Kronik Kabızlık ve Ağrılı Dışkılama
Dışkılama güçlüğü, çocukların %50’sinden fazlasında 1 yaşından önce başlamaktadır. Kronik kabızlığı olan hastaların en sık yakınması olan ağrılı dışkılama, çocukların %60-70’inde gözlenmektedir (27). Anal bölgede fissüre ve buna bağlı olarak da ağrılı dışkılamaya neden olan sert dışkı sonucu bebeklerde, gerinme, yüzünü buruşturma, yüzünün kırmızı renk alması, ağlama gibi davranışlar görülebilmektedir. Yeni yürümeye başlayan çocuklar sıklıkla ayak parmakları üzerinde yükselirler, inatla bacaklarını tutarlar, bir yere tutunarak ileri geri sallanırlar ve huzursuz görünürler. Daha büyük çocuklarda ise dışkılama sırasında zorlanma, karın ağrısı, karında şişkinlik, iştahsızlık, kusma, idrar kaçırma, idrar yolu enfeksiyonu ve psikolojik sorunlara sık rastlanmaktadır (8).
Kronik kabızlık yakınması olan çocuklarda, rektumda birikmiş ve sertleşmiş dışkıya bağlı olarak dışkı kaçırma sıklıkla görülmektedir. Altına kaçırma istem dışı, sıklıkla az miktarda ve iç çamaşırını kirletici tarzdadır ancak çoğu zaman aileler tarafından ishal yakınması ile karıştırılmakta ve bu nedenle kabızlık yakınması olarak algılanmamaktadır. Del Ciampo ve arkadaşlarının (24), 313 çocukta yaptıkları bir çalışmada, kabız çocukların %14.3’ünde dışkı ile iç çamaşırının kirlendiği bildirilmiştir. Aydoğdu ve arkadaşları da (16), ülkemizde yaptıkları çalışmada, fonksiyonel kabızlığı olan 331 hastanın %58.9’unda dışkı kaçırma yakınması saptamışlardır.
Üriner belirtiler, kronik kabızlık tanısı konulan çocukların %9-13’ünde bildirilmiş ve bu çocukların %10.5’inde idrar kaçırma yakınması olduğu belirtilmiştir (28). Rektumda birikmiş dışkı, mesanenin fonksiyonel kapasitesini azaltarak baskılamakta ve işeme hissinin daha erken oluşmasını tetiklemektedir. Ayrıca, kronik olarak pelvik taban kaslarının kasılması, işeme sonrası gevşemeyi önlemekte ve mesanede rezidüel volüm artışına neden olmaktadır (29). Loening-Baucke’nin (30) çalışmasında kronik kabızlığı olan olguların %46’sında idrar kaçırma, %10.7’sinde idrar yolu enfeksiyonu ve %1.7’sinde vezikoüreteral reflü olduğu bildirilmiştir.