Mantar Hastaligi Nedir Deri Ayak Mantari

Mantar hastalığı Nedir, Deri Mantar Hastalığı Hakkında

Bu hastalık doğrudan temasla geçtiği ve bulaşıcı olduğu için okullar, yüzme havuzları ve hamamlar has­talığın kolaylıkla kapılabileceği yerlerdir. Genellikle başta, ayak parmakları arasında, erişkin gençlerin apış aralarında, sığırla uğraşanların sakal bölgesinde sıklıkla rastlanabilir.

Mantar Hastalığı Belirtileri


Eğer hastalık baş bölgesindeyse, önce çevresi kırmızı, ortası beyaz, yuvarlak bir alan belirir, sonra bu alan genişleyerek yayılır. Ayak parmaklarında, kaşıntı ve rahatsız­lık hissiyle birlikte, parmak aralarında ıslak, beyaz, ölü deri parçaları görülür.

Mantar Hastalığı Süreci


Başta, yerleşen mantar saçların köklerine kadar ilerleyip saç tellerinin matlaşmasına, zayıflayıp kırılmasına ne­den olur. Bu bölgelerde saçlar diğer bölgelere göre daha sey­rektir. Ayak parmaklarındaki hastalık tedavi edilmediği tak­dirde ağır bir egzama vakasına neden olarak hastayı yatıra­bilir.

Mantar Hastalığı Tedavisi


Mantar Hastalığı İçin, Başa krem halinde undesilenik asit bileşiği sürülür ve ağızdan da griseofulvin verilir. Ayak parmaklarında egzama ya da iltihaplı bir durum varsa, önce bu tedavi edilmelidir. Ayak parmaklarını enfekte eden mantarı tamamen yok etmek he­men hemen olanaksızdır. Ancak, mantar öldürücü ilaçlarla et­kilenebilir. Ayrıca, sık sık çorap değiştirmek, ayakları en az günde iki kez yıkamak ve serin tutmak hastalığı kontrol al­tına alır.

Tırnak Mantarı, Tırnakta mantar Enfeksiyonu

Çoğunlukla ayak başparma­ğında görülür.


Tırnak Mantarları Belirtileri

Tırnaklarda renk ve şekil bozukluğu yanında kalınlaşma da görülür. Kalınlaşma tırnağın serbest kenarın­dan dibine doğru ilerler.

Tırnak Mantarı Hastalığı Tedavisi

İltihaplanan tırnak yenilenene kadar griseofulvin adlı antibiyotik kullanılır.

Dolama Hastalığı Nedir, Parmak Dolama

Tırnak diplerinde oluşan bir iltihaptır ve çok sık rastlanır. Özellikle, manikür sonucu oluştuğu sıklıkla görülür.

Tırnak Dolama Belirtileri: Tırnak dibinde kırmızı bir şişlik görülür. Par­makta hafif ateş ve yanma vardır.


Dolama Önceleri ağrılı olan şişkinlik, sonraları içi beyaz il­tihaplı bir oluşuma (apse) dönüşür. Tedavi edilmediği takdir­de tırnak düşer.

Dolama Tedavisi

İlaç tedavisidir. Gerektiği takdirde apsenin yarıla­rak açılması ve iltihabın temizlenmesi gerekir.



Ayakta mantar en sık karşılaşılan yüzeysel mantar hastalıklarından biridir.

Ayakların sık sık yıkanarak kurulamaya özen göste­rilmemesi, lastik ayakkabılar, meslekî sebeple su ile ayakların fazla teması sürekli terleme ayaklarda mantar gelişimini kolaylaştırır. Ayakkabı terlik, çorap gibi malze­melerin paylaşılması başlıca »bulaşma kaynağı olup bu yüzden yatılı okullar, yurtlar ve kışlalarda oldukça yaygın olarak görülebilir. Aile bireyleri arasında da bulaşma ya­pabilir.

Ayak mantarı çok çeşitli belirtilerle kendini gösterebi­lir, kızarıklık, kuruluk, çatlamalar, sulantı, sivilceli yara­lar gözlenir. Ayak mantarı olanlarda ellerde de mantar görülebilir.
Ayak mantarı hastalarda hafif bir kaşıntı dışında şi­kayet yapmayabilir. Bu yüzden genellikle hekime geç baş­vurulur. Halbuki başka rahatsızlıklara yol açabileceğin­den gecikmemeliler.
Ayak mantarının teşekkülünü önlemek için kolaylaş­tırıcı faktörlerin ortadan kaldırılması (ıslak-terli ortam, şeker hastalığı, lastik giysiler) ve ayağa giyilen eşyaların ortak kullanılmamasına özen gösterilmesi gerekir.

