Dışkıda DNA Testi
Kolorektal kanser taraması için yeni bir test var, ama önleyici amaç için yararlı değil 50 yaş üzerindeyseniz hekiminiz kolonoskopi yaptırmanız gerektiğini söyleyebilir. Bu, pek çok kişi gibi sizin de dört gözle bekleyeceğiniz bir şey değildir. Ne yazık ki konu kolon kanserini saptayıp önlemek olduğunda kolonoskopiden daha iyi bir yöntem yoktur. Kolonoskopi yaptıra-mayacaksanız ya da yaptırmaya-caksamz dışkıda DNA testi düşünmeye değer; girişimsel olmayan bir tarama testidir ve hiçbir şey yapmamaktan kesinlikle daha iyidir. Ancak unutmayın dışkıda DNA testi yeni sayılır ve daha çoğu hekim açısından standart bir uygulama değildir.
Hedef: Daha Fazla Tarama
İki farklı tipte tarama testi vardır. Bunlardan biri sadece kolorektal kanseri saptayabilir. Dışkıda DNA testi ve dışkıda gizli kan testi (FOBT) bu kategoriye girer. İkinci tip tarama testi de kanseri saptar ve aynı zamanda hekimin kanser öncesi polipleri almasına da olanak vererek kolon kanserinin daha baştan önüne geçilmesini sağlayabilir. Kolonoskopi ve (sadece alt kolon taramasında kullanılan) sigmiodoskopi ikinci kategoriye girer.
Kanseri önleyebilen bir tarama testi yaptırmak açıkçası çoğu yetişkin için daha iyi bir seçenektir. Öte yandan pek çok kişi kolonoskopi gibi girişimsel bir testten çekinir. Dışkıda DNA testi de burada devreye giriyor. Amerikan Radyoloji Derneği ve ABD Kolorektal Kanser Görev Grubu, DNA testinin kolorektal kanseri önleyemeyeceğinin bilincinde olmakla birlikte, daha fazla kişinin bir tip kolorektal kanser taraması yaptırmaya özendirileceği umuduyla, 2008 başlarında bu testin kullanımını onayladı. Bu önemli bir hedeftir, çünkü 50 yaş ve üzerinde herkes düzenli tarama testi yaptıracak olsa kolorektal kanserden kaynaklanan ölümlerin %60'ı önlenebilir. Oysa Amerikan Kanser Derneği'ne göre bu yaş grubundakilerin %50'sinden fazlası taramadan geçmiyor.
Nasıl Yapılıyor?
Bu testi yaptırmayı düşünürseniz, hekiminizin özel bir şirketten sipariş etmesi gerekiyor. Bu şirkette, kolorektal kanser riskinizi gözden geçirecek ve size ödeme seçenekleriyle sigorta kapsamını anlatacak bir genetik uzmanı sizinle ilişkiye geçeçektir. Söz konusu şirketin internet sitesine girip bir kullanıcı hesabı açtırmanız da gerekebilir. Bu adımlar tamamlandıktan sonra, şirket evde kullanmanız için size özel bir set yollayacaktır. Bu setin içinde dışkınızı toplamak için klozete yerleştireceğiniz bir aparat ve aldığınız örneği la-boratuvara yollamanız için posta masrafı ödenmiş bir kutu bulunur. Bu test barsaklarınızı hazırlamanızı ya da beslenmede kısıtlama yapmanızı gerektirmez.
Kanser normal bir hücrede, o hücrenin artık düzgün işlev görmesine izin vermeyecek kadar genetik hata birikmesi sonucu meydana gelir. Dışkıda DNA testi de bu bilgiyi temel alır. Bir hücre değişirken ve bir polip ya da kanser oluşurken dışkıya hücre saçar. Laboratuvar bu testle dışkıdaki bu hücrelerde kolorektal kanserle veya prekanseröz poliplerle bağlantılı bir DNA markeri olup olmadığına bakar.
Yapması Daha Kolay, Ama Doğru Sonuç Verme Oranı Daha Düşük
Dışkıda DNA testi ne kadar iyidir? 2004'te The New England Journal of Medicine'de yayımlanan bir araştırmada dışkıda DNA testi ile FOBT testi karşılaştırmıştır. Söz konusu araştırma 50 yaş üzerinde ve kolorektal kanser riski ortalama düzeyde olan 2500'den fazla insan üzerinde yapıldı. Her katılımcı bir DNA testi ve bir FOBT için dışkı verdi ve sonra da kolonoskopiye alındı.
