Doğum Kontrol Diyafram Korunma
Diyaframla korunma her ne kadar en parlak dönemini 50'li yıllarda yaşamış ve hormonla korunma yöntemlerinin geliştirilmesiyle unutulmaya yüz tutmuş olsa da, bu lastik başlık hiç de "eski hikâye" değildir. Birçok kadın hâlâ diyaframından vazgeçmiyor ve böylece görece güvenli bir korunma sağlıyor.
Diyaframın kullanılışı
Hazırlık: Diyaframı yalnızca sperm öldürücü bir ilaçla birlikte kullanın. Başlığın kubbeli kısmına bolca (bir çay kaşığı kadar) krem veya jel sürülür. Önceleri kenarına da sürülmesi tavsiye ediliyordu ama bu yerleştirmeyi zorlaştırıyor ve korunma güvenliğini artırmıyor.
Yerleştirme: Diyaframı cinsel ilişkiden en çok iki saat önce takabilirsiniz, ama daha erken olmasın, yoksa dölyolundaki salgılar spermisitli kremi sulandırıp etkisiz hale getirir. Diyaframın kenarını başparmak ve işaret parmağı arasında sıkıştırıp, vajinanın arka duvarı boyunca itebildiğiniz kadar içeri itin. Bunun için en rahat pozisyonu tampon yerleştirirken zaten biliyor olmalısınız, bilmiyorsanız oturmuş, çömelmiş ya da yatmış durumda da deneyebilirsiniz. Parmaklarınızı bırakınca diyafram açılır. Orta ve işaret parmağınızla diyaframı ön ucundan kasık kemiğinin arkasına doğru itin. Şimdi diyaframın doğru oturup oturmadığını yoklayabilirsiniz: Diyafram üzerinden rahim ağzına dokunabiliyorsanuz doğru oturmuş demektir. Cinsel birleşme sırasında siz ve partneriniz diyaframı hissetmeyeceksiniz.
Cinsel ilişkiden sonra diyafram en az sekiz saat dölyolunda kalmalıdır. Spermlerin hepsini öldürmek için spermisitli kremin bu zamana ihtiyacı vardır. Bu arada tekrar sevişmek isterseniz, yine krem sürmeniz (bu iş için özel aletler var) ve son birleşmeden sonra sekiz saat beklemeniz gerekecektir. Bu süre içinde dölyoluna su kaçıp kremi sulandırmaması için, dolu küvete girmeyin veya yüzmeye gitmeyin. Dölyolunda aşırı salgı birikmemesi ve kötü kokan akıntıya yol açmaması için, diyaframı 24 saatten fazla içerde tutmayın. Dölyolunda unutulan diyaframlar, son derece ender rastlanan bir komplikasyona, bakteriyel toksinlerin (zehir) yol açtığı ağır bir hastalık olan toksik şok sendromuna sebep olur.
Çıkarmak: Son cinsel birleşmeden sekiz saat sonra diyafram dölyolundan çıkarılmalıdır. Bunun için, işaret parmağınızla ön kenarın arka tarafından tutup dikkatle aşağıya doğru çekin. Tırnaklarınızı taktırmamaya özen gösterin. Diyafram prezervatif kadar ince değildir ama hassastır.
Bakım: Diyaframı sıcak sudan geçirip yumuşak bir bezle kurulayın. Normalde dezenfekte etmeniz gerekmez. Ama dölyolunda mantar ya da başka bir enfeksiyon söz konusuysa, diyaframı 15-20 dakika yüzde 70 izopropil alkolde (eczaneden alabilirsiniz) tutmalısınız.
Nişasta pudrasıyla (talk pudrasıyla değil!) pudralamak yararlı olur ve son nem kalıntılarını da alır. Diyaframı kutusunda saklayın. Belirli aralarla kontrol edip, çatlak ve gözenek oluşup oluşmadığını yoklayın. İyi bakım yapılırsa diyafram yıllarca dayanır. Ancak lateksın bir-iki yıl sonra rengi atar ve yıpranmış bir görünüm alır. Dikkat Dölyolu enfeksiyonu olduysa ve mantar enfeksiyonuna karşı, krem kullanıyorsanız, diyafram (ve prezervatif) ile korunmayın. Çünkü bu tür kremler çoğunlukla yağ bazında üretilmiştir ve latekse zarar verir.
Diyafram lateksten yapılma, kubbe biçimli yumuşak bir başlıktır ve cinsel ilişkiden önce dölyoluna yerleştirilir. Dölyatağının önünde koruyucu bir duvar gibi dursa da sıkı sıkıya kapatmaz. Diyaframın kenarına modeline göre esnek bir sarmal yay ya da düz metal yay yerleştirilmiştir ve bu, lastik başlığa esneklik ve aynı zamanda dayanıklılık kazandırır.
Dölyatağına yönelen spermlerin önünde mekanik bir engel oluştursa da, diyaframın yeterince güvenli koruma sağlaması için bir spermisit jelle birlikte kullanılması gerekir, bu konuda büyük yüzeyli bir taşıyıcı gibi işlev görür.
Doğru yerleştirilen diyafram, dölyolunun arka kubbesi ile kasık kemiğinin arkasındaki yuvanın arasına oturur. İyi oturması için, ölçüsünün doktor tarafından ayarlanması gerekir. Uygun büyüklük (çapı 60-95 mm arasında değişir; genellikle 70, 75 ya da 80 mm) rahim ağzı ile kasık kemiği arasındaki mesafe ölçülerek belirlenir ve ölçüm halkaları oturtularak sınanır. Doğum, kürtaj ya da ameliyat sonrasında ölçü değişebilir. O zaman yeniden ölçü almak gerekir.
Diyaframın doğru olarak kullanılışım, takılmasını, kontrol edilmesini ve çıkarılmasını da doktorunuz ya da danışma merkezindeki bir uzman size gösterecektir. Hap ya da spiralden diyaframa geçmeyi planlıyorsanız, bu yeni korunma aracına bir öğrenme süresi tanıyın, böylece ek korunma devam ederken diyaframı kullanmayı iyice öğrenmiş olursunuz.
Portio Basligi Dogum Kontrolu
Portio Başlığı ve Doğum Kontrolü
Portio başlığı dış görünüş bakımından diyaframın küçük kardeşidir, ancak işleyişi çok farklıdır. Diyafram dölyolu duvarlarına tutunur ve başta gelen işlevi spermisit jele taşıyıcılık yapmaktır, buna karşılık portio başlığı doğrudan rahim ağzına oturur ve oraya vantuz gibi tutunur. Bu nedenle ona oklüzif (kapatıcı) peser de denir. Portio başlığı diyaframa kıyasla daha sıkı bir mekanik bariyer oluştursa da gene yalnızca bir spermisitle birlikte kullanılması tavsiye edilir. Doktor mevcut iki model arasından sizin için uygun olanı seçip belirleyecektir:
Prentif model, kenarları çıkıntılı bir yüksüğü andırır. Doğrudan rahim ağzına vantuz gibi yapışır ve yalnızca rahim ağzı yüzeyi pürüzsüzse uygundur. En çok kullanılan
model budur.
Vimula modeli, geniş kenarlarıyla dölyolu duvarına tutunduğundan, rahim ağzı yüzeyi düzgün olmadığında da kullanılabilir.
FemCap, silikondan yapılma yeni tür bir portio başlığıdır, yumuşak kenarıyla rahim ağzına kolayca oturur. 22, 26 ve 30 cm çaplarda üç boy FemCap vardır. Biçim olarak deniz eri şapkasına benzer, kusursuz bir tasarımı vardır. Silikon malzemesi deyim yerindeyse sonsuza dek dayanıklıdır. Enfeksiyon durumunda FemCap suda kaynatılarak sterilize edilebilir.
Eskiden portio başlığını doktor takar ve ancak bir sonraki âdet öncesinde yine o çıkarırdı. Böyle sık sık doktora gitmeyi gerektirmesi yüzünden portio başlığı pek sevilmiyordu. Bugün kadınlar doktorları tarafından ayrıntılı bir biçimde bilgilendiriliyor ve doktora gitmeye gerek kalmadan başlığı kendileri takıp çıkarabiliyorlar.
Portio başlığının kullanışı
Portio başlığı da diyafram gibi kullanılır, kullanılışını doktorunuzdan mutlaka etraflıca öğrenin. Diyaframdan farklı olarak portio başlığı, rahim ağzına sıkıca yapışabilmesi için ilişkiden en az 30 dakika önce takılmalıdır.
Portio başlığı son sevişmeden ancak altı-sekiz saat sonra çıkarılabilir. Eski uygulamanın aksine, dölyolunda 24 saatten daha fazla kalmamalıdır.
Yan etkileri ve kontraendikasyonları
Portio başlığı âdet sırasında kullanılmamalıdır. Üreme organlarında iltihaplanma geçirmiş ya da halen enfeksiyonu olan kadınlar, başka korunma yöntemlerine başvurmalıdır. Portio başlığı rahim ağzına sıkıca oturduğu için, bazen orada berelenme ya da ezikler olur. Korunmada başarısız kalmasının en sık rastlanan nedeni cinsel ilişki sırasında başlığın kaymasıdır.
Portio başlığı dış görünüş bakımından diyaframın küçük kardeşidir, ancak işleyişi çok farklıdır. Diyafram dölyolu duvarlarına tutunur ve başta gelen işlevi spermisit jele taşıyıcılık yapmaktır, buna karşılık portio başlığı doğrudan rahim ağzına oturur ve oraya vantuz gibi tutunur. Bu nedenle ona oklüzif (kapatıcı) peser de denir. Portio başlığı diyaframa kıyasla daha sıkı bir mekanik bariyer oluştursa da gene yalnızca bir spermisitle birlikte kullanılması tavsiye edilir. Doktor mevcut iki model arasından sizin için uygun olanı seçip belirleyecektir:
Prentif model, kenarları çıkıntılı bir yüksüğü andırır. Doğrudan rahim ağzına vantuz gibi yapışır ve yalnızca rahim ağzı yüzeyi pürüzsüzse uygundur. En çok kullanılan
model budur.
Vimula modeli, geniş kenarlarıyla dölyolu duvarına tutunduğundan, rahim ağzı yüzeyi düzgün olmadığında da kullanılabilir.
FemCap, silikondan yapılma yeni tür bir portio başlığıdır, yumuşak kenarıyla rahim ağzına kolayca oturur. 22, 26 ve 30 cm çaplarda üç boy FemCap vardır. Biçim olarak deniz eri şapkasına benzer, kusursuz bir tasarımı vardır. Silikon malzemesi deyim yerindeyse sonsuza dek dayanıklıdır. Enfeksiyon durumunda FemCap suda kaynatılarak sterilize edilebilir.
Eskiden portio başlığını doktor takar ve ancak bir sonraki âdet öncesinde yine o çıkarırdı. Böyle sık sık doktora gitmeyi gerektirmesi yüzünden portio başlığı pek sevilmiyordu. Bugün kadınlar doktorları tarafından ayrıntılı bir biçimde bilgilendiriliyor ve doktora gitmeye gerek kalmadan başlığı kendileri takıp çıkarabiliyorlar.
Portio başlığının kullanışı
Portio başlığı da diyafram gibi kullanılır, kullanılışını doktorunuzdan mutlaka etraflıca öğrenin. Diyaframdan farklı olarak portio başlığı, rahim ağzına sıkıca yapışabilmesi için ilişkiden en az 30 dakika önce takılmalıdır.
Portio başlığı son sevişmeden ancak altı-sekiz saat sonra çıkarılabilir. Eski uygulamanın aksine, dölyolunda 24 saatten daha fazla kalmamalıdır.
Yan etkileri ve kontraendikasyonları
Portio başlığı âdet sırasında kullanılmamalıdır. Üreme organlarında iltihaplanma geçirmiş ya da halen enfeksiyonu olan kadınlar, başka korunma yöntemlerine başvurmalıdır. Portio başlığı rahim ağzına sıkıca oturduğu için, bazen orada berelenme ya da ezikler olur. Korunmada başarısız kalmasının en sık rastlanan nedeni cinsel ilişki sırasında başlığın kaymasıdır.
Kadin Prezervatifi Femidom Nedir
Femidom Nedir, Kadın prezervatifi
Prezervatif, AİDS gibi cinsel yoldan bulaşan hastalıklara karşı da büyük ölçüde koruma sağlayan tek araçtır. Kadınların çantasında epeydir yerini almış olmasına karşın, enfeksiyonların önlenmesi hâlâ (yeni) partnerin işbirliğine bağlıdır. Kadın prezervatifleri ise kadınlara partnerinden bağımsız olarak korunma ve güvenli seks yapma olanağı verir.
Femidom, yırtılmaya karşı son derece dayanıklı plastik bir madde olan poliüretandan yapılmış, yumuşak, hortumu andıran bir kılıftır ve ikinci bir deriymiş gibi dölyoluna yerleştirilir.
Büyüklüğünün doktor tarafından belirlenmesi şart değildir, 17 santimetrelik (erkek prezervatifi uzunluğunda) tek boy femidom her kadına uyar. Femidomun kapalı ucunda oynak, esnek bir iç halka vardır (65 mm çapında), prezervatif dölyoluna verilirken buna bastırılır ve halka femidomun ucunu bir diyafram gibi rahim ağzına sabitler. Açık ucu ise daha büyükçe bir halka döl-yolunun dışında tutar. Bu halka iç vulva dudaklarını tamamen, dış dudakları da kısmen sararak femidomun dölyoluna kaymasını önler.
Kadın prezervatif nasıl kullanılır?
Femidomun yerleştirilmesi: Femidomu üst (kapalı) ucundan tutun. İç halkayı sıkıştırın ve femidomu dölyoluna itebildiğiniz kadar itin. Bunun için size en rahat gelen pozisyonu bulun: Bir bacağınızı bir sandalyenin veya yatağın üzerine kaldırmış durumda, otururken ya da çömelmiş durumda. Tampon yerleştirmekten daha zor değildir. Prezervatifi parmağınızla bir kere daha itin, şimdi iç halkanın kasık kemiğinin arkasında olduğunu hissedebilirsiniz. Açık uçtaki halka dölyolunun dışında, vulva dudaklarının hemen önünde kalır. Prezervatif döndürülmemelidir. Dilerseniz femidomun içine bir kay-; ganlaştırıcı verebilirsiniz.
Femidom kullanımında terslik: Çok ender rastlansa da, bazen penisin femidomun yanından kayıp dölyoluna girdiği olur. Bu durumda erkek prezervatifiyle korunmadaki gibi yapılır: "Ertesi sabah hapı" bu tersliği sonuçsuz bırakır.
