Ağır kafa
travmalarından sonra vazodilatasyona bağlı olarak hiperemi gelişebilir (27) ve
genellikle diffüz beyin şişmesinden sorumludur. Çoğu kez ortaya çıkan bu akut
serebrovasküler konjesyon veya hiperemi durumu, kafa içi basıncı artışı ve kötü
prognozla beraberdir (35,44). Beyinde CO2, arteriolar düzeyde beyin
kan akımını güçlü şekilde etkiler. PCO2 değerindeki 1mmHg’lık artış
akım hızında (Vm) ortalama 4 cm/sn’lik artışa yol açmaktadır (45,46). Hiperemi
daha sık olarak genç hastalarda görülmektedir (47). Ağır kafa travmalarını
takiben ortaya çıkan hiperemi kafa içi basıncı artışının önemli nedenlerinden
biridir (48). Beynin iskemisinde de kafa içi basıncı artmaktadır. Hiperemiye
bağlı kafa içi basıncı artışı ile vazospazm sonucu gelişen iskemi veya diğer
nedenlerle gelişen kafa içi basıncı artışının tedavileri tamamen farklıdır. Bu
nedenle bunların birbirinden ayırt edilmesi çok önemlidir
Hipofiz
Bezinin Anatomisi
Hipofiz
bezi, yaklaşık 1 cm büyüklüğünde fasülye şeklinde bir yapıdır ve beyin
tabanında sfenoid kemiğin üst yüzeyindeki sella tursikada bulunur. Hipofiz
bezi, hipofizyel stalk ya da infundibulum olarak bilinen pitüiter stalk ile
hipotalamusa bağlıdır. Bu bez dura tabakasıyla örtülüdür ve sella tursikanın
üst kısmında dura tabakası, pitüiter stalk için süngerimsi diyafram sellayı
oluşturur (49). Hipofiz bezi, küçük damarsız bir bölge olan pars intermedia ile
ayrılan 2 loba sahiptir. Anterior lob; hipofiz bezinin %80’ini oluşturur.
Embriyolojik olarak farinks epitelinin embriyolojik bir çöküntüsü olan Ratke
kesesinden meydana gelmiştir. Bu lob; ACTH, TSH, gonodotropinleri (FSH,LSH ve
bunların alfa alt grupları), GH ile prolaktini salgılar. Posterior lob; nöral
bir doku olup hipotalamusun uzantısıdır. Hipotalamustaki hücrelerden elde
edilen arginin-vazopresin ve oksitosini depolar
Kaynak; http://zehirlenme.blogspot.com