Dünyada Görülen İklim Tipleri ve Bitki Toplulukları
Makroklima: Yeryüzünde geniş alanlarda görülen büyük iklim tipleridir.
Mikroklima: Büyük iklimler içinde farklı özellikleri taşıyan daha dar alanlı iklimlerdir.
Türkiye’de İklim Tipleri Nelerdir ve İklimi Belirleyen Etmenler
a) Enlem
b) Denize göre konum
c) Atmosferdeki genel hava dolaşımı
d) Okyanus akıntıları
e) Yerşekilleri ve yükselti
İklim - Doğal Bitki Örtüsü İlişkisi
Nemli İklimler
Sıcak bölgeler - Geniş yapraklı orman
Soğuk bölgeler - İğne yapraklı orman
Ilıman bölgeler - Karışık orman
Kurak İklimler
Sıcak bölge - Kurakçıl çalılar - kaktüs
Soğuk bölge - Otsu - yosunsu bitkiler
Türkiye’de ve Dünya’da Görülen İklim Tipleri
Ekvatoral İklim Tipi nedir
Görüldüğü yer: Amazon ve Kongo havzaları, Güneydoğu Asya adalarında görülür.
Ekvatoral İklim Özellikleri: Her ayın ortalaması 20°C'nin üstündedir. Yıllık ve günlük sıcaklık farklarının en az olduğu iklimdir.
En çok yağış alan iklimlerdendir. Yıl boyunca bol yağış alır. Ekinoks dönemlerinde yağışlarda artış gözlenir.
Bitki örtüsü: Geniş yapraklı gür ormanlardır.
Savan İklim (Yazı Yağışlı Tropikal İklim)
Görüldüğü yer: Ekvatoral iklimi çevreleyen alanlarda (15 - 20° enlemleri civarı) görülür.
Özellikleri: Her mevsim sıcaktır. Kışlar Ekvator'a göre daha serin, yazlar ise Ekvator'a göre daha sıcaktır.
Yağış Ekvatoral iklime göre daha azdır. Yazlar yağışlı, kışlar kurak geçer.
Bitki örtüsü: Uzun boylu sık ot toplulukları olan savanlar görülür.
Muson İklimi
Görüldüğü yer: Güney ve Güneydoğu Asya kıyılarında görülür.
Muson İklimi Özellikleri: Her mevsim sıcaktır (Ancak, Japonya ve Kore'ye doğru kuzeye gidildikçe sıcaklıklarda azalma görülür).
Yaz mevsimi çok yağışlı, kışlar kurak geçer. En çok yağış alan iklimlerdendir.
Bitki örtüsü: Geniş yapraklı gür ormanlar, yer yer savanlar görülür.
Çöl İklimi
Görüldüğü yer: 30° Dinamik yüksek basınç kuşaklan ile kıtalann denizden uzak dağlarla çevrili iç kısımlannda görülür.
Çöl İklimi Özellikleri: Gece - gündüz sıcaklık farklarının en fazla olduğu iklimdir. En yüksek sıcaklıklar çöl ikliminde ölçülür.
Yıllık yağış miktarı çok azdır (200 mm. nin altında). Belli bir yağış rejimi yoktur.
Bitki örtüsü: Kurakçıl çöl bitkileri görülür.
Akdeniz İklimi
Görüldüğü yer: 30°-40° enlemleri arasında; Akdeniz ülkeleri, (Mısır, Libya kıyıları hariç) Amerika'da Kaliforniya, Şili kıyıları, Afrika'nın güney ucu (Kap) ve Avustralya'nın güneydoğu ve güneybatısında görülür.
Özellikleri: Kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer.
Yağışların çoğu kış mevsiminde ve yağmur olarak düşer.
Kar yağışı ve don olayı nadir olarak görülür.
Bitki örtüsü: Yaz sıcaklığı ve kuraklığına dayanıklı, soğuğa dayanıksız bodur ağaççık ve çalılardan oluşan makilerdir. Dağların yükseklerine çıkıldıkça ormanlar görülür.
Orta kuşak Okyanus İklimi
Görüldüğü yer: Orta kuşak karalarının batı kıyılarında (Batı Avrupa, Kuzey Amerika'nın batısı) görülür.
Özellikleri: Kışlar ılık, yazlar serin geçer. Yıllık sıcaklık farkları azdır.
Batı rüzgârları ve sıcak su akıntıları nedeniyle en çok sonbaharda olmak üzere her mevsim bol yağış alır.
Bitki örtüsü: Karışık orman ve çayırlar doğal bitki örtüsünü oluşturur.
Step İklimi
Görüldüğü yer: Karaların iç kesimleri ve çöllere geçiş alanlarında görülür.
Özellikleri: Kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Yıllık sıcaklık farkı fazladır.
Yıllık yağış miktarı az olup (300 - 400 mm. civarı) en çok yağış genellikle ilkbaharda düşer.
Bitki örtüsü: Yağışlı mevsimde yeşeren, diğer zamanlarda kurumuş halde kalan seyrek cılız ot toplulukları olan bozkırlardır.
Orta Kuşak Karasal İklimi
Görüldüğü yer: Orta Kuşak karalarının iç ve kuzey kısımlarında (Sibirya, Doğu Avrupa, Kanada ve ABD'nin iç kısımları) görülür.
Özellikleri: Kışlar uzun ve çok sert, soğuk, karlı, yazlar kısa ve serin geçer. Yıllık sıcaklık farklarının en fazla olduğu iklimdir.
En fazla yağış aldığı mevsim yazdır.
Bitki örtüsü: İğne yapraklı ormanlar (Sibirya'da tayga) ile yer yer çayırlar görülür.
Tundra İklimi
Görüldüğü yer: Sibirya'nın, iskandinavya'nın ve Kanada'nın kuzeyi ile Grönland kıyılarında görülür.
Özellikleri: Her mevsim soğuktur. En sıcak ay ortalaması genellikle 10°C'nin altındadır.
Yağış miktarı az olup, genellikle kar şeklindedir.
Bitki örtüsü: Soğuğa dayanıklı, cılız otsu, yosunsu bitkilerden oluşan tundralardır.
Kutup İklimi
Görüldüğü yer: Kutup bölgeleri ve Grönland'ın iç kesimleri
Özellikleri: Yıl boyunca sıcaklık ortalamaları O C'nin altındadır. Yıllık yağış miktarı çok azdır.
Bitki örtüsü: Buzullarla kaplı olduğundan bitki örtüsü yoktur.
Yogunlasma ve Yagis Olusumu
Yoğunlaşma Nedir, Yağış Oluşumu
Havadaki nemin yoğunlaşması ve yağış oluşabilmesi, bağıl nemin % 100 e ulaşması ile olanaklıdır. Bunun için havanın yükselerek soğuması gerekir.
Oluşumuna Göre Yağış Çeşitleri
1. Yamaç Yağışları (Orografik Yağışlar):
Gezici hava kütlelerinin bir yamaç boyunca yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır.
2. Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim): Isınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağış türüdür. Sürekli yükselici hava hareketlerinin görüldüğü Ekvatoral Bölgede yıl boyunca konveksiyonel yağış oluşmaktadır.
3. Cephe Yağışları (Depresyon - frontal yağış):
Farklı hava kütlelerini ayıran sınıra "Cephe" denir. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında, sıcak hava soğuk havanın üstünde cephe boyunca yükselerek soğur ve yağış bırakır. Cephe yağışları en çok Orta Kuşakla görülür.
Alçalıcı hava hareketinin görüldüğü yerlerde yağış oluşmaz. Çünkü; alçalan hava ısınır, nem taşıma kapasitesi artar ve doyma noktasından uzaklaşarak havada nem açığı ortaya çıkar.
Yoğunlaşma Çeşitleri ve yoğunlaşma olayları
Sis: Yeryüzüne yakın kesimlerde, havadaki nemin yoğunlaşarak havada asılı kalmış şeklidir.
Sisin en yoğun olduğu saatler sabah saatleridir. Öğleye doğru sıcaklığın artması yoğunlaşmayı engeller ve sis dağılır.
Çiy: Gece boyunca ısı kaybeden yeryüzü üzerindeki cisimler de (bitki yaprakları vb.) soğur. Soğuk yüzeylere temas eden havanın içindeki subuharı, damlacıklar halinde yoğunlaşır. Bu damlacıklara çiy denir.
Kırağı: Bulutsuz geçen kış gecelerinde, aşırı soğuyan yeryüzünde ve cisimler üzerindeki çok küçük ve ince buz kristalleri şeklindeki yağış türüdür.
Kırç: Çok soğuyan yeryüzünde, havadaki aşırı soğumuş su damlacıklarının soğuk cisimlere çarparak buz haline geçmesidir.
Bulut: Havadaki nemin yükseklerde yoğunlaşarak asılı kalmış halidir.
Yağmur: Bulutu oluşturan su tanecikleri, havanın soğumasıyla birleşerek büyür, ağırlaşır ve su damlacıkları halinde yere düşer.
Dolu: Ani soğumayla donan su damlalarıdır.
Kar: 0°C' nin altındaki sıcaklıklarda, havadaki subuharı kristaller halinde yoğunlaşarak yere düşer.
Yağışın Yeryüzünde Dağılışı
Yağışın En Fazla Olduğu Yerler (1000 mm. ve üstü):
1. Sürekli alçak basınç alanları: Sürekli yükselici hava hareketleri nedeniyle bol yağış alır.
Ekvator TAB
60° DAB
2. Güney ve Güneydoğu Asya: Yaz Musonları nedeniyle bol yağış alır.
3. Orta Kuşak karalarının batı kıyıları: Batı rüzgârları ve sıcak su akıntıları nedeniyle bol yağış alır.
En Az Yağış Alan Yerler:
1. Sürekli yüksek basınç alanları: Sürekli alçalıcı hava hareketleri nedeniyle yağış oluşumuna elverişsizdir.
30° DYB alanları: Sıcak çöller
Kutup TYB alanları: Soğuk çöller
2. Kıtaların iç kısımları: Denize uzaklık nedeniyle nemlilik ve yağış miktarı azdır.
3. Dağlarla çevrili çukur alanlar: Denize kapalılık nedeniyle az yağış alır.
Ayrıca:
Kıyılar genellikle iç bölgelerden fazla yağış alır.
Dağların denize paralel uzandığı kıyılar bol yağış alır.
iç bölgelerde dağlık alanlar çukur yerlerden fazla yağış alır.
Çok yüksek dağların dorukları az yağış alır.
Soğuk su akıntılarının etkilediği kıyılar az yağış alır.
Havadaki nemin yoğunlaşması ve yağış oluşabilmesi, bağıl nemin % 100 e ulaşması ile olanaklıdır. Bunun için havanın yükselerek soğuması gerekir.
Oluşumuna Göre Yağış Çeşitleri
1. Yamaç Yağışları (Orografik Yağışlar):
Gezici hava kütlelerinin bir yamaç boyunca yükselip soğumasıyla oluşan yağışlardır.
2. Konveksiyonel Yağışlar (Yükselim): Isınan havanın yükselip soğumasıyla oluşan yağış türüdür. Sürekli yükselici hava hareketlerinin görüldüğü Ekvatoral Bölgede yıl boyunca konveksiyonel yağış oluşmaktadır.
3. Cephe Yağışları (Depresyon - frontal yağış):
Farklı hava kütlelerini ayıran sınıra "Cephe" denir. Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında, sıcak hava soğuk havanın üstünde cephe boyunca yükselerek soğur ve yağış bırakır. Cephe yağışları en çok Orta Kuşakla görülür.
Alçalıcı hava hareketinin görüldüğü yerlerde yağış oluşmaz. Çünkü; alçalan hava ısınır, nem taşıma kapasitesi artar ve doyma noktasından uzaklaşarak havada nem açığı ortaya çıkar.
Yoğunlaşma Çeşitleri ve yoğunlaşma olayları
Sis: Yeryüzüne yakın kesimlerde, havadaki nemin yoğunlaşarak havada asılı kalmış şeklidir.
Sisin en yoğun olduğu saatler sabah saatleridir. Öğleye doğru sıcaklığın artması yoğunlaşmayı engeller ve sis dağılır.
Çiy: Gece boyunca ısı kaybeden yeryüzü üzerindeki cisimler de (bitki yaprakları vb.) soğur. Soğuk yüzeylere temas eden havanın içindeki subuharı, damlacıklar halinde yoğunlaşır. Bu damlacıklara çiy denir.
Kırağı: Bulutsuz geçen kış gecelerinde, aşırı soğuyan yeryüzünde ve cisimler üzerindeki çok küçük ve ince buz kristalleri şeklindeki yağış türüdür.
Kırç: Çok soğuyan yeryüzünde, havadaki aşırı soğumuş su damlacıklarının soğuk cisimlere çarparak buz haline geçmesidir.
Bulut: Havadaki nemin yükseklerde yoğunlaşarak asılı kalmış halidir.
Yağmur: Bulutu oluşturan su tanecikleri, havanın soğumasıyla birleşerek büyür, ağırlaşır ve su damlacıkları halinde yere düşer.
Dolu: Ani soğumayla donan su damlalarıdır.
Kar: 0°C' nin altındaki sıcaklıklarda, havadaki subuharı kristaller halinde yoğunlaşarak yere düşer.
Yağışın Yeryüzünde Dağılışı
Yağışın En Fazla Olduğu Yerler (1000 mm. ve üstü):
1. Sürekli alçak basınç alanları: Sürekli yükselici hava hareketleri nedeniyle bol yağış alır.
Ekvator TAB
60° DAB
2. Güney ve Güneydoğu Asya: Yaz Musonları nedeniyle bol yağış alır.
3. Orta Kuşak karalarının batı kıyıları: Batı rüzgârları ve sıcak su akıntıları nedeniyle bol yağış alır.
En Az Yağış Alan Yerler:
1. Sürekli yüksek basınç alanları: Sürekli alçalıcı hava hareketleri nedeniyle yağış oluşumuna elverişsizdir.
30° DYB alanları: Sıcak çöller
Kutup TYB alanları: Soğuk çöller
2. Kıtaların iç kısımları: Denize uzaklık nedeniyle nemlilik ve yağış miktarı azdır.
3. Dağlarla çevrili çukur alanlar: Denize kapalılık nedeniyle az yağış alır.
Ayrıca:
Kıyılar genellikle iç bölgelerden fazla yağış alır.
Dağların denize paralel uzandığı kıyılar bol yağış alır.
iç bölgelerde dağlık alanlar çukur yerlerden fazla yağış alır.
Çok yüksek dağların dorukları az yağış alır.
Soğuk su akıntılarının etkilediği kıyılar az yağış alır.
Mutlak Bagil ve Maksimum Nem Nedir
Nem Nedir, Nemlilik
Havadaki nemin kaynağı yeryüzündeki su kütleleridir. Okyanuslar, denizler, göller, kar ve bu/ örtüleri, bitki toplulukları ile nemli toprak yüzeylerinden buharlaşan sular atmosfere karışır. Su buharının tamamına yakını Troposfer'de bulunur.
Buharlaşma arttıkça havaya katılan nem miktarı da artar. Buharlaşma ise aşağıda belirtilen etmenlere bağlıdır:
a) Sıcaklık: Sıcaklık arttıkça buharlaşma şiddeti artar.
b) Buharlaşma yüzeyi: Buharlaşma yüzeyinin geniş ve nemli olması buharlaşmayı arttırır.
c) Rüzgâr: Rüzgâr hızı arttıkça buharlaşma hızlanır.
d) Havadaki nem oranı: Havadaki nem fazlaysa buharlaşma azdır.
Mutlak Nem nedir
1 m3, havanın içindeki nemin gram cinsinden değeridir.
Bir yerde sıcaklık arttıkça mutlak nem artar.
Mutlak nem kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, Ekvator'dan uzaklaştıkça ve yükseldikçe azalır.
Bir yerde mutlak nem kıştan yaza, geceden gündüze geçildikçe artar.
Maksimum Nem
1 m3, havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarıdır.
Sıcaklık arttıkça havanın nem taşıma kapasitesi artar.
Bağıl Nem (Nisbi = Oransal Nem)
Mutlak nemin ölçüm yapılan sıcaklıktaki maksimum neme oranıdır (yüzde olarak).
Bağıl Nem = Mutlak nem / Maksimum Nem x 100
İki ayrı bölgenin mutlak nemleri aynı, bağıl nemleri farklıysa mutlaka sıcaklıkları farklıdır.
Sıcaklık düştükçe bağıl nem oranı artar.
Bağıl nemi % 100 olan hava kütlesi, neme doymuş demektir.
Bağıl nem % 100'ü aşarsa yağış oluşur
Bağıl nem % 100'den az İse nem açığı vardır, yağış oluşmaz.
İki ayrı bölgenin sıcaklıkları aynı, mutlak nemleri farklı ise bağıl nemleri farklıdır.
Bağıl nemin fazla olduğu bölgeler, yeryüzündeki yağışlı alanlardır.
Çöllerde ise bağıl nem en azdır.
Havadaki nemin kaynağı yeryüzündeki su kütleleridir. Okyanuslar, denizler, göller, kar ve bu/ örtüleri, bitki toplulukları ile nemli toprak yüzeylerinden buharlaşan sular atmosfere karışır. Su buharının tamamına yakını Troposfer'de bulunur.
Buharlaşma arttıkça havaya katılan nem miktarı da artar. Buharlaşma ise aşağıda belirtilen etmenlere bağlıdır:
a) Sıcaklık: Sıcaklık arttıkça buharlaşma şiddeti artar.
b) Buharlaşma yüzeyi: Buharlaşma yüzeyinin geniş ve nemli olması buharlaşmayı arttırır.
c) Rüzgâr: Rüzgâr hızı arttıkça buharlaşma hızlanır.
d) Havadaki nem oranı: Havadaki nem fazlaysa buharlaşma azdır.
Mutlak Nem nedir
1 m3, havanın içindeki nemin gram cinsinden değeridir.
Bir yerde sıcaklık arttıkça mutlak nem artar.
Mutlak nem kıyılardan iç kesimlere gidildikçe, Ekvator'dan uzaklaştıkça ve yükseldikçe azalır.
Bir yerde mutlak nem kıştan yaza, geceden gündüze geçildikçe artar.
Maksimum Nem
1 m3, havanın belli bir sıcaklıkta taşıyabileceği en fazla nem miktarıdır.
Sıcaklık arttıkça havanın nem taşıma kapasitesi artar.
Bağıl Nem (Nisbi = Oransal Nem)
Mutlak nemin ölçüm yapılan sıcaklıktaki maksimum neme oranıdır (yüzde olarak).
Bağıl Nem = Mutlak nem / Maksimum Nem x 100
İki ayrı bölgenin mutlak nemleri aynı, bağıl nemleri farklıysa mutlaka sıcaklıkları farklıdır.
Sıcaklık düştükçe bağıl nem oranı artar.
Bağıl nemi % 100 olan hava kütlesi, neme doymuş demektir.
Bağıl nem % 100'ü aşarsa yağış oluşur
Bağıl nem % 100'den az İse nem açığı vardır, yağış oluşmaz.
İki ayrı bölgenin sıcaklıkları aynı, mutlak nemleri farklı ise bağıl nemleri farklıdır.
Bağıl nemin fazla olduğu bölgeler, yeryüzündeki yağışlı alanlardır.
Çöllerde ise bağıl nem en azdır.
Ruzgar Olusumu ve Ruzgar Cesitleri
Rüzgar Nedir, Rüzgar Oluşumu
Rüzgâr: Komşu iki hava kütlesi arasında basınç farklılaşması sonucunda oluşan hava hareketidir.
Rüzgâr daima YB alanlarından AB alanlarına doğru eser.
Rüzgârın hızı:
a) Basınç farkı fazla ise rüzgârın hızı fazla olur.
I. izobar haritasındaki YB alanından doğan rüzgarın hızı daha fazladır.
b) Basınç merkezleri arasındaki uzaklık azaldıkça rüzgârın hızı artar.
c) Yerşekilleri ve bitki örtüsü de rüzgârın hızını etkiler.