Kadın prezervatifinin çıkarılması: Cinsel birleşmeden sonra, henüz ayağa kalkmadan femidomu çekerek çıkarın. Bunun en kolay yolu, alt halkayı sağa ya da sola doğru bir devir çevirmek (böylece hortumu kapatmış olursunuz) ve vajinadan yavaşça çekip çıkarmaktır. Sonra da tuvalete değil, çöpe atın.
Femidom da bir kerelik kullanım içindir! Kadın Prezervatifleri
Kadın prezervatifi Avusturya'da ve İsviçre'de eczanelerde satılır, Almanya'da ise şimdilik eczanelerden ya da internet üzerinden sipariş etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki pek ucuz değil: Bir tanesi 3 Euro kadar tutuyor.
Kadın prezervatifi Femidom adı altında (female condom'dan geliyor) şimdilik yalnızca ABD, İngiltere ve İsviçre'de satılıyor. Almanya'da uluslararası eczanelerden sipariş edilebilir. İnternet üzerinden de bazı şirketlere sipariş verilebilir.
Cinsel ilişki sırasında poliüretana özgü "hışırtı" ek kayganlaştırıcı kullanılarak önlenebilir.
Diğer mekanik bariyer yöntemlerinden farklı olarak femidom dölyolu derisini tümüyle kaplar ve böylelikle cinsel birleşme sırasında geçebilecek mikroplara karşı etkili bir korunma sağlar.
Prezervatif, AİDS gibi cinsel yoldan bulaşan hastalıklara karşı da büyük ölçüde koruma sağlayan tek araçtır. Kadınların çantasında epeydir yerini almış olmasına karşın, enfeksiyonların önlenmesi hâlâ (yeni) partnerin işbirliğine bağlıdır. Kadın prezervatifleri ise kadınlara partnerinden bağımsız olarak korunma ve güvenli seks yapma olanağı verir.
Femidom, yırtılmaya karşı son derece dayanıklı plastik bir madde olan poliüretandan yapılmış, yumuşak, hortumu andıran bir kılıftır ve ikinci bir deriymiş gibi dölyoluna yerleştirilir.
Büyüklüğünün doktor tarafından belirlenmesi şart değildir, 17 santimetrelik (erkek prezervatifi uzunluğunda) tek boy femidom her kadına uyar. Femidomun kapalı ucunda oynak, esnek bir iç halka vardır (65 mm çapında), prezervatif dölyoluna verilirken buna bastırılır ve halka femidomun ucunu bir diyafram gibi rahim ağzına sabitler. Açık ucu ise daha büyükçe bir halka döl-yolunun dışında tutar. Bu halka iç vulva dudaklarını tamamen, dış dudakları da kısmen sararak femidomun dölyoluna kaymasını önler.
Kadın prezervatif nasıl kullanılır?
Femidomun yerleştirilmesi: Femidomu üst (kapalı) ucundan tutun. İç halkayı sıkıştırın ve femidomu dölyoluna itebildiğiniz kadar itin. Bunun için size en rahat gelen pozisyonu bulun: Bir bacağınızı bir sandalyenin veya yatağın üzerine kaldırmış durumda, otururken ya da çömelmiş durumda. Tampon yerleştirmekten daha zor değildir. Prezervatifi parmağınızla bir kere daha itin, şimdi iç halkanın kasık kemiğinin arkasında olduğunu hissedebilirsiniz. Açık uçtaki halka dölyolunun dışında, vulva dudaklarının hemen önünde kalır. Prezervatif döndürülmemelidir. Dilerseniz femidomun içine bir kay-; ganlaştırıcı verebilirsiniz.
Femidom kullanımında terslik: Çok ender rastlansa da, bazen penisin femidomun yanından kayıp dölyoluna girdiği olur. Bu durumda erkek prezervatifiyle korunmadaki gibi yapılır: "Ertesi sabah hapı" bu tersliği sonuçsuz bırakır.
Kadın prezervatifinin çıkarılması: Cinsel birleşmeden sonra, henüz ayağa kalkmadan femidomu çekerek çıkarın. Bunun en kolay yolu, alt halkayı sağa ya da sola doğru bir devir çevirmek (böylece hortumu kapatmış olursunuz) ve vajinadan yavaşça çekip çıkarmaktır. Sonra da tuvalete değil, çöpe atın.
Femidom da bir kerelik kullanım içindir! Kadın Prezervatifleri
Kadın prezervatifi Avusturya'da ve İsviçre'de eczanelerde satılır, Almanya'da ise şimdilik eczanelerden ya da internet üzerinden sipariş etmeniz gerekiyor. Ne yazık ki pek ucuz değil: Bir tanesi 3 Euro kadar tutuyor.
Kadın prezervatifi Femidom adı altında (female condom'dan geliyor) şimdilik yalnızca ABD, İngiltere ve İsviçre'de satılıyor. Almanya'da uluslararası eczanelerden sipariş edilebilir. İnternet üzerinden de bazı şirketlere sipariş verilebilir.
Cinsel ilişki sırasında poliüretana özgü "hışırtı" ek kayganlaştırıcı kullanılarak önlenebilir.
Diğer mekanik bariyer yöntemlerinden farklı olarak femidom dölyolu derisini tümüyle kaplar ve böylelikle cinsel birleşme sırasında geçebilecek mikroplara karşı etkili bir korunma sağlar.
Prezervatif İle Korunma
Prezervatif Korunma
Son yıllarda hemen hiçbir korunma aracı prezervatif kadar popülerlik kazanmadı. Prezervatif hâlâ, erkeklerin kullanabileceği ve geri dönüşü de olan tek korunma aracıdır. Ama günümüzde ön planda gebelikten koruyucu niteliği değil, cinsel yoldan bulaşan hastalıklara karşı koruyucu işlevi yer alıyor, hiç kuşkusuz en başta da AİDS geliyor. Ama prezervatif genital uçuk, frengi, bel soğukluğu, bedsonia, tri-komonas ve genital siğile karşı da yüzde 100'lük olmasa da "güvenli seks" anlamında koruma sağlar. Doğru kullanıldığı zaman prezervatif cinsel yoldan bulaşan hastalıkların yayılmasını önlemek için en etkili yöntemlerden biridir. Gebelikten korunmadaki güvenilirliği belki hapınki kadar yüksek değildir, ama hakkında söylenenler kadar kötü de değildir. Güvenilirlik elbette doğru kullanılmaya bağlıdır. Doğru kullanma becerisi ise deneyimle kazanılır.
Prezervatifin gebeliği önlemedeki başarısızlık oranı, kullananların yaşına ve deneyimine göre çok büyük farklılıklar gösterir. Bir istatistiğe göre, 24 aylık prezervatif kullanma deneyimine sahip 25-34 yaş arası erkekler grubunda Pearl endeksi 6,0'dır. Deneyimi yine 24 ay olan 35 yaşın üstündeki erkeklerde 1,3 gibi bir orana ulaşılmaktadır. Bu yaş grubundan olup deneyimi 49 ayı bulanlarda ise Pearl endeksi 0,7 olmaktadır.
Prezervatif: hassas ve ince, Prezervatif Koruma
Prezervatifin neye benzediğini tarif etmek aslında gereksiz. Her yetişkin, hayatında bir kez olsun prezervatif görmüştür herhalde. Bununla birlikte, prezervatifin doğru kullanılması çoğu kez kapalı bir kutu olduğu için, burada kullanılışının açıklanması gerekiyor.
Günümüzde çeşitli biçim, renk ve büyüklükte prezervatifler var. Aslında prezervatif, doğal lastikten (lateks) yapılma, saydam, pürüzsüz, ince ve son derece esnek bir hortumdur. Üst ucunda döl atımı için öngörülmüş, külahı andıran bir depo, alt ucunda ise ince ve esnek bir halka vardır. Prezervatifin yüzeyi kaygan bir maddeyle işlenmiştir. Kullanılmadan önce prezervatif toplanmış haldedir ve kenarlı, ufacık bir şapkaya benzer.
Kuru ya da hafifçe pudralanmış türlere artık çok ender rastlanıyor. Özel boyda prezervatifler büyük bir yaygınlık kazanıyor: İyice sıkı modeller, tıpatıp oturanlar ya da aşırı bol modeller. EN 600 kalite damgası taşıyan renkli prezervatifler ya da farklı zevklere hitap eden kondomlar, yüzey yapısı çok hafif olan modeller gerçek korunma araçlarıdır. Fun kondomları denen, yüzeyleri düğümlerle ya da başka şekillerle bezenmiş prezervatifler, güvenliğe değil, yalnızca yatak oyunlarına hizmet eder.
Latekse duyarlı erkekler için, kadın prezervatifîninkine (femidom) benzer bir malzemeden, poliüretandan üretilmiş prezervatifler vardır (Avanti kondomları). Prezervatifin malzemesi 0,04-0,08 mm kalınlığıyla insan derisinden daha ince, son derece esnek ve gergin, ama delici ve kesici etkilere karşı aşırı duyarlıdır. Prezervatif kullanımında bu özellik çok büyük rol oynar. İkinci bir cilt gibi hissedilmesi istenen şeye elbette özenli davranılmalıdır. Prezervatifin zevkle kullanılması romantik bir ön sevişme içinde hazırlanabilir.
Prezervatif dün olduğu gibi bugün de, hem istenmeyen gebelikten, hem de cinsel ilişkiyle bulaşan enfeksiyonlardan korunmayı sağlayan tek araçtır!
Prezervatifin kullanılışı
Paketin açılması: Daha paketi açarken bile hata yapabilirsiniz. Paketi yalnızca işaretli yerinden açın. Belki benzer durumlarda zaman zaman yaptığınız gibi dişlerinizi devreye sokmayın. Prezervatifi tırnaklarınızdan ve takılarınızdan koruyun. Yüzükler prezervatifin baş düşmanıdır.
Prezervatifin takılması: Fazla beklemeyin! Çünkü cinsel ilişkiden önce de biraz meni akabilir ve bu sperm içerebilir. Sertleşmiş penisin sünnet derisini geriye doğru çekin ve prezervatifi yuvarlak çıkıntısı dışa bakacak şekilde penisin baş kısmına koyun. Ardından, depoyu bir elinizin başparmağı ile işaret parmağı arasına alarak içindeki havayı çıkarın. Prezervatifin ucundaki depo, meni için boş kalmalıdır. Şimdi öteki elinizle prezervatifi bütün penisin üstünde gövdeye kadar açın. Artık zevkli bir sevişmenin önünde hiçbir engel kalmamıştır.
Kayganlaştırıcı: Bazı prezervatifler önceden kayganlaştırma işleminden geçirilmiştir. Bu yetersiz kalırsa yalnızca su bazlı kayganlaş-tırıcılar kullanabilirsiniz (eczanede satılır). Vazelin, krem, vücut losyonu gibi "ev araçları" her prezervatifi birkaç dakika içinde mahvedecek yağlar içerir. Biraz önce elinize sürdüğünüz krem bile lastiğe ağır zararlar verebilir.
Ya sonra? Orgazmdan sonra penis pörsür. Bu yüzden penisi dölyo-lundan çıkaracağınız zaman prezervatifi ağız kısmından elle bastırarak tutun. Böylece istenmeden aşağıya kayması engellenir. Prezervatifi penisten çıkarırken meninin dışarı akmamasına dikkat edin. Kullanılmış prezervatifi tuvalete değil, çöpe atın!
Çok açık bir şey ama ne kadar tekrarlansa yeri var: Bir prezervatif elbette ki yalnızca bir kere kullanılır!
Kalite: Yalnız Avrupa normu EN 600 damgalı prezervatif kullanın ve son kullanma tarihine dikkat edin.
Her durumda şunu tavsiye ederiz: Deneyin, deneyin, deneyin.
Belki de erkek ilk deneyimlerini yalnızken, kendi kendini tatmin sırasında edinmek isteyecek, prezervatifi sevgilisiyle aşk oyunları yapmak için ondan sonra kullanmayı yeğleyecektir. Biraz beceri kazandıktan sonra, prezervatif takmak korkutucu, sıkıntı veren, acemice bir iş olmaktan çıkıp, zevkli bir ön sevişmenin doğal bir parçası haline gelecektir.
Son yıllarda hemen hiçbir korunma aracı prezervatif kadar popülerlik kazanmadı. Prezervatif hâlâ, erkeklerin kullanabileceği ve geri dönüşü de olan tek korunma aracıdır. Ama günümüzde ön planda gebelikten koruyucu niteliği değil, cinsel yoldan bulaşan hastalıklara karşı koruyucu işlevi yer alıyor, hiç kuşkusuz en başta da AİDS geliyor. Ama prezervatif genital uçuk, frengi, bel soğukluğu, bedsonia, tri-komonas ve genital siğile karşı da yüzde 100'lük olmasa da "güvenli seks" anlamında koruma sağlar. Doğru kullanıldığı zaman prezervatif cinsel yoldan bulaşan hastalıkların yayılmasını önlemek için en etkili yöntemlerden biridir. Gebelikten korunmadaki güvenilirliği belki hapınki kadar yüksek değildir, ama hakkında söylenenler kadar kötü de değildir. Güvenilirlik elbette doğru kullanılmaya bağlıdır. Doğru kullanma becerisi ise deneyimle kazanılır.
Prezervatifin gebeliği önlemedeki başarısızlık oranı, kullananların yaşına ve deneyimine göre çok büyük farklılıklar gösterir. Bir istatistiğe göre, 24 aylık prezervatif kullanma deneyimine sahip 25-34 yaş arası erkekler grubunda Pearl endeksi 6,0'dır. Deneyimi yine 24 ay olan 35 yaşın üstündeki erkeklerde 1,3 gibi bir orana ulaşılmaktadır. Bu yaş grubundan olup deneyimi 49 ayı bulanlarda ise Pearl endeksi 0,7 olmaktadır.
Prezervatif: hassas ve ince, Prezervatif Koruma
Prezervatifin neye benzediğini tarif etmek aslında gereksiz. Her yetişkin, hayatında bir kez olsun prezervatif görmüştür herhalde. Bununla birlikte, prezervatifin doğru kullanılması çoğu kez kapalı bir kutu olduğu için, burada kullanılışının açıklanması gerekiyor.
