Renal transplantasyon Nedir

Renal transplantasyon Nedir

Alıcılarında görülen bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonları

Renal transplantasyon yapılan hastaların operasyondan itibaren karşılaştıkları en önemli komplikasyonlardan biri idrar yolu enfeksiyonlarıdır. İlk altı ayda yaklaşık % 30 hastada görülürler. Çoğu gram-negatif bakteriyemi ve transplant pyelonefritidir. Ancak profilaktik olarak TMP-SMX ve florokinolon kullanımı bu komplikasyonları önemli derecede elimine etmiştir. Proflaksiye rağmen idrar yolu enfeksiyonu görülen hastalar mesane boşalmasında yetersizlik veya trakt obstrüksiyonu gibi fonksiyonel veya yapısal bozukluklar açısından değerlendirilmelidirler. Nakil sonrası 6. aydan sonra ise enfeksiyon sıklığı toplumdakine benzer olup idrar yolunda anomalisi olan veya kateterizasyon uygulanan hastalarda sıktır. Bu hasta grubunda antimikrobiyal tedavi 6. aydan sonrasında da devam ettirilebilir.

İdrar yolu enfeksiyonu belirtileri

Transplantasyon sonrası ilk üç ayda idrar yolu enfeksiyonları ve relapsları sıktır. Ancak fistül ve obstrüksiyon benzeri komplikasyonlar yoksa pyelonefrit ve bakteriyemi görülme riski düşüktür, antibiyotiklere yanıt iyidir.

Bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonlarının risk faktörleri

Alıcıda görülen idrar yolu enfeksiyonun en önemli nedenlerinden biri nakil edilen böbrekte enfeksiyon varlığıdır. Vericide idrar yolu enfeksiyonu olup olmadığı mutlaka detaylı olarak değerlendirilmelidir. Kadavra böbreğinin veninden gelen sızıntıdan ve böbreğin muhafaza edildiği steril torbadaki sıvıdan kültür gönderilmelidir.

Mesaneye konan kateterler ve üreterik stentler üroepitelyum üzerindeki glikozaminoglikan tabakaya hasar verebilir. Bu yabancı cisimler etrafında mikroorganizmaların yerleşebileceği bir mukus biyofilm tabakası oluşur.

Renal transplantasyon yapılan hastaların bazılarında masif enfektif VUR, polikistik hastalık, enfekte taşlar ve özellikle diyabetik hastalarda papiller nekroz görülebilir. Ayrıca nöropatik mesane disfonksiyonu, intravezikal obstrüksiyon, azalmış mesane kompliyansı, rezidüel idrar ve buna bağlı VUR’u olan, transplantasyon yapıldıktan sonra temiz aralıklı kateterizasyon yapması gereken özellikle çocuk hastaların sıklığı artmıştır. Üriner diversiyon, mesane augmentasyonu ve substititsyonu yapılabilecek bu hastalarda bakteriüri sıktır ve antibiyotik tedavisi gereklidir.

Bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonlarının graft üzerine etkileri (gebelikte idrar yolu enfeksiyonu)

İdrar yolu enfeksiyonları graft yetmezliğine yol açabilir. Reflu nedeniyle pyelonefrit ve parankimal skar oluşabileceği düşünülse de günümüzde çoğu cerrah üreter anastomozu sırasında antireflu mekanizması oluşturmak için özel bir teknik uygulamamaktadır.


Sitokinlerin, tümör nekroz faktör benzeri büyüme faktörlerin ve serbest radikallerin etkisiyle de enfeksiyonlar graft yetmezliğine neden olur. CMV enfeksiyonu için zemin oluşturarak akut transplant rejeksiyonuna yol açabilirler. Rejeksiyon ve enfeksiyonun birbirinden ayrılması güç olabilir.

Bakteriyel kaynaklı idrar yolu enfeksiyonu tedavisi

Tedavide yaklaşım nakil yapılmamış hastalardaki gibidir ve 10-14 günlük kür uygulanır. Antibiyoterapi hastanın ihtiyacına göre parankime daha iyi penetre olabilen veya mukozal etkisi daha güçlü olan ilaçlar seçilerek planlanır. Florokinolonlar genellikle etkilidir.

Transplantasyon sonrası ilk altı ayda görülen asemptomatik bakteriürilerin tedavisi yararlıdır. Bu hastalar cerrahi komplikasyonlar açısından araştırılmalıdır. TMP-SMX idrar yolu enfeksiyonlarının, Pneumocystis carinii pnömonilerinin ve diğer fırsatçı mikroorganizmaların enfeksiyonlarının önlenmesinde etkili olduğundan çoğu klinik tarafından tercih edilmektedir. Transplantasyon sonrası ilk 6 ayda, enfeksiyonun daha semptomatik geçmesi ve rejeksiyon riskinin yüksek olması nedeniyle düşük doz ko-trimaksazol önerilmektedir. Düşük dozda verildiğinde siklosporinle birlikte kullanımı nedeniyle oluşan yan etkileri görülmeyecektir.
Transplant böbreğin bir segmenti veya tamamında arteryel hasara bağlı beslenme bozukluğu yada infarkt varsa beslenemeyen ölü dokuda kommensal mikroorganizma kolonizasyonu görülebilir. Enfeksiyonun eradikasyonu için böbreği tamamının ya da ilgili segmentin çıkartılması gereklidir