Rüzgârın yönü:
a) Basınç merkezlerinin birbirine göre konumu rüzgârın yönünü belirler.
Rüzgârlar her zaman yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru eserler. Yönleri buna göre belirlenir. (rüzgar yönleri)
b) Yerşekillerinin uzanışı da rüzgârın yönünü belirler.
Rüzgar Çeşitleri
SÜREKLİ RÜZGÂRLAR; Alizeler, Batı Rüzgarları, Kutup Rüzgarları
MEVSİMLİK RÜZGÂRLAR; Muson rüzgarları
YEREL RÜZGÂRLAR; Meltemler (kara ve deniz meltemleri, dağ ve vadi meltemleri),
Sıcak Yerel Rüzgarlar (Föhn, Sirokko, Hamsin, Samyeli, Kıble, Keşişleme, Lodos ),
Soğuk Yerel Rüzgarlar(Mistral, Bora, Krivetz, Yıldız, Poyraz, Karayel),
Tropikal Siklonlar (Tayfun, Hurricane, Tornado, Kasırga, hortum)
Sürekli Rüzgârlar ve Türkiye’de Rüzgarlar
Sürekli basınç kuşakları arasındaki basınç farkından doğarlar. Dünya'nın günlük hareketi nedeniyle sapmaya uğrarlar. Esiş yönleri yıl içinde hiç değişmez. Okyanus akıntılarının oluşmasına neden olurlar.
a) Alizeler
30° Dinamik yüksek basınç kuşağından, Ekvatoral termik alçak basınç kuşağına doğru eserler.
Kuzey Yarımküre'de kuzeydoğudan Güney Yarım-küre'de güneydoğudan esen doğu yönlü rüzgârlardır.
Sıcak Kuşakla kıtaların doğu kıyılarına ve karşılaşma alanları olan Ekvator çevresinde yağış miktarında artışlara neden olurlar.
Üst troposferde, Ekvator'dan 30° enlemlerine doğru olan hava hareketine ise "Ters Alizeler" denir.
b) Batı Rüzgârları ve rüzgar yönü
30° Dinamik yüksek basınç kuşaklarından, 60° Dinamik alçak basınç kuşaklarına doğru eserler.
Kuzey Yarımkürede güneybatıdan, Güney Yarımküre'de kuzeybatıdan eserler (Batı yönlü rüzgârlardır).
Orta Kuşakla, kıtaların batı kıyılarına bol yağış bırakırlar ve bu bölgelerde her mevsim yağışlı Ilıman Okyanus iklimini oluştururlar.
c) Kutup Rüzgârları
90° Termik yüksek basınç kuşaklarından 60° alçak basınç kuşaklarına doğru eserler.
Kuru ve soğuk rüzgârlardır. Bu nedenle estikleri bölgelerde sıcaklığı düşürürler.
Mevsimlik (Devirli) Rüzgârlar Musonlar
Kıta ve okyanusların yıl içinde farklı ısınıp soğuma özelliğinden doğarlar.
Esiş yönleri yıl içinde değişir. Yazın denizden karaya, kışın karadan denize doğru eser.-
En belirgin olarak görüldüğü bölge Güney ve Güneydoğu Asya kıyılarıdır.
Yaz musonları yağış getirir, kış musonları kuraktır. (hakim rüzgar)
Güney ve Doğu Asya'daki adalar kış musonlarıyla da yağış alır.
Yazın kara denize göre çok ısınır AB alanı olur. Deniz geç ısınır YB alanı olur.
Kışın kara çabuk soğur YB alanı olur. Deniz geç soğur AB alanı olur.
Yerel Rüzgârlar ve coğrafya rüzgarlar
a) Günlük Devirli Rüzgârlar Meltemler
Kara ve Deniz Meltemleri: Kara ve denizlerin gün içinde farklı ısınıp soğumasından oluşurlar. Gündüzleri denizden karaya, geceleri karadan denize doğru eserler. Daha çok yaz aylarında etkili olurlar. En şiddetli olduğu saatler öğle saatleri ve sabaha karşıdır.
Dağ ve Vadi Meltemleri: Yükseklere çıkıldıkça atmosferin yoğunluğu, nemliliği azalır. Bu nedenle dağ-ların yüksek kesimleri ile vadiler arasında gün içinde sıcaklık farklılıkları oluşur. Ortaya çıkan basınç farkı nedeniyle, gündüzleri vadilerden dağlara, geceleri dağlardan vadilere doğru rüzgâr eser.
b) Sıcak Yerel Rüzgârlar ve rüzgar isimleri
Föhn: Bir yamaç boyunca yükselerek soğuyan ve nemini bırakan hava doruğu aşarak diğer yamaçta alçalarak her 100 m. de 1°C ısınır.
Bu nedenle sıcak olarak eser ve kurutucu etki yapar. Rüzgâr ne kadar yükselti kaybederse (yükselti farkı) sıcaklığı ve kurutucu olma etkisi o kadar fazla olur.
Sirokko: Kuzey Afrika'da Büyük Sahra Çöiü üzerinden esen sıcak, kuru, tozlu rüzgârdır.
Hamsin: Mısır'da çöllerden estiği için sıcak ve kuru rüzgârlardır.
c) Soğuk Yerel Rüzgârlar ve rüzgar şekilleri
Bora: Dalmaçya kıyılarında eser. Karlarla kaplı yüksek yerlerden estiği için soğuk rüzgârlardır.
Mistral: Fransa'da Rhone vadisi boyunca karaların iç kısımlarından Akdeniz'e doğru esen rüzgârlardır.
Krivetz: Romanya'nın Karadeniz kıyılarında esen soğuk yerel rüzgârdır.
Türkiye'de kuzeyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını düşürür, güneyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını yükseltir.
d) Tropikal Siklonlar
Tropikal Kuşakla ani ve büyük basınç farklarından doğan çok şiddetli rüzgârlardır.
Kasırga niteliğindeki bu rüzgârlara Atlantik'te Tornado, Antillerde Hurricane, Hini Okyanusunda Tayfun gibi adlar verilir.
Rüzgâr: Komşu iki hava kütlesi arasında basınç farklılaşması sonucunda oluşan hava hareketidir.
Rüzgâr daima YB alanlarından AB alanlarına doğru eser.
Rüzgârın hızı:
a) Basınç farkı fazla ise rüzgârın hızı fazla olur.
I. izobar haritasındaki YB alanından doğan rüzgarın hızı daha fazladır.
b) Basınç merkezleri arasındaki uzaklık azaldıkça rüzgârın hızı artar.
c) Yerşekilleri ve bitki örtüsü de rüzgârın hızını etkiler.
Rüzgârın yönü:
a) Basınç merkezlerinin birbirine göre konumu rüzgârın yönünü belirler.
Rüzgârlar her zaman yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına doğru eserler. Yönleri buna göre belirlenir. (rüzgar yönleri)
b) Yerşekillerinin uzanışı da rüzgârın yönünü belirler.
Rüzgar Çeşitleri
SÜREKLİ RÜZGÂRLAR; Alizeler, Batı Rüzgarları, Kutup Rüzgarları
MEVSİMLİK RÜZGÂRLAR; Muson rüzgarları
YEREL RÜZGÂRLAR; Meltemler (kara ve deniz meltemleri, dağ ve vadi meltemleri),
Sıcak Yerel Rüzgarlar (Föhn, Sirokko, Hamsin, Samyeli, Kıble, Keşişleme, Lodos ),
Soğuk Yerel Rüzgarlar(Mistral, Bora, Krivetz, Yıldız, Poyraz, Karayel),
Tropikal Siklonlar (Tayfun, Hurricane, Tornado, Kasırga, hortum)
Sürekli Rüzgârlar ve Türkiye’de Rüzgarlar
Sürekli basınç kuşakları arasındaki basınç farkından doğarlar. Dünya'nın günlük hareketi nedeniyle sapmaya uğrarlar. Esiş yönleri yıl içinde hiç değişmez. Okyanus akıntılarının oluşmasına neden olurlar.
a) Alizeler
30° Dinamik yüksek basınç kuşağından, Ekvatoral termik alçak basınç kuşağına doğru eserler.
Kuzey Yarımküre'de kuzeydoğudan Güney Yarım-küre'de güneydoğudan esen doğu yönlü rüzgârlardır.
Sıcak Kuşakla kıtaların doğu kıyılarına ve karşılaşma alanları olan Ekvator çevresinde yağış miktarında artışlara neden olurlar.
Üst troposferde, Ekvator'dan 30° enlemlerine doğru olan hava hareketine ise "Ters Alizeler" denir.
b) Batı Rüzgârları ve rüzgar yönü
30° Dinamik yüksek basınç kuşaklarından, 60° Dinamik alçak basınç kuşaklarına doğru eserler.
Kuzey Yarımkürede güneybatıdan, Güney Yarımküre'de kuzeybatıdan eserler (Batı yönlü rüzgârlardır).
Orta Kuşakla, kıtaların batı kıyılarına bol yağış bırakırlar ve bu bölgelerde her mevsim yağışlı Ilıman Okyanus iklimini oluştururlar.
c) Kutup Rüzgârları
90° Termik yüksek basınç kuşaklarından 60° alçak basınç kuşaklarına doğru eserler.
Kuru ve soğuk rüzgârlardır. Bu nedenle estikleri bölgelerde sıcaklığı düşürürler.
Mevsimlik (Devirli) Rüzgârlar Musonlar
Kıta ve okyanusların yıl içinde farklı ısınıp soğuma özelliğinden doğarlar.
Esiş yönleri yıl içinde değişir. Yazın denizden karaya, kışın karadan denize doğru eser.-
En belirgin olarak görüldüğü bölge Güney ve Güneydoğu Asya kıyılarıdır.
Yaz musonları yağış getirir, kış musonları kuraktır. (hakim rüzgar)
Güney ve Doğu Asya'daki adalar kış musonlarıyla da yağış alır.
Yazın kara denize göre çok ısınır AB alanı olur. Deniz geç ısınır YB alanı olur.
Kışın kara çabuk soğur YB alanı olur. Deniz geç soğur AB alanı olur.
Yerel Rüzgârlar ve coğrafya rüzgarlar
a) Günlük Devirli Rüzgârlar Meltemler
Kara ve Deniz Meltemleri: Kara ve denizlerin gün içinde farklı ısınıp soğumasından oluşurlar. Gündüzleri denizden karaya, geceleri karadan denize doğru eserler. Daha çok yaz aylarında etkili olurlar. En şiddetli olduğu saatler öğle saatleri ve sabaha karşıdır.
Dağ ve Vadi Meltemleri: Yükseklere çıkıldıkça atmosferin yoğunluğu, nemliliği azalır. Bu nedenle dağ-ların yüksek kesimleri ile vadiler arasında gün içinde sıcaklık farklılıkları oluşur. Ortaya çıkan basınç farkı nedeniyle, gündüzleri vadilerden dağlara, geceleri dağlardan vadilere doğru rüzgâr eser.
b) Sıcak Yerel Rüzgârlar ve rüzgar isimleri
Föhn: Bir yamaç boyunca yükselerek soğuyan ve nemini bırakan hava doruğu aşarak diğer yamaçta alçalarak her 100 m. de 1°C ısınır.
Bu nedenle sıcak olarak eser ve kurutucu etki yapar. Rüzgâr ne kadar yükselti kaybederse (yükselti farkı) sıcaklığı ve kurutucu olma etkisi o kadar fazla olur.
Sirokko: Kuzey Afrika'da Büyük Sahra Çöiü üzerinden esen sıcak, kuru, tozlu rüzgârdır.
Hamsin: Mısır'da çöllerden estiği için sıcak ve kuru rüzgârlardır.
c) Soğuk Yerel Rüzgârlar ve rüzgar şekilleri
Bora: Dalmaçya kıyılarında eser. Karlarla kaplı yüksek yerlerden estiği için soğuk rüzgârlardır.
Mistral: Fransa'da Rhone vadisi boyunca karaların iç kısımlarından Akdeniz'e doğru esen rüzgârlardır.
Krivetz: Romanya'nın Karadeniz kıyılarında esen soğuk yerel rüzgârdır.
Türkiye'de kuzeyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını düşürür, güneyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını yükseltir.
d) Tropikal Siklonlar
Tropikal Kuşakla ani ve büyük basınç farklarından doğan çok şiddetli rüzgârlardır.
Kasırga niteliğindeki bu rüzgârlara Atlantik'te Tornado, Antillerde Hurricane, Hini Okyanusunda Tayfun gibi adlar verilir.
Basinc Nedir Basinc Cesitleri
Basınç Nedir
Atmosfer Basıncı:Atmosferdeki gazların yere yaptığı ağırlıktır (1033 gr/cm3).
Normal Basınç: 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde, 0°C sıcaklıkta ölçülen basınç 1013 milibar (=760 mm. civadır. Buna normal basınç denir. Bu değerin üzerindeki basınca yüksek basınç (antisiklon), altındaki basınca alçak basınç (siklon) denir.
Basıncın Yeryüzüne Dağılışına Etki Eden Faktörler
1. Sıcaklık
2. Yükselti
3. Dinamik etkenler
4. Yerçekimi
1. Sıcaklık: Isınan hava, hafifler, genleşir ve yükselir. Bu nedenle yere yaptığı basınç azalır. Soğuyan hava sıkışır, yoğunlaşır ve alçalır. Yere yaptığı basınç artar. Basınç birimleri
Bu şekilde, sıcaklığa bağlı olarak oluşan basınçlara termik kökenli basınç denir.
Termik kökenli basınçlara örnekler:
Ekvator AB
Kutup YB
Kışın karalar üzerinde oluşan YB
Yazın karalar üzerinde oluşan AB
2. Yükselti: Deniz seviyesinden yükseldikçe basınç düşer. Bunun nedeni, yükseldikçe atmosfer kalınlığı ve yoğunluğunun azalmasıdır.
3. Dinamik etkenler: Ekvator'da ısınıp yükselen hava .Troposferin üst katlarında kutupiara doğru yönelir. Ancak eksen hareketi nedeniyle kutuplara ulaşamaz ve 30° enlemlerinde yığılır. Böylece "dinamik yüksek basınç kuşaklan" oluşur. 60° enlemlerindeki "dinamik alçak basıncın" oluşum nedeni ise 30° ve 90° yüksek basınç alanlarından gelen hava kütlelerinin karşılaşarak yükselmesidir.
Yerçekimi: Kutupların yüksek basınç olmasında yerçekiminin fazla olmasının, Ekvator'da alçak basınç oluşumunda yerçekiminin az olmasının da etkisi vardır.
Basınç Merkezlerinin Özellikleri
Yüksek Basınç nedir
Merkezden çevreye doğru hava hareketi vardır.
Eksen hareketi nedeniyle hava hareketinin yönünde sapmalar görülür.
Kuzey Yanmküre'de sapma hareket yönünün sağına, Güney Yanmküre'de ise hareket yönünün soluna doğrudur.
Alçalıcı hava hareketleri görülür. Bu nedenle yağış oluşumuna elverişsizdir.
Alçak Basınç
Çevreden merkeze doğru hava hareketi vardır.
Eksen hareketi nedeniyle hava hareketinin yönünde sapma görülür.
Hareket yönündeki sapmalar, Kuzey Yanmküre'de saat ibresinin tersi, Güney Yanmküre'de ise saat ibresinin yönündedir.
Yükselici hava hareketleri görüldüğünden yağış oluşumuna elverişlidir.
Atmosfer Basıncı:Atmosferdeki gazların yere yaptığı ağırlıktır (1033 gr/cm3).
Normal Basınç: 45° enlemlerinde, deniz seviyesinde, 0°C sıcaklıkta ölçülen basınç 1013 milibar (=760 mm. civadır. Buna normal basınç denir. Bu değerin üzerindeki basınca yüksek basınç (antisiklon), altındaki basınca alçak basınç (siklon) denir.
Basıncın Yeryüzüne Dağılışına Etki Eden Faktörler
1. Sıcaklık
2. Yükselti
3. Dinamik etkenler
4. Yerçekimi
1. Sıcaklık: Isınan hava, hafifler, genleşir ve yükselir. Bu nedenle yere yaptığı basınç azalır. Soğuyan hava sıkışır, yoğunlaşır ve alçalır. Yere yaptığı basınç artar. Basınç birimleri
Bu şekilde, sıcaklığa bağlı olarak oluşan basınçlara termik kökenli basınç denir.
Termik kökenli basınçlara örnekler:
Ekvator AB
Kutup YB
Kışın karalar üzerinde oluşan YB
Yazın karalar üzerinde oluşan AB
2. Yükselti: Deniz seviyesinden yükseldikçe basınç düşer. Bunun nedeni, yükseldikçe atmosfer kalınlığı ve yoğunluğunun azalmasıdır.
3. Dinamik etkenler: Ekvator'da ısınıp yükselen hava .Troposferin üst katlarında kutupiara doğru yönelir. Ancak eksen hareketi nedeniyle kutuplara ulaşamaz ve 30° enlemlerinde yığılır. Böylece "dinamik yüksek basınç kuşaklan" oluşur. 60° enlemlerindeki "dinamik alçak basıncın" oluşum nedeni ise 30° ve 90° yüksek basınç alanlarından gelen hava kütlelerinin karşılaşarak yükselmesidir.
Yerçekimi: Kutupların yüksek basınç olmasında yerçekiminin fazla olmasının, Ekvator'da alçak basınç oluşumunda yerçekiminin az olmasının da etkisi vardır.
Basınç Merkezlerinin Özellikleri
Yüksek Basınç nedir
Merkezden çevreye doğru hava hareketi vardır.
Eksen hareketi nedeniyle hava hareketinin yönünde sapmalar görülür.
Kuzey Yanmküre'de sapma hareket yönünün sağına, Güney Yanmküre'de ise hareket yönünün soluna doğrudur.
Alçalıcı hava hareketleri görülür. Bu nedenle yağış oluşumuna elverişsizdir.
Alçak Basınç
Çevreden merkeze doğru hava hareketi vardır.
Eksen hareketi nedeniyle hava hareketinin yönünde sapma görülür.
Hareket yönündeki sapmalar, Kuzey Yanmküre'de saat ibresinin tersi, Güney Yanmküre'de ise saat ibresinin yönündedir.
Yükselici hava hareketleri görüldüğünden yağış oluşumuna elverişlidir.
Sicakligi Etkileyen Faktorler
Isınma ve Sıcaklık
Güneş'ten gelen ışınların bir bölümü atmosferin dış yüzeyine çarparak geri döner (Yansıma = reflek-siyon). Atmosfere giren ışınlardan bir bölümü atmosfer tarafından emilir (absorbsiyon), bir kısmı atmosfer içinde dağılır (difüzyon). Bu nedenle ışınların tümü yeryüzüne ulaşmaz.
Yeryüzüne ulaşan ışınların bir bölümü yerden yansır. Yere ulaşan ışınlar yeryüzünün ısınmasını sağlar. Yer, depoladığı ısıyı atmosfere geri vererek atmosferin ısınmasında etkili olur. Buna radyasyon (ışıma) denir.
Sıcaklığı Etkileyen Faktörler
Güneş Işınlarının Yere Değme Açısı
Güneş ışınlarının dik geldiği yerlerde, ışınların atmosfer içinde katettiği yol kısadır. Bu nedenle atmosferde tutulma az olduğu için, ışınların ısıtma ve aydınlatma gücü fazladır.
Işınların eğik geldiği yerlerde ise atmosferde katedilen yol uzun, tutulma fazladır.
Işınların dik geldiği yerlerde ışınların aydınlattığı alan daha dar olduğundan, birim alana düşen enerji daha fazladır. Bu durum da ısınmanın fazla olmasını sağlar.
Güneş ışınlarının yere değme açısı, aşağıdaki özelliklere göre farklılık gösterir:
a) Enleme göre:
Dünya'nın şeklinden dolayı güneş ışınlarının yere değme açısı Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe daralır. Bu nedenle, sıcaklık Ekvatordan uzaklaştıkça azalır.
b) Mevsimlere göre:
Dünya ekseni eğik olarak Güneş çevresinde döndüğü için herhangi bir noktaya güneş ışınlarının düşme açısı yıl içinde değişir. Böylece sıcaklıklarda yıl içinde farklılıklar görülür.