Günümüzde çeşitli biçim, renk ve büyüklükte prezervatifler var. Aslında prezervatif, doğal lastikten (lateks) yapılma, saydam, pürüzsüz, ince ve son derece esnek bir hortumdur. Üst ucunda döl atımı için öngörülmüş, külahı andıran bir depo, alt ucunda ise ince ve esnek bir halka vardır. Prezervatifin yüzeyi kaygan bir maddeyle işlenmiştir. Kullanılmadan önce prezervatif toplanmış haldedir ve kenarlı, ufacık bir şapkaya benzer.
Kuru ya da hafifçe pudralanmış türlere artık çok ender rastlanıyor. Özel boyda prezervatifler büyük bir yaygınlık kazanıyor: İyice sıkı modeller, tıpatıp oturanlar ya da aşırı bol modeller. EN 600 kalite damgası taşıyan renkli prezervatifler ya da farklı zevklere hitap eden kondomlar, yüzey yapısı çok hafif olan modeller gerçek korunma araçlarıdır. Fun kondomları denen, yüzeyleri düğümlerle ya da başka şekillerle bezenmiş prezervatifler, güvenliğe değil, yalnızca yatak oyunlarına hizmet eder.
Latekse duyarlı erkekler için, kadın prezervatifîninkine (femidom) benzer bir malzemeden, poliüretandan üretilmiş prezervatifler vardır (Avanti kondomları). Prezervatifin malzemesi 0,04-0,08 mm kalınlığıyla insan derisinden daha ince, son derece esnek ve gergin, ama delici ve kesici etkilere karşı aşırı duyarlıdır. Prezervatif kullanımında bu özellik çok büyük rol oynar. İkinci bir cilt gibi hissedilmesi istenen şeye elbette özenli davranılmalıdır. Prezervatifin zevkle kullanılması romantik bir ön sevişme içinde hazırlanabilir.
Prezervatif dün olduğu gibi bugün de, hem istenmeyen gebelikten, hem de cinsel ilişkiyle bulaşan enfeksiyonlardan korunmayı sağlayan tek araçtır!
Prezervatifin kullanılışı
Paketin açılması: Daha paketi açarken bile hata yapabilirsiniz. Paketi yalnızca işaretli yerinden açın. Belki benzer durumlarda zaman zaman yaptığınız gibi dişlerinizi devreye sokmayın. Prezervatifi tırnaklarınızdan ve takılarınızdan koruyun. Yüzükler prezervatifin baş düşmanıdır.
Prezervatifin takılması: Fazla beklemeyin! Çünkü cinsel ilişkiden önce de biraz meni akabilir ve bu sperm içerebilir. Sertleşmiş penisin sünnet derisini geriye doğru çekin ve prezervatifi yuvarlak çıkıntısı dışa bakacak şekilde penisin baş kısmına koyun. Ardından, depoyu bir elinizin başparmağı ile işaret parmağı arasına alarak içindeki havayı çıkarın. Prezervatifin ucundaki depo, meni için boş kalmalıdır. Şimdi öteki elinizle prezervatifi bütün penisin üstünde gövdeye kadar açın. Artık zevkli bir sevişmenin önünde hiçbir engel kalmamıştır.
Kayganlaştırıcı: Bazı prezervatifler önceden kayganlaştırma işleminden geçirilmiştir. Bu yetersiz kalırsa yalnızca su bazlı kayganlaş-tırıcılar kullanabilirsiniz (eczanede satılır). Vazelin, krem, vücut losyonu gibi "ev araçları" her prezervatifi birkaç dakika içinde mahvedecek yağlar içerir. Biraz önce elinize sürdüğünüz krem bile lastiğe ağır zararlar verebilir.
Ya sonra? Orgazmdan sonra penis pörsür. Bu yüzden penisi dölyo-lundan çıkaracağınız zaman prezervatifi ağız kısmından elle bastırarak tutun. Böylece istenmeden aşağıya kayması engellenir. Prezervatifi penisten çıkarırken meninin dışarı akmamasına dikkat edin. Kullanılmış prezervatifi tuvalete değil, çöpe atın!
Çok açık bir şey ama ne kadar tekrarlansa yeri var: Bir prezervatif elbette ki yalnızca bir kere kullanılır!
Kalite: Yalnız Avrupa normu EN 600 damgalı prezervatif kullanın ve son kullanma tarihine dikkat edin.
Her durumda şunu tavsiye ederiz: Deneyin, deneyin, deneyin.
Belki de erkek ilk deneyimlerini yalnızken, kendi kendini tatmin sırasında edinmek isteyecek, prezervatifi sevgilisiyle aşk oyunları yapmak için ondan sonra kullanmayı yeğleyecektir. Biraz beceri kazandıktan sonra, prezervatif takmak korkutucu, sıkıntı veren, acemice bir iş olmaktan çıkıp, zevkli bir ön sevişmenin doğal bir parçası haline gelecektir.
Prezervatif ve Femidom İle Korunma
Bariyer Yöntemleri
Bariyer ile Doğum Kontrolü
Eğer gebeliğe elverişli günlerde spermlerin döllenmeye hazır yumurta ile temasını önleyen güvenilir korunma araçları olmasaydı, önceki bölümlerde sizlere tanıttığımız doğurganlığı saptama yöntemleri çoğu çiftin aşk hayatını fena halde kısıtlardı.
Bariyer yöntemleri denen bu araçlar yalnızca acil durumda kullanmak için uygundur. Adından da belli olduğu gibi, bu yöntemler dölyatağına giden yolda spermlerin (bazı durumlarda hastalık kaynaklarının da) önüne bariyer kurar, set çeker.
Bariyer kimyasal nitelikli olabilir; spermleri öldüren ya da hareketsiz hale getiren etken maddeler içerebilir. Ama spermlerin yolu mekanik bir setle de kesilebilir. Her iki yöntemin ortak yanı, kadın tarafından ne kadar doğru ve dikkatli kullanılırsa o kadar güvenli korunma sağlamaları, en yüksek korunma güvenilirliğine birlikte uygulandıkları zaman ulaşmalarıdır.
Kimyasal Bariyer Yöntemleri (Spermisitler)
"Kimyasal korunma yöntemi" kavramı kulağa çok modern geliyor. Oysa Mısırlı kadınlar bundan ta 4000 yıl önce, çoğunlukla da bitkisel maddelerden yapılma vajina tamponları kullanarak bunların etken maddeleriyle erkeğin tohumlarını etkisiz hale getiriyorlardı. Halk tıbbında evde yapılmış böyle korunma araçları öteden beri bilinir. Bunların çoğu da, bugün artık bilindiği gibi, her şeyden önce spermlerin hareket yeteneğini engelleyen organik asitler içerir.
Limon suyuna ya da sirkeye batırılmış minik süngerler bugün bile birçok ülkede geleneksel korunma aracı olarak kullanılır. Bugün piyasada bulunan spermisitli korunma araçlarının modern olan yanı, yalnız spermleri değil, aynı zamanda cinsel yoldan bulaşan birçok hastalık virüsünü de öldürebilen etken maddeleridir.
Bariyer yöntemleri
Hormonlar ve spiraller sizin için tabu mu? Bunlardan usandığınız için mi, yoksa sağlığınız mı elvermiyor? Ya da belki cinsel yaşamınız sürekli korunmayı gerekli kılacak kadar aktif değil.
Yalnızca zaman zaman korunmak zorunda olanlar bariyer yöntemlerine başvurmalıdır. Diyafram ya da portio başlığı, "kadın" için bir spermisit kremiyle ve/veya "erkek" için prezervatifle kombine edildiğinde, gebeliği güvenli bir şekilde önlemenin yanı sıra, enfeksiyonlardan da korur. Partneriniz prezervatif kullanmaktan hoşlanmıyorsa, kendiniz kadın prezervatifiyle (femidom) korunabilirsiniz. Bu biraz alışmayı gerektirir, ama sizi partnerinizden bağımsız olarak AİDS gibi enfeksiyon hastalıklarından koruyacak tek olanaktır. Bütün bariyer yöntemleri için şu ilke geçerlidir: Öğrenerek usta olunur. Kullanma alışkanlığınız arttıkça, korunma güvenliğiniz de artar.
Avantaj ve dezavantajları
Kimyasal bariyer yöntemleri (spermisitler)
Spermleri öldüren ya da hareket yeteneklerini yok eden bir etken madde içeren krem, jel, fitil ve bant
Tek başına pek güvenilir değildir, diyafram ya da portio başlığı ile kombine edilince daha güvenlidir
Cinsel ilişkiden en az 10 dakika önce uygulanmalıdır
Hoş olmayan bir yanma yapabilir
Prezervatif
Gebeliği ve cinsel yoldan enfeksiyon bulaşmasını önler
Kolay bulunur ve her an kullanılabilir
Doğru kullanılması için biraz pratik gerekir
tatekse duyarlılığı olanlar plastik prezervatif kullanmaktan kaçınmalıdır
Kadın prezervatifi (femidom)
Partnerden bağımsız olarak gebeliğe ve enfeksiyona karşı koruma sağlar
Şimdilik sadece eczanelerden alınabilir, tüm kadınlar için tek boydur
Kullanımı alışmayı gerektirir, ama kolay öğrenilir
Diyafram
Spermisitlerle kombine edildiğinde yeterli korunma güvenliği sağlar
Ölçüsü doktor tarafından ayarlanmalıdır
Cinsel ilişkiden iki saat önce yerleştirilmeli, ilişkiden sonra sekiz saat dölyolun-da kalmalıdır
Portio başlığı
Yalnızca spermisitlerle kombine edildiğinde yeterli korunma sağlar
Ölçüsü doktor tarafından ayarlanmalıdır
Cinsel ilişkiden en az 30 dakika önce yerleştirilmelidir, ilişkiden en az sekiz saat sonra çıkarılabilir
Âdet sırasında kullanılmamalıdır
Lea contraceptivum
Diyafram ve portio başlığının avantajlarına sahip, silikondan yapılma yeni bir bariyer yöntemidir
Doktor tarafından ayarlanması şart değildir, kullanımı danışma merkezlerinde öğrenilebilir
Spermisitlerle kombine edilmesi tavsiye edilir
Hafta sonu ilişkileri için çok uygundur, 48 saat vücutta kalabilir
Korunma süngeri
Tampon gibi yerleştirilir
Kullanılması kolaydır ama pek güvenli değildir
Bariyer ile Doğum Kontrolü
Eğer gebeliğe elverişli günlerde spermlerin döllenmeye hazır yumurta ile temasını önleyen güvenilir korunma araçları olmasaydı, önceki bölümlerde sizlere tanıttığımız doğurganlığı saptama yöntemleri çoğu çiftin aşk hayatını fena halde kısıtlardı.
Bariyer yöntemleri denen bu araçlar yalnızca acil durumda kullanmak için uygundur. Adından da belli olduğu gibi, bu yöntemler dölyatağına giden yolda spermlerin (bazı durumlarda hastalık kaynaklarının da) önüne bariyer kurar, set çeker.
Bariyer kimyasal nitelikli olabilir; spermleri öldüren ya da hareketsiz hale getiren etken maddeler içerebilir. Ama spermlerin yolu mekanik bir setle de kesilebilir. Her iki yöntemin ortak yanı, kadın tarafından ne kadar doğru ve dikkatli kullanılırsa o kadar güvenli korunma sağlamaları, en yüksek korunma güvenilirliğine birlikte uygulandıkları zaman ulaşmalarıdır.
Kimyasal Bariyer Yöntemleri (Spermisitler)
"Kimyasal korunma yöntemi" kavramı kulağa çok modern geliyor. Oysa Mısırlı kadınlar bundan ta 4000 yıl önce, çoğunlukla da bitkisel maddelerden yapılma vajina tamponları kullanarak bunların etken maddeleriyle erkeğin tohumlarını etkisiz hale getiriyorlardı. Halk tıbbında evde yapılmış böyle korunma araçları öteden beri bilinir. Bunların çoğu da, bugün artık bilindiği gibi, her şeyden önce spermlerin hareket yeteneğini engelleyen organik asitler içerir.
Limon suyuna ya da sirkeye batırılmış minik süngerler bugün bile birçok ülkede geleneksel korunma aracı olarak kullanılır. Bugün piyasada bulunan spermisitli korunma araçlarının modern olan yanı, yalnız spermleri değil, aynı zamanda cinsel yoldan bulaşan birçok hastalık virüsünü de öldürebilen etken maddeleridir.
Bariyer yöntemleri
Hormonlar ve spiraller sizin için tabu mu? Bunlardan usandığınız için mi, yoksa sağlığınız mı elvermiyor? Ya da belki cinsel yaşamınız sürekli korunmayı gerekli kılacak kadar aktif değil.
Yalnızca zaman zaman korunmak zorunda olanlar bariyer yöntemlerine başvurmalıdır. Diyafram ya da portio başlığı, "kadın" için bir spermisit kremiyle ve/veya "erkek" için prezervatifle kombine edildiğinde, gebeliği güvenli bir şekilde önlemenin yanı sıra, enfeksiyonlardan da korur. Partneriniz prezervatif kullanmaktan hoşlanmıyorsa, kendiniz kadın prezervatifiyle (femidom) korunabilirsiniz. Bu biraz alışmayı gerektirir, ama sizi partnerinizden bağımsız olarak AİDS gibi enfeksiyon hastalıklarından koruyacak tek olanaktır. Bütün bariyer yöntemleri için şu ilke geçerlidir: Öğrenerek usta olunur. Kullanma alışkanlığınız arttıkça, korunma güvenliğiniz de artar.