Tedaviden sonra ayakkabı ve terliklerde mantarlar aylarca barınabileceğinden nüksten korunmak için bu eş­yaların da hekimin tavsiye edeceği şekilde temizliği gere­kir.

Uyuz Nedir Uyuz Hastaligi Tedavisi

Uyuz Nedir, Uyuz Hastalığı

Hastalık etkeni, sarcoptes scabiei adı verilen bir asalaktır. Halk dilinde uyuz böceği olan bu asalak doğrudan temasla geçer.

Uyuz Hastalığı Belirtileri


Şiddetli kaşıntıdır.

Uyuz Hastalığı Süreci

Uyuz böceği, deride yarım santim boyunda tüneller açar ve tünellerin deri ucunda oluşturduğu minik sivilcelerin içine yerleşir. Dişi uyuz böceği yumurtalarını bu tünellerin içi­ne bırakır. Yumurtaların patlaması, uyuz böceğinin dışarı çık­ması ve olgunlaşması bir hafta sürer. Böcekler ısındıkları za­man deri yüzeyine çıkarak dolaşırlar ve özellikle deri ısındığı zaman şiddetli bir kaşıntıya neden olurlar. Bu kaşıntı nede­niyle, hastanın el bilekleri, dirsekleri, beli, koltuk altları, üre­me organları ve sırtında kırmızı kaşıntı izleri görülür.

Uyuz Hastalığı Tedavisi

Hasta ayrılmalı ve hastayla temas edenler de te­davi edilmelidir. Hasta önce ılık banyoda yıkanmalı, sonra vü­cuduna benzil benzoat bileşiği sürülmeli ve bir gün bırakılma­lıdır. Ertesi gün aynı tedavi tekrarlanmalıdır.

Yatak Yarasi Nedir Yatak Yaralari Tedavisi

Yatak Yarası Nedir (Decubitus), Yatak Yaraları

Yatış durumlarını sık ve düz­gün olarak değiştiremeyen yatalak hastalarda oluşan deri ya­ralarıdır. Özellikle, kuyruksokumu ve topuk bölgesinde beliren bu yaraların nedeni, bu bölgelerde deriye olan basıncın kan akımını engellemesi ve dokunun ölümüne yol açmasıdır.

Yatak Yarası Belirtileri ve Süreci


Etkilenen bölge önce morarır, sonra ya­ra açılır. Açılan yaranın üzerindeki siyah ölü deri dokusu so­yulur ve yerinde büyüme eğilimi gösteren açık bir yara bıra­kır.

Yatak Yarası Tedavisi ve Korunma Yolları

En iyi tedavi yöntemi korunmaktır. Her iki saatte bir yatan hastanın yatış durumunu değiştirmek, deriyi kuru tutmak gerekir. Deri günde en az bir kez yıkan­malı, kurulanmalı, alkolle ovulduktan sonra pudralanmalıdır. Deri bölgesinde görülecek morarmış bölge hemen pamuk tabakasıyla örtülmeli ve simit biçiminde yastık kullanılmalıdır. Eğer yara yerleşmişse, tedavisi cerrahidir.

Kasinti Nedir Ciltte Deride Kasinti Nedenleri

Kaşıntı Hastalığı Nedir, Ciltte ve Deride Kaşıntı Nedenleri

Kaşıntının birçok nedeni olabilir. Şeker hastalığı, lösemi, sinir bozuklukları, hormon dengesizlikleri, karaciğer bozuklukları, alkol, kahve, tütün vb. kaşıntıya yol açarlar. Hatta, böcek sokmaları ve ihtiyarlık bile kaşıntı nedeni ola­bilir. Gıda alerjileri de kaşıntı yapabilir.


