Akut Bag Yaralanmalari

Akut Bağ Yaralanmaları ve Hastaya Genel Yaklaşım


Bağ yaralanmalı hastaya genel yaklaşım tüm muayenelerde olduğu gibi anamnezle başlar. Uygun bir anamnezle bağ yaralanmasına neden olan kuvvetin büyüklüğü ve yönü saptanabilir.


Dize gelen yaralayıcı kuvvet yüksek enerjili bir trafik kazasından temas olmayan bir spor yaralanmasına kadar değişebilir. Yaralayıcı kuvvet dize trafik kazasında ve iş kazalarında olduğu gibi direkt olarak gelebileceği gibi rotasyonel kuvvetler gibi indirekt olarak da gelebilir.


Bazı yaralanmalar ise direkt ve indirekt kuvvetlerin birlikte etki etmesiyle oluşur. Örneğin bir futbolcuda, sabit ayak üzerinde rotasyonla oluşan indirekt yaralayıcı kuvvete bir tekme gibi direkt kuvvetler eklenebilir. Anamnezde, kuvvetin büyüklüğünün, etki ettiği sırada ekstremitenin duruş şeklinin, kuvvetin yönünün saptanması yaralanmanın hangi yapılarda olabileceği konusunda hekimi yönlendirir


Politravmatize hastalarda özellikle de uzun kemik fraktürleri olduğunda, bağ yaralanmasının kolaylıkla atlanabileceği akılda tutulmalıdır. İzole diz yaralanmalarında akut hemartroz varlığı önemli bir intraartiküler yaralanma göstergesidir. Akut hemartrozlu hastaların %75-80’inde ön çapraz bağ yırtığı saptanmıştır (3,4,10). Hemartrozun diğer nedenleri menisküs yırtıkları osteokondral lezyonlar ve patella çıkıklarıdır. Fakat hemartroz sadece bir belirti olup tanı değildir. Hemartroz varlığında sistematik bir yaklaşımla anamnez, dikkatli bir fizik muayene ve radyolojik değerlendirmeyle tanıya varılır.


Klinik değerlendirmede ilk aşama, hastanın mümkün olduğunca rahatlatılması ve muayene korkusunun yenilmesidir. Mevcut ağrıdan dolayı hasta, uygun bir fizik muayene yapılmasına izin vermeyebilir. Bu durumda muayene genel anestezi altında yapılabilir (4).


Tek taraflı yaralanmalarda muayeneye sağlam dizden başlanmalıdır. Sağlam dizde hareket açıklığı ve önceden var olabilecek instabilite saptanmalı gerekirse yaralanan dizle kıyaslanmalıdır. Daha sonra lezyonun olduğu dize geçilmeli ve muayeneye inspeksiyonla başlanmalıdır. İnspeksiyon sonrası yüzeyel yapılar tek tek palpe edilmelidir.


Ligamentler başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar tek tek palpe edilmelidir. Bundan sonra sıra hareket muayenesine gelir. Önce aktif sonra pasif hareket arkı değerlendirilir. Aktif ve pasif hareket arkları arasındaki fark kaydedilir. Bu fark genellikle ağrıya sekonder olarak gelişmekle birlikte ekstansor mekanizma hasarına da bağlı olabilir (1).


Pasif hareket kısıtlılığı eklem içi hasar sonucu olabileceği gibi hemartrozun tetiklediği refleks kas spazmının da sonucu olabilir. Hemartroza bağlı bu kısıtlılık diz bağlarının uygun muayene edilmesini engelleyebilir. Böyle durumlarda hemartrozun aspirasyonu ve eklem içine yapılacak olan 10–15 ml lik lokal anestetik ile gevşeme ve analjezi sağlanır. Böylece efektif bir bağ muayenesi daha rahat yapılabilir.


http://zehirlenme.blogspot.com