Avantaj ve dezavantajları
Kimyasal bariyer yöntemleri (spermisitler)
Spermleri öldüren ya da hareket yeteneklerini yok eden bir etken madde içeren krem, jel, fitil ve bant
Tek başına pek güvenilir değildir, diyafram ya da portio başlığı ile kombine edilince daha güvenlidir
Cinsel ilişkiden en az 10 dakika önce uygulanmalıdır
Hoş olmayan bir yanma yapabilir
Prezervatif
Gebeliği ve cinsel yoldan enfeksiyon bulaşmasını önler
Kolay bulunur ve her an kullanılabilir
Doğru kullanılması için biraz pratik gerekir
tatekse duyarlılığı olanlar plastik prezervatif kullanmaktan kaçınmalıdır
Kadın prezervatifi (femidom)
Partnerden bağımsız olarak gebeliğe ve enfeksiyona karşı koruma sağlar
Şimdilik sadece eczanelerden alınabilir, tüm kadınlar için tek boydur
Kullanımı alışmayı gerektirir, ama kolay öğrenilir
Diyafram
Spermisitlerle kombine edildiğinde yeterli korunma güvenliği sağlar
Ölçüsü doktor tarafından ayarlanmalıdır
Cinsel ilişkiden iki saat önce yerleştirilmeli, ilişkiden sonra sekiz saat dölyolun-da kalmalıdır
Portio başlığı
Yalnızca spermisitlerle kombine edildiğinde yeterli korunma sağlar
Ölçüsü doktor tarafından ayarlanmalıdır
Cinsel ilişkiden en az 30 dakika önce yerleştirilmelidir, ilişkiden en az sekiz saat sonra çıkarılabilir
Âdet sırasında kullanılmamalıdır
Lea contraceptivum
Diyafram ve portio başlığının avantajlarına sahip, silikondan yapılma yeni bir bariyer yöntemidir
Doktor tarafından ayarlanması şart değildir, kullanımı danışma merkezlerinde öğrenilebilir
Spermisitlerle kombine edilmesi tavsiye edilir
Hafta sonu ilişkileri için çok uygundur, 48 saat vücutta kalabilir
Korunma süngeri
Tampon gibi yerleştirilir
Kullanılması kolaydır ama pek güvenli değildir
Ladycomp ve Babycomp Nedir
Ladycomp ve Babycomp
Bütün doğal aile planlaması yöntemleri, genelde hem gebelikten korunmak için, hem de istenen bir çocuğu planlamak amacıyla kullanılabilir. Ladycomp ile Babycompun üreticisi olan şirket, bu durumu hesaba katarak, yapısı ve işleyiş ilkesi aynı (sıcaklık yöntemi), ama donanımı biraz farklı olan bu iki bilgisayarı piyasaya sürmüştür.
Babycomp özel olarak gebeliği planlamak amacıyla kullanılabilir, çünkü bir sonraki optimum doğurganlık tarihini hesaplar. Cinsel ilişkinin gerçekleşme zamanı bilgisayara girilirse, eğer "her şey yolunda" ise, Babycomp çocuğun doğum tarihini hesaplayabilir. Ne kadar ciddiye alınabilir belli değil ama, bilgisayar eğer istenirse, cinsel birleşmenin zamanından yola çıkarak, doğacak çocuğun cinsiyetiyle ilgili tahmin de yürütüyormuş.
Ladycomp, ölçülen sıcaklıklardan yola çıkarak, döllenmeye elverişsiz, elverişli ve en elverişli günleri hesaplayan bir "korunma bilgisayarıdır." Bilgisayara yerleştirilmiş olan çalar saat, programlanmış ölçüm zamanını hatırlatır (bir önceki güne göre +/- 6 saatlik sapma mümkündür). Ölçüm sıcaklık kalemiyle ağızdan yapılmalıdır. Bilgisayarın üzerindeki ampul, ışığın rengindeki değişim aracılığıyla doğurganlık durumunu gösterir.
Ladycompun üreticisi, bu aletin süregiden çevrimdeki döllenmeye elverişli ve elverişsiz günleri altı gün önceden hesaplayabildiğini iddia ediyor. Ancak bu konuda dikkatli olmak gerekir. Çünkü herhangi bir faktör çevrimi kolayca altüst edebilir ve yumurtlamanın daha erken olmasına yol açabilir. Eğer günün birinde korunma yerine çocuk isteği ön plana geçerse, Ladycomp Babycompa dönüşecek şekilde donatılabilir. PRO FAMILIA'nın değerlendirmelerine göre, doğal aile planlamasında kullanılan en gelişmiş (ama ne vazık ki aynı zamanda en pahalı) küçük bilgisayar, sıcaklık bilgisayarı Ladycomptur.
Bioself plus
Bioself plus, gözlük kılıfı büyüklüğünde bej rengi bir gövde ile koruyucu bir kapak altında gövdeye sabit olarak bağlanmış ölçüm kaleminden ibarettir. Kullanıcı, ölçümü ağızdan (oral), dölyolundan (vajinal) ya da bağırsaktan (rektal) yapma seçeneklerine sahiptir. İki dakikalık ölçüm süresinden sonra, alet virgülden sonra bir basamakla vücut sıcaklığını ve o anki doğurganlık durumunu gösterir. Klasik sıcaklık yöntemi gibi Bioself de dakiklik gerektirir: Günlük ölçüm zamanlan en çok iki saat sapma gösterebilir. Biyoself in kullanıldığı ilk çevrimde korunma uygulanmalıdır, üreticinin verdiği bilgilere göre, ikinci çevrimden itibaren bilgisayarın programı döllenmeye elverişli ve elverişsiz günleri daha güvenli bir şekilde hesaplayacaktır.
Cyclotest EASY
Cyclotest EASY, sıcaklık bilgisayarlarının en basit modelidir. Alet vücut sıcaklığını sabah yataktan kalkmadan önce dil altından ölçer. Ölçüm tarihi ve vücut sıcaklığı, bilgisayarın üstündeki büyük ekranda yazılı olarak görülür. Verileri grafik kâğıdına kaydetme ve değerlendirme işi kullanıcıya düşer. Ancak bunun için acele etmesine gerek yoktur, çünkü bilgisayar, ilgili çevrim ve takvim günleriyle birlikte 99 ölçümü belleğine kaydeder. Bilgisayarla birlikte, doğal aile planlamasıyla ilgili bir de broşür verilir.
Cyclotest 2 plus
İster bebek için ister bebeğe karşı çifte kontrol
Cyclotest 2 plus, Almanya'da en yaygın kullanılan kombine bilgisayardır. Üstünde sarı tuşlar ve pembe kenarlı ekran bulunan beyaz bir gövde ile, yeterli uzunlukta bir kabloyla bu gövdeye bağlanmış ölçüm kaleminden oluşur, içindeki çalar saat, zamanında yapılması gereken oral sıcaklık ölçümlerini hatırlatır (ölçüm saatinde izin verilen en büyük sapma iki saat).
Alışılması gereken birkaç şey vardır: Bilgisayar sıcaklık değerini doğrudan ekrana yansıtmak yerine, kişisel ortalama değerden sapmayı yazar (örneğin, TEMP +0.10, ölçülen değerin kişinin ortalama sıcaklığından 0,1 derece yüksek olduğu anlamına gelir). Yüksek ateş ya da diğer sıcaklık dalgalanmaları hesaplamada dikkate alınmaz. Bir çevrimde ölçümün bir iki gün kaçırılmasına tolerans gösterilir. Bir çevrim süresince birden fazla düzensizlik olduğunda, bilgisayar doğurganlık evresini her ihtimale karşı daha uzun gösterir. Kullanımın ilk altı ayında, bilgisayar hafızasına yeterince ölçüm verisi kaydedinceye kadar, çevrimin altıncı gününden itibaren doğurganlık gösterir, daha sonra doğurganlık evresini gitgide daralür.
Bilgisayara rahim boynu mukozasının özellikleri de girilerek korunma güvenliği artırılabilir. Eğer Cyclotest 2 plus bir gebeliği planlamak için kullanılmak istenirse, özel bir test çubuğu yardımıyla, idrarda yumurtlama hormonu LH (lutein yapıcı hormon) saptanabilir. Bilgisayar ekrandan idrar testi yapılmasını ister ve ölçülen sıcaklıkla girilen LH değerine dayanarak, yumurtlamadan önce, döllenmeye en elverişli evreyi hesaplar. Hormon testi çubuğu masrafı, Cyclotest 2 plus yalnızca bir gebelik planlamak amacıyla kullanıldığı zaman ortaya çıkar.
Gebe kalınmışsa bilgisayar bunu döllenmeden 18 gün kadar sonra gösterir ve muhtemel doğum tarihini de hesaplar.
Mini Sophia
Mini Sophia, birçok ek parametreyi de işleyebilen sempto-termal yöntem bilgisayarıdır. İsviçre ürünü bu araç büyük bir dijital termometreyi andırır, ölçümler özel ölçüm kalemiyle ağızdan yapılır. İçindeki çalar saat ölçüm zamanını hatırlatır (programlanmış ölçüm saatlerinden +/-2 saat sapma olabilir).
Mini Sophia'nın farklılığı, yalnız mukoza özelliklerinin değil, altı değişik ek bilginin de girilebilmesidir (âdet, sancı, cinsel ilişki, ilaç alımı, yüksek ateş). 37,5 °C'ın üstündeki sıcaklık değerleri değerlendirme dışı bırakılır.
Bütün doğal aile planlaması yöntemleri, genelde hem gebelikten korunmak için, hem de istenen bir çocuğu planlamak amacıyla kullanılabilir. Ladycomp ile Babycompun üreticisi olan şirket, bu durumu hesaba katarak, yapısı ve işleyiş ilkesi aynı (sıcaklık yöntemi), ama donanımı biraz farklı olan bu iki bilgisayarı piyasaya sürmüştür.
Babycomp özel olarak gebeliği planlamak amacıyla kullanılabilir, çünkü bir sonraki optimum doğurganlık tarihini hesaplar. Cinsel ilişkinin gerçekleşme zamanı bilgisayara girilirse, eğer "her şey yolunda" ise, Babycomp çocuğun doğum tarihini hesaplayabilir. Ne kadar ciddiye alınabilir belli değil ama, bilgisayar eğer istenirse, cinsel birleşmenin zamanından yola çıkarak, doğacak çocuğun cinsiyetiyle ilgili tahmin de yürütüyormuş.
Ladycomp, ölçülen sıcaklıklardan yola çıkarak, döllenmeye elverişsiz, elverişli ve en elverişli günleri hesaplayan bir "korunma bilgisayarıdır." Bilgisayara yerleştirilmiş olan çalar saat, programlanmış ölçüm zamanını hatırlatır (bir önceki güne göre +/- 6 saatlik sapma mümkündür). Ölçüm sıcaklık kalemiyle ağızdan yapılmalıdır. Bilgisayarın üzerindeki ampul, ışığın rengindeki değişim aracılığıyla doğurganlık durumunu gösterir.
Ladycompun üreticisi, bu aletin süregiden çevrimdeki döllenmeye elverişli ve elverişsiz günleri altı gün önceden hesaplayabildiğini iddia ediyor. Ancak bu konuda dikkatli olmak gerekir. Çünkü herhangi bir faktör çevrimi kolayca altüst edebilir ve yumurtlamanın daha erken olmasına yol açabilir. Eğer günün birinde korunma yerine çocuk isteği ön plana geçerse, Ladycomp Babycompa dönüşecek şekilde donatılabilir. PRO FAMILIA'nın değerlendirmelerine göre, doğal aile planlamasında kullanılan en gelişmiş (ama ne vazık ki aynı zamanda en pahalı) küçük bilgisayar, sıcaklık bilgisayarı Ladycomptur.
Bioself plus
Bioself plus, gözlük kılıfı büyüklüğünde bej rengi bir gövde ile koruyucu bir kapak altında gövdeye sabit olarak bağlanmış ölçüm kaleminden ibarettir. Kullanıcı, ölçümü ağızdan (oral), dölyolundan (vajinal) ya da bağırsaktan (rektal) yapma seçeneklerine sahiptir. İki dakikalık ölçüm süresinden sonra, alet virgülden sonra bir basamakla vücut sıcaklığını ve o anki doğurganlık durumunu gösterir. Klasik sıcaklık yöntemi gibi Bioself de dakiklik gerektirir: Günlük ölçüm zamanlan en çok iki saat sapma gösterebilir. Biyoself in kullanıldığı ilk çevrimde korunma uygulanmalıdır, üreticinin verdiği bilgilere göre, ikinci çevrimden itibaren bilgisayarın programı döllenmeye elverişli ve elverişsiz günleri daha güvenli bir şekilde hesaplayacaktır.
Cyclotest EASY
Cyclotest EASY, sıcaklık bilgisayarlarının en basit modelidir. Alet vücut sıcaklığını sabah yataktan kalkmadan önce dil altından ölçer. Ölçüm tarihi ve vücut sıcaklığı, bilgisayarın üstündeki büyük ekranda yazılı olarak görülür. Verileri grafik kâğıdına kaydetme ve değerlendirme işi kullanıcıya düşer. Ancak bunun için acele etmesine gerek yoktur, çünkü bilgisayar, ilgili çevrim ve takvim günleriyle birlikte 99 ölçümü belleğine kaydeder. Bilgisayarla birlikte, doğal aile planlamasıyla ilgili bir de broşür verilir.
Cyclotest 2 plus
İster bebek için ister bebeğe karşı çifte kontrol
Cyclotest 2 plus, Almanya'da en yaygın kullanılan kombine bilgisayardır. Üstünde sarı tuşlar ve pembe kenarlı ekran bulunan beyaz bir gövde ile, yeterli uzunlukta bir kabloyla bu gövdeye bağlanmış ölçüm kaleminden oluşur, içindeki çalar saat, zamanında yapılması gereken oral sıcaklık ölçümlerini hatırlatır (ölçüm saatinde izin verilen en büyük sapma iki saat).
Alışılması gereken birkaç şey vardır: Bilgisayar sıcaklık değerini doğrudan ekrana yansıtmak yerine, kişisel ortalama değerden sapmayı yazar (örneğin, TEMP +0.10, ölçülen değerin kişinin ortalama sıcaklığından 0,1 derece yüksek olduğu anlamına gelir). Yüksek ateş ya da diğer sıcaklık dalgalanmaları hesaplamada dikkate alınmaz. Bir çevrimde ölçümün bir iki gün kaçırılmasına tolerans gösterilir. Bir çevrim süresince birden fazla düzensizlik olduğunda, bilgisayar doğurganlık evresini her ihtimale karşı daha uzun gösterir. Kullanımın ilk altı ayında, bilgisayar hafızasına yeterince ölçüm verisi kaydedinceye kadar, çevrimin altıncı gününden itibaren doğurganlık gösterir, daha sonra doğurganlık evresini gitgide daralür.
Bilgisayara rahim boynu mukozasının özellikleri de girilerek korunma güvenliği artırılabilir. Eğer Cyclotest 2 plus bir gebeliği planlamak için kullanılmak istenirse, özel bir test çubuğu yardımıyla, idrarda yumurtlama hormonu LH (lutein yapıcı hormon) saptanabilir. Bilgisayar ekrandan idrar testi yapılmasını ister ve ölçülen sıcaklıkla girilen LH değerine dayanarak, yumurtlamadan önce, döllenmeye en elverişli evreyi hesaplar. Hormon testi çubuğu masrafı, Cyclotest 2 plus yalnızca bir gebelik planlamak amacıyla kullanıldığı zaman ortaya çıkar.