Kaşıntı Tedavisi

Her şeyden önce kaşıntı etkeni bulup ortadan kaldırılmalıdır. Basit vakalarda kalamin losyonu etkilidir. Da­ha ciddi vakalarda ağızdan alman ya da merhem halinde uy­gulanan kortikosteroidler yararlıdır. Genellikle, yatıştırıcı ve uyuşturucu nitelikteki antihistaminik maddeler verilebilir, an­cak bu maddeler hastada aşırı duyarlık oluşturabileceğinden deriye uygulanamaz.

Sac Dokulmesi Nedir Belirtiler Tedavisi

Saç Dökülmesi Nedir, Saçlar Neden Dökülür

Akut ateşli hastalıklar sonrası, tiroit has­talığında, ikinci devre frengide ya da tüberkülozda saç dökül­mesi ve kellik görülebilir, ancak etken hastalık geçtikten son­ra saçlar yeniden çıkar. İleri yaşlarda görülen saç dökülmesi kalıtım ve hormon dengesiyle ilgilidir. Şoklar ve sinirsel bo­zukluklar çok ender olarak saç dökülmesine neden olabilir.

Saç Dökülmesi Belirtileri


Saçların her taranışta dökülmesidir.

Saç Dökülmesinin Tedavisi

Şimdiye kadar saç dökülmesinin önlenebildiği gö­rülmemiştir. Saç dökülmesi önlenemez, ama seyrekleştirilebilir. Dıştan sürülen ilaçların hiçbir etkisi yoktur. Eğer saç dökülmesi hastalık nedeniyle olmuşsa tedavisi mümkündür. Ya­rım litre sirke ve yarım litre suyun karışımıyla elde edilen bi­leşimle günde beş dakika süreyle saçlara masaj yapılması olumlu sonuçlar verebilir. A ve B6 vitamini de saçların beslen­mesine yardımcı olabilir.

Ter Nedir Terleme Hastaligi Nedenleri

Ter Nedir, Terleme Hastalığı

Ter, vücut yüzeyine dağılmış olan ter bezlerinin salgısı olan ve içinde metabolizma artıkları ile tuz bulunan bir sıvıdır.

Ter bezlerinin çalışmasını sempatik sinir sistemi denet­ler. Terlemenin merkezsel kontrolü, beyin tabanında bulunan hipotalamustadır. Terlemenin birçok nedenleri olabilir. Çünkü birçok hastalık sırasında aşırı terleme görülebilir. Ayrıca, ter­leme bazı hastalıkların bir göstergesi de olabilir.

Aşırı terleme sonucu vücutta tuz kaybı olacağı için, suyla birlikte tuz tab­letleri alınarak tuz tamamlaması yapılabilir, çünkü terleme so­nucu oluşan yorgunluğun nedeni terlemeyle birlikte olan tuz kaybıdır. Ter, genellikle pis kokar ve kişinin çevresindekileri ra­hatsız eder. Kokuların önlenmesi için yıkanmak en iyi yön­temdir.

Kan Cibani Hastaligi Ciban Tedavisi

Kan Çıbanları, Kan Çıbanı Nedir

Kan çıbanı, derideki ter ya da kıl bezleri­nin bakteriler tarafından iltihaplanması sonucu oluşur. Hatalı beslenme (yağlı besinler) ya da metabolizma hastalıkları (şişmanlık, şeker hastalığı) gibi durumlarda çıbanlara karşı vücu­dun korunma gücü oldukça zayıftır. Kabızlık ve aşırı terleme gibi durumlar kan çıbanlarının çoğalmasına neden olur.

Kan Çıbanı Belirtileri


Çevresi kırmızı, çoğu zaman ortasında kıl çık­mış, küçük' ve başsız bir sivilce şeklinde belirir.

Kan Çibani Seyri


Sivilce yerinde şişme, yanma ve ağrı başlar. Bir süre sonra hafif bir ateş yapar ve ilgili lenf bezinin iltihaplan­dığı görülür. Sonunda ucu beyaz renkli iri bir sivilce oluşur. Sivilcenin ucundaki beyazlık bir süre sonra patlar ve dışarıya iltihaplı bir sıvı akar. İltihap aktıktan sonra, çıbanın dibinde sertçe sarı bir oluşum göze çarpar ve halk dilinde çıbanın özü olarak adlandırılır. Çıbanlar vücudun her yerinde çıkabilir.