Kuzey Yarımküre'de ısı birikiminin en çok olduğu aylar temmuz - ağustos, en az olduğu aylar ocak - şubat aylarıdır.
c) Günün Saatlerine Göre:
Günlük hareket, güneş ışınlarının yere değme açılarını etkiler. Günün ilk saatlerinde ışınlar dar açıyla, öğle döneminde dik veya dike yakın, öğleden sonra tekrar dar açıyla gelmeye başlar. Bu durum, sıcaklığın gün içinde farklı olmasını sağlar.
Öğle vakti güneş ışınlarının gün içinde en büyük açıyla geldiği zamandır. Ancak en yüksek hava sıcaklığı öğle vakti değil, enerji birikiminin en fazla olduğu öğleden sonra ölçülür (14.00 civarı).
Gündüz ısınan yeryüzü, gece boyunca sıcaklık kaybeder. Sıcaklık kaybının en fazla olduğu saatler olan gündoğumundan önceki saatlerde günün en düşük sıcaklığı ölçülür.
Günlük hareketten kaynaklanan bu durum, gün içerisindeki sıcaklık farklarını oluşturur.
d) Bakı ve Eğime göre: sıcaklığı etkileyen etmenler
Yerşekillerinin güneşe bakan yamaçları daha çok ısınır. Buna bakı etkisi denir.
Güneş'e dönük yamaçlarda;
Sıcaklık daha yüksektir.
Tarım ürünleri erken olgunlaşır.
Karlar daha önce erir.
Toktoğan kar sının, yerleşmenin, tarımın ve ormanın üst sınırı daha yüksektir.
Dönenceler dışında, Kuzey Yarımküre'de güneye bakan yamaçlar, Güney Yarımküre'de ise kuzeye bakan yamaçlar daha çok ısınır.
Dönenceler arasındaki bir yerşeklinde ise bakı yıl içinde tarihe göre değişkenlik gösterir.
Eğim etkisi: Aşağıdaki şekillerde aynı yükseklikteki noktalar, bulunduğu yerdeki eğim farklılığı nedeniyle güneş ışınlarını farklı açılarla almakta ve sıcaklıkları farklı olmaktadır.
Yükselti
C noktası D'den daha sıcaktır.
Troposfer daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için yere yakın kesimlerde sıcaklık daha fazladır.
Yükseklere çıkıldıkça her 200 m. de sıcaklık 1 °C azalır.
Türkiye'de en düşük sıcaklıkların Doğu Anadolu'da ölçülmesinin nedeni yükseltidir.
Ekvatoral Bölge'de bile yüksek dağlarda kalıcı karlar bulunmaktadır.
Yükselti arttıkça sıcaklık düştüğü için;
Tarım etkinliklerinin süresi kısalır.
Karlı ve donlu gün sayısı, karın yerde kalma süresi artar.
Ürünlerin olgunlaşması gecikir.
1200 m. yükseklikteki bir gözlemevinde sıcaklığın 4°C olduğu anda, bu gözlemevi deniz seviyesinde olsaydı sıcaklığı 10°C olurdu (Çünkü her 200 m. aşağıya inildiğinde sıcaklık 1°C artar). 10°C sıcaklık, bu gözlemevinin deniz seviyesine indirgenmiş sıcaklığıdır.
Bir yerde gerçek sıcaklıkla indirgenmiş sıcaklıklar arasındaki fark fazla ise bu durum yükseltinin fazla olmasının sonucudur.
Nemlilik
Atmosferdeki nem, fazla ısınıp soğumayı engeller.
Nemin fazla olduğu yerlerde günlük ve yıllık sıcaklık farkı azdır. Nemin az olduğu yerlerde sıcaklık farkları fazladır.
Nemliliğin sıcaklık üzerine etkileri:
Ekvatoral Bölge'de günlük sıcaklık farkları çok azdır.
Çöllerde günlük sıcaklık farkları fazladır.
Dünya'da en yüksek sıcaklıklar Ekvator'da değil, dönenceler civarındaki çöllerde ölçülür.
Sıcaklık farkları kıyılarda az, iç bölgelerde fazladır.
Yükseklere çıkıldıkça sıcaklık farkları artmaktadır.
Nem oranının fazla olduğu yerlerde bulutluluk fazladır. Bulutluluğun fazla olması yerin atmosfere verdiği ısıyı tutarak (ışımayı engelleyerek) yeryüzünün çok fazla soğumasını engeller.
Kara ve Denizlerin Isınma Özellikleri
Denizler, karalara oranla daha geç ve daha az ısınıp soğur.
Bu durumun nedenleri:
a) Karaların ısınma ısısı ile denizlerin ısınma ıstsı farklıdır.
b) Karalarda ısınma en fazla bir metre derine inerken, denizlerde 200 metre derinliklere kadar ısınma gerçekleşmektedir.
Denizler geç ısınıp soğuduğu için karalar üzerine kışın ılıtıcı, yazın serinletici etki yapar. Kıyılarda sıcaklık farkları daha azdır.
Karaların iç kısımları denizlere göre kışın daha soğuk, yazın daha sıcak olur. Böylece denizel ve karasal iklimler oluşur.
Kuzey Yarımküre'de ortalama sıcaklıklar. Güney Yarımküre'ye göre birkaç derece daha yüksektir. Kuzey Yarımküre'deki yıllık sıcaklık farkları daha fazladır. Çünkü Kuzey Yarımküre' de karaların kapladığı alan daha geniştir.
Okyanus Akıntıları
Alçak enlemlerden yüksek enlemlere doğru oluşan sıcak akıntılar, etkilediği kıyılarda sıcaklığı artırırken, daha yüksek enlemlerden gelen soğuk akıntılar sıcaklığı düşürür.
Bu nedenle; sıcak su akıntılarının etkilediği Orta Kuşak karalarının batı kıyıları, soğuk su akıntılarının etkilediği doğu kıyılarından daha sıcaktır.
Sıcak Kuşakla ise kıtaların doğru kıyılarında sıcak su akıntıları batı kıyılarında ise soğuk su akıntıları etkilidir.
Rüzgârlar
Rüzgârlar geldikleri yöne göre sıcaklığı etkilerler.
Kuzey Yarımküre'de kuzeyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını düşürür, güneyden esen rüzgârlar ise sıcaklığı yükseltir.
Güney Yarımküre'de ise kuzeyden esen rüzgârlar sıcaklığı artırır.
Bu durumun temel nedeni "enlem" dir.
Deniz üzerinden esen rüzgârlar kışın ılıtıcı, yazın ise serinletici etki yapar. Bu durumun temel nedeni ise "kara ve denizlerin ısınma özelliğidir."
Sürekli rüzgârlar okyanus akıntılarının oluşumuna neden olarak, sıcaklık üzerinde dolaylı etkiye de sahiptirler.
Yüzeyin Özelliği
Bitki örtüsünün gür olduğu yerler, çıplak alanlara göre daha az ısınıp soğur.
Nemli yüzeyler daha az ısınıp soğur.
Kar örtüsüyle kaplı alanlar, ışınları daha çok yansıttığı için daha az ısınır.
Koyu renk kaya ve toprakların bulunduğu yüzeyler ısıyı daha fazla depo ettiği için, daha fazla ısınır.
İzoterm Haritaları
İzoterm (eşsıcaklık eğrileri): Aynı sıcaklığa sahip noktaların birleştirilmesiyle oluşan eğrilerdir.
İzoterm haritaları hem gerçek sıcaklıklara göre, hem de indirgenmiş sıcaklıklara göre çizilebilir.
Gerçek Sıcaklık Haritaları: Yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisi düşünülerek çizilen haritalardır.
Yukarıdaki izoterm haritasında gerçek sıcaklıklar
gösterilmiştir. Bu izoterm haritasında kapalı izoterm eğrileriyle gösterilen yörelerden A noktasının bulunduğu yer düşük sıcaklık adacığı B'nin bulunduğu yer yüksek sıcaklık adacığıdır.
İndirgenmiş Sıcaklık Haritaları: Yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisi ortadan kaldırılarak çizilen haritalardır.
Gerçek sıcaklık haritaları dar alanlar için, indirgenmiş sıcaklık haritaları geniş alanlar için düzenlenir.
Dünya Yıllık İzoterm Haritası
Yeryüzünde Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En yüksek sıcaklık değerlerine dönenceler çevresindeki karalar üzerinde rastlanır (Nem azlığı).
En düşük sıcaklık değerlerine kutuplar çevresindeki karalar üzerinde rastlanır (Enlem ve karasallık).
Yüksek enlemlerde kıtaların batı kıyıları, doğu kıyılarından daha sıcaktır (Okyanus akıntıları).
Kuzey Yarımküre, Güney Yarımküre'ye göre 2°-4°C daha sıcaktır (Kara ve deniz dağılışı).
izoterm eğrilerinin uzanışı paralellerin uzanışına tam uyum sağlamaz. Bu durum özellikle Kuzey Yarım-küre'de karaların geniş yer kaplaması nedeniyle daha belirgindir.
Meridyenlerin en sıcak noktalarını birleştiren eğriye Termik Ekvator denir. Karasallık, denizellik ve okyanus akıntılarının etkisiyle Termik Ekvator, Yer Ekvator'undan sapmalar gösterir.
Dünya Ocak Ayı İzoterm Haritası
Dünya'nın en soğuk yerleri Kuzey Yarımküre'de kutba yakın yerlerdeki karalar üzerindedir. (Sibirya ve Kanada'nın kuzeyi, Grönland).
En sıcak yerler, Güney Yarımküre'de, Oğlak Dönencesi çevresindeki karalar üzerindedir.
Dünya Temmuz Ayı İzoterm Haritası
Dünya'nın en sıcak yerleri Kuzey Yanmküre'de Yengeç Dönencesi çevresindeki karalar üzerindedir.
En soğuk yerler Güney Yanmküre'de Antarktika Kıtası üzerindedir.
Yıllık Sıcaklık Farkı Haritası
Yıllık sıcaklık farkının Kuzey Yanmküre'de kutba yakın karalar üzerinde fazla olduğu gözlenir (Karaların fazla oluşu ve enlem nedeniyle).
Yıllık sıcaklık farkının Güney Yanmküre'de daha az olduğu gözlenir (Denizlerin daha fazla oluşu nedeniyle).
Kuzey Yarımküre Orta Kuşakla kıtaların batı kıyılarında sıcaklık farkı az iken doğu kıyılarında fazladır (Okyanus akıntıları nedeniyle).
Güneş'ten gelen ışınların bir bölümü atmosferin dış yüzeyine çarparak geri döner (Yansıma = reflek-siyon). Atmosfere giren ışınlardan bir bölümü atmosfer tarafından emilir (absorbsiyon), bir kısmı atmosfer içinde dağılır (difüzyon). Bu nedenle ışınların tümü yeryüzüne ulaşmaz.
Yeryüzüne ulaşan ışınların bir bölümü yerden yansır. Yere ulaşan ışınlar yeryüzünün ısınmasını sağlar. Yer, depoladığı ısıyı atmosfere geri vererek atmosferin ısınmasında etkili olur. Buna radyasyon (ışıma) denir.
Sıcaklığı Etkileyen Faktörler
Güneş Işınlarının Yere Değme Açısı
Güneş ışınlarının dik geldiği yerlerde, ışınların atmosfer içinde katettiği yol kısadır. Bu nedenle atmosferde tutulma az olduğu için, ışınların ısıtma ve aydınlatma gücü fazladır.
Işınların eğik geldiği yerlerde ise atmosferde katedilen yol uzun, tutulma fazladır.
Işınların dik geldiği yerlerde ışınların aydınlattığı alan daha dar olduğundan, birim alana düşen enerji daha fazladır. Bu durum da ısınmanın fazla olmasını sağlar.
Güneş ışınlarının yere değme açısı, aşağıdaki özelliklere göre farklılık gösterir:
a) Enleme göre:
Dünya'nın şeklinden dolayı güneş ışınlarının yere değme açısı Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe daralır. Bu nedenle, sıcaklık Ekvatordan uzaklaştıkça azalır.
b) Mevsimlere göre:
Dünya ekseni eğik olarak Güneş çevresinde döndüğü için herhangi bir noktaya güneş ışınlarının düşme açısı yıl içinde değişir. Böylece sıcaklıklarda yıl içinde farklılıklar görülür.
Kuzey Yarımküre'de ısı birikiminin en çok olduğu aylar temmuz - ağustos, en az olduğu aylar ocak - şubat aylarıdır.
c) Günün Saatlerine Göre:
Günlük hareket, güneş ışınlarının yere değme açılarını etkiler. Günün ilk saatlerinde ışınlar dar açıyla, öğle döneminde dik veya dike yakın, öğleden sonra tekrar dar açıyla gelmeye başlar. Bu durum, sıcaklığın gün içinde farklı olmasını sağlar.
Öğle vakti güneş ışınlarının gün içinde en büyük açıyla geldiği zamandır. Ancak en yüksek hava sıcaklığı öğle vakti değil, enerji birikiminin en fazla olduğu öğleden sonra ölçülür (14.00 civarı).
Gündüz ısınan yeryüzü, gece boyunca sıcaklık kaybeder. Sıcaklık kaybının en fazla olduğu saatler olan gündoğumundan önceki saatlerde günün en düşük sıcaklığı ölçülür.
Günlük hareketten kaynaklanan bu durum, gün içerisindeki sıcaklık farklarını oluşturur.
d) Bakı ve Eğime göre: sıcaklığı etkileyen etmenler
Yerşekillerinin güneşe bakan yamaçları daha çok ısınır. Buna bakı etkisi denir.
Güneş'e dönük yamaçlarda;
Sıcaklık daha yüksektir.
Tarım ürünleri erken olgunlaşır.
Karlar daha önce erir.
Toktoğan kar sının, yerleşmenin, tarımın ve ormanın üst sınırı daha yüksektir.
Dönenceler dışında, Kuzey Yarımküre'de güneye bakan yamaçlar, Güney Yarımküre'de ise kuzeye bakan yamaçlar daha çok ısınır.
Dönenceler arasındaki bir yerşeklinde ise bakı yıl içinde tarihe göre değişkenlik gösterir.
Eğim etkisi: Aşağıdaki şekillerde aynı yükseklikteki noktalar, bulunduğu yerdeki eğim farklılığı nedeniyle güneş ışınlarını farklı açılarla almakta ve sıcaklıkları farklı olmaktadır.
Yükselti
C noktası D'den daha sıcaktır.
Troposfer daha çok yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için yere yakın kesimlerde sıcaklık daha fazladır.
Yükseklere çıkıldıkça her 200 m. de sıcaklık 1 °C azalır.
Türkiye'de en düşük sıcaklıkların Doğu Anadolu'da ölçülmesinin nedeni yükseltidir.
Ekvatoral Bölge'de bile yüksek dağlarda kalıcı karlar bulunmaktadır.
Yükselti arttıkça sıcaklık düştüğü için;
Tarım etkinliklerinin süresi kısalır.
Karlı ve donlu gün sayısı, karın yerde kalma süresi artar.
Ürünlerin olgunlaşması gecikir.
1200 m. yükseklikteki bir gözlemevinde sıcaklığın 4°C olduğu anda, bu gözlemevi deniz seviyesinde olsaydı sıcaklığı 10°C olurdu (Çünkü her 200 m. aşağıya inildiğinde sıcaklık 1°C artar). 10°C sıcaklık, bu gözlemevinin deniz seviyesine indirgenmiş sıcaklığıdır.
Bir yerde gerçek sıcaklıkla indirgenmiş sıcaklıklar arasındaki fark fazla ise bu durum yükseltinin fazla olmasının sonucudur.
Nemlilik
Atmosferdeki nem, fazla ısınıp soğumayı engeller.
Nemin fazla olduğu yerlerde günlük ve yıllık sıcaklık farkı azdır. Nemin az olduğu yerlerde sıcaklık farkları fazladır.
Nemliliğin sıcaklık üzerine etkileri:
Ekvatoral Bölge'de günlük sıcaklık farkları çok azdır.
Çöllerde günlük sıcaklık farkları fazladır.
Dünya'da en yüksek sıcaklıklar Ekvator'da değil, dönenceler civarındaki çöllerde ölçülür.
Sıcaklık farkları kıyılarda az, iç bölgelerde fazladır.
Yükseklere çıkıldıkça sıcaklık farkları artmaktadır.
Nem oranının fazla olduğu yerlerde bulutluluk fazladır. Bulutluluğun fazla olması yerin atmosfere verdiği ısıyı tutarak (ışımayı engelleyerek) yeryüzünün çok fazla soğumasını engeller.
Kara ve Denizlerin Isınma Özellikleri
Denizler, karalara oranla daha geç ve daha az ısınıp soğur.
Bu durumun nedenleri:
a) Karaların ısınma ısısı ile denizlerin ısınma ıstsı farklıdır.
b) Karalarda ısınma en fazla bir metre derine inerken, denizlerde 200 metre derinliklere kadar ısınma gerçekleşmektedir.
Denizler geç ısınıp soğuduğu için karalar üzerine kışın ılıtıcı, yazın serinletici etki yapar. Kıyılarda sıcaklık farkları daha azdır.
Karaların iç kısımları denizlere göre kışın daha soğuk, yazın daha sıcak olur. Böylece denizel ve karasal iklimler oluşur.
Kuzey Yarımküre'de ortalama sıcaklıklar. Güney Yarımküre'ye göre birkaç derece daha yüksektir. Kuzey Yarımküre'deki yıllık sıcaklık farkları daha fazladır. Çünkü Kuzey Yarımküre' de karaların kapladığı alan daha geniştir.
Okyanus Akıntıları
Alçak enlemlerden yüksek enlemlere doğru oluşan sıcak akıntılar, etkilediği kıyılarda sıcaklığı artırırken, daha yüksek enlemlerden gelen soğuk akıntılar sıcaklığı düşürür.
Bu nedenle; sıcak su akıntılarının etkilediği Orta Kuşak karalarının batı kıyıları, soğuk su akıntılarının etkilediği doğu kıyılarından daha sıcaktır.
Sıcak Kuşakla ise kıtaların doğru kıyılarında sıcak su akıntıları batı kıyılarında ise soğuk su akıntıları etkilidir.
Rüzgârlar
Rüzgârlar geldikleri yöne göre sıcaklığı etkilerler.
Kuzey Yarımküre'de kuzeyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını düşürür, güneyden esen rüzgârlar ise sıcaklığı yükseltir.
Güney Yarımküre'de ise kuzeyden esen rüzgârlar sıcaklığı artırır.
Bu durumun temel nedeni "enlem" dir.
Deniz üzerinden esen rüzgârlar kışın ılıtıcı, yazın ise serinletici etki yapar. Bu durumun temel nedeni ise "kara ve denizlerin ısınma özelliğidir."
Sürekli rüzgârlar okyanus akıntılarının oluşumuna neden olarak, sıcaklık üzerinde dolaylı etkiye de sahiptirler.
Yüzeyin Özelliği
Bitki örtüsünün gür olduğu yerler, çıplak alanlara göre daha az ısınıp soğur.
Nemli yüzeyler daha az ısınıp soğur.
Kar örtüsüyle kaplı alanlar, ışınları daha çok yansıttığı için daha az ısınır.
Koyu renk kaya ve toprakların bulunduğu yüzeyler ısıyı daha fazla depo ettiği için, daha fazla ısınır.
İzoterm Haritaları
İzoterm (eşsıcaklık eğrileri): Aynı sıcaklığa sahip noktaların birleştirilmesiyle oluşan eğrilerdir.
İzoterm haritaları hem gerçek sıcaklıklara göre, hem de indirgenmiş sıcaklıklara göre çizilebilir.
Gerçek Sıcaklık Haritaları: Yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisi düşünülerek çizilen haritalardır.