Gebe kalınmışsa bilgisayar bunu döllenmeden 18 gün kadar sonra gösterir ve muhtemel doğum tarihini de hesaplar.
Mini Sophia
Mini Sophia, birçok ek parametreyi de işleyebilen sempto-termal yöntem bilgisayarıdır. İsviçre ürünü bu araç büyük bir dijital termometreyi andırır, ölçümler özel ölçüm kalemiyle ağızdan yapılır. İçindeki çalar saat ölçüm zamanını hatırlatır (programlanmış ölçüm saatlerinden +/-2 saat sapma olabilir).
Mini Sophia'nın farklılığı, yalnız mukoza özelliklerinin değil, altı değişik ek bilginin de girilebilmesidir (âdet, sancı, cinsel ilişki, ilaç alımı, yüksek ateş). 37,5 °C'ın üstündeki sıcaklık değerleri değerlendirme dışı bırakılır.
Dogum Kontrol Takvim Yontemi
Knaus-Ogino Takvim Yöntemi
Doğum Kontrol Takvim Yöntemi
Doktor Knaus ile Doktor Ogino'nun 30'lu yıllarda geliştirdikleri takvim yöntemi, belirli aralarla cinsel perhize dayalı en eski korunma yöntemlerinden biridir. Hiç güvenilir olmamasına ve tavsiye edilmemesine karşın bu yöntem hâlâ uygulanır ve "doğal" korunma uyguladıklarını söyleyen kadınlar genellikle bunu kastederler.
Doğum Kontrol Gün Sayma
Knaus ve Ogino, yaptıkları muayenelerde yumurtlamanın bir sonraki âdet öncesindeki 16. ve 12. gün arasında meydana geldiğini saptadılar. Spermlerin en çok üç günlük ömrü olduğu (bugün spermlerin ömrünün kimi koşullarda sekiz günü bulduğu biliniyor) ve çevrimin 28 gün sürdüğü kabulünden hareket ederek, üretken evrenin çevrimin 19. ve 12. günleri arasındaki zaman dilimini kapsadığını hesapladılar. Çevrimin 28 gün olduğunu düşündükleri için, iki âdet arasında 10-17 kadar üretken gün bulunduğu görüşüne vardılar. Doğal yöntemlerle korunmak isteyen çiftler, bugün hiç
güvenli olmayan takvim yöntemine muhtaç değildir. Tercih edilmesi gereken, sıcaklık yöntemi ya da ondan da güvenli olan semptotermal yöntemdir.
"İleri Teknoloji Yöntemleriyle" Doğurganlığın Saptanması
Bu arada medyada yürütülen ve eczanelerde yapılan reklamlarla, doğal aile planlamasının yalnızca modern tekniğin desteğiyle etkili olabileceği kanısı oluşuyor. İleri teknoloji ürünü korunma bilgisayarları yüksek bir güvenilirlik vaat ediyor ve korunma işini (ya da sorumluluğunu) üzerine alıyor. Aslında bunlara "korunma bilgisayarı" demek bile yanıkladır. Bu araçlarla elbette ki korunma yapılamaz. Söz konusu olan sadece, kullanıcının çevrim içinde döllenmeye elverişli olan ve olmayan günlerini saptamak için yararlandığı bir test aracıdır.
Çevrimi test eden araçlar, gerek korunma gerekse de gebeliği planlamak için uygundur. Amaç gebelikten ko-runmaksa, döllenmeye elverişli günlerde korunma uygulanır; çocuk isteniyorsa, döllenmeye elverişli günler bilinçli olarak cinsel birleşme için planlanır. Hiç kuşkusuz bu araçlardan bazıları işi kolaylaştırır, örneğin bazal sıcaklığı kaydedip otomatik olarak değerlendiriyorsa. Ama bazıları da kullanıcıların yanlış bir şekilde kendilerini güvende sanmalarına ve termometre, grafik kâğıdı ve kalemle doğru bir şekilde uygulanan semptotermal yöntemlerin küçümsenmesine yol açar.
Doğurganlığı saptama yöntemleriyle korunmak isteyen, ama sıcaklık ya da mukoza değerlerini kaydetme ve değerlendirme işinden kaçınan ve bu işi bilgisayara yaptırmayı tercih eden kadınlar ya da çiftler, eğer gebelikten korunmada belirli bir güvenilmezliği göze alabiliyorlarsa, çevrim testi için kullanılan bu modern araçlardan memnun kalacaklardır.
Doğum Kontrol Takvim Yöntemi
Doktor Knaus ile Doktor Ogino'nun 30'lu yıllarda geliştirdikleri takvim yöntemi, belirli aralarla cinsel perhize dayalı en eski korunma yöntemlerinden biridir. Hiç güvenilir olmamasına ve tavsiye edilmemesine karşın bu yöntem hâlâ uygulanır ve "doğal" korunma uyguladıklarını söyleyen kadınlar genellikle bunu kastederler.
Doğum Kontrol Gün Sayma
Knaus ve Ogino, yaptıkları muayenelerde yumurtlamanın bir sonraki âdet öncesindeki 16. ve 12. gün arasında meydana geldiğini saptadılar. Spermlerin en çok üç günlük ömrü olduğu (bugün spermlerin ömrünün kimi koşullarda sekiz günü bulduğu biliniyor) ve çevrimin 28 gün sürdüğü kabulünden hareket ederek, üretken evrenin çevrimin 19. ve 12. günleri arasındaki zaman dilimini kapsadığını hesapladılar. Çevrimin 28 gün olduğunu düşündükleri için, iki âdet arasında 10-17 kadar üretken gün bulunduğu görüşüne vardılar. Doğal yöntemlerle korunmak isteyen çiftler, bugün hiç
güvenli olmayan takvim yöntemine muhtaç değildir. Tercih edilmesi gereken, sıcaklık yöntemi ya da ondan da güvenli olan semptotermal yöntemdir.
"İleri Teknoloji Yöntemleriyle" Doğurganlığın Saptanması
Bu arada medyada yürütülen ve eczanelerde yapılan reklamlarla, doğal aile planlamasının yalnızca modern tekniğin desteğiyle etkili olabileceği kanısı oluşuyor. İleri teknoloji ürünü korunma bilgisayarları yüksek bir güvenilirlik vaat ediyor ve korunma işini (ya da sorumluluğunu) üzerine alıyor. Aslında bunlara "korunma bilgisayarı" demek bile yanıkladır. Bu araçlarla elbette ki korunma yapılamaz. Söz konusu olan sadece, kullanıcının çevrim içinde döllenmeye elverişli olan ve olmayan günlerini saptamak için yararlandığı bir test aracıdır.
Çevrimi test eden araçlar, gerek korunma gerekse de gebeliği planlamak için uygundur. Amaç gebelikten ko-runmaksa, döllenmeye elverişli günlerde korunma uygulanır; çocuk isteniyorsa, döllenmeye elverişli günler bilinçli olarak cinsel birleşme için planlanır. Hiç kuşkusuz bu araçlardan bazıları işi kolaylaştırır, örneğin bazal sıcaklığı kaydedip otomatik olarak değerlendiriyorsa. Ama bazıları da kullanıcıların yanlış bir şekilde kendilerini güvende sanmalarına ve termometre, grafik kâğıdı ve kalemle doğru bir şekilde uygulanan semptotermal yöntemlerin küçümsenmesine yol açar.
Doğurganlığı saptama yöntemleriyle korunmak isteyen, ama sıcaklık ya da mukoza değerlerini kaydetme ve değerlendirme işinden kaçınan ve bu işi bilgisayara yaptırmayı tercih eden kadınlar ya da çiftler, eğer gebelikten korunmada belirli bir güvenilmezliği göze alabiliyorlarsa, çevrim testi için kullanılan bu modern araçlardan memnun kalacaklardır.
En Etkili Dogum Kontrol
En Etkili Doğum Kontrol
Semptotermal Yöntem
Doğurganlığı saptama yöntemleriyle uygulanan korunmanın güvenilirliği, sıcaklık yöntemiyle mukoza yapısı yöntemi birleştirilince önemli ölçüde artar. Bu yönteme semptotermal (semptom: burada mukozadaki belirti kastediliyor; termal: sıcaklıkla ilgili) yöntem ya da kombine yöntem denir.
Kadın, doğurgan günlerini saptamak için serviks mukozasını gözlemlemenin yanı sıra ya da bunun yerine, rahim ağzının konumunu ve özelliğini de değerlendirip hesaba katabilir.
Semptotermal yöntemin temel kuralı
Çevrimin döllenmeye elverişsiz evresi ya sıcaklığın yüksek olduğu üçüncü günün akşamı, ya da mukoza zirvesinden sonraki üçüncü günün akşamı başlar.
Sıcaklık yönteminin iki istisna kuralından birinin uygulanması söz konusu olduğunda, yüksek sıcaklıklı dördüncü günü beklemek gerekir. Sonucu belirleyen daima, iki belirtiden son ortaya çıkanıdır!
Yumurtlamadan Önceki Döllenmeye Elverişsiz Günlerin Hesapla Belirlenmesi
Burada tanıtılan doğurganlık saptama yöntemleriyle, yumurtlamadan sonraki döllenmeye elverişsiz günleri belli bir güvenilirlikle belirlemek mümkündür. Tamamen emin olmak isterseniz, korunmasız cinsel ilişkide bulunmak için ayda yalnızca birkaç gün kalır. Diğer günlerde ya cinsel ilişkiden vazgeçmek, ya da bariyer yöntemleriyle korunmak gerekir. Bu, cinselliğin kendiliğindenliğine gölge düşürebilir. O nedenle bazı kadınlar, yumurtlama öncesindeki henüz "tehlikesiz" olması muhtemel günleri de hesaba katarlar. Biz burada size temel kuralları veriyoruz, ama doğal aile planlaması yöntemlerinin yalnızca semptotermal yöntemin sıkı bir biçimde uygulanması halinde en büyük güvenilirliği sağladığına da dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü yalnızca hesaplama kuralına bel bağlamak, istenmeyen gebelik riskini artırır. Vücudunuzu gözlemlediğiniz ilk üç çevrimde kesinlikle korunmasız cinsel ilişkide bulunmamalısınız.
Temel kural şöyledir:
Kaydedilen bütün çevrimlerdeki en erken ilk yüksek sıcaklık ölçümü eksi 8 (spermlerin maksimum ömrü), yumurtlama öncesindeki döllenmeye elverişsiz son günü verir.
Pratikte bu, şu anlama gelir:
İkinci çevrimden itibaren ilk beş gün muhtemelen döllenmeye elverişli değildir, yeter ki ilk çevrimde ilk yüksek sıcaklık değeri 13. günden önce alınmış olmasın.
En az on iki çevrimde ölçüm yapılmışsa, sıcaklığın en erken yükseldiği çevrim seçilir ve bu en erken yüksek ölçüm gününden sekiz çıkarılır.
Açıklamak için bir örnek verelim: Son on iki çevrimde en erken sıcaklık yükselmesi 15. günde olsun. Bundan sekiz günü düşersek yedi kalır, şu halde çevrim başındaki yedi gün muhtemelen henüz döllenmeye elverişli değildir.
Dikkat: Hesaplama kuralının henüz döllenmeye elverişsiz olarak verdiği günleri mukoza belirtisi döllenmeye elverişli olarak gösteriyorsa, emin olmak için bu günleri "döllenmeye elverişli" olarak kabul etmek gerekir.
Semptotermal Yöntem
Doğurganlığı saptama yöntemleriyle uygulanan korunmanın güvenilirliği, sıcaklık yöntemiyle mukoza yapısı yöntemi birleştirilince önemli ölçüde artar. Bu yönteme semptotermal (semptom: burada mukozadaki belirti kastediliyor; termal: sıcaklıkla ilgili) yöntem ya da kombine yöntem denir.
Kadın, doğurgan günlerini saptamak için serviks mukozasını gözlemlemenin yanı sıra ya da bunun yerine, rahim ağzının konumunu ve özelliğini de değerlendirip hesaba katabilir.
Semptotermal yöntemin temel kuralı
Çevrimin döllenmeye elverişsiz evresi ya sıcaklığın yüksek olduğu üçüncü günün akşamı, ya da mukoza zirvesinden sonraki üçüncü günün akşamı başlar.
Sıcaklık yönteminin iki istisna kuralından birinin uygulanması söz konusu olduğunda, yüksek sıcaklıklı dördüncü günü beklemek gerekir. Sonucu belirleyen daima, iki belirtiden son ortaya çıkanıdır!
Yumurtlamadan Önceki Döllenmeye Elverişsiz Günlerin Hesapla Belirlenmesi
Burada tanıtılan doğurganlık saptama yöntemleriyle, yumurtlamadan sonraki döllenmeye elverişsiz günleri belli bir güvenilirlikle belirlemek mümkündür. Tamamen emin olmak isterseniz, korunmasız cinsel ilişkide bulunmak için ayda yalnızca birkaç gün kalır. Diğer günlerde ya cinsel ilişkiden vazgeçmek, ya da bariyer yöntemleriyle korunmak gerekir. Bu, cinselliğin kendiliğindenliğine gölge düşürebilir. O nedenle bazı kadınlar, yumurtlama öncesindeki henüz "tehlikesiz" olması muhtemel günleri de hesaba katarlar. Biz burada size temel kuralları veriyoruz, ama doğal aile planlaması yöntemlerinin yalnızca semptotermal yöntemin sıkı bir biçimde uygulanması halinde en büyük güvenilirliği sağladığına da dikkat çekmek istiyoruz. Çünkü yalnızca hesaplama kuralına bel bağlamak, istenmeyen gebelik riskini artırır. Vücudunuzu gözlemlediğiniz ilk üç çevrimde kesinlikle korunmasız cinsel ilişkide bulunmamalısınız.
Temel kural şöyledir:
Kaydedilen bütün çevrimlerdeki en erken ilk yüksek sıcaklık ölçümü eksi 8 (spermlerin maksimum ömrü), yumurtlama öncesindeki döllenmeye elverişsiz son günü verir.
Pratikte bu, şu anlama gelir:
İkinci çevrimden itibaren ilk beş gün muhtemelen döllenmeye elverişli değildir, yeter ki ilk çevrimde ilk yüksek sıcaklık değeri 13. günden önce alınmış olmasın.
En az on iki çevrimde ölçüm yapılmışsa, sıcaklığın en erken yükseldiği çevrim seçilir ve bu en erken yüksek ölçüm gününden sekiz çıkarılır.