Yüzdeki çıbanlar çok tehlikelidir, çünkü sonunda hem menen­jit hastalığına neden olabilirler hem de septisemiye yol açabi­lirler. Kan çıbanı, iltihabın bulaşması sonucu birbirine çok yakın olarak çoğalabilir. Çıbanların göründükten sonra kaybol­ması haftalarca, hatta aylarca sürebilir.

Kan Çıbanı Tedavisi

Kan çıbanının büyümesi, ilk devresinde üzerine tentürdiyot sürülerek, arap sabunu ile yıkanıp temizlenerek ya da güneş banyosuyla durdurulabilir. Kan çıbanını sıkarak te­mizlemeye çalışmak çok hatalı bir davranış olur. Yüzdeki çı­banlar mutlaka bir doktora gösterilmelidir. İlk tedavi olarak bitkisel besinler, temizlik ve güneş banyosu şarttır. Bazı du­rumlarda çıbanın yarılarak iltihabının boşaltılması gereklidir.


Çıban Hastalığı, Çıban Tedavisi İçin Bilgiler

Çıban Nedir, genellikle kıl kökü iltihabı olarak başlayan içi irin dolu, lokalize, yumuşak ve kırmızı şişliklerdir.

Sebebi: Kıl kökünün bakterilerce enfekte olmasıdır. Kaşıntı, ağrı, sivilce oluşması ve kabuk tutması şeklinde seyreder.

Deriyi kaşımak, kopartmak doğru değildir. Baş oluş­mamış sivilceler sıkılmamalıdır. Siyah noktalar belirdi­ğinde hafifçe sıkarak yok edilmelidir. Baş oluşması için çı­banın üzerine sıcak tuzlu su kompresi koymalıdır (bir bar­dak ılık suya bir çay kaşığı tuz koyun, bir parça temiz tülbenti buna batırın). Baş oluşunca, steril (mikroptan arın­mış) bir iğne veya bıçakla deriyi çizin ve irini akıtın. Çı­ban büyükse, doktorunuza danışın.

Tıbbi tedavi: Günde 3, 4 defa uygulanan bakteriye özgü antibiyotik krem ve pansuman. Yeniden çıkarsa, banyo suyuna katılacak antiseptik kullanılabilir veya antiseptik ihtiva eden özel bir sabun gerekebilir.

Akne Sivilce Lekeleri Akne İzleri İcin

Akne (Sivilce), Sivilce Lekeleri, Akne İzleri

Genellikle, ergenlik sivilcesi adını alan ak­ne, erinlik çağındaki gençlerde görülür. Akne, yüz, omuzlar, sırt ve göğüsteki yağ bezleriyle ilgili kronik bir deri hastalığı­dır. Akne oluşumu gençlerin en duyarlı dönemlerine rastladığı için psikolojik yönden rahatsızlıklara yol açar. Akne, yağ bez­lerinin tıkanması sonucu oluşur. Tıkanmaya neden olan tıka­cın ucu sertleşerek siyahlaşır ve bu siyah noktalara tıp dilinde «komedon» adı verilir.


Sivilce Belirtileri

Yüz, omuzlar, sırt ve göğüs bölgelerinde sert­çe, siyah noktaların oluşumudur. Bu oluşumlar genellikle yüz­de olur.
Seyri: Yağlı bir tıkaç olan komedonda çok sayıda akne ba­sili vardır. Tepesi siyah noktacıklı olan bu komedonlarm sı­kılması sonucu, akne basillerine diğer basiller de katılır ve ak­nenin bulunduğu yerde iltihaplı bir oluşum belirir.

Akne Sivilce Tedavisi

Saçlar ve yüz sık sık ilaçlı sabunla yıkanıp temiz­lenmelidir. Aknelerin borakslı suyla temizlenmesi iyi sonuç­lar verir. Diyetteki şekerli gıdaları mümkün olduğu kadar azaltmakta yarar vardır. Erinlik çağındaki akneler genellikle kendiliğinden iyileşmektedir. Bu nedenle, aknelerin bulundu­ğu bölgelerin temiz tutulması yeterli bir tedavi yöntemidir. İnatçı vakalarda bir doktor tedavisi öngörülmelidir.

Sedef Hastaligi Nedir Belirtileri Tedavisi

Sedef hastalığı Nedir (Psoriasis), Sedef Hastalıkları

Nedeni bilinmemekle birlikte kalıtsal bir yönü olduğu sanılmaktadır. Çok sık rastlanan ve genellikle erişkin çağlarda ortaya çıkan tehlikesiz bir hastalık­tır. Pek çok türleri vardır.