Yukarıdaki izoterm haritasında gerçek sıcaklıklar
gösterilmiştir. Bu izoterm haritasında kapalı izoterm eğrileriyle gösterilen yörelerden A noktasının bulunduğu yer düşük sıcaklık adacığı B'nin bulunduğu yer yüksek sıcaklık adacığıdır.
İndirgenmiş Sıcaklık Haritaları: Yükseltinin sıcaklık üzerindeki etkisi ortadan kaldırılarak çizilen haritalardır.
Gerçek sıcaklık haritaları dar alanlar için, indirgenmiş sıcaklık haritaları geniş alanlar için düzenlenir.
Dünya Yıllık İzoterm Haritası
Yeryüzünde Yıllık Ortalama Sıcaklık Dağılışı
En yüksek sıcaklık değerlerine dönenceler çevresindeki karalar üzerinde rastlanır (Nem azlığı).
En düşük sıcaklık değerlerine kutuplar çevresindeki karalar üzerinde rastlanır (Enlem ve karasallık).
Yüksek enlemlerde kıtaların batı kıyıları, doğu kıyılarından daha sıcaktır (Okyanus akıntıları).
Kuzey Yarımküre, Güney Yarımküre'ye göre 2°-4°C daha sıcaktır (Kara ve deniz dağılışı).
izoterm eğrilerinin uzanışı paralellerin uzanışına tam uyum sağlamaz. Bu durum özellikle Kuzey Yarım-küre'de karaların geniş yer kaplaması nedeniyle daha belirgindir.
Meridyenlerin en sıcak noktalarını birleştiren eğriye Termik Ekvator denir. Karasallık, denizellik ve okyanus akıntılarının etkisiyle Termik Ekvator, Yer Ekvator'undan sapmalar gösterir.
Dünya Ocak Ayı İzoterm Haritası
Dünya'nın en soğuk yerleri Kuzey Yarımküre'de kutba yakın yerlerdeki karalar üzerindedir. (Sibirya ve Kanada'nın kuzeyi, Grönland).
En sıcak yerler, Güney Yarımküre'de, Oğlak Dönencesi çevresindeki karalar üzerindedir.
Dünya Temmuz Ayı İzoterm Haritası
Dünya'nın en sıcak yerleri Kuzey Yanmküre'de Yengeç Dönencesi çevresindeki karalar üzerindedir.
En soğuk yerler Güney Yanmküre'de Antarktika Kıtası üzerindedir.
Yıllık Sıcaklık Farkı Haritası
Yıllık sıcaklık farkının Kuzey Yanmküre'de kutba yakın karalar üzerinde fazla olduğu gözlenir (Karaların fazla oluşu ve enlem nedeniyle).
Yıllık sıcaklık farkının Güney Yanmküre'de daha az olduğu gözlenir (Denizlerin daha fazla oluşu nedeniyle).
Kuzey Yarımküre Orta Kuşakla kıtaların batı kıyılarında sıcaklık farkı az iken doğu kıyılarında fazladır (Okyanus akıntıları nedeniyle).
Cografya İklim Bilgisi
Coğrafya İklim Bilgisi
İklim nedir: Bir yerdeki atmosfer olaylarının uzun yıllar içinde gösterdiği ortalama durumdur.
Hava Durumu: Bir yerdeki atmosfer olaylarının kısa süreli ortalamasıdır.
Kısa süreli hava olaylarını gösteren haritalara sinoptik harita denir.
Hava Kütlesi: Bir yerde, atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özelliği gösteren geniş parçalarına denir.
Atmosferin Özellikleri
Atmosfer nedir: Yerçekimine bağlı olarak Dünya'nın çevresini saran ve onunla birlikte dönen, çeşitli yoğunluktaki gazlardan, kozmik tozlardan oluşan havaküredir.
Yoğunlukları yerden yükseldikçe azalan, farklı kalınlık ve bileşimleri olan katmanlardan oluşur.
Güneş'ten gelen ışınların bir kısmını tutarak çok fazla ısınmayı engeller. Yerden yansıyan ışınları da tutarak yeryüzünün fazla soğumasını engeller.
Güneş ışınları atmosfer içinde dağılmaya uğrayarak gölge yerlerin de aydınlanmasını sağlar. Bu duruma difüzyon denir. Gökyüzünün mavi görünmesi difüzyon sonucudur.
Güneş'ten gelen mor ötesi ışınların zararlı etkisini azaltır.
iklim olaylarının oluşmasını sağlar. Yeryüzünde canlı yaşamına olanak sağlar.
Atmosferin Katları Nelerdir
Eksosfer: iyonosferden daha yukarıda, dış küre anlamına gelen Eksosfer katı bulunur. Üst sınırı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 10.000 km. ye kadar çıktığı kabul edilir. Üst kısmında yerçekimi yoktur.
İyonosfer: Gaz molekülleri çok seyrek olduğundan iklim üzerinde etkisi yok sayılır. Radyo dalgalarını yansıtarak haberleşme alanında önemli bir rol oynar.
Şemosfer nedir: 25-30 km. ile 80-90 km. arasında yer alır. En önemli özelliği ozon tabakasının bulunmasıdır. Ozon tabakası Morötesi (Ultraviyole) ışınlarını tutarak yeryüzünde canlı yaşamına olanak vermiştir.
Stratosfer: Troposferin üst sınırından başlayarak 25-30 km. yükseklere kadar çıkar. Yatay hava hareketleri görülür. Troposferdeki güçlü hava hareketleri ve sıcaklık değişmelerinden az etkilenir. Bu yüzden sıcaklık dağılışı oldukça düzgündür.
Troposfer nedir: Yere en yakın katmandır.
Ekvator'da kalın, kutuplarda incedir. Bu durumun nedeni Ekvator'da ısınan havanın genleşerek yükselmesi, buna karşın kutuplarda soğuk havanın yere yığılmasıdır. Ayrıca yerçekiminin kutuplarda fazla, Ekvator'da az olması da etkilidir.
Su buharının tamamına yakını bu katmandadır.
Farklı hava kütlelerinin bulunması ve su buharının varlığı nedeniyle iklim olayları bu katmanda oluşur.
Yatay ve dikey hava hareketleri görülür.
Bileşiminde % 78 Azot, % 21 Oksijen, % 1 oranında da su buharı, karbondioksit ve asal gazlar bulunur.
Troposfer'de yükseldikçe:
Sıcaklık azalır.
Basınç azalır.
Nem miktarı azalır.
Oksijen miktarı azalır.
Yoğunluk azalır.
İklim Elemanları
1. Sıcaklık
2. Basınç ve rüzgârlar
3. Nemlilik ve yağış
İklim nedir: Bir yerdeki atmosfer olaylarının uzun yıllar içinde gösterdiği ortalama durumdur.
Hava Durumu: Bir yerdeki atmosfer olaylarının kısa süreli ortalamasıdır.
Kısa süreli hava olaylarını gösteren haritalara sinoptik harita denir.
Hava Kütlesi: Bir yerde, atmosferin sıcaklık ve nem bakımından aynı özelliği gösteren geniş parçalarına denir.
Atmosferin Özellikleri
Atmosfer nedir: Yerçekimine bağlı olarak Dünya'nın çevresini saran ve onunla birlikte dönen, çeşitli yoğunluktaki gazlardan, kozmik tozlardan oluşan havaküredir.
Yoğunlukları yerden yükseldikçe azalan, farklı kalınlık ve bileşimleri olan katmanlardan oluşur.
Güneş'ten gelen ışınların bir kısmını tutarak çok fazla ısınmayı engeller. Yerden yansıyan ışınları da tutarak yeryüzünün fazla soğumasını engeller.
Güneş ışınları atmosfer içinde dağılmaya uğrayarak gölge yerlerin de aydınlanmasını sağlar. Bu duruma difüzyon denir. Gökyüzünün mavi görünmesi difüzyon sonucudur.
Güneş'ten gelen mor ötesi ışınların zararlı etkisini azaltır.
iklim olaylarının oluşmasını sağlar. Yeryüzünde canlı yaşamına olanak sağlar.
Atmosferin Katları Nelerdir
Eksosfer: iyonosferden daha yukarıda, dış küre anlamına gelen Eksosfer katı bulunur. Üst sınırı kesin olarak bilinmemekle birlikte, 10.000 km. ye kadar çıktığı kabul edilir. Üst kısmında yerçekimi yoktur.
İyonosfer: Gaz molekülleri çok seyrek olduğundan iklim üzerinde etkisi yok sayılır. Radyo dalgalarını yansıtarak haberleşme alanında önemli bir rol oynar.
Şemosfer nedir: 25-30 km. ile 80-90 km. arasında yer alır. En önemli özelliği ozon tabakasının bulunmasıdır. Ozon tabakası Morötesi (Ultraviyole) ışınlarını tutarak yeryüzünde canlı yaşamına olanak vermiştir.
Stratosfer: Troposferin üst sınırından başlayarak 25-30 km. yükseklere kadar çıkar. Yatay hava hareketleri görülür. Troposferdeki güçlü hava hareketleri ve sıcaklık değişmelerinden az etkilenir. Bu yüzden sıcaklık dağılışı oldukça düzgündür.
Troposfer nedir: Yere en yakın katmandır.
Ekvator'da kalın, kutuplarda incedir. Bu durumun nedeni Ekvator'da ısınan havanın genleşerek yükselmesi, buna karşın kutuplarda soğuk havanın yere yığılmasıdır. Ayrıca yerçekiminin kutuplarda fazla, Ekvator'da az olması da etkilidir.
Su buharının tamamına yakını bu katmandadır.
Farklı hava kütlelerinin bulunması ve su buharının varlığı nedeniyle iklim olayları bu katmanda oluşur.
Yatay ve dikey hava hareketleri görülür.
Bileşiminde % 78 Azot, % 21 Oksijen, % 1 oranında da su buharı, karbondioksit ve asal gazlar bulunur.
Troposfer'de yükseldikçe:
Sıcaklık azalır.
Basınç azalır.
Nem miktarı azalır.
Oksijen miktarı azalır.
Yoğunluk azalır.
İklim Elemanları
1. Sıcaklık
2. Basınç ve rüzgârlar
3. Nemlilik ve yağış
Cografya Harita Bilgisi
Coğrafya Harita Bilgisi Konu Anlatımı
Harita Nedir: Yeryüzünün tümünün ya da bir bölümünün, kuşbakışı görünüşünün, belli bir ölçeğe göre küçültülerek bir düzlem üzerine aktarılmasına harita denir.
Çizilen şekillerin harita özelliği taşıması için;
Kuşbakışı görünüşü aktarması
Bir ölçeğe göre küçültülmesi gerekir.
Harita çiziminde;
Öncelikle kullanım amacı belirlenir.
Çizimi yapılacak alanın koordinatları belirlenir.
Çizim yöntemi belirlenir.
Bir haritada bulunması gerekenler:
Başlık (Haritanın Konusu)
Ölçek
Yön oku ya da koordinatlar
Lejand
Kroki nedir: Yerşekillerinin kuşbakışı görünümünün ölçek kullanılmadan kabataslak kâğıt üzerine aktarılmasıdır.
Haritalar oluşturulurken haritada gösterilen, yerşekillerinin biçimi gerçeğe tam uymaz kara ve denizlerin biçim ve boyutlarında bozulmalar olur. Haritalarda görünen gerçeğin az ya da çok benzeridir.
Bu durum;
Dünya'nın şekli
Yerşekillerinin engebeli olmasından kaynaklanır.
Projeksiyon Yöntemleri
Haritaları gerçeğe daha yakın çizebilmek için paralel ve meridyenlerden yararlanılır. Küresel yüzeyi düzlem üzerine aktarırken ortaya çıkan bozulmaları gidermek için farklı yöntemler uygulanmaktadır. Bunlara PROJEKSİYON denir.
Başlıca projeksiyon yöntemleri ve özellikleri
1. Silindirik Projeksiyon
Bu yöntemde, silindirin iç yüzeyi, küreye tam Ekvator üzerine değecek biçimde yerleştirilir. Kürenin coğrafi koordinat ağı, silindir yüzeyi üzerine yansıtılır. Böylece paralel ve meridyen ağı oluşturulur.
Silindirik projeksiyonla hazırlanan haritalarda, şekiller kutuplara gidildikçe olduğundan büyük görülür.
Bu projeksiyon hava ve deniz haritalarında yaygın olarak kullanılır.
2. Konik Projeksiyon
Bu yöntemde küreye değen projeksiyon yüzeyi bir konidir. Konik projeksiyonlarla kürenin en iyi gösterilen kesimleri orta enlemlerdir. Orta enlemlerden kutuplara ve Ekvator'a gidildikçe bozulma artar. Yani gerçek boyutlarından uzaklaşır.
3. Düzlem Projeksiyon
Projeksiyon yüzeyinin küreye kutup noktasından değdirilmesiyle çizilen bu haritada, değme noktasından uzaklaştıkça şekillerin büyüdüğü görülmektedir.
izdüşüm alan, haritalardan yararlanılarak bulunur. Gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki fark, Dün-ya'nın şekli ve yerşekillerinin engebesinden kaynaklanır.
Örneğin; Türkiye'nin gerçek yüzölçümü 814.518 km2., izdüşüm alanı ise 779.452 km2, dir. Bu farklılığın nedeni, Türkiye'nin engebeli bir ülke olmasıdır.
Ölçek nedir: Yeryüzünün haritaya aktarılması için uygulanan küçültme oranıdır.
Ölçek Çeşitleri:
1. Kesir Ölçek: Payı daima 1 olan kesrin paydasına küçültme oranı yazılır.
1 km. lik bir uzunluk haritada 1 cm. gösterilmişse, bu uzunluk 100 000 kez küçültülmüş demektir. Böylece ölçek 1 /100 000 olur.
Kesrin paydasındaki değer büyüdükçe, küçültme oranı arttığı için ölçek küçülür, haritanın ayrıntıları gösterme gücü azalır.
2. Çizik Ölçek: Harita üzerindeki belli bir uzunluğun, gerçekte hangi değerde olduğunun, çizgi üzerindeki dilimlerle belirtilmesi sonucu elde edilen ölçektir.
Harita Çeşitleri
Ölçeklerine Göre Haritalar
a) Büyük Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/200 000 den büyük olan haritalardır. Plânlar ve topografya haritaları büyük ölçekle çizilir.
b) Orta Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/200 000 ile 1/500 000 arasında yer alır.
c) Küçük Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/500 000 den küçük olan haritalardır. Atlas ve duvar haritaları küçük ölçeklidir.
Büyük Ölçekli Haritaların Özellikleri
Küçültme oranı azdır. (Ölçeğin paydasındaki rakam küçüktür.)
Ayrıntıları gösterme gücü fazladır.
Dar alanları gösterir.
Aynı alanı gösteren küçük ölçekli haritaya oranla kağıt üzerinde daha geniş yer kaplar
Küçük Ölçekli Haritaların Özellikleri
Küçültme oranı fazladır. (Ölçeğin paydasındaki rakam büyüktür.)
Ayrıntı azdır.
Geniş alanları gösterir.
Aynı alanı gösteren büyük ölçekli haritaya oranla kâğıt üzerinde daha küçük yer kaplar.
Yerden yükseldikçe görülebilen alan yükseltinin karesiyle doğru orantılı olarak genişler.
Kullanım Amaçlarına Göre Haritalar
A) Genel Amaçlı Haritalar
1) Fiziki Haritalar: Yerşekillerini gösteren haritalardır (Fiziki haritalardaki renkler yükselti ve derinlik basamaklarını gösterir).
2) Siyasi Haritalar: İdari bölünüşü ve sınırları gösterir.
3) Topografya Haritaları: Yerşekillerini ayrıntılı olarak gösteren büyük ölçekli haritalardır.
B) Özel Amaçlı Haritalar: Bir konuya bağlı olan, özel olarak hazırlanmış haritalardır.
1) Jeomorfoloji Haritaları
2) Jeoloji Haritaları
3) izoterm Haritaları
4) İzobar Haritaları
5) Hidroğrafya Haritaları
6) Nüfus Haritaları
7) Yerleşme Haritaları
8) Tarım ürünleri ve dağılışlarını gösteren haritalar
9) Madenler ve dağılışlarını gösteren haritalar 10) Turizm haritaları vb...
Haritalardan Yararlanma
Uzunluk Hesaplamaları
a) Gerçek Uzunluk Bulma
GERÇEK UZUNLUK = HARİTA ÜZERİNDEKİ UZUNLUK x ÖLÇEK PAYDASI
Fiziki Haritalarda Yerşekillerini Gösterme Yöntemleri
Kabartma Yöntemi: Yerşekillerinin yüksek yerlerinin kabartılarak, alçak yerlerinin çukurlaştırılarak üç boyutlu olarak gösterilmesidir.
Renklendirme Yöntemi: Yükselti ve derinlik basamakları mavi, yeşil, sarı ve kahverengi tonlarla boyanarak gösterilir.
0 - 200 metreler arası koyu yeşil
200 - 500 metreler arası açık yeşil
500 - 1000 metreler arası sarı
1000 - 2000 metreler arası açık kahverengi
2000 m. den yüksek yerler ise koyu kahverengi ile gösterilir.
Gölgelendirme Yöntemi: Eğimin az olduğu yerlerin aydınlık, eğimin fazla olduğu yerlerin karanlık ya da gölgeli olarak gösterildiği yöntemdir.
Tarama Yöntemi: Eğimin fazla olduğu yerlerin kısa, sık ve kalın, eğimin az olduğu yerlerin seyrek, uzun ve ince çizgilerle taranarak gösterildiği yöntemdir. Bu yöntemde düzlükler boş bırakılır, taranmaz.
İzohips Yöntemi: Yerşekilleri, aynı yükseltideki noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilerle gösterilir.
İzohipslerin özellikleri:
İç içe çizilmiş kapalı eğrilerdir.
Bir eğri üzerindeki tüm noktalarda yükselti aynıdır.
Eğrilerin sıklığı eğime bağlıdır. Eğim fazla ise eğriler sık, eğim az ise eğriler seyrektir.
izohips aralığı (iki eğri arasındaki yükselti farkı) ölçeğe bağlıdır. Büyük ölçekli haritalarda izohips aralığı azdır (10-20 metrede bir).
Aynı haritada feohips aralığı değişmez.
Sıfır metre eğrisi deniz seviyesinden geçer.
Genellikle nokta ile gösterilen yerler dağ doruklarıdır.
Harita Nedir: Yeryüzünün tümünün ya da bir bölümünün, kuşbakışı görünüşünün, belli bir ölçeğe göre küçültülerek bir düzlem üzerine aktarılmasına harita denir.
Çizilen şekillerin harita özelliği taşıması için;
Kuşbakışı görünüşü aktarması
Bir ölçeğe göre küçültülmesi gerekir.
Harita çiziminde;
Öncelikle kullanım amacı belirlenir.
Çizimi yapılacak alanın koordinatları belirlenir.
Çizim yöntemi belirlenir.
Bir haritada bulunması gerekenler:
Başlık (Haritanın Konusu)
Ölçek
Yön oku ya da koordinatlar
Lejand
Kroki nedir: Yerşekillerinin kuşbakışı görünümünün ölçek kullanılmadan kabataslak kâğıt üzerine aktarılmasıdır.
Haritalar oluşturulurken haritada gösterilen, yerşekillerinin biçimi gerçeğe tam uymaz kara ve denizlerin biçim ve boyutlarında bozulmalar olur. Haritalarda görünen gerçeğin az ya da çok benzeridir.
Bu durum;
Dünya'nın şekli
Yerşekillerinin engebeli olmasından kaynaklanır.
Projeksiyon Yöntemleri
Haritaları gerçeğe daha yakın çizebilmek için paralel ve meridyenlerden yararlanılır. Küresel yüzeyi düzlem üzerine aktarırken ortaya çıkan bozulmaları gidermek için farklı yöntemler uygulanmaktadır. Bunlara PROJEKSİYON denir.
Başlıca projeksiyon yöntemleri ve özellikleri
1. Silindirik Projeksiyon
Bu yöntemde, silindirin iç yüzeyi, küreye tam Ekvator üzerine değecek biçimde yerleştirilir. Kürenin coğrafi koordinat ağı, silindir yüzeyi üzerine yansıtılır. Böylece paralel ve meridyen ağı oluşturulur.
