciğere ait ral ya da ronküs, hepatomegali)
kaydedilmelidir. Ancak saptanacak hiç bir bulgunun ilaç alerjisine özgü
olmadığı gözönünde tutulmalıdır.