Açıklamak için bir örnek verelim: Son on iki çevrimde en erken sıcaklık yükselmesi 15. günde olsun. Bundan sekiz günü düşersek yedi kalır, şu halde çevrim başındaki yedi gün muhtemelen henüz döllenmeye elverişli değildir.
Dikkat: Hesaplama kuralının henüz döllenmeye elverişsiz olarak verdiği günleri mukoza belirtisi döllenmeye elverişli olarak gösteriyorsa, emin olmak için bu günleri "döllenmeye elverişli" olarak kabul etmek gerekir.
Dogum Kontrol Adet
Doğum Kontrol Adet
Kendi Kendine Rahim Ağzı Kontrolü
Rahim ağzı (tıp dilinde: portio) da çevrim süresince hormonların etkisiyle değişikliğe uğrar. Bu değişiklikler parmakla yoklayarak saptanabilir. Bunun için bir ya da iki parmağınızı dölyoluna sokun ve rahim boynunun dölyoluna açılan kısmına dokunarak elinize nasıl geldiğinizi hissedin: Sert ve kıkırdaklı mı, yoksa yumuşak ve hafifçe açık mı? Bunu size en rahat gelen konumdayken deneyin: bacaklarınız bükülmüş olarak, çömelmiş durumda ya da tuvalette.
Rahim ağzındaki elle yoklanabilen değişiklikler üç evreye ayrılabilir:
Çevrimin başlangıcındaki döllenmeye elverişsiz günlerde rahim ağzı sert ve kapalı olur. Bu evrede burun ucuna ya da bir kiraza dokunuluyormuş hissi verir. Rahim ağzı açıklığı ya hiç hissedilmez, ya da olsa olsa minik bir çukur olarak hissedilir.
Yumurtlamadan birkaç gün önce rahim ağzı yumuşar ve biraz da açılır. Şimdi dudak kıvamındadır ve açıklığı bir yarık şeklinde hissedilir. Bu dönemde rahim ağzı konumunu da değiştirir: Şimdi rahme doğru 2-3 santimetre geriye çekilmiştir. Bu geri çekilmiş durumdayken, bazı kadınlar için rahim ağzını parmakla yoklamak çok zor, hatta imkânsız olur.
Yumurtlamadan bir-iki gün sonra bütün bu değişiklikler kaybolur: Rahim ağzı tekrar aşağı iner ve parmakla dokunulduğunda yine sert ve kapalı hissedilir. Bu evre çoğunlukla vücut sıcaklığının yükseldiği zamana rastlar.
Döllenmeye elverişsiz (infertil) dönem, rahim ağzının sert ve kapalı olduğu üçüncü günün akşamı başlar.
Kendi Kendine Rahim Ağzı Kontrolü
Rahim ağzı (tıp dilinde: portio) da çevrim süresince hormonların etkisiyle değişikliğe uğrar. Bu değişiklikler parmakla yoklayarak saptanabilir. Bunun için bir ya da iki parmağınızı dölyoluna sokun ve rahim boynunun dölyoluna açılan kısmına dokunarak elinize nasıl geldiğinizi hissedin: Sert ve kıkırdaklı mı, yoksa yumuşak ve hafifçe açık mı? Bunu size en rahat gelen konumdayken deneyin: bacaklarınız bükülmüş olarak, çömelmiş durumda ya da tuvalette.
Rahim ağzındaki elle yoklanabilen değişiklikler üç evreye ayrılabilir:
Çevrimin başlangıcındaki döllenmeye elverişsiz günlerde rahim ağzı sert ve kapalı olur. Bu evrede burun ucuna ya da bir kiraza dokunuluyormuş hissi verir. Rahim ağzı açıklığı ya hiç hissedilmez, ya da olsa olsa minik bir çukur olarak hissedilir.
Yumurtlamadan birkaç gün önce rahim ağzı yumuşar ve biraz da açılır. Şimdi dudak kıvamındadır ve açıklığı bir yarık şeklinde hissedilir. Bu dönemde rahim ağzı konumunu da değiştirir: Şimdi rahme doğru 2-3 santimetre geriye çekilmiştir. Bu geri çekilmiş durumdayken, bazı kadınlar için rahim ağzını parmakla yoklamak çok zor, hatta imkânsız olur.
Yumurtlamadan bir-iki gün sonra bütün bu değişiklikler kaybolur: Rahim ağzı tekrar aşağı iner ve parmakla dokunulduğunda yine sert ve kapalı hissedilir. Bu evre çoğunlukla vücut sıcaklığının yükseldiği zamana rastlar.
Döllenmeye elverişsiz (infertil) dönem, rahim ağzının sert ve kapalı olduğu üçüncü günün akşamı başlar.
Dogum Kontrol Kullanimi
Doğum Kontrol Yöntemi; Mukoza Yapısı Yöntemi
Çevrim süresince değişikliğe uğrayarak doğurganlık konusunda bilgi veren ikincil belirtilerin ikincisi rahim boynu kanalındaki mukoza pıhtısının niteliğidir (tıptaki adı ser-viks mukozası).
Mukoza yapısını etkileyen, östrojen hormonudur. Çevrimin başında, âdetten sonra mukoza rahim boynunda koyu bir pıhtı oluşturur ve ağsı bir yapıya sahiptir, böylece spermlerin içeriye geçmesini neredeyse imkânsız hale getirir. Yumurtlama zamanı yaklaştıkça pıhtı da gitgide gevşer; artık saydam değildir, beyazımsı ya da sarımsı renktedir, ama pintiliğini ve koyuluğunu hâlâ korur. Östrojen derişikliği yükseldikçe mukoza üretimi artar ve gitgide daha sulu ve akışkan hale gelir, artık yumurta akı gibi camsıdır. Şimdi yapısı spermlerin kolayca geçebileceği şekildedir. Böylece doğa döllenme ihtimalini bu yolla da artırmış olur. Kadın bu sulu mukozayı dölyolu ağzında ıslaklık hissi olarak kolayca fark edebilir. Tamamında olmasa bile kadınların çoğunda yumurtlama evresinde mukoza iki parmak arasında iplik gibi uzayabilir. Buna mukozanın "iplik-siliği" denir, ilgili zaman dilimine de mukoza zirvesi adı verilir.
Çeşitli faktörler mukozanın niteliğini etkileyebilir: İç cinsel organlarda iltihaplanma, cinsel uyarılma, cinsel ilişki sonrasında meni sıvısı ya da alınan mukoza çözücü ilaçlar (soğuk algınlığına karşı). Kimyasal korunma araçları kullanmak ya da aşırıya kaçan cinsel organ hijyeni de (dölyolu içini yıkamak, sprey) mukozaya bakarak doğurganlık hakkında karara varabilmeyi imkânsız hale getirebilir. Elbette âdet sırasında da mukozaya göre yorum yapılamaz.
Mukozadaki belirtileri doğru değerlendirebilmeniz için belki de birkaç çevrim geçmesi gerekecektir. Sıcaklık yönteminde olduğu gibi, mukozadaki değişiklikleri her gün (hatta emin oluncaya kadar günde birkaç kez) kontrol edip grafik kâğıdına kaydetmelisiniz.
Mukoza belirtileri nasıl kontrol edilir?
Rahim boynu mukozasını ele almak kimi kadınlar için alışılmadık bir şeydir, burada söz konusu olan da kelimenin tam anlamıyla "eline alma," ellemedir:
Dölyolu girişinde ne hissettiğinize dikkat edin. Kuru mu, nemli mi, yoksa ıslak mı?
Dölyolu girişini parmakla (ya da bundan hoşlanmıyorsanız tuvalet kağıdıyla) yoklayın. Mukozayı mı hissediyorsunuz, yoksa dölyolu kuru mu?
Parmağınızdaki (ya da tuvalet kâğıdındaki) mukozaya bakın: Sarımsı ya da beyazımsı mı, sert mi yoksa esnek ve camsı mı?
Her tuvalete gidişinizde mukozayı kısaca kontrol ederseniz, çok geçmeden değerlendirmek size daha kolay gelir ve çevrimin hangi aşamasında bulunduğunuzu hatasız anlayabilirsiniz. Değerlendirmenizi her akşam grafik kâğıdına kaydedin. Bu formları eczanelerden ya da bir doğal aile planlaması merkezinden edinebilir veya PRO FAMILIA'dan internet çıktısıyla ücretsiz sağlayabilirsiniz.
Mukoza belirtilerinin değerlendirilmesi, doğum kontrol kullanımı
Mukozayla ilgili gözlemlerinizi her gün grafik kâğıdına işleyip sonra bu noktalan birleştirirseniz, çevrim boyunca hafifçe bombeli bir eğri ortaya çıkar. Gebelikten korunmak için, mukoza işaretinin ne zaman zirveye ulaştığını saptayabilmek önemlidir. Bu ancak olayın ardından, yani ertesi günlerde zayıflamaya başladığı ve sonunda tamamen kaybolduğu zaman belirlenebilir.
Yumurtlama, mukoza zirvesinin üç gün öncesi ile üç gün sonrası arasındaki zaman diliminde olur. Yumurta hücresinin yaklaşık bir günlük ömrü de buna eklenirse, mukoza zirvesinden ancak dört gün sonra, döllenmeye elverişsiz günlerin başladığı belli bir güvenle söylenebilir. O zaman dölyolu ağzında kuruluk hissi olmalı ve mukoza görülebilir ya da hissedilir olmamalıdır.
Çevrim süresince değişikliğe uğrayarak doğurganlık konusunda bilgi veren ikincil belirtilerin ikincisi rahim boynu kanalındaki mukoza pıhtısının niteliğidir (tıptaki adı ser-viks mukozası).
Mukoza yapısını etkileyen, östrojen hormonudur. Çevrimin başında, âdetten sonra mukoza rahim boynunda koyu bir pıhtı oluşturur ve ağsı bir yapıya sahiptir, böylece spermlerin içeriye geçmesini neredeyse imkânsız hale getirir. Yumurtlama zamanı yaklaştıkça pıhtı da gitgide gevşer; artık saydam değildir, beyazımsı ya da sarımsı renktedir, ama pintiliğini ve koyuluğunu hâlâ korur. Östrojen derişikliği yükseldikçe mukoza üretimi artar ve gitgide daha sulu ve akışkan hale gelir, artık yumurta akı gibi camsıdır. Şimdi yapısı spermlerin kolayca geçebileceği şekildedir. Böylece doğa döllenme ihtimalini bu yolla da artırmış olur. Kadın bu sulu mukozayı dölyolu ağzında ıslaklık hissi olarak kolayca fark edebilir. Tamamında olmasa bile kadınların çoğunda yumurtlama evresinde mukoza iki parmak arasında iplik gibi uzayabilir. Buna mukozanın "iplik-siliği" denir, ilgili zaman dilimine de mukoza zirvesi adı verilir.
Çeşitli faktörler mukozanın niteliğini etkileyebilir: İç cinsel organlarda iltihaplanma, cinsel uyarılma, cinsel ilişki sonrasında meni sıvısı ya da alınan mukoza çözücü ilaçlar (soğuk algınlığına karşı). Kimyasal korunma araçları kullanmak ya da aşırıya kaçan cinsel organ hijyeni de (dölyolu içini yıkamak, sprey) mukozaya bakarak doğurganlık hakkında karara varabilmeyi imkânsız hale getirebilir. Elbette âdet sırasında da mukozaya göre yorum yapılamaz.
Mukozadaki belirtileri doğru değerlendirebilmeniz için belki de birkaç çevrim geçmesi gerekecektir. Sıcaklık yönteminde olduğu gibi, mukozadaki değişiklikleri her gün (hatta emin oluncaya kadar günde birkaç kez) kontrol edip grafik kâğıdına kaydetmelisiniz.
Mukoza belirtileri nasıl kontrol edilir?
Rahim boynu mukozasını ele almak kimi kadınlar için alışılmadık bir şeydir, burada söz konusu olan da kelimenin tam anlamıyla "eline alma," ellemedir:
Dölyolu girişinde ne hissettiğinize dikkat edin. Kuru mu, nemli mi, yoksa ıslak mı?
Dölyolu girişini parmakla (ya da bundan hoşlanmıyorsanız tuvalet kağıdıyla) yoklayın. Mukozayı mı hissediyorsunuz, yoksa dölyolu kuru mu?
Parmağınızdaki (ya da tuvalet kâğıdındaki) mukozaya bakın: Sarımsı ya da beyazımsı mı, sert mi yoksa esnek ve camsı mı?
Her tuvalete gidişinizde mukozayı kısaca kontrol ederseniz, çok geçmeden değerlendirmek size daha kolay gelir ve çevrimin hangi aşamasında bulunduğunuzu hatasız anlayabilirsiniz. Değerlendirmenizi her akşam grafik kâğıdına kaydedin. Bu formları eczanelerden ya da bir doğal aile planlaması merkezinden edinebilir veya PRO FAMILIA'dan internet çıktısıyla ücretsiz sağlayabilirsiniz.
Mukoza belirtilerinin değerlendirilmesi, doğum kontrol kullanımı
Mukozayla ilgili gözlemlerinizi her gün grafik kâğıdına işleyip sonra bu noktalan birleştirirseniz, çevrim boyunca hafifçe bombeli bir eğri ortaya çıkar. Gebelikten korunmak için, mukoza işaretinin ne zaman zirveye ulaştığını saptayabilmek önemlidir. Bu ancak olayın ardından, yani ertesi günlerde zayıflamaya başladığı ve sonunda tamamen kaybolduğu zaman belirlenebilir.
Yumurtlama, mukoza zirvesinin üç gün öncesi ile üç gün sonrası arasındaki zaman diliminde olur. Yumurta hücresinin yaklaşık bir günlük ömrü de buna eklenirse, mukoza zirvesinden ancak dört gün sonra, döllenmeye elverişsiz günlerin başladığı belli bir güvenle söylenebilir. O zaman dölyolu ağzında kuruluk hissi olmalı ve mukoza görülebilir ya da hissedilir olmamalıdır.
Dogum Kontrol Yontemler
En Sağlıklı Doğum Kontrol Yöntemleri
Sıcaklık Yöntemi
Bir kadının vücut sıcaklığı her çevrimde kesin olarak belli bir ritim izler; bu ritim sarı cisim hormonu progesterona bağlıdır. Progesteron, yumurtlama sırasında olgunlaşmış bir yumurta hücresi yumurtalığı terk ederken oluşur. Eski yumurta kılıfı (folikül) sarı cisme dönüşür ve progesteron hormonunu üretir. Progesteron, başka yerlerin yanı sıra beyindeki sıcaklık merkezini de etkiler: Yumurtlamadan sonra vücut sıcaklığı birkaç dizyem (onda bir derece - ç.n.) yükselir.