Silindirik projeksiyonla hazırlanan haritalarda, şekiller kutuplara gidildikçe olduğundan büyük görülür.
Bu projeksiyon hava ve deniz haritalarında yaygın olarak kullanılır.
2. Konik Projeksiyon
Bu yöntemde küreye değen projeksiyon yüzeyi bir konidir. Konik projeksiyonlarla kürenin en iyi gösterilen kesimleri orta enlemlerdir. Orta enlemlerden kutuplara ve Ekvator'a gidildikçe bozulma artar. Yani gerçek boyutlarından uzaklaşır.
3. Düzlem Projeksiyon
Projeksiyon yüzeyinin küreye kutup noktasından değdirilmesiyle çizilen bu haritada, değme noktasından uzaklaştıkça şekillerin büyüdüğü görülmektedir.
izdüşüm alan, haritalardan yararlanılarak bulunur. Gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki fark, Dün-ya'nın şekli ve yerşekillerinin engebesinden kaynaklanır.
Örneğin; Türkiye'nin gerçek yüzölçümü 814.518 km2., izdüşüm alanı ise 779.452 km2, dir. Bu farklılığın nedeni, Türkiye'nin engebeli bir ülke olmasıdır.
Ölçek nedir: Yeryüzünün haritaya aktarılması için uygulanan küçültme oranıdır.
Ölçek Çeşitleri:
1. Kesir Ölçek: Payı daima 1 olan kesrin paydasına küçültme oranı yazılır.
1 km. lik bir uzunluk haritada 1 cm. gösterilmişse, bu uzunluk 100 000 kez küçültülmüş demektir. Böylece ölçek 1 /100 000 olur.
Kesrin paydasındaki değer büyüdükçe, küçültme oranı arttığı için ölçek küçülür, haritanın ayrıntıları gösterme gücü azalır.
2. Çizik Ölçek: Harita üzerindeki belli bir uzunluğun, gerçekte hangi değerde olduğunun, çizgi üzerindeki dilimlerle belirtilmesi sonucu elde edilen ölçektir.
Harita Çeşitleri
Ölçeklerine Göre Haritalar
a) Büyük Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/200 000 den büyük olan haritalardır. Plânlar ve topografya haritaları büyük ölçekle çizilir.
b) Orta Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/200 000 ile 1/500 000 arasında yer alır.
c) Küçük Ölçekli Haritalar: Ölçekleri 1/500 000 den küçük olan haritalardır. Atlas ve duvar haritaları küçük ölçeklidir.
Büyük Ölçekli Haritaların Özellikleri
Küçültme oranı azdır. (Ölçeğin paydasındaki rakam küçüktür.)
Ayrıntıları gösterme gücü fazladır.
Dar alanları gösterir.
Aynı alanı gösteren küçük ölçekli haritaya oranla kağıt üzerinde daha geniş yer kaplar
Küçük Ölçekli Haritaların Özellikleri
Küçültme oranı fazladır. (Ölçeğin paydasındaki rakam büyüktür.)
Ayrıntı azdır.
Geniş alanları gösterir.
Aynı alanı gösteren büyük ölçekli haritaya oranla kâğıt üzerinde daha küçük yer kaplar.
Yerden yükseldikçe görülebilen alan yükseltinin karesiyle doğru orantılı olarak genişler.
Kullanım Amaçlarına Göre Haritalar
A) Genel Amaçlı Haritalar
1) Fiziki Haritalar: Yerşekillerini gösteren haritalardır (Fiziki haritalardaki renkler yükselti ve derinlik basamaklarını gösterir).
2) Siyasi Haritalar: İdari bölünüşü ve sınırları gösterir.
3) Topografya Haritaları: Yerşekillerini ayrıntılı olarak gösteren büyük ölçekli haritalardır.
B) Özel Amaçlı Haritalar: Bir konuya bağlı olan, özel olarak hazırlanmış haritalardır.
1) Jeomorfoloji Haritaları
2) Jeoloji Haritaları
3) izoterm Haritaları
4) İzobar Haritaları
5) Hidroğrafya Haritaları
6) Nüfus Haritaları
7) Yerleşme Haritaları
8) Tarım ürünleri ve dağılışlarını gösteren haritalar
9) Madenler ve dağılışlarını gösteren haritalar 10) Turizm haritaları vb...
Haritalardan Yararlanma
Uzunluk Hesaplamaları
a) Gerçek Uzunluk Bulma
GERÇEK UZUNLUK = HARİTA ÜZERİNDEKİ UZUNLUK x ÖLÇEK PAYDASI
Fiziki Haritalarda Yerşekillerini Gösterme Yöntemleri
Kabartma Yöntemi: Yerşekillerinin yüksek yerlerinin kabartılarak, alçak yerlerinin çukurlaştırılarak üç boyutlu olarak gösterilmesidir.
Renklendirme Yöntemi: Yükselti ve derinlik basamakları mavi, yeşil, sarı ve kahverengi tonlarla boyanarak gösterilir.
0 - 200 metreler arası koyu yeşil
200 - 500 metreler arası açık yeşil
500 - 1000 metreler arası sarı
1000 - 2000 metreler arası açık kahverengi
2000 m. den yüksek yerler ise koyu kahverengi ile gösterilir.
Gölgelendirme Yöntemi: Eğimin az olduğu yerlerin aydınlık, eğimin fazla olduğu yerlerin karanlık ya da gölgeli olarak gösterildiği yöntemdir.
Tarama Yöntemi: Eğimin fazla olduğu yerlerin kısa, sık ve kalın, eğimin az olduğu yerlerin seyrek, uzun ve ince çizgilerle taranarak gösterildiği yöntemdir. Bu yöntemde düzlükler boş bırakılır, taranmaz.
İzohips Yöntemi: Yerşekilleri, aynı yükseltideki noktaların birleştirilmesiyle elde edilen eğrilerle gösterilir.
İzohipslerin özellikleri:
İç içe çizilmiş kapalı eğrilerdir.
Bir eğri üzerindeki tüm noktalarda yükselti aynıdır.
Eğrilerin sıklığı eğime bağlıdır. Eğim fazla ise eğriler sık, eğim az ise eğriler seyrektir.
izohips aralığı (iki eğri arasındaki yükselti farkı) ölçeğe bağlıdır. Büyük ölçekli haritalarda izohips aralığı azdır (10-20 metrede bir).
Aynı haritada feohips aralığı değişmez.
Sıfır metre eğrisi deniz seviyesinden geçer.
Genellikle nokta ile gösterilen yerler dağ doruklarıdır.
Dunyanin Hareketleri ve Sonuclari
Dünya’nın Hareketleri
Dünya'nın Kendi Ekseni Çevresindeki Hareketi (Dünyanın Günlük Hareketleri)
Dünya, kendi ekseni çevresindeki batıdan doğuya doğru olan hareketini 24 saatte tamamlar. Bu süreye "1 gün" denir.
Eksen Hareketinin Sonuçları: ve Dünya Hareketi
Dünya geoid şeklini almıştır.
Gece - gündüz oluşur ve birbirini izler.
Güneş ışınlarının düşme açısı gün içinde değişir. Bu nedenle; sıcaklıklar, gölge boyları ve yönleri, ışınların atmosferde tutulması sabahtan akşama kadar değişir.
Gece ve gündüz sıcaklık farkları oluşur. Bu nedenle; mekanik çözülmeler ve Meltem rüzgârları oluşur.
Yerel saat farkları oluşur.
Sürekli rüzgârların hareket yönlerinde sapmalar oluşur.
Okyanus akıntıları halkalar oluşturur.
30° ve 60° enlemlerinde dinamik basınç kuşakları oluşur.
Doğu ve batı yön kavramları oluşur.
Dünya'nın Güneş Etrafındaki Hareketi (Yıllık Hareket nedir)
Dünya, elips şeklindeki yörüngede batıdan doğuya doğru döner. Bu dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Yörünge: Dünya'nın Güneş etrafında dönerken izlediği yoldur.
Yörünge Düzlemi (Ekliptik): Yörüngenin geçtiği düzlemdir.
Yer Ekseni nedir: Kutup noktalarından ve Yer'in merkezinden geçtiği varsayılan, Ekvator'u dik kesen çizgidir.
Yörüngenin Şeklinin Sonuçları:
Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı değişir ve gün-öte-günberi konumları oluşur.
Dünya Güneş'e yaklaştıkça çekim gücününün etkisiyle Dünya'nın yörünge üzerindeki dönüş hızı artar.
Yörünge üzerindeki dönüş hızının değişmesi, mevsim sürelerinin farklı olmasına yol açar.
Kuzey Yanmküre'de yaz, Güney Yanmküre'de kış mevsimi daha uzundur.
Kutup noktalarındaki gece ve gündüz süreleri farklıdır. Örneğin; Kuzey Kutbu'nda en uzun gündüz süresi 186 gün iken Güney Kutbu'nda 179 gündür.
Yörüngenin şekli tam bir daire olsa ve Güneş bu dairenin merkezinde yer alsaydı:
Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı değişmezdi.
Dünya'nın yörünge üzerindeki hızı değişmezdi.
Mevsimlerin süreleri birbirine eşit olurdu.
Kutup noktalarındaki gündüz ve gece süreleri eşit olurdu.
Yörüngenin şeklinin mevsimlerin oluşmasında etkisi yoktur. Türkiye'de temmuz ayının sıcak, ocak ayının soğuk olması bu durumu kanıtlar. Sıcaklığın değişmesindeki temel etken güneş ışınlarının düşme açısıdır.
Eksen Eğikliği nedir
Yer ekseni yörünge düzlemine (Ekliptik) 23° 27' eğik olarak durur.
Bunun sonucunda;
Ekvator'la ekliptik arasında 23° 27' lık açı oluşur.
Ekliptikle eksen arasında 66° 33' lık açı oluşur.
Dönencelerin ve kutup dairelerinin yerlerini belirler.
Matematik iklim kuşaklarının sınırlarını belirler.
Dünya, Güneş çevresindeki hareketini ekseni eğik olarak yaptığı için:
Bir noktaya güneş ışınlarının düşme açısı yıl içinde değişir böylece mevsimler oluşur ve birbirini izler.
Sıcaklık ve gölge uzunlukları yıl içinde değişir.
Yarımkürelerde aynı anda farklı mevsimler yaşanır.
Güneş'in ufuk düzlemi üzerindeki yüksekliği yıl içinde değişir.
Gece-gündüz süreleri yıl içinde değişir. (Güneş'in doğuş ve batış saatleri yıl içinde değişir.)
Güneş ışınlarının dik düştüğü noktalar, yıl içinde 23° 27' enlemleri (dönenceler) arasında yer değiştirir.
Aydınlanma çemberi yıl içinde kutup noktaları ile kutup daireleri arasında yer değiştirir.
Mevsimlik rüzgârlar olan Muson rüzgârlarının oluşumunda da Dünya'nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğinin etkisi vardır.
Aydınlanma Çemberinin Yıl içindeki Hareketi
Yerküre; hem ekseni eğik olduğu, hem de Güneş çevresinde hareket ettiği için, aydınlanma sınırı yıl içinde kutup daireleri ile kutup noktaları arasında yer değiştirmektedir.
Aşağıdaki şekillerde, aydınlanma sınırının 21 Haziran ve 21 Aralıkta kutup dairelerine teğet, 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde kutup noktalarından, yılın diğer dönemlerinde ise kutup noktaları ve kutup daireleri arasından geçtiği görülmektedir.
Yer Ekseni 30° Eğik Olsaydı;
Dönenceler 30°, kutup daireleri 60° enlemlerinden geçerdi.
Matematik iklim kuşaklarının sınırları değişirdi.
Tropikal Kuşak ve Kutup Kuşağı genişler, Orta Kuşak daralırdı.
Gece ile gündüz arasındaki süre farkı artardı.
Türkiye'de yazlar daha sıcak, kışlar daha soğuk geçer, yıllık sıcaklık farkı artardı.
Ekvatorda yıllık sıcaklık farkı artardı.
Yer Ekseni 10° Eğik Olsaydı;
Dönenceler 10°, kutup daireleri 80° enlemlerinden geçerdi.
Matematik iklim kuşaklarının sınırları değişirdi.
Tropikal Kuşak ve Kutup Kuşağı daralır, Orta Kuşak genişlerdi.
Gece ile gündüz arasındaki süre farkı azalırdı.
Türkiye'de yazlar daha serin, kışlar daha ılık geçer, yıllık sıcaklık farkı azalırdı.
Ekvator'da yıllık sıcaklık farkı daha az olurdu.
Eksen Yörünge Düzlemine (ekliptiğe) dik olsaydı;
Güneş ışınları yıl boyunca Ekvator'a dik gelirdi.
Aydınlanma sınırı yıl boyunca kutup noktalarından geçerdi.
Gece-gündüz süreleri yıl boyunca eşit olurdu.
Dönenceler ve kutup daireleri oluşmazdı.
Farklı mevsimler oluşmazdı
Dünya'nın Güneş'e Karşı Konumları 21 Mart (Ekinoks)
Güneş ışınları tam öğle vakti Ekvator'a dik düşer, Ekvator'da gölge oluşmaz.
Kuzey Yarımküre'de ilkbahar, Güney Yarımküre'de sonbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarından geçer.
Dünya'nın her tarafında gece - gündüz eşitliği yaşanır.
Her iki yarımkürede Ekvator'a eşit uzaklıktaki noktalar güneş ışınlarını aynı açılarla alır.
Aynı meridyen üzerinde Güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
21 Haziran Coğrafya (Gündönümü)
Güneş ışınları tam öğle vakti, Yengeç Dönencesi'ne dik düşer.
Kuzey Yarımküre'de yaz mevsimi Güney Yarımküre'de kış mevsimi başlar.
Aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer.
Kuzey Yarımküre'de en uzun gündüz, en kısa gece; Güney Yarımküre'de en kısa gündüz, en uzun gece yaşanır.
Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar, Kuzey Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.
Güneye doğru gidildikçe gece süresi uzar, Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gece yaşanır.
Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyi tümüyle aydınlık, Güney Kutup Dairesi'nin güneyi tümüyle karanlık olur.
Yengeç Dönencesi'nin kuzeyinde kalan yerler, güneş ışınlarını en büyük açıyla alır ve gölge boyu yıl içinde en kısa olur.
Güney Yarımküre güneş ışınlarını en dar açıyla alır ve gölge boyu en uzun olur.
23 Eylül (Ekinoks Tarihi)
Güneş ışınları tam öğle vakti Ekvator'a dik düşer, gölge oluşmaz.
Kuzey Yarımküre'de sonbahar, Güney Yarımküre'de ilkbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarından geçer.
Dünya'nın her tarafında gece-gündüz eşitliği yaşanır.
Yarımkürelerde Ekvator'a eşit uzaklıktaki noktalar güneş ışınlarını aynı açılarla alır.
Aynı meridyen üzerinde güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
21 Aralık (Gündönümü)
Güneş ışınları tam öğle vakti Oğlak Dönencesi'ne dik düşer, gölge oluşmaz.
Güney Yanmküre'de yaz, Kuzey Yanmküre'de kış mevsimi başlar.
Aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer.
Güney Yanmküre'de en uzun gündüz, en kısa gece; Kuzey yanmküre'de en uzun gece, en kısa gündüz yaşanır.
Güneye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar ve Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.
Kuzeye doğru gidildikçe gece süresi uzar ve Kuzey Kutup Dairesi'nde 24 saat gece yaşanır.
Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyi tümüyle karanlık Güney Kutup Dairesi' nin güneyi tümüyle aydınlıktır.
Oğlak Dönencesi'nin güneyinde kalan yerler güneş ışınlarını en büyük açıyla alır ve gölge boyu yıl içinde en kısa olur.
Kuzey Yarımküre güneş ışınlarını en eğik açıyla alır ve gölge boyu en uzun olur.
Işınların Atmosferde Tutulması
Güneş ışınlarının dik geldiği yerlerde ışınların atmosferde katettiği yol kısa olduğundan, atmosferde tutulma en az olur.
Işınların düşme açısı daraldıkça atmosferde tutulma artar.
Dünya'nın Kendi Ekseni Çevresindeki Hareketi (Dünyanın Günlük Hareketleri)
Dünya, kendi ekseni çevresindeki batıdan doğuya doğru olan hareketini 24 saatte tamamlar. Bu süreye "1 gün" denir.
Eksen Hareketinin Sonuçları: ve Dünya Hareketi
Dünya geoid şeklini almıştır.
Gece - gündüz oluşur ve birbirini izler.
Güneş ışınlarının düşme açısı gün içinde değişir. Bu nedenle; sıcaklıklar, gölge boyları ve yönleri, ışınların atmosferde tutulması sabahtan akşama kadar değişir.
Gece ve gündüz sıcaklık farkları oluşur. Bu nedenle; mekanik çözülmeler ve Meltem rüzgârları oluşur.
Yerel saat farkları oluşur.
Sürekli rüzgârların hareket yönlerinde sapmalar oluşur.
Okyanus akıntıları halkalar oluşturur.
30° ve 60° enlemlerinde dinamik basınç kuşakları oluşur.
Doğu ve batı yön kavramları oluşur.
Dünya'nın Güneş Etrafındaki Hareketi (Yıllık Hareket nedir)
Dünya, elips şeklindeki yörüngede batıdan doğuya doğru döner. Bu dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Yörünge: Dünya'nın Güneş etrafında dönerken izlediği yoldur.
Yörünge Düzlemi (Ekliptik): Yörüngenin geçtiği düzlemdir.
Yer Ekseni nedir: Kutup noktalarından ve Yer'in merkezinden geçtiği varsayılan, Ekvator'u dik kesen çizgidir.
Yörüngenin Şeklinin Sonuçları:
Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı değişir ve gün-öte-günberi konumları oluşur.
Dünya Güneş'e yaklaştıkça çekim gücününün etkisiyle Dünya'nın yörünge üzerindeki dönüş hızı artar.
Yörünge üzerindeki dönüş hızının değişmesi, mevsim sürelerinin farklı olmasına yol açar.
Kuzey Yanmküre'de yaz, Güney Yanmküre'de kış mevsimi daha uzundur.
Kutup noktalarındaki gece ve gündüz süreleri farklıdır. Örneğin; Kuzey Kutbu'nda en uzun gündüz süresi 186 gün iken Güney Kutbu'nda 179 gündür.
Yörüngenin şekli tam bir daire olsa ve Güneş bu dairenin merkezinde yer alsaydı:
Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığı değişmezdi.
Dünya'nın yörünge üzerindeki hızı değişmezdi.
Mevsimlerin süreleri birbirine eşit olurdu.
Kutup noktalarındaki gündüz ve gece süreleri eşit olurdu.
Yörüngenin şeklinin mevsimlerin oluşmasında etkisi yoktur. Türkiye'de temmuz ayının sıcak, ocak ayının soğuk olması bu durumu kanıtlar. Sıcaklığın değişmesindeki temel etken güneş ışınlarının düşme açısıdır.
Eksen Eğikliği nedir
Yer ekseni yörünge düzlemine (Ekliptik) 23° 27' eğik olarak durur.
Bunun sonucunda;
Ekvator'la ekliptik arasında 23° 27' lık açı oluşur.
Ekliptikle eksen arasında 66° 33' lık açı oluşur.
Dönencelerin ve kutup dairelerinin yerlerini belirler.
Matematik iklim kuşaklarının sınırlarını belirler.
Dünya, Güneş çevresindeki hareketini ekseni eğik olarak yaptığı için:
Bir noktaya güneş ışınlarının düşme açısı yıl içinde değişir böylece mevsimler oluşur ve birbirini izler.
Sıcaklık ve gölge uzunlukları yıl içinde değişir.
Yarımkürelerde aynı anda farklı mevsimler yaşanır.
Güneş'in ufuk düzlemi üzerindeki yüksekliği yıl içinde değişir.
Gece-gündüz süreleri yıl içinde değişir. (Güneş'in doğuş ve batış saatleri yıl içinde değişir.)