Kolonoskopide saptanan kanserlerin bir bölümü her iki dışkı testinde de atlandı. Dışkıda DNA testi, 31 in-vazif kanserden 16'sını (%52) saptarken, FOBT dördünü (%13) saptadı. Dışkıda DNA testi iri polipli 71 invazif kanserin 29'unu (%41) saptarken, FOBT 10'unu (%14) saptadı. Ayrıca dışkıda DNA testi 418 ilerlemiş polip olgusunun 76'sını (%18) saptarken FOBT45'ini(%11) saptadı.
O halde, DNA testi FOBT'a göre daha doğru sonuç vermekle birlikte, gene de kolonoskopide saptanabi-len kanserlerin veya prekanserlerin çoğunu atlıyor. Ayrıca söz konusu araştırmada bu testler, bazı kişilerde kanser olmadığı halde varmış gibi gösterdi. Kanseri olmayan 1.423 kişiden 79'unda (%6) dışkıda DNA testi pozitif çıkarken, 68'inde (%5) FOBT pozitif çıktı.
The New England Journal of Medicine'de yayımlanan araştırmada dışkıda DNA testinin piyasaya ilk çıkan tipi kullanılmıştı. Bu testi üreten firma artık geliştirilmiş bir tipini piyasaya sürüyor ve testin bu versiyonu daha etkili bulunuyor. Clinical Gastro-enterology and Hepatology dergisinin Ocak 2007 sayısında yayımlanan bir araştırma, yeni testin kolorektal kanseri olduğu bilinen 40 kişiden 29'unu doğru saptadığını ve kanser olmayan 122 kişiden 13'ünde kanser gösterdiğini ortaya koydu. Yani kanseri olanların %72's'ı, kanser olmayanların %89'u doğru saptanmış oldu
Başarılı Bir Kolonoskopi için Ne Gerekir?
Kolonoskopi tamamlama oranı daha sık kullanılan bir gösterge olmakla birlikte, yakın tarihli bir araştırma, polip saptama oranının bir hekimin becerisini tamamlama oranına göre daha iyi gösterdiğini ortaya çıkarmıştır.
Araştırmacılar altı deneyimli kolorektal cerrahi uzmanının kolonoskopi tamamlama ve polip saptama oranlarını gözden geçirdi. Her biri de bir yıl içinde 250'nin üzerinde ve toplamda da 1.000'in üzerinde kolonoskopik muayane yaptı. "Tam" kolonoskopi, hekimin kolonoskopu kalın barsağın sonuna kadar ilerletebildiği işlem için kullanılıyor. (Kolonoskopi hazırlık)
Altı hekimin de tamamlama oranı en az %95'di. Ancak polip saptama oranında önemli farklar vardı. Önceki araştırmalara göre 50 yaş üzerindeki tüm sağlıklı insanların yaklaşık %20'sinde polip saptanması gerekiyor. Bu araştırmaya katılan hekimlerin beşi bu oranın üzerinde saptama yaptı, ancak biri sadece %17 oranında polip buldu. (sanal kolonoskopi)
Bir sonraki kolonoskopi randevunuzu almadan önce hekiminize kolonoskopi tamamlama oranıyla polip saptama oranını sormanız iyi olabilir.
İlk Kolonoskopinizi Ne Zaman Yaptırmalısınız: 40 Yaşında mı, 50 Yaşında mı?
Güncel sağlık rehberleri, kolorektal kanser riski ortalama düzeyde olanların kolonoskopi taramasına 50 yaşında başlamasını öneriyor. Peki, taramalara 40 yaşında başlansa daha fazla sayıda kanser olgusu önleyip daha çok yaşam kurtaramaz mıyız?
Araştırmacılar, işveren destekli bir sosyal program kapsamında 40-59 yaşları arasındaki bireylere yapılan kolonoskopilerin sonuçlarını analiz ettiler. Çalışılan 27 aylık dönem boyunca, 40-49 yaşları arasındaki 553 kişiye ve 50-59 yaşları arasında 352 kişiye kolonoskopi taraması yapıldı. Yaşları 40-49 arasında olan 79 kişiden ve yaşları 50-59 arasında olan 56 kişiden polip alındı.
Poliplerin büyüklüğü veya kolondaki yerleri açısından iki yaş grubu arasında bir fark görülmedi. Öte yandan araştırmacılar daha ileri yaş grubundakilerde daha fazla ilerlemiş tümörler olduğunu gördü—yaşlılarda 3 (%4), gençlerde ise 11 (%2). (Endoskopi Kolonoskopi )
40 yaşında taramalara başlanmasının kolorektal kanser olgularını azaltıp azaltmayacağına ve maliyet etkin olup olmayacağına karar vermek için daha çok araştırma yapılması gerekiyor. Şimdilik hekimler kolorektal kanser riskiniz ortalamanın üzerinde değilse ya da herhangi bir yakınmanız yoksa (bak. s. 32 Kolorektal Kanserin Belirti ve Bulguları), ilk kolonoskopinizi 50 yaşında yaptırmanızı öneriyor.