Sedef Cilt Hastalığı Belirtileri


Özellikle diz ve dirseklerde ayrıca vücudun di­ğer bölümlerinde simetrik olarak kırmızı, pullanan deri böl­geleri görülür.

Sedef Hastalığı Süreci


Görünümü bozan, az kaşıntılı ve zaman zaman kay­bolarak tekrar belirebilen bir seyir izler.

Sedef Hastalığı Tedavisi

Dıştan katran, şahsilik asit esaslı merhemler kul­lanılır. Çinko ve şahsilik asit merhemleri de aynı etkiyi yapar. Hastalığın iyileşmesi oldukça yavaş olduğundan bu tür mer­hemlerin aşırı dozda kullanımları sakıncalıdır. Güneş banyola­rı yarar sağlar.

Urtiker Hastaligi Kronik Urtiker Tedavisi

Ürtiker Hastalığı Nedir (Kurdeşen), Kronik Ürtiker

Ürtiker, alerjik hastalıklar arasında da sayılabilir. Ürtikerin oluşumundaki nedenler, iç ve dış etkenler, ilaçlar, besinler, metabolizma bozukluklarıdır. Dış etkenler, alerjiye neden olan maddeler (Ürtiker Alerji), soğuk ya da sıcak, güneş ışınlarıdır.

Ürtiker Belirtileri


Birdenbire yerel, çok ender olarak da tüm vü­cudu kaplayan küçük kabarcıklar görülür. Bu kabarcıkların büyüklükleri çok değişiktir ve kimi zaman döküntü halinde görülebilir. Renkleri beyaz ya da kırmızımsı olur. Kenarları kesin hatlıdır ve oldukça çok kaşıntılıdır. Kaşındıkça deri yü­zeyinde bir yanma duyusu belirir. Yorgunluk, kusma ve ishal de ek belirtiler olarak ortaya çıkabilir.

Akut Ürtiker Süreci


Tek kabarcık pek önemli sayılmaz, çünkü birkaç saat içinde kendiliğinden kaybolur. Fakat bunlar kronik bir şekil alarak aylarca, hatta kimi zaman yıllarca sık sık tekrar­layabilir.

Ürtiker Tedavisi

Alerjiye karşı ilaçlardır. Alerjinin nedeni olan et­kenler ortadan kaldırılmalıdır. Diyetten baharat, sirke gibi maddeler kaldırılmalıdır. Deri üstüne sirkeli suyla hazırlanmış kompresler uygulanabilir. Hastalık sırasında kalsiyum alınma­sı oldukça yararlıdır.

Deri İltihabi Deri Alti İltihabi Egzama

Deri İltihabı, Deri İltihap ve Egzama

Dermatit (deri iltihabına) ile egzama arasındaki ayrım tam olarak belirtilemez. Bu nedenle dermatit ile egzama aynı anlamda kullanılmaktadır. Hastalığın nedenlerini iki grupta toplamak mümkündür:

Fiziksel etkenler: Yakıcı maddeler, yağlar, sabunlar ve an­tiseptik maddeler, sert cisimlerle yaralanmalar vb.


Alerjik etkenler: Penisilin, çiçek ve tozları, kozmetik maddeler (ruj, pudra, rimel vb.), astım hormon bozuklukları, ilaçlar vb.

Deride İltihap Belirtileri

Etkilenmiş deri bölgesinde kızarıklık, çatlak, kaşıntı ve hafif ateş görülür.

Seyri: Etkili deri bölgesi genellikle kaşıntılı olduğu için ikincil iltihapların belirme olasılığı vardır.

Deri iltihabı Tedavisi

Etkenin saptanıp ortadan kaldırılmasına yönelik­tir. İkincil iltihaplara karşı antibiyotikler kullanılır. Kaşıntının kesilmesi için deri yüzeyine kaşıntı giderici ve yumuşatıcı mer­hemler sürülmelidir. Genellikle hasta dinlenmeli, alkol alma­malı ve ruhsal bir gerilim varsa, bir yatıştırıcı ya da antihistamin kullanılmalıdır.