Güneş ışınlarının dik düştüğü noktalar, yıl içinde 23° 27' enlemleri (dönenceler) arasında yer değiştirir.
Aydınlanma çemberi yıl içinde kutup noktaları ile kutup daireleri arasında yer değiştirir.
Mevsimlik rüzgârlar olan Muson rüzgârlarının oluşumunda da Dünya'nın yıllık hareketi ve eksen eğikliğinin etkisi vardır.
Aydınlanma Çemberinin Yıl içindeki Hareketi
Yerküre; hem ekseni eğik olduğu, hem de Güneş çevresinde hareket ettiği için, aydınlanma sınırı yıl içinde kutup daireleri ile kutup noktaları arasında yer değiştirmektedir.
Aşağıdaki şekillerde, aydınlanma sınırının 21 Haziran ve 21 Aralıkta kutup dairelerine teğet, 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerinde kutup noktalarından, yılın diğer dönemlerinde ise kutup noktaları ve kutup daireleri arasından geçtiği görülmektedir.
Yer Ekseni 30° Eğik Olsaydı;
Dönenceler 30°, kutup daireleri 60° enlemlerinden geçerdi.
Matematik iklim kuşaklarının sınırları değişirdi.
Tropikal Kuşak ve Kutup Kuşağı genişler, Orta Kuşak daralırdı.
Gece ile gündüz arasındaki süre farkı artardı.
Türkiye'de yazlar daha sıcak, kışlar daha soğuk geçer, yıllık sıcaklık farkı artardı.
Ekvatorda yıllık sıcaklık farkı artardı.
Yer Ekseni 10° Eğik Olsaydı;
Dönenceler 10°, kutup daireleri 80° enlemlerinden geçerdi.
Matematik iklim kuşaklarının sınırları değişirdi.
Tropikal Kuşak ve Kutup Kuşağı daralır, Orta Kuşak genişlerdi.
Gece ile gündüz arasındaki süre farkı azalırdı.
Türkiye'de yazlar daha serin, kışlar daha ılık geçer, yıllık sıcaklık farkı azalırdı.
Ekvator'da yıllık sıcaklık farkı daha az olurdu.
Eksen Yörünge Düzlemine (ekliptiğe) dik olsaydı;
Güneş ışınları yıl boyunca Ekvator'a dik gelirdi.
Aydınlanma sınırı yıl boyunca kutup noktalarından geçerdi.
Gece-gündüz süreleri yıl boyunca eşit olurdu.
Dönenceler ve kutup daireleri oluşmazdı.
Farklı mevsimler oluşmazdı
Dünya'nın Güneş'e Karşı Konumları 21 Mart (Ekinoks)
Güneş ışınları tam öğle vakti Ekvator'a dik düşer, Ekvator'da gölge oluşmaz.
Kuzey Yarımküre'de ilkbahar, Güney Yarımküre'de sonbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarından geçer.
Dünya'nın her tarafında gece - gündüz eşitliği yaşanır.
Her iki yarımkürede Ekvator'a eşit uzaklıktaki noktalar güneş ışınlarını aynı açılarla alır.
Aynı meridyen üzerinde Güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
21 Haziran Coğrafya (Gündönümü)
Güneş ışınları tam öğle vakti, Yengeç Dönencesi'ne dik düşer.
Kuzey Yarımküre'de yaz mevsimi Güney Yarımküre'de kış mevsimi başlar.
Aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer.
Kuzey Yarımküre'de en uzun gündüz, en kısa gece; Güney Yarımküre'de en kısa gündüz, en uzun gece yaşanır.
Kuzeye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar, Kuzey Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.
Güneye doğru gidildikçe gece süresi uzar, Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gece yaşanır.
Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyi tümüyle aydınlık, Güney Kutup Dairesi'nin güneyi tümüyle karanlık olur.
Yengeç Dönencesi'nin kuzeyinde kalan yerler, güneş ışınlarını en büyük açıyla alır ve gölge boyu yıl içinde en kısa olur.
Güney Yarımküre güneş ışınlarını en dar açıyla alır ve gölge boyu en uzun olur.
23 Eylül (Ekinoks Tarihi)
Güneş ışınları tam öğle vakti Ekvator'a dik düşer, gölge oluşmaz.
Kuzey Yarımküre'de sonbahar, Güney Yarımküre'de ilkbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarından geçer.
Dünya'nın her tarafında gece-gündüz eşitliği yaşanır.
Yarımkürelerde Ekvator'a eşit uzaklıktaki noktalar güneş ışınlarını aynı açılarla alır.
Aynı meridyen üzerinde güneş aynı anda doğar, aynı anda batar.
21 Aralık (Gündönümü)
Güneş ışınları tam öğle vakti Oğlak Dönencesi'ne dik düşer, gölge oluşmaz.
Güney Yanmküre'de yaz, Kuzey Yanmküre'de kış mevsimi başlar.
Aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer.
Güney Yanmküre'de en uzun gündüz, en kısa gece; Kuzey yanmküre'de en uzun gece, en kısa gündüz yaşanır.
Güneye doğru gidildikçe gündüz süresi uzar ve Güney Kutup Dairesi'nde 24 saat gündüz yaşanır.
Kuzeye doğru gidildikçe gece süresi uzar ve Kuzey Kutup Dairesi'nde 24 saat gece yaşanır.
Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyi tümüyle karanlık Güney Kutup Dairesi' nin güneyi tümüyle aydınlıktır.
Oğlak Dönencesi'nin güneyinde kalan yerler güneş ışınlarını en büyük açıyla alır ve gölge boyu yıl içinde en kısa olur.
Kuzey Yarımküre güneş ışınlarını en eğik açıyla alır ve gölge boyu en uzun olur.
Işınların Atmosferde Tutulması
Güneş ışınlarının dik geldiği yerlerde ışınların atmosferde katettiği yol kısa olduğundan, atmosferde tutulma en az olur.
Işınların düşme açısı daraldıkça atmosferde tutulma artar.
Cografi Matematik ve Ozel Konum Nedir
Coğrafya Coğrafi Konum Nedir
Herhangi bir yerin Yerküre üzerinde bulunduğu alana coğrafi konum denir. Coğrafi konum matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır:
Türkiye Coğrafi Konum
1. Matematik Konum Nedir: Bir yerin paralel ve meridyenlere göre belirlenen konumudur.
Bir ülkenin;
Dört mevsimi belirgin olarak yaşaması ya da yaşamaması
Güneş ışınlarını yıl içinde dik alıp almaması
Birden fazla saat dilimi kullanılması ya da tek saat diliminde yer alması vb. özellikleri matematik konumuyla ilgilidir.
2. Özel Konum Nedir: Bir yerin kara ve denizlere, başlıca ulaşım yollarına, boğaz ve geçitlere, komşularına, yerşekillerine göre belirlenen konumudur.
Bir ülkenin;
ikliminin denizel ya da karasal olması
Bitki örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeşitliliği
Jeopolitik önemi
Yeraltı kaynakları vb. özellikleri özel konumuyla ilgilidir.
Türkiye’nin Coğrafi Konumu
Türkiye'nin Matematik Konumu
Türkiye 36°- 42° Kuzey paralelleri, 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında yer almaktadır.
A. Türkiye'nin Enlemi ve Etkileri
1. Kuzey Yarımküremde Orta Kuşaktadır. Bu nedenle;
Dört mevsim belirgin olarak yaşanır.
Batı rüzgârlarının etki alanındadır.
Güneyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını yükseltir, kuzeyden esenler ise düşürür.
Türkiye'nin güneyinden kuzeyine gidildikçe; Güneş'in öğle vakti ulaştığı yükseklik azalır, güneş ışınlarının düşme açısı daralır, ışınların atmosferde tutulması artar, sıcaklık ortalamaları azalır, gölge boyları uzar, çizgisel hız azalır, gece-gündüz süre farkları artar, denizlerin tuzluluğu azalır.
2. Subtropikal Kuşak'ta, 30° ile 40° enlemleri arasında yer alan Akdeniz iklim bölgesindedir.
Bu nedenle;
Doğal bitki örtüsü olarak makiler, toprak türü olarak kırmızı topraklar ve terra rosalar görülür.
Buzullar ve buzulların oluşturduğu yerşekilleri yaygın değildir.
3. Dönenceler dışında yer almaktadır. Bu nedenle;
Güneş ışınları (düz zeminlere) yıl içinde dik olarak düşmez ve yataya dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz.
Güneye bakan yamaçlar (bakı koşuluna bağlı olarak) yıl boyunca kuzey yamaçlardan daha çok ısınır.
Türkiye'nin Boylamı ve Etkileri
1. Doğusu ile batısı arasındaki 19° lik boylam farkı vardır.
Bu nedenle;
Doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.
Doğusu ile batısı arasında zaman farkı az olduğu için ülkede tek saat uygulaması vardır.
2. İkinci ve üçüncü saat dilimlerinde toprağı vardır. Bu nedenle;
Ulusal saat kışın 30°, yazın 45° Boylamı'na göre ayarlanır.
Ulusal saat İngiltere'den (Başlangıç Meridyeni'nden) ileridir.
Türkiye'nin Özel Konumu ve Etkileri
1. Türkiye Eski Dünya karalarının birleştiği bölgede, Asya ve Avrupa arasında geçiş konumundadır.
Bu nedenle;
Transit taşımacılık önem kazanmıştır.
Doğu ve batı kültürlerinin etkileri görülmektedir.
2. Üç yanı denizlerle çevrilidir. Bu nedenle;
Denizel ve karasal iklimler olmak üzere iklim çeşitliliği, dolayısıyla bitki topluluklarında ve tarım ürünlerinde çeşitlilik görülür.
Kıyı turizmi, deniz ulaşım ve ticareti, balıkçılık gibi ekonomik etkinlikleri de çeşitlilik gösterir.
3. İstanbul ve Çanakkale boğazları, toprakları içerisinde yer alır.
Bu nedenle;
Jeopolitik önemi artar.
İşlek deniz ticaret yolları üzerindedir.
4. Petrol yatakları bakımından zengin "Ortadoğu" bölgesine komşudur.
Bu nedenle;
Transit taşımacılık gelişmiştir (kara ve deniz yoluyla, boru hatlarıyla).
Stratejik önemi artmıştır.
5. Alp-Himalaya genç kıvrım dağları kuşağı üzerinde, engebeli ve ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir.
Bu nedenle;
Gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki fark fazladır.
Yükselti batıdan doğuya doğru artar, buna dayalı olarak sıcaklık batıdan doğuya doğru azalır.
Kısa mesafede iklim ve bitki örtüsünde farklılıklar görülür.
6. Dağlar doğu-batı doğrultusunda uzanır. Bu nedenle;
Deniz etkisi iç bölgelere sokulamadığından karasal iklim yaygındır.
Kuzey-güney yönlü ulaşım daha güçtür.
7. Türk Cumhuriyetleri'nin dışarıya açıldığı kapıdır.
8. Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye, Yunanistan ve Bulgaristan gibi farklı özelliklere sahip ülkelerle komşudur.
Herhangi bir yerin Yerküre üzerinde bulunduğu alana coğrafi konum denir. Coğrafi konum matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır:
Türkiye Coğrafi Konum
1. Matematik Konum Nedir: Bir yerin paralel ve meridyenlere göre belirlenen konumudur.
Bir ülkenin;
Dört mevsimi belirgin olarak yaşaması ya da yaşamaması
Güneş ışınlarını yıl içinde dik alıp almaması
Birden fazla saat dilimi kullanılması ya da tek saat diliminde yer alması vb. özellikleri matematik konumuyla ilgilidir.
2. Özel Konum Nedir: Bir yerin kara ve denizlere, başlıca ulaşım yollarına, boğaz ve geçitlere, komşularına, yerşekillerine göre belirlenen konumudur.
Bir ülkenin;
ikliminin denizel ya da karasal olması
Bitki örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeşitliliği
Jeopolitik önemi
Yeraltı kaynakları vb. özellikleri özel konumuyla ilgilidir.
Türkiye’nin Coğrafi Konumu
Türkiye'nin Matematik Konumu
Türkiye 36°- 42° Kuzey paralelleri, 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında yer almaktadır.
A. Türkiye'nin Enlemi ve Etkileri
1. Kuzey Yarımküremde Orta Kuşaktadır. Bu nedenle;
Dört mevsim belirgin olarak yaşanır.
Batı rüzgârlarının etki alanındadır.
Güneyden esen rüzgârlar hava sıcaklığını yükseltir, kuzeyden esenler ise düşürür.
Türkiye'nin güneyinden kuzeyine gidildikçe; Güneş'in öğle vakti ulaştığı yükseklik azalır, güneş ışınlarının düşme açısı daralır, ışınların atmosferde tutulması artar, sıcaklık ortalamaları azalır, gölge boyları uzar, çizgisel hız azalır, gece-gündüz süre farkları artar, denizlerin tuzluluğu azalır.
2. Subtropikal Kuşak'ta, 30° ile 40° enlemleri arasında yer alan Akdeniz iklim bölgesindedir.
Bu nedenle;
Doğal bitki örtüsü olarak makiler, toprak türü olarak kırmızı topraklar ve terra rosalar görülür.
Buzullar ve buzulların oluşturduğu yerşekilleri yaygın değildir.
3. Dönenceler dışında yer almaktadır. Bu nedenle;
Güneş ışınları (düz zeminlere) yıl içinde dik olarak düşmez ve yataya dik duran cisimlerin gölge boyları sıfır olmaz.
Güneye bakan yamaçlar (bakı koşuluna bağlı olarak) yıl boyunca kuzey yamaçlardan daha çok ısınır.
Türkiye'nin Boylamı ve Etkileri
1. Doğusu ile batısı arasındaki 19° lik boylam farkı vardır.
Bu nedenle;
Doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır.
Doğusu ile batısı arasında zaman farkı az olduğu için ülkede tek saat uygulaması vardır.
2. İkinci ve üçüncü saat dilimlerinde toprağı vardır. Bu nedenle;
Ulusal saat kışın 30°, yazın 45° Boylamı'na göre ayarlanır.
Ulusal saat İngiltere'den (Başlangıç Meridyeni'nden) ileridir.
Türkiye'nin Özel Konumu ve Etkileri
1. Türkiye Eski Dünya karalarının birleştiği bölgede, Asya ve Avrupa arasında geçiş konumundadır.
Bu nedenle;
Transit taşımacılık önem kazanmıştır.
Doğu ve batı kültürlerinin etkileri görülmektedir.
2. Üç yanı denizlerle çevrilidir. Bu nedenle;
Denizel ve karasal iklimler olmak üzere iklim çeşitliliği, dolayısıyla bitki topluluklarında ve tarım ürünlerinde çeşitlilik görülür.
Kıyı turizmi, deniz ulaşım ve ticareti, balıkçılık gibi ekonomik etkinlikleri de çeşitlilik gösterir.
3. İstanbul ve Çanakkale boğazları, toprakları içerisinde yer alır.
Bu nedenle;
Jeopolitik önemi artar.
İşlek deniz ticaret yolları üzerindedir.
4. Petrol yatakları bakımından zengin "Ortadoğu" bölgesine komşudur.
Bu nedenle;
Transit taşımacılık gelişmiştir (kara ve deniz yoluyla, boru hatlarıyla).
Stratejik önemi artmıştır.
5. Alp-Himalaya genç kıvrım dağları kuşağı üzerinde, engebeli ve ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir.
Bu nedenle;
Gerçek alan ile izdüşüm alan arasındaki fark fazladır.
Yükselti batıdan doğuya doğru artar, buna dayalı olarak sıcaklık batıdan doğuya doğru azalır.
Kısa mesafede iklim ve bitki örtüsünde farklılıklar görülür.
6. Dağlar doğu-batı doğrultusunda uzanır. Bu nedenle;
Deniz etkisi iç bölgelere sokulamadığından karasal iklim yaygındır.
Kuzey-güney yönlü ulaşım daha güçtür.
7. Türk Cumhuriyetleri'nin dışarıya açıldığı kapıdır.
8. Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, İran, Irak, Suriye, Yunanistan ve Bulgaristan gibi farklı özelliklere sahip ülkelerle komşudur.
Ekvatorun Ozellikleri ve Enlemin Etkileri
Coğrafi Koordinatlar
Paraleller: Ekvator'a paralel olarak 1° aralıklarla geçtiği varsayılan dairelerdir.
Ekvator Nedir: Kutup noktalarına eşit uzaklıkta olan ve Dünya'nın en şişkin yerinden geçtiği kabul edilen çizgidir. Ekvator Dünya'yı iki eşit yarımküreye ayırır.
Paralellerin Özellikleri:
En büyük paralel Ekvator'dur.
Paralel dairelerinin boyları, Dünya'nın şekli nedeniyle Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe kısalır ve kutup noktalarında uzunluk sıfır olur. Yani nokta halini alırlar.
Aralarındaki uzaklık birbirine eşit ve 111 km. dir.
90 tanesi Kuzey, 90 tanesi Güney Yanmküre'de olmak üzere toplam 180 paralel vardır.
Enlem Nedir: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değerine enlem denir.
Örneğin; istanbul 41° 00' 16" Kuzey enlemindedir denildiği zaman, istanbul'un Ekvator'a olan uzaklığı açı cinsinden ifade edilmiş olur.
Enlemler Dünya'nın şekline bağlı olarak Alçak, Orta ve Yüksek enlemler diye üçe ayrılır.
Özel Enlemler
Enlem ve Özel İsmi
0° Paraleli - Ekvator
23° 27' Kuzey Enlemi - Yengeç Dönencesi
23" 27' Güney Enlemi - Oğlak Dönencesi
66°33' Kuzey Enlemi - Kuzey Kutup Dairesi
66° 33' Güney Enlemi - Güney Kutup Dairesi
90° Kuzey Paraleli - Kuzey Kutup Noktası
90° Güney Paraleli - Güney Kutup Noktası
Dönenceler ve kutup dairelerini belirleyen temel etmen Dünya'nın eksen eğikliğinin derecesidir. Eksen eğikliği değişirse dönence ve kutup dairelerinin yerlerinde de değişme olur.
Eksen eğikliği 23° 27' dır ve bu açı yılın hiçbir gününde değişmez.
Ekvator'un Özellikleri:
Kutuplara eşit uzaklıktadır. Dünya'yı Kuzey ve Güney Yarımküre olarak iki eşit parçaya ayırır.
Paralellerin en uzunu ve başlangıcıdır. 0° ile ifade edilir.
Güneş ışınlarını yılda iki kez (21 Mart-23 Eylül) dik açıyla alır.
Çizgisel hızın en fazla olduğu paraleldir.
Yıl boyunca gece - gündüz süresi hiç değişmez (12 saat gece - 12 saat gündüz).
Dönencelerin Özellikleri:
Dönencelerin yerlerini eksen eğikliği belirler.
Güneş ışınlarının en son dik düştüğü yerlerdir.
Dönenceler üzerindeki her nokta güneş ışınlarını yılda bir kez dik alır.
Ekvator'a 23° 27, kutuplara 66" 33' uzaklıkta bulunurlar.
Kutup Dairelerinin Özellikleri:
Kutup dairelerinin yerini eksen eğikliği belirler.
Ekvator'a 66° 33', kutuplara 23° 27' uzaklıkta bulunurlar.
Kutup dairelerinden sonra sürekli gündüz ve geceler başlar.
Kutup Noktalarının Özellikleri:
Yerlerini Dünya'nın şekli belirler.
Çizgisel hız sıfırdır.
Ekvator'a 90° uzaklıkta bulunurlar.
Meridyenlerin birleştiği yerdir.
Altı ay gece, altı ay gündüz yaşanır
Meridyenler: Bir kutuptan diğerine uzanan, Ekvator'u birer derece aralıklarla dik kesen çizgilerdir.
Meridyenlerin Özellikleri:
Başlangıç Meridyeni İngiltere'nin Greenvvich Gözlemevi'nden geçer.
180 tane doğuda, 180 tane batıda olmak üzere 360 tanedir.
Tüm meridyenlerin uzunlukları birbirine eşittir.
