Haglund Sendromu Hastalığı Nedir
Topuğun arka tarafındaki bir ağrı, kişide fonksiyon bozukluğuna neden olabilecek bir duruma yol açabilir. Eğer ağrı posterosuperior kalkaneus çıkıntısının ve retrokalkaneal bursitin oluşturduğu bir bulgular bileşkesinden oluşuyorsa buna Haglund sendromu denir. Haglund (31), başlangıçta sert ve arkası düşük ayakkabıların giyilmesiyle büyümüş bir posterosuperior kalkaneal çıkıntının yol açtığı ağrılı bir ayak arkası tanımlamıştır. Bugün Haglund sendromu kalkaneusun posterosuperiorunda ağrı ve hassasiyet ile karakterize bir durumu olarak tanımlanmaktadır. Haglund sendromu ayrıca ''pump-bump'' olarak da bilinir. Haglund sendromuyla yüzeyel Aşil bursiti gibi diğer patolojik durumların ayrımının yapılması önemlidir. Haglund sendromu retrokalkaneal bursanın inflamatuar ve ağrılı şişmesini içerdiği gibi bazen Aşil tendonunun insersiyonal tendinopatisiyle birlikte olabilir. Bu sendrom, Aşil tendonunun ventral yüzü ve kalkaneal çıkıntının posterosuperioru arasındaki bursanın tekrarlayan sıkışması ile ortaya çıkar. Dinlenme periyodundan sonra yürümeye başlayan hastalarda ağrı ortaya çıkması tipik bir durumdur. Girişimsel tedavi, inflame olmuş bursanın çıkarılmasını ve kemik çıkıntının rezeksiyonunu içerir. Bu bölgedeki diğer patolojilerin ayrımı yapılmalıdır.
Aşil tendonu patolojileri, insersiyonal ve noninsersiyonal olmak üzere ikiye ayrılabilir . Noninsersiyonal patolojiler, tendinopati, paratendinopati ve bunların kombinasyonu şeklinde sınıflandırılabilir. Semptomlar tipik olarak insersiyonun 4 cm ile 6 cm üstünde ortaya çıkar. Aşilin kalkaneusa yapışma yerinde oluşan tendinopatiye, insersiyonal tendinopati denir. Ağrı, sıklıkla kalkaneusun üzerindeki insersiyonun orta hattında lokalize olur. İnsersiyonal tendinopati, retrokalkaneal bursitle birlikte de görülebilir. Haglund sendromunun bir parçası olarak retrokalkaneal bursitte, Aşil tendonunun medialinde kalkaneus posterosuperior sınır seviyesinde palpasyonla ağrı oluşturulabilir. Ağrı, ayak bileğinin dorsifleksiyonu sonucu ortaya çıkar çünkü Aşil tendonunun anterior sınırı ve kalkaneusun posterior superior kenarı arasındaki retrokalkaneal bursa sıkışır ve retrokalkaneal bursite yol açar. Retrokalkaneal bursitin tedavisi sıkı ayakkabıların giyilmesinin önlenmesi, aktiviteye alışma, nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ), yumuşak dolgu maddelerinin kullanılması,germe-güçlendirme egzersizleri ve retrokalkaneal alana kortikosteroid enjeksiyonudur.
Eğer konservatif tedavi başarısız olursa, iki çeşit cerrahi yöntem uygulanabilir. Ameliyat yöntemleri temel olarak kalkaneusun posterior superior kısmının açık rezeksiyonunu ya da kalkaneal wedge (kama) osteotomiyi içerir. Açık cerrahi tedavinin komplikasyonları yüzeyel ya da derin olabilir. Bunlardan bazıları, deride harabiyet, ameliyat izinin çevresinde hassasiyet, hoş görünmeyen ameliyat izi ya da topuk çevresinde parestezidir (34,36). Aşil tendonunun avulsiyonu (kopması), kalkaneusun bütün posterosuperior kısmının çıkıntısı ortadan kaldırıldıktan sonra kemik yapının zayıflaması ve kalkaneal stres kırıkları gibi diğer komplikasyonlar da tanımlanmıştır (34, 35, 37). Yeterli kemik çıkarılamamasına ve azalmış dorsifleksiyonla sonuçlanmış Aşil tendonu sertliğine bağlı tekrarlayan sekonder ağrı da bildirilmiştir (38). Açık cerrahi sonrası yara iyileşmesi problemi, hastaların %30'unda tanımlamıştır (39). Endoskopik tedavi ise, diğer bütün minimal invazif cerrahi girişimlerde olduğu gibi, düşük morbidite, mükemmel yara iyileşmesi, fonksiyonel sonuç, kısa iyileşme süresi ve spora çabuk dönme gibi avantajlar sunar.
Kaynak: http://zehirlenme.blogspot.com