Üretken günleri saptamak için bu mekanizmadan yararlanmak istiyorsanız, her gün bazal sıcaklığınızı ölçmeli-siniz. Bazal sıcaklık, herhangi bir aktivite göstermeden önce, yani sabah yataktan kalkmadan, tuvalete gitmeden ya da kahvaltı etmeden önce, her defasında aynı yerden, örneğin ağızdan (oral), dölyolundan (vajinal) ya da bağırsaktan (anal) ölçülen vücut sıcaklığı demektir. Ölçülen sıcaklıklar bu iş için özel olarak hazırlanmış bir grafik kâğıdına kaydedilir. Bu kâğıtları doktorunuzdan alabilirsiniz. Ayrıca doğal aile planlaması merkezlerinden edinebilir veya internetten bedava indirebilirsiniz (örneğin, http://www. profamilia-online.de sayfasından).
Sıcaklık eğrisinin değerlendirilmesi
Sıcaklık eğrisini değerlendirmek ne yazık İd her zaman kolay olmaz, çünkü bazı kadınların vücut sıcaklığı yumurtlamadan sonra "talimata göre" yükselmez. Çeşitli etkenlere duyarlılık gösterir. Değişken çalışma saatleri, hastalıklar, stres, geceyi uykusuz geçirme, gece geç saatlere kadar sigara ve içki kullanımı sıcaklık eğrisini altüst edebilir. O nedenle, böyle sıradışı durumlar mutlaka eğriye kaydedilmelidir ki "kaçak değerler" gerektiğinde sınıflandırılabilsin. (Doğum Konturol)
Temel kural
En basit durumda sıcaklık eğrisi şu temel kurala göre değerlendirilir:
Eğer düşük sıcaklıklı altı günün ardından vücut sıcaklığı en az 0,2 °C yükselmiş, sonraki iki gün daha aynı yüksek değer korunmuşsa ve üçüncü yüksek değer düşük sıcaklıklı altı günün en yüksek değerinden en az 0,2 °C yüksekse, bu artık döllenebilecek bir yumurtanız yok ve bir sonraki âdete kadar gebe kalamazsınız demektir.
Bu önce karmaşık görünür, ama uygulamada öyle değildir.
Sıcaklığın az yükselmesi durumunda istisna kural
Bazı kadınlarda yumurtlamadan sonra vücut sıcaklığı yalnızca 1-1,5 dizyem yükselir. Bu durumda yüksek sıcaklıkla dört gün beklemeniz gerekir, burada da sıcaklık daima düşük değerli önceki altı günün en yüksek değerinin üstünde olmalıdır.
Sıcaklığın kademeli yükselmesi durumunda istisna kural
Bazı kadınlarda vücut sıcaklığındaki yükselme sürekli değil, kademeli ya da zikzaklar şeklinde olur. Örneğin sıcaklık önce yükselir, ama ertesi gün önceki düşük değerlerden en yükseğinin altına iner, ardından tekrar yükselir. Bu durumda düşük değer dikkate alınmaz, ama ardından gelen yüksek değerlerin, düşük değerlerden en yükseğinin en az 0,2 °C üstünde olması gerekir.
Sıcaklık ölçümü için tavsiyeler
Sabah sıcaklığı için doğru ve karşılaştırabilir değerler elde edebilmek için, birkaç önemli ilkeye dikkat etmelisiniz:
Sıcaklık her gün sabah kalkmadan önce ölçülmelidir (âdet sırasında da);
Gün boyunca vücut sıcaklığında belirgin bir yükselme olur. Değerleri karşılaştırabilmek için ölçümleri her gün mümkün olduğunca aynı saatte yapın ve saati grafik kâğıdına kaydedin. Çoğu kadında bir iki saatlik bir farkın pek önemi yoktur, kimileri ise alışılagelen ölçüm saatinden en küçük sapmaya bile duyarlılık gösterir. Sizin için hangi durumun geçerli olduğunu saptayın.
Sıcaklık her zaman aynı yerden, yani ağızdan (oral), dölyolun-dan (vajinal) ya da bağırsaktan (anal) ölçülmelidir. Koltukaltın-dan ölçüm yapmayın, bu çok yanlış olur.
Bir çevrim boyunca hep aynı termometreyi kullanın. Bu ölçümler için normal termometreler ve 36-38 °C bölgesinde ayrı taksimatı olan cıvalı hızlı ölçüm termometreleri uygundur. Normal termometreyle ölçüm, bağırsaktan üç dakika, ağızdan ve dölyolundan beş dakika sürer.
Dikkat! Ölçüm içi n kulak termometresi ve dijital termometre kullanmak doğru olmaz. Dijital termometreler çip eskimesi yüzünden 0,2 derece kadar sapma yapar ve o yüzden uygun değildir.
Ölçmeyi unutup yataktan kalktıysanız
Bir anda oluverir: Ölçüm yapmayı unutup yataktan kalkarsınız! Bu durumda iki seçeneğiniz vardır: Ya o günkü ölçüm değerini boş bırakırsınız, ya da tekrar yatıp yarım saat yatakta kaldıktan sonra ölçüm yaparsınız. Değeri grafik kâğıdına geçirirken bir de not düşersiniz, bu, değer biraz yüksekse onu doğru değerlendirebilmenizi sağlar.
Sıcaklık yöntemiyle çevrimin gözlenmesi
Genellikle 28 günlük bir çevrim varsayılır. Ancak bu norm, kural olmaktan çok istisnadır. Çünkü aylık çevrim, hormonlarca denetlenen bütün diğer süreçler gibi kolayca bozulabilir. Yaşam ritmindeki değişiklikler de çevrimi ruhsal yüklenmeler ve hastalıklar kadar etkiler. Bireye bağlı olarak normdan sürekli sapmalar da olur, bunların tıbbi açıdan mutlaka önemli olması gerekmez, ama korunmak için doğurganlığı saptama yöntemleri kullanılırken önemlidir. Bazal sıcaklığın düzenli ölçülmesiyle, çevrimsel deği-şikliklerdeki sapmalar ortaya çıkarılabilir, bunlar, gebelikten korunmaya kıyasla, çocuk istendiğinde daha da çok önem kazanır.
İşte birkaç örnek:
Yumurtanın olgunlaşma evresi uzun olan çevrim
Yumurtlamadan sonraki sarı cisim evresi normalde hep 12, en çok 16 gün sürer. Ancak, yumurtlama öncesinde yumurtanın olgunlaşma evresi, bedensel ya da ruhsal stres sonucunda uzayabilir.
Bir örnek: Devam eden bir çevrimdeki sıcaklık ölçümleri, yumurtlama işareti olarak ancak 22. günde sıcaklık yükselişi veriyor. Bu çevrimde sarı cisim evresi 15 gün sürse, kanama ancak 37. günde olur.
Yumurtlamasız çevrim
Tek başına aybaşı kanaması yumurtlamanın kanıtı değildir. Yumurtlama hiç olmayabilir; küçük kızlarda, çevrim henüz tam anlamıyla yerine oturmamışken böyledir. Ama uzun süreli hap kullanımından sonra da bir süre için düzenli yumurtlama olmayabilir. Yaklaşan yaşdönümü ya da ağır yüklenmeler de yumurtlamayı bastırabilir. Zayıflama takıntısı gibi yeme bozuklukları da unutulmamalı. Bir çevrimde yumurtlama olmazsa, sıcaklık yükselişi de olmaz. Böyle çevrimlerde gebe kalınmaz.
Sarı cisim evresi kısa olan çevrim
Yumurtlamadan sonraki sarı cisim evresinde de bozukluk olabilir. Sarı cisim ya çok az progesteron üretir ya da hiç üretemez. Siz bunu hafif ön kanamalar ya da âdetin beklenenden önce başlaması şeklinde hissederseniz. Örneğin kanama sıcaklık yükselmesinin daha dördüncü gününde başlamışsa bu çevrimde gebe kalmak söz konusu olamaz, Çünkü döllenen yumurta hücresinin rahimde yuvalanması için yedi gün gerekir.
Sıcaklık Yöntemi
Bir kadının vücut sıcaklığı her çevrimde kesin olarak belli bir ritim izler; bu ritim sarı cisim hormonu progesterona bağlıdır. Progesteron, yumurtlama sırasında olgunlaşmış bir yumurta hücresi yumurtalığı terk ederken oluşur. Eski yumurta kılıfı (folikül) sarı cisme dönüşür ve progesteron hormonunu üretir. Progesteron, başka yerlerin yanı sıra beyindeki sıcaklık merkezini de etkiler: Yumurtlamadan sonra vücut sıcaklığı birkaç dizyem (onda bir derece - ç.n.) yükselir.
Üretken günleri saptamak için bu mekanizmadan yararlanmak istiyorsanız, her gün bazal sıcaklığınızı ölçmeli-siniz. Bazal sıcaklık, herhangi bir aktivite göstermeden önce, yani sabah yataktan kalkmadan, tuvalete gitmeden ya da kahvaltı etmeden önce, her defasında aynı yerden, örneğin ağızdan (oral), dölyolundan (vajinal) ya da bağırsaktan (anal) ölçülen vücut sıcaklığı demektir. Ölçülen sıcaklıklar bu iş için özel olarak hazırlanmış bir grafik kâğıdına kaydedilir. Bu kâğıtları doktorunuzdan alabilirsiniz. Ayrıca doğal aile planlaması merkezlerinden edinebilir veya internetten bedava indirebilirsiniz (örneğin, http://www. profamilia-online.de sayfasından).
Sıcaklık eğrisinin değerlendirilmesi
Sıcaklık eğrisini değerlendirmek ne yazık İd her zaman kolay olmaz, çünkü bazı kadınların vücut sıcaklığı yumurtlamadan sonra "talimata göre" yükselmez. Çeşitli etkenlere duyarlılık gösterir. Değişken çalışma saatleri, hastalıklar, stres, geceyi uykusuz geçirme, gece geç saatlere kadar sigara ve içki kullanımı sıcaklık eğrisini altüst edebilir. O nedenle, böyle sıradışı durumlar mutlaka eğriye kaydedilmelidir ki "kaçak değerler" gerektiğinde sınıflandırılabilsin. (Doğum Konturol)
Temel kural
En basit durumda sıcaklık eğrisi şu temel kurala göre değerlendirilir:
Eğer düşük sıcaklıklı altı günün ardından vücut sıcaklığı en az 0,2 °C yükselmiş, sonraki iki gün daha aynı yüksek değer korunmuşsa ve üçüncü yüksek değer düşük sıcaklıklı altı günün en yüksek değerinden en az 0,2 °C yüksekse, bu artık döllenebilecek bir yumurtanız yok ve bir sonraki âdete kadar gebe kalamazsınız demektir.
Bu önce karmaşık görünür, ama uygulamada öyle değildir.
Sıcaklığın az yükselmesi durumunda istisna kural
Bazı kadınlarda yumurtlamadan sonra vücut sıcaklığı yalnızca 1-1,5 dizyem yükselir. Bu durumda yüksek sıcaklıkla dört gün beklemeniz gerekir, burada da sıcaklık daima düşük değerli önceki altı günün en yüksek değerinin üstünde olmalıdır.
Sıcaklığın kademeli yükselmesi durumunda istisna kural
Bazı kadınlarda vücut sıcaklığındaki yükselme sürekli değil, kademeli ya da zikzaklar şeklinde olur. Örneğin sıcaklık önce yükselir, ama ertesi gün önceki düşük değerlerden en yükseğinin altına iner, ardından tekrar yükselir. Bu durumda düşük değer dikkate alınmaz, ama ardından gelen yüksek değerlerin, düşük değerlerden en yükseğinin en az 0,2 °C üstünde olması gerekir.
Sıcaklık ölçümü için tavsiyeler
Sabah sıcaklığı için doğru ve karşılaştırabilir değerler elde edebilmek için, birkaç önemli ilkeye dikkat etmelisiniz:
Sıcaklık her gün sabah kalkmadan önce ölçülmelidir (âdet sırasında da);
Gün boyunca vücut sıcaklığında belirgin bir yükselme olur. Değerleri karşılaştırabilmek için ölçümleri her gün mümkün olduğunca aynı saatte yapın ve saati grafik kâğıdına kaydedin. Çoğu kadında bir iki saatlik bir farkın pek önemi yoktur, kimileri ise alışılagelen ölçüm saatinden en küçük sapmaya bile duyarlılık gösterir. Sizin için hangi durumun geçerli olduğunu saptayın.
Sıcaklık her zaman aynı yerden, yani ağızdan (oral), dölyolun-dan (vajinal) ya da bağırsaktan (anal) ölçülmelidir. Koltukaltın-dan ölçüm yapmayın, bu çok yanlış olur.
Bir çevrim boyunca hep aynı termometreyi kullanın. Bu ölçümler için normal termometreler ve 36-38 °C bölgesinde ayrı taksimatı olan cıvalı hızlı ölçüm termometreleri uygundur. Normal termometreyle ölçüm, bağırsaktan üç dakika, ağızdan ve dölyolundan beş dakika sürer.
Dikkat! Ölçüm içi n kulak termometresi ve dijital termometre kullanmak doğru olmaz. Dijital termometreler çip eskimesi yüzünden 0,2 derece kadar sapma yapar ve o yüzden uygun değildir.
Ölçmeyi unutup yataktan kalktıysanız
Bir anda oluverir: Ölçüm yapmayı unutup yataktan kalkarsınız! Bu durumda iki seçeneğiniz vardır: Ya o günkü ölçüm değerini boş bırakırsınız, ya da tekrar yatıp yarım saat yatakta kaldıktan sonra ölçüm yaparsınız. Değeri grafik kâğıdına geçirirken bir de not düşersiniz, bu, değer biraz yüksekse onu doğru değerlendirebilmenizi sağlar.
Sıcaklık yöntemiyle çevrimin gözlenmesi
Genellikle 28 günlük bir çevrim varsayılır. Ancak bu norm, kural olmaktan çok istisnadır. Çünkü aylık çevrim, hormonlarca denetlenen bütün diğer süreçler gibi kolayca bozulabilir. Yaşam ritmindeki değişiklikler de çevrimi ruhsal yüklenmeler ve hastalıklar kadar etkiler. Bireye bağlı olarak normdan sürekli sapmalar da olur, bunların tıbbi açıdan mutlaka önemli olması gerekmez, ama korunmak için doğurganlığı saptama yöntemleri kullanılırken önemlidir. Bazal sıcaklığın düzenli ölçülmesiyle, çevrimsel deği-şikliklerdeki sapmalar ortaya çıkarılabilir, bunlar, gebelikten korunmaya kıyasla, çocuk istendiğinde daha da çok önem kazanır.