Bir meridyeni tamamlayan diğer meridyene anti-meridyen denir. Başlangıç Meridyeni'nin antimerid-yeni 180° meridyenidir.
İki meridyen arasındaki uzaklık Ekvator'dan kutuplara doğru giderek azalır ve kutup noktalarında birleşir.
Ardışık meridyenler arasındaki kuşuçuşu uzunluk Ekvator'da 111 km. dir.
Boylam: Dünya üzerinde herhangi bir noktanın Başlangıç Meridyeni'ne (Greenvvich) olan uzaklığının derece, dakika, saniye cinsinden (açı) değerine boylam denir.
Örneğin; İstanbul'un Başlangıç Meridyeni'ne uzaklığı 28° 58' 59" dir.
Enlemin Etkileri
Güneş ışınlarının düşme açısı Ekvator'dan kutuplara gidildikçe daralır. Buna bağlı olarak kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık değerleri azalır, gölge boyları uzar.
Güneş ışınlarının düşme açısına bağlı olarak farklı iklim kuşaklarının oluşmasını sağlar. Enlem en çok sıcaklık, dolayısıyla da iklim üzerinde belirleyicidir. İklim de aşağıdakiler üzerinde belirleyici rol oynar (Özel konum koşullarının da etkisiyle):
Ortalama sıcaklık değerleri
Yağış miktarı ve şekli
Basınç ve rüzgâr koşulları
Deniz suyunun sıcaklığı ve tuzluluğu
Kalıcı kar ve buzulların yükselti sınırı
Tarımın ve ormanın yükselti sınırı
Akarsu rejimleri
Doğal bitki örtüsü
Görülen toprak tipleri
Yetiştirilen tarım ürünlerinin çeşidi
Hayvan türleri
Nüfus dağılışı
Yerleşme tarzı ve mesken tipleri
Yürütülen ekonomik etkinlik türü
Sosyal yaşantı (giyim - kuşam şekli)
Aydınlanma alanı kutuplara doğru gidildikçe genişler.
Güneş'in öğle vakti ulaştığı yükseklik ve güneşlenme süresi enleme göre değişir.
Dünya'nın ekseni çevresindeki çizgisel dönüş hızı enleme göre değişir.
Gece ile gündüz süreleri arasındaki fark, Ekvator'dan uzaklaştıkça artar.
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe; Azalanlar:
Güneş ışınlarının düşme açısı
Güneş'in ufuk düzlemi üzerindeki yükseltisi
Ortalama sıcaklık değerleri
Kalıcı kar ve buzulların yükselti sınırı
Deniz suyunun sıcaklığı ve tuzluluk oranı
Dünya'nın ekseni çevresindeki çizgisel dönüş hızı
Atmosferin kalınlığı
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe Artanlar:
Gece - gündüz süreleri arasındaki fark
Güneş'in doğuş ve batış süresinin uzunluğu
Kar yağışlarının miktarı
Cisimlerin gölge boyu uzunlukları
Yerçekimi kuvveti
Güneş ışınlarının atmosferde tutulma oranı
Bir yerin yerel saatini belirler.
Bir yerin bulunduğu saat dilimini belirler.
Yerel Saat nedir: Bir yerin Güneş'e göre konumuyla belirlenen saatidir.
Dünya ekseni çevresinde dönerken bütün meridyenler teker teker Güneş'in karşısından geçer.
Bir noktanın üzerinde bulunduğu meridyen tam Güneş'in karşısına geldiği anda o noktada yerel saat 12.00 dir, öğle vaktidir, güneş ışınları en büyük açıyla düşer ve gölge boyu en kısadır.
Ardışık iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır (Nedeni: Dünya'nın dönüş hızı).
Bu nedenle, her meridyenin yerel saati farklıdır.
Meridyenler arasındaki uzaklık kutuplara gidildikçe azalmasına rağmen, ardışık iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır ve değişmez (Nedeni: çizgisel hızın kutuplara doğru azalması)
Dünya'nın dönüş yönü batıdan doğuya doğru olduğu için, doğudaki bir nokta Güneş'i daha önce görür. Bu nedenle doğudaki bir merkezin yerel saati daha ileridir.
Saat Dilimleri: Yerküre ekseni çevresindeki hareketini 24 saatte tamamlar. Bu sürede 360 meridyen sırayla Güneş'in karşısından geçer. Buna göre Dünya, 360 : 24 = 15° lik 24 saat dilimine ayrılmıştır.
Başlangıç Meridyeni'nin 7° 30' doğusu ile 7° 30' batısı arasında kalan dilim başlangıç saat dilimidir. Saat dilimleri Başlangıç Meridyeni'nden doğuya doğru numaralanmıştır. Her saat diliminin ortasından geçen meridyenin yerel saati, o saat diliminin ortak saati olarak kabul edilir.
Ulusal Saat
Ülkenin sınırları içinde, farklı bölgelerdeki zaman birliğini sağlamak üzere bir yerin yerel saati o ülkeninin ortak saat ayarı olarak kullanılır. Buna ulusal saat denir.
Bir ülkede ulusal saat uygulamasına gidildiğinde ülke sınırları içerisinde yerel saat farkları dikkate alınmaz.
Türkiye 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında bulunduğu için; doğu ucu ile batı ucu arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır ve 2. saat dilimi ile 3. saat dilimi içerisinde yer alır.
Ülkemizde gün ışığından daha çok yararlanmak (enerji tasarrufu yapmak) üzere yaz ve kış saati uygulamasına geçilir. Kış saati uygulamasında 30° Doğu Meridyeni'nin geçtiği İzmit'in yerel saati ortak saat olarak kullanılır.
Yaz mevsiminde ileri saat uygulamasına geçilir. Bu dönemde 45° Doğu Meridyeni'nin yerel saati ulusal saat olarak uygulanır. İleri saat uygulamasında saatler 1 saat ileriye alınır.
Yaz saati uygulaması 21 Mart - 23 Eylül, kış saati uygulaması ise 23 Eylül-21 Mart tarihleri arasında yapılır.
Tarih Değiştirme Çizgisi
180° Meridyeni, Tarih Değiştirme Çizgisi olarak kabul edilmiştir. Bu çizginin doğusu ile batısı arasında 1 günlük fark vardır (24 saat).
Paraleller: Ekvator'a paralel olarak 1° aralıklarla geçtiği varsayılan dairelerdir.
Ekvator Nedir: Kutup noktalarına eşit uzaklıkta olan ve Dünya'nın en şişkin yerinden geçtiği kabul edilen çizgidir. Ekvator Dünya'yı iki eşit yarımküreye ayırır.
Paralellerin Özellikleri:
En büyük paralel Ekvator'dur.
Paralel dairelerinin boyları, Dünya'nın şekli nedeniyle Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe kısalır ve kutup noktalarında uzunluk sıfır olur. Yani nokta halini alırlar.
Aralarındaki uzaklık birbirine eşit ve 111 km. dir.
90 tanesi Kuzey, 90 tanesi Güney Yanmküre'de olmak üzere toplam 180 paralel vardır.
Enlem Nedir: Dünya üzerindeki herhangi bir noktanın Ekvator'a olan uzaklığının açı cinsinden değerine enlem denir.
Örneğin; istanbul 41° 00' 16" Kuzey enlemindedir denildiği zaman, istanbul'un Ekvator'a olan uzaklığı açı cinsinden ifade edilmiş olur.
Enlemler Dünya'nın şekline bağlı olarak Alçak, Orta ve Yüksek enlemler diye üçe ayrılır.
Özel Enlemler
Enlem ve Özel İsmi
0° Paraleli - Ekvator
23° 27' Kuzey Enlemi - Yengeç Dönencesi
23" 27' Güney Enlemi - Oğlak Dönencesi
66°33' Kuzey Enlemi - Kuzey Kutup Dairesi
66° 33' Güney Enlemi - Güney Kutup Dairesi
90° Kuzey Paraleli - Kuzey Kutup Noktası
90° Güney Paraleli - Güney Kutup Noktası
Dönenceler ve kutup dairelerini belirleyen temel etmen Dünya'nın eksen eğikliğinin derecesidir. Eksen eğikliği değişirse dönence ve kutup dairelerinin yerlerinde de değişme olur.
Eksen eğikliği 23° 27' dır ve bu açı yılın hiçbir gününde değişmez.
Ekvator'un Özellikleri:
Kutuplara eşit uzaklıktadır. Dünya'yı Kuzey ve Güney Yarımküre olarak iki eşit parçaya ayırır.
Paralellerin en uzunu ve başlangıcıdır. 0° ile ifade edilir.
Güneş ışınlarını yılda iki kez (21 Mart-23 Eylül) dik açıyla alır.
Çizgisel hızın en fazla olduğu paraleldir.
Yıl boyunca gece - gündüz süresi hiç değişmez (12 saat gece - 12 saat gündüz).
Dönencelerin Özellikleri:
Dönencelerin yerlerini eksen eğikliği belirler.
Güneş ışınlarının en son dik düştüğü yerlerdir.
Dönenceler üzerindeki her nokta güneş ışınlarını yılda bir kez dik alır.
Ekvator'a 23° 27, kutuplara 66" 33' uzaklıkta bulunurlar.
Kutup Dairelerinin Özellikleri:
Kutup dairelerinin yerini eksen eğikliği belirler.
Ekvator'a 66° 33', kutuplara 23° 27' uzaklıkta bulunurlar.
Kutup dairelerinden sonra sürekli gündüz ve geceler başlar.
Kutup Noktalarının Özellikleri:
Yerlerini Dünya'nın şekli belirler.
Çizgisel hız sıfırdır.
Ekvator'a 90° uzaklıkta bulunurlar.
Meridyenlerin birleştiği yerdir.
Altı ay gece, altı ay gündüz yaşanır
Meridyenler: Bir kutuptan diğerine uzanan, Ekvator'u birer derece aralıklarla dik kesen çizgilerdir.
Meridyenlerin Özellikleri:
Başlangıç Meridyeni İngiltere'nin Greenvvich Gözlemevi'nden geçer.
180 tane doğuda, 180 tane batıda olmak üzere 360 tanedir.
Tüm meridyenlerin uzunlukları birbirine eşittir.
Bir meridyeni tamamlayan diğer meridyene anti-meridyen denir. Başlangıç Meridyeni'nin antimerid-yeni 180° meridyenidir.
İki meridyen arasındaki uzaklık Ekvator'dan kutuplara doğru giderek azalır ve kutup noktalarında birleşir.
Ardışık meridyenler arasındaki kuşuçuşu uzunluk Ekvator'da 111 km. dir.
Boylam: Dünya üzerinde herhangi bir noktanın Başlangıç Meridyeni'ne (Greenvvich) olan uzaklığının derece, dakika, saniye cinsinden (açı) değerine boylam denir.
Örneğin; İstanbul'un Başlangıç Meridyeni'ne uzaklığı 28° 58' 59" dir.
Enlemin Etkileri
Güneş ışınlarının düşme açısı Ekvator'dan kutuplara gidildikçe daralır. Buna bağlı olarak kutuplara doğru gidildikçe sıcaklık değerleri azalır, gölge boyları uzar.
Güneş ışınlarının düşme açısına bağlı olarak farklı iklim kuşaklarının oluşmasını sağlar. Enlem en çok sıcaklık, dolayısıyla da iklim üzerinde belirleyicidir. İklim de aşağıdakiler üzerinde belirleyici rol oynar (Özel konum koşullarının da etkisiyle):
Ortalama sıcaklık değerleri
Yağış miktarı ve şekli
Basınç ve rüzgâr koşulları
Deniz suyunun sıcaklığı ve tuzluluğu
Kalıcı kar ve buzulların yükselti sınırı
Tarımın ve ormanın yükselti sınırı
Akarsu rejimleri
Doğal bitki örtüsü
Görülen toprak tipleri
Yetiştirilen tarım ürünlerinin çeşidi
Hayvan türleri
Nüfus dağılışı
Yerleşme tarzı ve mesken tipleri
Yürütülen ekonomik etkinlik türü
Sosyal yaşantı (giyim - kuşam şekli)
Aydınlanma alanı kutuplara doğru gidildikçe genişler.
Güneş'in öğle vakti ulaştığı yükseklik ve güneşlenme süresi enleme göre değişir.
Dünya'nın ekseni çevresindeki çizgisel dönüş hızı enleme göre değişir.
Gece ile gündüz süreleri arasındaki fark, Ekvator'dan uzaklaştıkça artar.
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe; Azalanlar:
Güneş ışınlarının düşme açısı
Güneş'in ufuk düzlemi üzerindeki yükseltisi
Ortalama sıcaklık değerleri
Kalıcı kar ve buzulların yükselti sınırı
Deniz suyunun sıcaklığı ve tuzluluk oranı
Dünya'nın ekseni çevresindeki çizgisel dönüş hızı
Atmosferin kalınlığı
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe Artanlar:
Gece - gündüz süreleri arasındaki fark
Güneş'in doğuş ve batış süresinin uzunluğu
Kar yağışlarının miktarı
Cisimlerin gölge boyu uzunlukları
Yerçekimi kuvveti
Güneş ışınlarının atmosferde tutulma oranı
Bir yerin yerel saatini belirler.
Bir yerin bulunduğu saat dilimini belirler.
Yerel Saat nedir: Bir yerin Güneş'e göre konumuyla belirlenen saatidir.
Dünya ekseni çevresinde dönerken bütün meridyenler teker teker Güneş'in karşısından geçer.
Bir noktanın üzerinde bulunduğu meridyen tam Güneş'in karşısına geldiği anda o noktada yerel saat 12.00 dir, öğle vaktidir, güneş ışınları en büyük açıyla düşer ve gölge boyu en kısadır.
Ardışık iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır (Nedeni: Dünya'nın dönüş hızı).
Bu nedenle, her meridyenin yerel saati farklıdır.
Meridyenler arasındaki uzaklık kutuplara gidildikçe azalmasına rağmen, ardışık iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır ve değişmez (Nedeni: çizgisel hızın kutuplara doğru azalması)
Dünya'nın dönüş yönü batıdan doğuya doğru olduğu için, doğudaki bir nokta Güneş'i daha önce görür. Bu nedenle doğudaki bir merkezin yerel saati daha ileridir.
Saat Dilimleri: Yerküre ekseni çevresindeki hareketini 24 saatte tamamlar. Bu sürede 360 meridyen sırayla Güneş'in karşısından geçer. Buna göre Dünya, 360 : 24 = 15° lik 24 saat dilimine ayrılmıştır.
Başlangıç Meridyeni'nin 7° 30' doğusu ile 7° 30' batısı arasında kalan dilim başlangıç saat dilimidir. Saat dilimleri Başlangıç Meridyeni'nden doğuya doğru numaralanmıştır. Her saat diliminin ortasından geçen meridyenin yerel saati, o saat diliminin ortak saati olarak kabul edilir.
Ulusal Saat
Ülkenin sınırları içinde, farklı bölgelerdeki zaman birliğini sağlamak üzere bir yerin yerel saati o ülkeninin ortak saat ayarı olarak kullanılır. Buna ulusal saat denir.
Bir ülkede ulusal saat uygulamasına gidildiğinde ülke sınırları içerisinde yerel saat farkları dikkate alınmaz.
Türkiye 26° - 45° Doğu meridyenleri arasında bulunduğu için; doğu ucu ile batı ucu arasında 76 dakikalık zaman farkı vardır ve 2. saat dilimi ile 3. saat dilimi içerisinde yer alır.
Ülkemizde gün ışığından daha çok yararlanmak (enerji tasarrufu yapmak) üzere yaz ve kış saati uygulamasına geçilir. Kış saati uygulamasında 30° Doğu Meridyeni'nin geçtiği İzmit'in yerel saati ortak saat olarak kullanılır.
Yaz mevsiminde ileri saat uygulamasına geçilir. Bu dönemde 45° Doğu Meridyeni'nin yerel saati ulusal saat olarak uygulanır. İleri saat uygulamasında saatler 1 saat ileriye alınır.
Yaz saati uygulaması 21 Mart - 23 Eylül, kış saati uygulaması ise 23 Eylül-21 Mart tarihleri arasında yapılır.
Tarih Değiştirme Çizgisi
180° Meridyeni, Tarih Değiştirme Çizgisi olarak kabul edilmiştir. Bu çizginin doğusu ile batısı arasında 1 günlük fark vardır (24 saat).
Dunyanin Sekli Hareketleri ve Sonuclari
Dünya’nın Şekli, Dünyanın Hareketleri ve Sonuçları
Yer'in Şekli ve Boyutları
Ekvator’un çevresi= 40 076 km.
Kutuplar’ın çevresi= 40 009 km.
Ekvatorun yarıçapı= 6378 km.
Kutupların yarıçapı= 6357 km.
Yarıçaplar arasındaki fark = 21 km.
Basıklık oranı = 1 / 297
Dünyanın Yüzölçümü = 510 100 000 km2.
Dünyanın Hacmi = 1 083 320 000 km3.
Yerküre'nin kutuplardan basık, Ekvator kısmı şişkin kendine özgü şekline GEOİD denir Bu şekli kendi ekseni çevresinde dönerken almıştır.
Dünya'nın Şekli Sonuçları
Yerçekimi kutuplarda fazla, Ekvator'da azdır (Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe yerçekimi artar.)
Ekvator çevresi kutuplar çevresinden, Ekvator yarıçapı da kutup yarıçapından daha uzundur.
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının düşme açısı küçülür. Buna bağlı olarak sıcaklık kuşakları oluşur.
Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol, Ekvator'dan kutuplara doğru artar. Bu yüzden güneş ışınlarının atmosfer tarafından tutulması Ekvator'dan kutuplara doğru artar.
Dünya'nın dönme hızı (çizgisel hız), kutuplara doğru azalır. Bu nedenle gündoğumu - günbatımı dönemlerinde yaşanan alacakaranlık süresi kutuplara gidildikçe uzar.
İki meridyen arasındaki uzaklık kutuplara doğru azalır ve kutup noktalarında birleşir.
Paralellerin uzunluğu kutuplara doğru azalır. Bu uzunluk 60° enlemleri üzerinde Ekvator'un yarısı kadardır.
Yeryüzünden yükseklere doğru çıkıldıkça görülebilen alan genişler (Görülen alan yüksekliğin karesiyle doğru orantılıdır).
Dünya üzerinde Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a doğru gidildikçe Kutup Yıldızı'nın görünüm açısı düzenli olarak küçülür.
Dünya'nın tam bir yarısı aydınlık, diğer tam yarısı karanlıktır.
Yer'in Şekli ve Boyutları
Ekvator’un çevresi= 40 076 km.
Kutuplar’ın çevresi= 40 009 km.
Ekvatorun yarıçapı= 6378 km.
Kutupların yarıçapı= 6357 km.
Yarıçaplar arasındaki fark = 21 km.
Basıklık oranı = 1 / 297
Dünyanın Yüzölçümü = 510 100 000 km2.
Dünyanın Hacmi = 1 083 320 000 km3.
Yerküre'nin kutuplardan basık, Ekvator kısmı şişkin kendine özgü şekline GEOİD denir Bu şekli kendi ekseni çevresinde dönerken almıştır.
Dünya'nın Şekli Sonuçları
Yerçekimi kutuplarda fazla, Ekvator'da azdır (Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe yerçekimi artar.)
Ekvator çevresi kutuplar çevresinden, Ekvator yarıçapı da kutup yarıçapından daha uzundur.
Ekvator'dan kutuplara doğru gidildikçe güneş ışınlarının düşme açısı küçülür. Buna bağlı olarak sıcaklık kuşakları oluşur.
Güneş ışınlarının atmosferde aldığı yol, Ekvator'dan kutuplara doğru artar. Bu yüzden güneş ışınlarının atmosfer tarafından tutulması Ekvator'dan kutuplara doğru artar.
Dünya'nın dönme hızı (çizgisel hız), kutuplara doğru azalır. Bu nedenle gündoğumu - günbatımı dönemlerinde yaşanan alacakaranlık süresi kutuplara gidildikçe uzar.
