Araştırmalar çocukluk çağı kaygı bozuklukları’nın tedavisinde hem Bilişsel Davranışçı Terapilerin (BDT) hem seçici serotonin-geri alım inhibitörlerinin (SSRI) etkili olduğunu göstermektedir (Kendall ve ark. 1997; Beidal ve ark. 2007). Bazı güncel araştırmalar BDT ve SSRI tedavilerinin çocukluk dönemindeki kaygı bozukluklarının tedavisinde benzer etkinliğe sahip olduğunu göstermekteyken, bir çalışma bazı alanlarda BDT’nin farmakoterapiye üstün olduğunu ileri sürmektedir (Beidal ve ark. 2007). Kombinasyon tedavilerinin her iki tedavinin de tek başına kullanılmasından daha etkili olacağı düşünülmektedir. Randomize kontrollü bir çalışmada, tedaviye cevap vermiş olarak değerlendirilen çocukların %81’inin hem BDT hem sertralin aldığı, %60’ının sadece BDT, %55’inin sadece sertralin, %23’ün ise plasebo haplar aldığı saptanmıştır (Walkup ve ark. 2008).
Bilişsel davranışçı terapi (BDT) çocuklarda ve
erişkinlerde kaygı bozukluklarının tedavisinde etkinliği %50-70 oranında
gösterilmiş bir tedavi yöntemidir-. Kaygı bozuklukları için bilişsel-davranışçı
terapinin birincil bileşenleri olarak, duygu tanımı, beden yönetimi, bilişsel
yapılandırma, problem çözme, maruz bırakma, pekiştirme-kendi kendini ödüllendirme
teknikleri kullanılır. Klinik çalışmalarda ilaç ile birlikte
bilişsel-davranışçı terapi uygulanmasının tedaviye cevap oranını artırdığı
gösterilmiştir (Kendall ve ark. 2004; Walkup ve ark. 2008).
Dikkat Yanlılığı Modifikasyonu (Attention Bias
Modification) anksiyete bozuklukları için geliştirilmeye çalışılan yeni ve umut
vadedici bir tedavi yöntemidir. Dayanaklarını kaygının bilişsel modellerinden
ve dikkat yanlılığı ile ilgili yapılan deneysel çalışmalardan alır. Mevcut
randomize kontrollü çalışmalar henüz yeterli terapötik etkinliği göstermekte
yeterli olmasa da, dikkat yanlılığı modifikasyonun kaygıyı azalttığını
göstermektedir (Hakamata ve ark. 2010).