Dışkıda Gizli Kan Testi
Son 30 yıldır en yaygın yapılan test, gayak bazlı dışkıda gizli kan testidir (G-FOBT). Bu testte dışkıda kan saptamak için gayak kullanılır. Daha yeni bir alternatif ise insan hemoglobininin varlığını saptayabîlen antikorların kullanıldığı immünokimyasal dışkıda gizli kan testidir (l-FOBT).
Dışkı Testi
Araştırmacılar, bu testleri bire bir karşılaştırmak için yaşları 50-75 arasında 10.300 kişiyi G-FOBT yaptırmaya davet etti. 10.300 kişiden oluşan benzer bir grup da l-FOBT yaptırmaya çağrıldı. Her iki grupta da FOBT pozitif çıkan herkese kolonoskopi olanağı sunuldu.
Araştırma sonucu, l-FOBT ile 24 kanser ve 121 ilerlemiş polip saptanırken G-FOBT ile sadece 11 kanser ve 46 ilerlemiş polip saptandı. Öte yandan l-FOBT ile çok sayıda hatalı pozitif sonuç alındı ve dolayısıyla da daha fazla gereksiz kolonoskopi yapılmış oldu.
Özetle: l-FOBT gereksiz yere kolonoskopi yaptırmanıza neden olabilir, ama kanser varsa da saptama olasılığı daha yüksek olacaktır. Bir kanser tarama testinden beklediğiniz de budur.
Kolonoskopi Video Görüntüleri
Kolonoskopi taraması, kolorektal kanseri saptamak ve çıkarmak—belki de önlemek—için altın standart olarak değerlendiriliyor. Bu uygulamayla kolon kanserlerinin %95'i saptanabilir ve prekanse-röz polipler kansere dönüşmeden alınabilir.
Kolonoskopi Nedir
Kolonoskopi taraması, kolorektal kanseri saptamak ve çıkarmak—belki de önlemek—için altın standart olarak değerlendiriliyor. Bu uygulamayla kolon kanserlerinin %95'i saptanabilir ve prekanse-röz polipler kansere dönüşmeden alınabilir.
Kolonoskopide sigmiodoskopideki teknolojinin aynısı kullanılır, ama sigmoidoskopide olduğu gibi kolonun sadece alt kısmı değil, rektumdan çekuma 1,5-1,8 m uzunluğundaki kolonun tümü taranır. Tarama sırasında hekim, sigmoidoskopide kullanılan tipte, ışık, vide-o kamera, görsel alanı açmak için hava üfleyen bir alet ile doku biyopsisi veya polipleri almak için kullanılacak aletlerin geçeceği boş bir kanal içeren, uzun, esnek, ince bir hortum kullanır.
Kolonoskopi Hazırlığı
Fiberoptik esnek kolonoskop rektumdan yukarı, tüm kolon boyunca dikkatlice ilerletilir ve sonra da yavaşça geri çekilir. Video kameradan alınan görüntüler büyütülerek bir monitöre yansıtılır. Tarama sırasında dokulara veya poliplere biyopsi yapılabilir, polipler alınabilir. İşlem hasta açısından genellikle 30-60 dakika sürer, ama biyopsi yapılması veya polip alınması gerekirse uzayabilir. Aslında işlem sırasında görüntülerin incelenmesi ancak 12-15 dakika sürer.
Tüm polipler, prekanseröz görünmeseler de genellikle önlem olarak alınır. Alınamayacak kadar iri poliplere veya anomalilere biyopsi yapılır ve doku test için laboratuvara gönderilir.
Hekim bu testi ayakta hasta kapsamında uygular. Uygulama yapılacak kişiye genellikle hafif bir sedatif verilir. Bunun amacı bireyi bilinçli sedasyon adı verilen gevşemiş, uyuşuk bir hale sokmaktır. Bu genel anestezi değildir—kendi başınıza nefes alıp verebilirsiniz ve size söylenenlere cevap verebilirsiniz, ama kısa süreli unutkanlığa neden olur. Büyük olasılıkla yapılan işlemi hatırlamaz, ağrı ya da rahatsızlık hissetmezsiniz. (Kolonoskopi sonrası)
Aslında pek çok kişiye göre bu taramanın en sıkıntılı kısmı tüm kalın barsağın temizlenmesini gerektiren hazırlık aşamasıdır. Hekiminiz teste hazırlanmak için neler yapmanız gerektiğini ayrıntılı olarak anlatacaktır. Bu hazırlıklar çok önemlidir: Kolonunuz dışkıdan tam olarak temizlenmezse kolonun iç yüzeyi net olarak görülemez ve hekim işlemi yinelemek zorunda kalabilir.
