Anafilaksi, yaşamı ciddi biçimde tehdit eden, ani
başlangıçlı, hızlı ilerleyen, jeneralize veya sistemik hipersensivite
reaksiyonudur. Anafilaksi terminolojisini Dünya Allerji Organizasyonu (WAO) yeniden düzenlemiştir. Anafilaksi bu tanımlamaya
göre, immünolojik ve immünolojik olmayanlar (non-immünolojik) olmak üzere ikiye
ayrılmıştır. İmmünolojik anafilaksiler ise, IgE aracılı olanlar ve IgE aracılı
olmayanlar (non-IgE) şeklinde iki grupta toplanmıştır. Geçmişte kullanılan
anafilaktoid reaksiyon terimi yerine bu yeni terminoloji ile beraber
non-immünolojik anafilaksi terimi kullanılmaya başlanmıştır.
Epidemiyoloji
Gerçek anafilaksi sıklığı tam olarak bilinmemektedir.
Bunun nedenlerinin başında; olgular arasındaki klinik şiddetin ve semptomların
çeşitliliği nedeniyle hafif kliniğe sahip olgularda tanının atlanabiliyor
olması, anafilaksi tanısında farklı kriterlerin kullanılması ve hastane kayıt
sistemlerinde tanı olarak farklı ICD kodların girilmesidir. Son dönemde yapılan
geniş kapsamlı çalışmada, yıllık olarak her 100.000 kişiden 50 ile 2000’inde
anafilaksi atağı geliştiği, yaşam boyu anafilaksi görülme prevelansının ise %
0,05-2 olduğu bildirilmiştir (8). Bir başka çalışmada ise ağır anafilaksi
sıklığı 0,5-3/10.000 bulunurken, anafilaksiye bağlı ölüm oranını ise 1-3/1.000.000
olarak bulunmuştur (9). Son dönemde yapılan çalışma sonuçlarının çoğu
anafilaksi sıklığının giderek arttığını göstermektedir. Gupta ve arkadaşları
(10,11) 1990 ile 2001 yılları arasında hastane kayıtlarına göre anafilaksi
tanısı konulan hasta sayısının yaklaşık 7 kat artarak her 1.000.000 kişide
6’dan 42’ye çıktığını, Sheikh ve arkadaşları ise İngiltere’de 2001 ile 2005
yılları arasında yaşam boyu anafilaksi görülme prevelansının %51 oranında
arttığını bildirmişlerdir.
Herhangi bir sebeple oluşan anafilaksilerin
sıklığı
Yocum ve meslektaşları Minnesota Olmsted
Eyaleti’ndeki 1983 ve 1987 yılları arasındaki anafilaksi epidemiyolojisini
belirlemek adına bir çalışma yürütmüşlerdir. Yıllık anafilaksi görülme oranı bu
toplulukta 100.000 bireyde 30 civarında iken, yıllık insidans hızı 100.000
bireyde 21 olarak bulunmuştur.
Boros ve meslektaşları 3 ile 17 yaş arası çocuklarda
ailelerin bildirimine dayalı alerji ve anafilaksi olgularının yaygınlığını
belirlemişlerdir. 4173 çocuk arasında, alerji oranı 100 çocukta 7,3 ve
anafilaksi oranı da 100 çocukta 0.59 olarak tespit edilmiştir.
2003 yılında, Mullins 1995 ile 2000 yılları arasında
Avustralya’da anafilaktik reaksiyon nedeniyle bir uzman hekim değerlendirmesine
başvurmuş 432 hastanın dahil edildiği bir prospektif çalışmayı bildirmiştir.
Anafilaksi belirtilecek olan 2 veya daha fazla semptomun mevcut olduğu durumlar
olarak tanımlanmıştır: ürtiker/anjiyoödem, bronkospazm, gastrointestinal
semptomlar veya hipotansiyon. Mullins yıllık 100.000 hastada 9,9’luk bir sıklık
oranı (yeni vaka) ve yine yıllık 100.000 bireyde 12,6’luk bir görülme (yeni ve
tekrarlayan) oranı saptamıştır.
Besinlerle
oluşan reaksiyonlar
2003 yılında Sicherer ve meslektaşları yerfıstığı ve
çam fıstığı alerjisi yaygınlık verilerini yeniden değerlendirmek için 5 yıllık
bir takip çalışması bildirdi. İki veya daha fazla organ tutulumu ile seyreden
bir anafilaktik reaksiyon tarif eden bireylerden kaynaklanan yerfıstığı ve çam
fıstığı anafilaksi yaygınlık oranı %0.95 (hesaplanmış) olarak belirtildi.
Sicherer ve meslektaşları (2) ABD’de deniz
ürünlerine bağlı alerjik reaksiyonların yaygınlığını belirleyen “rastgele
telefonla ulaşım” aracılığıyla katılım sağlanan başka bir çalışma daha yürüttü.
5529 katılımcı hane arasında (67,3%), toplamda 14.948 birey içinden, balık veya
deniz ürünleri alerjisi öyküsü bildirilen 2,3%’lük bir dilimdi.
Böcek
sokmasından kaynaklanan reaksiyonlar
Incorvaia ve çalışma arkadaşları Himenopterlere karşı
alerjik reaksiyonların prevalansını değerlendirmek için kuzey İtalya’daki
fabrika işçileri ile ormancılar üzerinde araştırma yapmışlardır. 462 fabrika
işçisinden 13’ü (%2,8) sistemik reaksiyonla ilgili pozitif öykü verdiler. On
reaksiyon yaşamı tehdit etmeyen ve üçü (%0,6) yaşamı tehdit eden reaksiyon
olarak tanımlandı. Ormancılar yüksek risk grubu kabul edildiler ve 112
reaksiyon içinde 5 (%4,5) sistemik reaksiyon bildirdiler ve bunların üçü (%2,7)
yaşamı tehdit etmeyen ve ikisi (%1,8) yaşamı tehdit eden reaksiyon olarak
tanımlandı.
ilaç
ve aşı nedenli reaksiyonlar
Kelso ve meslektaşları (2) 1990 ile 1997 yılı
arasında Aşı Yan Etkileri Kayıt Sistemi’ni kullanarak sarı humma aşısı
nedeniyle gerçekleşen anafilaksi olgularını değerlendirmiştir. İncelenen 243
kayıttan, 40’ı olası anafilaksi olgusu olarak sınıflandırılmıştır. Bu 40 vaka
sonucunda 5.236.820 aşı dozunda 40 anafilaksi oranı elde edilmekte, yani
131.000 aşıda 1 oranına karşılık gelmektedir.