Deri Hastaliklari Deri Hastaliklar Hastalik

Deri Hastalıkları, Deri Hastalıklar

Deri ve derinin bölümlerini (saç, tırnak, ter bezleri) oluşturan bölgelerde görülen hastalıklar, asalak ve mikroorganizmaların neden olduğu bulaşıcı hastalıklar (mantar, uyuz vb.) ve para­zitlerin neden olmadığı, aynı zamanda bulaşıcı olmayan hasta­lıklar (egzama, kurdeşen vb.) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Asa­lakların neden olduğu hastalıklara karşı, ilaçlar ve dezenfeksiyon yoluyla çabuk güvenilir bir sonuç sağlamak mümkün­dür. Bulaşıcı olmayan cilt hastalıklarında ise durum daha de­ğişiktir. Bu hastalıklara metabolizma bozukluklarının neden olduğu kanısı çok yaygındır. Hastalıkların oluşumunu kolay­laştıran etkenler olarak hatalı beslenme, alkol, sigara ve kah­ve, bazı giysiler ve sağlık koşulları uygun olmayan yerlerde ya­şamak sayılabilir. Bunların yanı sıra, kalıtsal etkenler ve aler­jik durumlar da unutulmamalıdır. Birçok durumlarda deri hastalıklarını teşhis etmek çok güç olmaktadır. Bu nedenle de tedavi şeklinin saptanması birtakım güçlükler yaratmaktadır. Deri, yaklaşık 16,000 santimetre karelik bir yüzeyi kaplayan en geniş yüzeyli bir organdır. Deri vücudu dış etkenlerden korur ve aynı zamanda organizmanın dış dünya ile bağlantısını sağ­lamakla görevlidir. Derinin kalınlığı 1-4 milimetre arasında de­ğişmektedir.

Deriye dokunma duyusu

Deri, üst ve altderi olmak üzere iki tabakadır. Üstderi de ikiye ayrılır. Havayla temas eden ve birçok ölü hücreden oluşan bi­rinci tabaka, boynuzsu tabakadır (koruntabaka). Üstderinin ikinci tabakası, içinde boya tanecikleri (pigmentler) bulunan ve altderinin iç yüzeyine doğru birtakım çıkıntılar veren malpighi tabakasıdır.

Altderi, bağdokusundan yapılmıştır. Altderinin dış yüze­yinden üstderinin malpighi tabakasına doğru uzanan, içinde duyu oluşumlarıyla kılcal damarlar bulunan birçok çıkıntılar vardır. Altderi tabakasında ter bezleri, kıl kökleri, yağ bezleri, damarlar, sinirler bulunur. Altderinin altında, darbelerin etki­sini azaltan, ısının vücuttan kaçmasını engelleyen ve vücut için yedek besin maddesini oluşturan bir yağ tabakası vardır. Bu yağ tabakası, altderiyi daha altta bulunan organlara, özellikle kaslara bağlar.


Kıl, saç ve tırnaklar boynuz maddesinden (korun madde­si) yapılmıştır. Bir kıl incelendiği zaman, bir bölümünün gev­şek bir özle dolu bulunan uzun ve dar bir borudan yapılmış olduğu ve kıl kökü ile deriye girmiş olduğu görülür.

Deride birçok küçük bez bulunur. Bunlar ter bezleri ve kıl dibi bezleridir. Kıl dibi bezleri, sebum adı verilen deri yağı sal­gısını yaparlar. Bu yağ, erimiş durumda olduğundan, hem kıl­ları yağlar hem de deri yüzeyinde yayılarak derinin yumuşak durmasını sağlar. Dar ve uzun kanallar olan ter bezleri altderinin içinde yumak halinde durur. Ter bezleri, gözenek adı veri­len delikçiklerle dışarıya açılır. Ter, içinde su ye metabolizma artıkları, özellikle tuz bulunan oluşumdur. Deri, aynı zaman­da, dış uyartıları içinde bulunan özel sinirler aracılığıyla alan bir dokunma organıdır. Deride, dokunma olaylarıyla ilgili ya­pılar vardır. Bu yapıların arasında en önemlisi, dokunum cisim­cikleri adı verilen yapıdır. Dokunum cisimcikleri aracılığıyla bir cismin ağırlığını (basınç duyusu), sıcaklığını (ısı duyusu) ve sertliğini (dokunma duyusu) anlayabiliriz.