İki meridyen arasındaki uzaklık kutuplara doğru azalır ve kutup noktalarında birleşir.
Paralellerin uzunluğu kutuplara doğru azalır. Bu uzunluk 60° enlemleri üzerinde Ekvator'un yarısı kadardır.
Yeryüzünden yükseklere doğru çıkıldıkça görülebilen alan genişler (Görülen alan yüksekliğin karesiyle doğru orantılıdır).
Dünya üzerinde Kuzey Kutbu'ndan Ekvator'a doğru gidildikçe Kutup Yıldızı'nın görünüm açısı düzenli olarak küçülür.
Dünya'nın tam bir yarısı aydınlık, diğer tam yarısı karanlıktır.
Ay - Uzay ve Gunes Sistemi Nedir
Uzay ve Güneş Sistemi
Uzay Nedir: Bütün gökcisimlerinin içinde yer aldığı sonsuzluktur.
Galaksi: Birden fazla yıldız sisteminin oluşturduğu topluluktur. Güneş Sistemimiz, Samanyolu Galaksisinde bulunmaktadır.
Yıldız: Isı ve ışık yayan gök cisimleridir. Gezegen: Yıldızlardan aldığı ısı ve ışığı yansıtan gök cisimleridir.
Uydu: Bağlı olduğu gezegenin etrafında dönen gök cismidir.
Güneş Sistemi Nedir, Gezegenler ve Güneş Sistemi
Güneş ve onun çekim etkisi altında bulunan gök cisimlerinin oluşturduğu topluluğa Güneş Sistemi denir. Bu topluluk içinde dokuz gezegen, bu gezegenlerin uyduları, meteoritler ve kuyruklu yıldızlar bulunmaktadır.
Güneş Sistemi'nde bulunan gezegenlerin özellikleri şunlardır:
Güneş Sistemi'ndeki gezegenler Güneş çevresinde elips şeklindeki yörüngelerinde, batıdan doğuya doğru dönerler. Yörüngedeki dönüş hızlan birbirinden farklıdır.
Güneş'e en yakın gezegen Merkür (58 milyon km.), en uzak Plüton'dur (6 milyar km.).
Gezegenlerin eksenleri yörünge düzlemlerine eğiktir.
Gezegenler Güneş'e uzaklıklarına göre ikiye ayrılır.
Güneş sistemi gezegenler
a) İç Gezegenler: Güneş'e en yakın dört gezegene denir. Bunlar: Merkür, Venüs, Dünya ve Mars'tır. Bu gezegenlerin boyutları küçük, yoğunlukları fazladır.
b) Dış Gezegenler: Güneş'e uzak olan diğer gezegenlerdir. Bunlar; Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton'dur. Plüton hariç, dış gezegenlerin boyutları büyük, yoğunlukları azdır.
Yörüngeleri aynı büyüklükte olmadığı için, Güneş çevresindeki dönüş süreleri de farklıdır.
Ay Nedir ve Ay Sistemi
Dünya'nın uydusu ve O'na en yakın gök cismidir.
Genel özellikleri şunlardır:
Ay, Yer'in kütlesinin 1/50'si kadardır. Kütlesinin küçük olması çekim gücünün az olmasına neden olmuştur. Ay'ın çekim kuvveti, yerçekiminin 1/6'sı kadardır.
Ay'da atmosfer yoktur.
Bu nedenle: Meteorolojik olaylar görülmez.
Günlük sıcaklık farkı 200°C'yi bulur. (Bunda gece ve gündüz sürelerinin uzun olması da etkilidir.)
Ay'da gölgeler tam karanlıktır.
Göktaşları Ay yüzeyine çarparak bir çok krater oluşturmuştur.
Ay iç ısısını büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu yüzden volkanizma ve deprem görülmez.
Ay'ın üç farklı hareketi vardır. Bunlar:
a) Kendi ekseni çevresindeki hareketi: Bu dönüşünü Güneş günü ile 29,5 günde tamamlar. Bunun yarısı gündüz, yarısı gecedir.
b) Dünya çevresindeki hareketi: Ay bu hareketini de 29,5 günde tamamlar.
Ay'ın kendi ekseni etrafındaki dönme süresi ile Dünya çevresindeki dönme süresi birbirine eşittir. Bu yüzden Dünya'dan Ay'ın sadece bir yüzü görülmektedir.
c) Güneş çevresindeki hareketi: Ay, Dünya ile birlikte Güneş çevresindeki bir tur dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Ay'ın bu hareketi, Ay yörüngesinin elips şeklinde olmasını engellemiştir. Ay yörüngesi açılmış bir yayı (helezon) andırmaktadır.
Ay, Güneş'ten aldığı ışınların bir bölümünü yansıtır ve Dünya çevresindeki hareketine bağlı olarak yerden çeşitli şekillerde görülür.
Ay Dünya etrafında dönerek Güneş çevresinde dolaştığı için. Bu durum, Ay'ın Güneş çevresindeki dönüş yörüngesinin tam elips olmasını engellemiştir.
Ay'ın Evreleri Nelerdir
Ay'ın yerden farklı şekillerde görülmesine Ay evreleri denir.
Yeniay: Ay, bu evrede Dünya ile Güneş arasında bulunmaktadır. Güneş'i gören yüzü Dünya'ya dönük olmadığı için Ay görülmez.Ay'ın karanlık yüzünün Dünya'ya dönük olduğu bu evreye Yeniay denir.
İlkdördün: Ay, Yeniay evresinden sonra hilâl şeklini alır. Bundan sonra Ay'ın aydınlık yüzeyinin yansı Dünya'dan gözlenir. Bu döneme İlkdördün denir.
Dolunay: Ay'ın aydınlık yüzeyinin tamamının Dünya'dan görüldüğü evredir. Dünya, Ay ile Güneş arasındadır.
Sondördün: Ay'ın aydınlık yüzeyinin yarısının ikinci bir kez Dünya'dan görülme evresidir.
Ay ve Güneş Tutulması
Güneş Tutulması: Bu oluşum Güneş, Ay ve Dünya, sırasıyla aynı doğrultuda bulundukları zaman gerçekleşir.
Bu dönemde Ay, güneş ışınlarının Dünya'ya ulaşmasını engeller. Ay'ın gölgesi Dünya üzerine düşer. Bu oluşuma Güneş tutulması denir.
Ay Tutulması nasıl olur: Ay, ısı ve ışık yayan bir gök cismi değildir. Ay, Güneş'ten aldığı ışığın bir bölümünü Dünya'ya yansıtır.
Tutulma; Güneş, Dünya ve Ay sırasıyla aynı doğrultuda bulunduğu zaman gerçekleşir. Ay, dolunay evresinde iken, Dünya'nın gölge konisine girerse ışık alamayacağından yansıtmaz. Bu duruma Ay tutulması denir.
Gün Kavramları
Gün kavramı, Güneş ve Ay'ın gökyüzündeki hareketine göre belirlenir. Güneş'e göre belirlenene Güneş günü, Ay'a göre belirlenene Ay günü denir.
Güneş Günü: Dünya üzerindeki herhangi bir meridyen Güneş'in tam karşısında olduğu andan, Dünya kendi ekseni etrafında bir tam dönüş yaptıktan sonra aynı meridyenin ikinci kez Güneş'in karşısına geldiği ana kadar geçen süreye denir. Bu süre 24 saattir. Milâdi takvim Güneş gününe göre belirlenir.
Ay Günü nedir: Dünya üzerindeki herhangi bir meridyen Ay'ın tam karşısında olduğu andan, bu meridyenin tekrar Ay'ın karşısına gelinceye kadar geçen zamana denir. Bu zamanın süresi 24 saat 50 dakikadır.
Ay günü ile Güneş günü arasındaki 50 dakikalık zaman farkının nedeni, Dünya'ya göre Güneş'in hareketsiz, Ay'ın hareketli olmasıdır.
Ay günü ile Güneş günü arasındaki 50 dakikalık zaman farkının en belirgin sonuçlarından biri gelgit olayının bir önceki güne göre 50 dakika gecikmeyle görülmesidir.
50 dakikalık zaman farkı nedeniyle, Ay yılı (Hicri takvim), Güneş takvimine göre 10-11 gün daha kısadır.
Uzay Nedir: Bütün gökcisimlerinin içinde yer aldığı sonsuzluktur.
Galaksi: Birden fazla yıldız sisteminin oluşturduğu topluluktur. Güneş Sistemimiz, Samanyolu Galaksisinde bulunmaktadır.
Yıldız: Isı ve ışık yayan gök cisimleridir. Gezegen: Yıldızlardan aldığı ısı ve ışığı yansıtan gök cisimleridir.
Uydu: Bağlı olduğu gezegenin etrafında dönen gök cismidir.
Güneş Sistemi Nedir, Gezegenler ve Güneş Sistemi
Güneş ve onun çekim etkisi altında bulunan gök cisimlerinin oluşturduğu topluluğa Güneş Sistemi denir. Bu topluluk içinde dokuz gezegen, bu gezegenlerin uyduları, meteoritler ve kuyruklu yıldızlar bulunmaktadır.
Güneş Sistemi'nde bulunan gezegenlerin özellikleri şunlardır:
Güneş Sistemi'ndeki gezegenler Güneş çevresinde elips şeklindeki yörüngelerinde, batıdan doğuya doğru dönerler. Yörüngedeki dönüş hızlan birbirinden farklıdır.
Güneş'e en yakın gezegen Merkür (58 milyon km.), en uzak Plüton'dur (6 milyar km.).
Gezegenlerin eksenleri yörünge düzlemlerine eğiktir.
Gezegenler Güneş'e uzaklıklarına göre ikiye ayrılır.
Güneş sistemi gezegenler
a) İç Gezegenler: Güneş'e en yakın dört gezegene denir. Bunlar: Merkür, Venüs, Dünya ve Mars'tır. Bu gezegenlerin boyutları küçük, yoğunlukları fazladır.
b) Dış Gezegenler: Güneş'e uzak olan diğer gezegenlerdir. Bunlar; Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün ve Plüton'dur. Plüton hariç, dış gezegenlerin boyutları büyük, yoğunlukları azdır.
Yörüngeleri aynı büyüklükte olmadığı için, Güneş çevresindeki dönüş süreleri de farklıdır.
Ay Nedir ve Ay Sistemi
Dünya'nın uydusu ve O'na en yakın gök cismidir.
Genel özellikleri şunlardır:
Ay, Yer'in kütlesinin 1/50'si kadardır. Kütlesinin küçük olması çekim gücünün az olmasına neden olmuştur. Ay'ın çekim kuvveti, yerçekiminin 1/6'sı kadardır.
Ay'da atmosfer yoktur.
Bu nedenle: Meteorolojik olaylar görülmez.
Günlük sıcaklık farkı 200°C'yi bulur. (Bunda gece ve gündüz sürelerinin uzun olması da etkilidir.)
Ay'da gölgeler tam karanlıktır.
Göktaşları Ay yüzeyine çarparak bir çok krater oluşturmuştur.
Ay iç ısısını büyük ölçüde kaybetmiştir. Bu yüzden volkanizma ve deprem görülmez.
Ay'ın üç farklı hareketi vardır. Bunlar:
a) Kendi ekseni çevresindeki hareketi: Bu dönüşünü Güneş günü ile 29,5 günde tamamlar. Bunun yarısı gündüz, yarısı gecedir.
b) Dünya çevresindeki hareketi: Ay bu hareketini de 29,5 günde tamamlar.
Ay'ın kendi ekseni etrafındaki dönme süresi ile Dünya çevresindeki dönme süresi birbirine eşittir. Bu yüzden Dünya'dan Ay'ın sadece bir yüzü görülmektedir.
c) Güneş çevresindeki hareketi: Ay, Dünya ile birlikte Güneş çevresindeki bir tur dönüşünü 365 gün 6 saatte tamamlar.
Ay'ın bu hareketi, Ay yörüngesinin elips şeklinde olmasını engellemiştir. Ay yörüngesi açılmış bir yayı (helezon) andırmaktadır.
Ay, Güneş'ten aldığı ışınların bir bölümünü yansıtır ve Dünya çevresindeki hareketine bağlı olarak yerden çeşitli şekillerde görülür.
Ay Dünya etrafında dönerek Güneş çevresinde dolaştığı için. Bu durum, Ay'ın Güneş çevresindeki dönüş yörüngesinin tam elips olmasını engellemiştir.
Ay'ın Evreleri Nelerdir
Ay'ın yerden farklı şekillerde görülmesine Ay evreleri denir.
Yeniay: Ay, bu evrede Dünya ile Güneş arasında bulunmaktadır. Güneş'i gören yüzü Dünya'ya dönük olmadığı için Ay görülmez.Ay'ın karanlık yüzünün Dünya'ya dönük olduğu bu evreye Yeniay denir.
İlkdördün: Ay, Yeniay evresinden sonra hilâl şeklini alır. Bundan sonra Ay'ın aydınlık yüzeyinin yansı Dünya'dan gözlenir. Bu döneme İlkdördün denir.
Dolunay: Ay'ın aydınlık yüzeyinin tamamının Dünya'dan görüldüğü evredir. Dünya, Ay ile Güneş arasındadır.
Sondördün: Ay'ın aydınlık yüzeyinin yarısının ikinci bir kez Dünya'dan görülme evresidir.
Ay ve Güneş Tutulması
Güneş Tutulması: Bu oluşum Güneş, Ay ve Dünya, sırasıyla aynı doğrultuda bulundukları zaman gerçekleşir.
Bu dönemde Ay, güneş ışınlarının Dünya'ya ulaşmasını engeller. Ay'ın gölgesi Dünya üzerine düşer. Bu oluşuma Güneş tutulması denir.
Ay Tutulması nasıl olur: Ay, ısı ve ışık yayan bir gök cismi değildir. Ay, Güneş'ten aldığı ışığın bir bölümünü Dünya'ya yansıtır.
Tutulma; Güneş, Dünya ve Ay sırasıyla aynı doğrultuda bulunduğu zaman gerçekleşir. Ay, dolunay evresinde iken, Dünya'nın gölge konisine girerse ışık alamayacağından yansıtmaz. Bu duruma Ay tutulması denir.
Gün Kavramları
Gün kavramı, Güneş ve Ay'ın gökyüzündeki hareketine göre belirlenir. Güneş'e göre belirlenene Güneş günü, Ay'a göre belirlenene Ay günü denir.
Güneş Günü: Dünya üzerindeki herhangi bir meridyen Güneş'in tam karşısında olduğu andan, Dünya kendi ekseni etrafında bir tam dönüş yaptıktan sonra aynı meridyenin ikinci kez Güneş'in karşısına geldiği ana kadar geçen süreye denir. Bu süre 24 saattir. Milâdi takvim Güneş gününe göre belirlenir.
Ay Günü nedir: Dünya üzerindeki herhangi bir meridyen Ay'ın tam karşısında olduğu andan, bu meridyenin tekrar Ay'ın karşısına gelinceye kadar geçen zamana denir. Bu zamanın süresi 24 saat 50 dakikadır.
Ay günü ile Güneş günü arasındaki 50 dakikalık zaman farkının nedeni, Dünya'ya göre Güneş'in hareketsiz, Ay'ın hareketli olmasıdır.
Ay günü ile Güneş günü arasındaki 50 dakikalık zaman farkının en belirgin sonuçlarından biri gelgit olayının bir önceki güne göre 50 dakika gecikmeyle görülmesidir.
50 dakikalık zaman farkı nedeniyle, Ay yılı (Hicri takvim), Güneş takvimine göre 10-11 gün daha kısadır.
Cografya’nin Konusu ve Bolumleri
Coğrafya’nın Konusu ve Coğrafyanın Bölümleri
Coğrafya: Yeryüzünde meydana gelen doğal ve beşeri olayların oluş nedenlerini, dağılışını, sonuçlarını,
aralarındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır.
Coğrafya'nın İlkeleri
1. Dağılış ilkesi
2. Nedensellik ilkesi
3. Karşılıklı ilgi ve bağıntı ilkesi
Coğrafya'nın Bölümleri
Matematik Coğrafya - Kartoğrafya -Klimatoloji "Jeomorfoloji Hidroğrafya *- Biocoğrafya - Nüfus ve Yerleşme Coğrafyası - Ekonomik Coğrafya
Genel Coğrafya nedir
Coğrafi olay ve konulardan her birini ayrı ayrı olarak bütün yeryüzünde ya da bir bölümünde ele alan bilim dalıdır. Doğal çevre koşullarını fiziki coğrafya, kültürel çevre koşullarını beşeri ve ekonomik coğrafya inceler.
Fiziki Coğrafya nedir
Yer'in şeklini, boyutlarını, yerşekillerini, iklim ve canlılar ile ilgili konuları inceleyen genel coğrafyanın alt koludur. Kendi içinde altıya ayrılır:
a) Matematik Coğrafya: Yer'in şekli ve boyutlarını konu edinir. Matematik, jeodezi ve topografyadan yararlanır.
b) Kartoğrafya: Harita çizimlerini konu alır.
c) Klimatoloji: iklim ve hava koşullarını inceler, iklimlerin genel karakterini tanıtır. Meteorolojiden yararlanır.
d) Jeomorfoloji: Yerşekillerinin oluşumlarını, özelliklerini ve gelişmelerini inceler. Jeoloji'den yararlanır.
e) Hidroğrafya: Su küreyi inceler Hidrolojiden yararlanır.
f) Biocoğrafya: Bitki ve hayvanların dağılışını inceler. Zooloji ve Botanik'ten yararlanır.
Beşeri - Ekonomik Coğrafya
Nüfus, yerleşme ve ekonomik etkinlikleri konu alır. Antropoloji, Etnoloji, Demografi, Ekonomi, Sosyoloji ve Tarih gibi bilim dallarından yararlanır.
Yerel Coğrafya nedir
Yeryüzündeki coğrafi bölgeleri ve ülkeleri inceler.
Coğrafya: Yeryüzünde meydana gelen doğal ve beşeri olayların oluş nedenlerini, dağılışını, sonuçlarını,
aralarındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır.
Coğrafya'nın İlkeleri
1. Dağılış ilkesi
2. Nedensellik ilkesi
3. Karşılıklı ilgi ve bağıntı ilkesi
Coğrafya'nın Bölümleri
Matematik Coğrafya - Kartoğrafya -Klimatoloji "Jeomorfoloji Hidroğrafya *- Biocoğrafya - Nüfus ve Yerleşme Coğrafyası - Ekonomik Coğrafya
Genel Coğrafya nedir
Coğrafi olay ve konulardan her birini ayrı ayrı olarak bütün yeryüzünde ya da bir bölümünde ele alan bilim dalıdır. Doğal çevre koşullarını fiziki coğrafya, kültürel çevre koşullarını beşeri ve ekonomik coğrafya inceler.
Fiziki Coğrafya nedir
Yer'in şeklini, boyutlarını, yerşekillerini, iklim ve canlılar ile ilgili konuları inceleyen genel coğrafyanın alt koludur. Kendi içinde altıya ayrılır:
a) Matematik Coğrafya: Yer'in şekli ve boyutlarını konu edinir. Matematik, jeodezi ve topografyadan yararlanır.
b) Kartoğrafya: Harita çizimlerini konu alır.
c) Klimatoloji: iklim ve hava koşullarını inceler, iklimlerin genel karakterini tanıtır. Meteorolojiden yararlanır.
d) Jeomorfoloji: Yerşekillerinin oluşumlarını, özelliklerini ve gelişmelerini inceler. Jeoloji'den yararlanır.
e) Hidroğrafya: Su küreyi inceler Hidrolojiden yararlanır.
f) Biocoğrafya: Bitki ve hayvanların dağılışını inceler. Zooloji ve Botanik'ten yararlanır.
Beşeri - Ekonomik Coğrafya
Nüfus, yerleşme ve ekonomik etkinlikleri konu alır. Antropoloji, Etnoloji, Demografi, Ekonomi, Sosyoloji ve Tarih gibi bilim dallarından yararlanır.
Yerel Coğrafya nedir
Yeryüzündeki coğrafi bölgeleri ve ülkeleri inceler.