İşte birkaç örnek:
Yumurtanın olgunlaşma evresi uzun olan çevrim
Yumurtlamadan sonraki sarı cisim evresi normalde hep 12, en çok 16 gün sürer. Ancak, yumurtlama öncesinde yumurtanın olgunlaşma evresi, bedensel ya da ruhsal stres sonucunda uzayabilir.
Bir örnek: Devam eden bir çevrimdeki sıcaklık ölçümleri, yumurtlama işareti olarak ancak 22. günde sıcaklık yükselişi veriyor. Bu çevrimde sarı cisim evresi 15 gün sürse, kanama ancak 37. günde olur.
Yumurtlamasız çevrim
Tek başına aybaşı kanaması yumurtlamanın kanıtı değildir. Yumurtlama hiç olmayabilir; küçük kızlarda, çevrim henüz tam anlamıyla yerine oturmamışken böyledir. Ama uzun süreli hap kullanımından sonra da bir süre için düzenli yumurtlama olmayabilir. Yaklaşan yaşdönümü ya da ağır yüklenmeler de yumurtlamayı bastırabilir. Zayıflama takıntısı gibi yeme bozuklukları da unutulmamalı. Bir çevrimde yumurtlama olmazsa, sıcaklık yükselişi de olmaz. Böyle çevrimlerde gebe kalınmaz.
Sarı cisim evresi kısa olan çevrim
Yumurtlamadan sonraki sarı cisim evresinde de bozukluk olabilir. Sarı cisim ya çok az progesteron üretir ya da hiç üretemez. Siz bunu hafif ön kanamalar ya da âdetin beklenenden önce başlaması şeklinde hissederseniz. Örneğin kanama sıcaklık yükselmesinin daha dördüncü gününde başlamışsa bu çevrimde gebe kalmak söz konusu olamaz, Çünkü döllenen yumurta hücresinin rahimde yuvalanması için yedi gün gerekir.
Dogal Aile Planlamasi Yontemleri
Doğal Aile Planlaması Yöntemleri
Hap ya da spiral gibi doktorlarca yönlendirilen korunma araçlarını reddeden kadın sayısı gitgide artıyor. Çünkü bu kadınlar cinselliklerinin ve aile planlamasının tıbbi problem olarak ele alınmasını istemiyorlar. (Artık) hormon yutmak istemiyor, vücutlarında yabancı cisim olmasını kabul etmiyorlar. Çoğu kez de bedeni konusunda bilinçli olan ve bedeninin verdiği işaretleri her gün disiplinli bir şekilde izlemekten kaçınmayan bu kadınlar için en uygunu, doğal aile planlaması yöntemleridir. Aile planlaması teriminden de anlaşılacağı gibi, bu yöntemler hem istenmeyen bir gebelikten korunmayı, hem de tersi durumda çocuk istendiğinde gebe kalmayı sağlayabilir.
Kadının kendi doğurganlığıyla her gün ilgilenmesi sayesinde cinsellik de başka bir önem kazanır. Birçok çift için bu, aile planlaması konusunu (tekrar) birlikte ele alma şansıdır. Doğal aile planlaması bir süreçtir ve bunun başarısı eşlerin uyumlu bir işbirliği içinde olmasına bağlıdır.
Doğal aile planlaması yöntemleriyle korunmak isteyenler, duruma göre her gün, korunma ile çocuk isteği arasında bocalama yaşar. İki partnerden sadece biri korunmada ısrar edip diğeri çocuk istiyorsa, döllenmeye elverişsiz günlerin "yanlış" hesaplanma ya da döllenmeye elverişli günlerde korunmanın "unutulma" tehlikesi, her iki eşin de korunmadan yana olmasına kıyasla elbette daha büyük olur.
Son olarak, dini inançları korunma araçlarını yasaklayan kadınlar ve çiftler için de istenmeyen gebelikleri önlemenin tek yolu doğal aile planlaması yöntemleridir.
Doğal aile planlaması yöntemleri korunma yöntemi değildir. Bunlar yalnızca, bir çevrim içinde döllenmeye elverişli (üretken, fertil) ve döllenmeye elverişsiz (üretken olmayan, infertil) günleri saptama olanağını sağlar. Asıl korunma yöntemi, üretken günlerde cinsel ilişkide bulunmamaktan ya da başka bir korunma aracı kullanmaktan ibarettir (prezervatif, diyafram ve portio başlığı).
Doğal korunma yöntemleri
Size göre cinsellik, yalnızca sizinle partneriniz arasındaki mahremiyetin içinde olup biten, dünyanın en doğal şeylerinden biri. Aile planlamasını da bizzat ele alıyorsunuz. Bu alanda doktor tavsiyesini ya da kontrolünü reddediyorsunuz. Gerçi korunmak istiyorsunuz ama bedensel süreçlere müdahale edilmesine karşısınız. O nedenle, er ya da geç beklenmedik bir anda gebe kalma olasılığını göze alıyorsunuz.
Belki de yıllarca "doktorlarca yönlendirilen korunma araçlarıyla" (hap ya da spiral gibi) korundunuz, şu anda ise içtenliğe ve güvene dayalı bir ilişki yaşıyorsunuz ve bu, gebelikten korunmayı da birlikteliğin bir parçası haline getiriyor, o nedenle de korunmaya rağmen bir bebek olursa onu sevinçle karşılarsınız.
Ya da belki dinsel inançlarınız, hangi yöntemle olursa olsun gebeliği önlemeyi yasaklıyor.
Bu söylenenlere uyan kadınlar için hormon ya da spiral söz konusu değildir, onlar doğal aile planlaması (kısaca DAP) yöntemlerini benimsemelidir.
Vücut sıcaklığını ölçme, rahim boynu mukozasının durumunu belirleme ve rahim ağzını yoklama yoluyla, âdet çevrimi sırasındaki döllenmeye elverişli olan ve olmayan günler saptanabilir. Üretken günlerde cinsel ilişkiden tamamen uzak mı duracağınız, yoksa prezervatif ve/veya diyafram mı kullanacağınız size kalmış bir şeydir.
Daha sonra siz ve eşiniz çocuk isterseniz, döllenmeye en elverişli zamanı saptamak için aynı yöntemleri kullanabilirsiniz.
Tüm DAP yöntemleri ilkesel olarak her yaştaki her kadın tarafından uygulanabilir. Yeter ki âdet çevrimi düzgün olsun, kadın her gün doğurganlığıyla ilgilenme disiplinini göstersin, çevrimin birkaç gününde cinsel ilişkiden vazgeçmeye, başka cinsel ifade biçimleri seçmeye ya da bari-yer yöntemleriyle korunmaya hazır olsun.
DAP'ın İlkeleri
Dişinin doğurganlığını cinsiyet hormonlarındaki çevrimsel değişiklikler yönlendirir. Hormon derişikliğindeki değişiklikler bedenin açık seçik işaretler vermesine yol açar. Bunların en göze çarpanı, bir çevrimin sona erdiğini ve bir yenisinin başladığını gösteren aybaşı kanamasıdır. Daha az göze çarpan, ama ölçülebilen ya da öznel olarak yorumlanabilen işaretler, ikincil doğurganlık belirtileri denen vücut sıcaklığı, rahim boynunda mukoza pıhtısı yapısı, rahim ağzının konumu ve sıkılığıdır. Bu işaretlerden biri veya birkaçı her gün saptanıp kaydedildiğinde, üretken olan ve olmayan günleri gösteren bir eğri ortaya çıkar.
Bu bölümde size DAP'ın ilkelerini tanıtmak istiyoruz. Teoride bunlardan bazıları insana çok karmaşık ve kafa karıştırıcı gelir. Ancak doğal aile planlaması sabır ve disiplin ister. Bu yalnızca "yaparak öğrenilen," yani sürekli alıştırma gerektiren bir yöntemdir. O nedenle, doğal korunma isteyen her kadına, bu konuda bir kadın doktorundan ayrıntılı bilgi almasını ya da bir doğal aile planlaması merkezine başvurmasını öneririz, en iyisi de bu başvuruyu eşiyle birlikte yapmasıdır.
Hap ya da spiral gibi doktorlarca yönlendirilen korunma araçlarını reddeden kadın sayısı gitgide artıyor. Çünkü bu kadınlar cinselliklerinin ve aile planlamasının tıbbi problem olarak ele alınmasını istemiyorlar. (Artık) hormon yutmak istemiyor, vücutlarında yabancı cisim olmasını kabul etmiyorlar. Çoğu kez de bedeni konusunda bilinçli olan ve bedeninin verdiği işaretleri her gün disiplinli bir şekilde izlemekten kaçınmayan bu kadınlar için en uygunu, doğal aile planlaması yöntemleridir. Aile planlaması teriminden de anlaşılacağı gibi, bu yöntemler hem istenmeyen bir gebelikten korunmayı, hem de tersi durumda çocuk istendiğinde gebe kalmayı sağlayabilir.
Kadının kendi doğurganlığıyla her gün ilgilenmesi sayesinde cinsellik de başka bir önem kazanır. Birçok çift için bu, aile planlaması konusunu (tekrar) birlikte ele alma şansıdır. Doğal aile planlaması bir süreçtir ve bunun başarısı eşlerin uyumlu bir işbirliği içinde olmasına bağlıdır.
Doğal aile planlaması yöntemleriyle korunmak isteyenler, duruma göre her gün, korunma ile çocuk isteği arasında bocalama yaşar. İki partnerden sadece biri korunmada ısrar edip diğeri çocuk istiyorsa, döllenmeye elverişsiz günlerin "yanlış" hesaplanma ya da döllenmeye elverişli günlerde korunmanın "unutulma" tehlikesi, her iki eşin de korunmadan yana olmasına kıyasla elbette daha büyük olur.
Son olarak, dini inançları korunma araçlarını yasaklayan kadınlar ve çiftler için de istenmeyen gebelikleri önlemenin tek yolu doğal aile planlaması yöntemleridir.
Doğal aile planlaması yöntemleri korunma yöntemi değildir. Bunlar yalnızca, bir çevrim içinde döllenmeye elverişli (üretken, fertil) ve döllenmeye elverişsiz (üretken olmayan, infertil) günleri saptama olanağını sağlar. Asıl korunma yöntemi, üretken günlerde cinsel ilişkide bulunmamaktan ya da başka bir korunma aracı kullanmaktan ibarettir (prezervatif, diyafram ve portio başlığı).
Doğal korunma yöntemleri
Size göre cinsellik, yalnızca sizinle partneriniz arasındaki mahremiyetin içinde olup biten, dünyanın en doğal şeylerinden biri. Aile planlamasını da bizzat ele alıyorsunuz. Bu alanda doktor tavsiyesini ya da kontrolünü reddediyorsunuz. Gerçi korunmak istiyorsunuz ama bedensel süreçlere müdahale edilmesine karşısınız. O nedenle, er ya da geç beklenmedik bir anda gebe kalma olasılığını göze alıyorsunuz.
Belki de yıllarca "doktorlarca yönlendirilen korunma araçlarıyla" (hap ya da spiral gibi) korundunuz, şu anda ise içtenliğe ve güvene dayalı bir ilişki yaşıyorsunuz ve bu, gebelikten korunmayı da birlikteliğin bir parçası haline getiriyor, o nedenle de korunmaya rağmen bir bebek olursa onu sevinçle karşılarsınız.
Ya da belki dinsel inançlarınız, hangi yöntemle olursa olsun gebeliği önlemeyi yasaklıyor.
Bu söylenenlere uyan kadınlar için hormon ya da spiral söz konusu değildir, onlar doğal aile planlaması (kısaca DAP) yöntemlerini benimsemelidir.
Vücut sıcaklığını ölçme, rahim boynu mukozasının durumunu belirleme ve rahim ağzını yoklama yoluyla, âdet çevrimi sırasındaki döllenmeye elverişli olan ve olmayan günler saptanabilir. Üretken günlerde cinsel ilişkiden tamamen uzak mı duracağınız, yoksa prezervatif ve/veya diyafram mı kullanacağınız size kalmış bir şeydir.
Daha sonra siz ve eşiniz çocuk isterseniz, döllenmeye en elverişli zamanı saptamak için aynı yöntemleri kullanabilirsiniz.
Tüm DAP yöntemleri ilkesel olarak her yaştaki her kadın tarafından uygulanabilir. Yeter ki âdet çevrimi düzgün olsun, kadın her gün doğurganlığıyla ilgilenme disiplinini göstersin, çevrimin birkaç gününde cinsel ilişkiden vazgeçmeye, başka cinsel ifade biçimleri seçmeye ya da bari-yer yöntemleriyle korunmaya hazır olsun.
DAP'ın İlkeleri
Dişinin doğurganlığını cinsiyet hormonlarındaki çevrimsel değişiklikler yönlendirir. Hormon derişikliğindeki değişiklikler bedenin açık seçik işaretler vermesine yol açar. Bunların en göze çarpanı, bir çevrimin sona erdiğini ve bir yenisinin başladığını gösteren aybaşı kanamasıdır. Daha az göze çarpan, ama ölçülebilen ya da öznel olarak yorumlanabilen işaretler, ikincil doğurganlık belirtileri denen vücut sıcaklığı, rahim boynunda mukoza pıhtısı yapısı, rahim ağzının konumu ve sıkılığıdır. Bu işaretlerden biri veya birkaçı her gün saptanıp kaydedildiğinde, üretken olan ve olmayan günleri gösteren bir eğri ortaya çıkar.
Bu bölümde size DAP'ın ilkelerini tanıtmak istiyoruz. Teoride bunlardan bazıları insana çok karmaşık ve kafa karıştırıcı gelir. Ancak doğal aile planlaması sabır ve disiplin ister. Bu yalnızca "yaparak öğrenilen," yani sürekli alıştırma gerektiren bir yöntemdir. O nedenle, doğal korunma isteyen her kadına, bu konuda bir kadın doktorundan ayrıntılı bilgi almasını ya da bir doğal aile planlaması merkezine başvurmasını öneririz, en iyisi de bu başvuruyu eşiyle birlikte yapmasıdır.