Rezonans Nedir Rezonans Bozuklukları
Rezonans bozuklukları ve
özellikle hipernazalite kimi araştırmacılar tarafından ses bozuklukları içinde
sınıflandırılmaktadır. Kummer (2008) ise rezonans bozuklukları larengeal
orjinli olmadığı için bu sınıflamanın yanlış olduğunu savunmaktadır. Ses
enerjisinin larenksten çıktıktan sonra dengesini bozan her şey rezonans
bozukluğu olarak değerlendirilmelidir. Bu dengeyi bozan şey bir fistül, büyük
adenoidler, nazal polip veya velofarengeal kapanma sorunları olabilir.
Hipernazalite Nedir
Hipernazalite velofarengeal mekanizmanın
görevini tam olarak yapamadığı ve kapanmanın gerçekleşemediği durumlarda ortaya
çıkmaktadır. Velofarengeal kapanmayla
oral kaviteye yönlendirilmesi gereken ses, kapanma gerçekleşemediği zaman nazal
kaviteye de geçiş yapar.
Alan yazında velofarengeal kapanma
sorunları ile ilgili kullanılan pek çok terim vardır (İngilizce kullanımlarına
örnek olarak Palatopharyngeal insufficiency, velopharyngeal
dysfunction, velopharyngeal inadequacy ve velopharyngeal
insufficiency örnek olarak verilebilir) (Pannbacker, 2004). Kullanılan
terimlerle ilgili herhangi bir yanlış anlama olmasını önlemek amacıyla Trost
Cardomone bu terimlere bir açıklık getirmiş ve Şekil 2‟de görüldüğü gibi
nedenlerine göre sınıflamıştır (Trost-Cardomone,1986).
1.
Velofarengeal yetmezlik (insufficiency): Velum kısa
olduğu için kapanma gerçekleşmemektedir. Yapısal bir sorun olması sebebiyle
çözümü cerrahidir. Konuşma terapisi önerilmemektedir.
2.
Velofarengeal yetersizlik (incompetence): Kas onarımının
uygun bir şekilde yapılmaması veya nörolojik sorunlardan kaynaklı (cerebral
palsy gibi) olarak velum hareketi güçsüzdür ya da yoktur.
3. Velofarengeal yanlış öğrenme (mislearning): Yapısal yada kaslara ilişkin bir sorun
olmamasına karşın kişi velofarengeal kapanmayı bazen tüm seslerde bazen de
fonem spesifik olarak gerçekleştiremez. Bu durumda çözüm tamamen konuşma
terapisidir. Ancak uzman olmayan bir kişi tarafından yapısal bir sorun gibi
algılanabileceği için değerlendirmesi oldukça dikkatli bir şekilde
yapılmalıdır.
Hipernazalitenin nedeni
ister yapısal ister nörolojik olsun, ağız içinde yeterli hava basıncının
oluşturulamaması konuşma özellikleri açısından benzer sonuçlar doğurmaktadır.
Hipernazalite oral seslerin
çoğunlukla nazal seslere dönüşmesine neden olmaktadır. Genel olarak tüm konuşma
seslerini etkileyen hipernazalite, ünlü sesler üzerinde de kendini gösterir.
Ünsüzler, üretimleri için gerekli olan basıncın oluşmaması nedeniyle güçsüzdür
ve sözce uzunluğu, nefesin yetmemesi nedeniyle kısadır. Velofarengeal açıklığın
oldukça büyük olduğu durumlarda gözlenen hipernazalite, kimi zaman işitilebilir
nazal kaçakla birlikte görülebilir (Kummer ve Lee, 1996). Hipernazalite, ağız
içinde basıncın oluşturulamaması nedeniyle basıncın ses tellerinin altında,
farenkste ya da velumun arkasında oluşturulmasına neden olabilmektedir. Genel
olarak artlaştırma adı verilen bu süreçte velar, uvular, farengeal veya
larengeal sürtünmeli sesler ile gırtlak-durak sesi (glottal stop) adı verilen
telafi edici artikülasyon hataları gelişebilmektedir Golding- Kushner, 2001).
Cerrahi müdahale ile velofarengeal kapanmanın gerçekleşmesi durumunda dahi ısrarcı
telafi edici artikülasyonlar ortadan kalkmayacak ve kimi zaman çok uzun süren
terapilere ihtiyaç duyulacaktır. Kısacası velofarengeal yetmezlik için cerrahi,
telafi edici artikülasyon için konuşma terapisi damak yarığı olan vakaların
yönetimi sırasında uygulanacak protokollerdir.
Kaynak: http://zehirlenme.blogspot.com