Maternal
vitamin D seviyeleri bebeklerdeki kemik sağlığını etkilemektedir. İngiltere ‘de
yapılan bir kohort çalışmada kış mevsiminde doğan bebeklerin kemik minarel
içeriğinin yaz mevsiminde doğan bebeklere göre daha düşük olduğu tespit
edilmiştir. Gebeliğin son dönemindeki maternal D vitamini düzeyi çocukların ilk
9 yılki kemik minarel içeriği ile yakın ilişkilidir. D vitamini eksikliği
kalsiyum ve fosfor metabolizmasında anormalliklere sebep olmaktadır. D
vitaminin asıl görevi serum kalsiyum konsantrasyonunu normal seviyelerde
tutmaktır. Bunu da intestinal kalsiyum emilimini arttırarak sağlamaktadır.
Gebelikte, laktasyonda ve büyüme çağında D vitaminin eksiklik ve yetersizlik
durumlarında intestinal kalsiyum emilimi %15’den %80’lere kadar artış
göstermektedir. D vitaminin eksikliğinde yeterli kalsiyum desteği alınamadığı
takdirde kemiklerdeki osteoklastların etkileşmesiyle kalsiyum mobilizasyonu
başlamaktadır. D vitamini eksikliği PTH salgılanmasına neden olur. PTH serum
kalsiyum seviyesini normal aralıkta tutmaya yardımcı olur. PTH böbrekten
tübüler kalsiyum reabsorsiyonunu arttırır. Bu kompansasyon mekanizmaları
çocuklarda ve erişkinlerde riketsin ve osteomalazinin normal kalsiyum
seviyeleri ile seyir etmesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle hekimler bazen
klinik tanı koymada gecikebilmektedirler. Aslında sadece serum kalsiyum
düşüklüğü riketse neden olmamaktadır. D vitamini eksikliğine bağlı oluşan
sekonder hiperparatiroidizm fosfatüriye ve intestinal fosfor emiliminde
azalamaya neden olur. Serumdaki kalsiyum ve fosfor dengesindeki bozulmalar
kemik mineralizasyon bozukluğuna sebebiyet vermektedir. Böylelikle çocuklarda
rikets ve adolesanlarda osteomalazi oluşmaktadır.
Birçok
insan çalışmalarında maternal D vitaminin kord kanı D vitamini ile arasında
güçlü korelasyonlara sahip olduğu tespit edilmiştir. Ciddi maternal D vitamini
eksikliğinde nadirde olsa intrauterin rikets gelişmesine neden olabileceği
biliniyor. Maternal D vitamini eksikliği olan gebelerden doğan term bebeklerin
D vitamini eksikliği ile doğmaları aşikardır. Son trimesterde gebelere verilen
400 lU D vitamini anne kanında ve doğacak olan bebeğin kanında minimal bir
yükselme oluşturmaktadır. Suplemente edilmemiş annelerden doğan bebeklerin
suplemente edilmiş olan annelerden doğan bebeklere nazaran vitamin D
eksikliğine yakalanmaları daha hızlı bir süreçte gerçekleşmektedir. Yeterli
maternal vitamin D seviyesine sahip olmak fetal iskelet gelişimi, diş gelişimi
ve fetal büyüme ve gelişmesi için büyük önem arz etmektedir.
Maternal
risk faktörlerinden gebelik döneminde kötü beslenme, güneş ışınlarına az maruz
kalma ve sık aralıklarla gebe kalınması doğacak bebekde konjenital rikets
gelişmesine sebebiyet vermektedir. Bu yenidoğanlarda semptomatik hipokalsemi,
intrauterin gelişme geriliği, kemik ossifikasyonunda gerilik ve uzun dönemde
raşitik özellik gelişmektedir. Konjenital rikets endüstriel ülkelerde oldukça
nadir görülen bir hastalıktır. Gebelik döneminde maternal D vitamini düzeyinin
ciddi eksik olması gerekmektedir. Konjenital rikets tedavisinde D vitamini
suplemantasyonu,yeterli kalsiyum ve fosfor alımı önemlidir. Prenatal dönemde
vitamin D içeren ilaçların kullanılması ile bu hastalıktan korunma
sağlanmaktadır.