Tüm hazırlık işlemi iki gün ya da biraz daha fazla sürer ve bu süre boyunca sürekli tuvalete yakın bir yerde bulunmak isteyebilirsiniz. Kolonoskopiden önceki gün diyet verilir. Diyette sadece tavuk suyu veya meyve suyu gibi katı madde içermeyen sıvılara izin verilir. Şekersiz kahveye ve çaya izin verilir, ama süt yasaktır. Kırmızı dışında her renk jelatine de izin vardır. Kan inceltici almamanız istenir.
Laksatife kolonoskopiden önceki akşam başlanır. Genellikle sıvıdır, ama hap şeklindeki laksatifler de artık bulunuyor. Bazıları bu tip laksatifleri yeğlemektedir. Hekiminizden bu konuda bilgi isteyin.
Kolonoskopinin ardından sedatifin etkisi geçene kadar gözlem altında tutulursunuz. Araba kullanamazsınız, bu nedenle birinin sizi alması için ayarlama yapmalı ya da taksiye binmelisiniz. Günün geri kalanında kendinizi zorlamayın ve laksatif kullanımıyla kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymak için bol sıvı tüketin.
Biyopsi yapıldıysa veya polip alındıysa, rektumdan çok hafif bir kanama gelebilir. Bu normaldir. Ancak ağır kanamanız olursa veya şiddetli kramplar, ateş ya da titreme başlarsa hekiminizi arayın.
Kolon kanseri riski ortalama düzeyde olan, 50 yaş üstündeki herkese 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilir. Kanseröz polipler oldukça yavaş büyüdüğünden polip saptanmayan, riski artmış olmayanların on yılda birden daha sık kolonoskopi yaptırmasına gerek olmayacaktır. Yüksek risk altındakiler ise daha sık yaptırmalıdır.
Riskler ve dezavantajlar. Kolonoskopi girişimsel (invazıf) bir işlemdir. Dolayısıyla ufak bir risk taşır. Fiberoptik kolonoskopiden kaynaklanan delinme veya enfeksiyon riski her 1000 kolonoskopide bir ya da üç kişide görülür.
Kolonoskopiler her zaman hatasız olmaz. Kalın barsak içinde katlanıp kıvrıldığından tümörler, özellikle de yassı olanlar ve barsak duvarında gelişmekte olanlar gözden kaçabilir. Yılda bir yapılan dışkıda kan testleri bu tümörleri saptamaya yardım edebilir.
Vücudun susuz kalması da sıkıntı yaratabilir: Sodyum fosfat içeren bir lavman ya da oral laksatif kullandıysanız, su kaybetme riskiniz olabilir. Bol sıvı almalısınız, elektrolit içeren solüsyonları da düşünebilirsiniz. Piyasada çok çeşitli çözümler bulunmaktadır. Hekiminize ne önerdiğini sorun. Sodyum fosfat içeren formüller bazılarında böbrek hasarı riskini de artırabilir.
Kolonoskopi yaptırmadan önce hekiminizle genel sağlık durumunuz, kronik hastalıklarınız ve reçetesiz ilaçlar ve besin destekleri dahil, aldığınız tüm ilaç ve destekler konusunda konuşmalısınız.
Kolorektal Kanseri Belirtileri ve Bulguları
Kolorektal kanserin ilk evrelerinde genellikle belirti olmaz. Kendini gösteren pek çok belirti sindirimle ilgili başka rahatsızlıklara bağlanabilir. Bu belirtiler kolorektal kansere bağlıysa hastalık erken evrelerini geçip ilerlemiş demektir. Bu nedenle birkaç haftadan uzun süren sindirim sorunlarıyla ilgili belirti ve bulguları hekiminize anlatmalısınız.
Kolorektal kansere ilişkin olası bazı belirtiler arasında şunlar yer alır:
Olağan tuvalete çıkma alışkanlıklarında ve dışkının görünümünde 10 günden uzun süren değişiklikler; örneğin kabızlık, ishal veya aşırı ince dışkı
Dışkıda parlak kırmızı kan veya siyah, katran gibi dışkı (bu, rektumda ya da barsakta kanama belirtisi olabilir).
Alt karın bölgesinde geçmeyen ağrı veya duyarlılık
Şişkinlik, kramp veya gaz ağrısı
Tuvalete çıktıktan sonra rektumun tam olarak boşalmadığı hissi
İştah ve kilo kaybı
Barsak kanamasına bağlı kan kaybının bir belirtisi olan anemi (kansızlık)
Kusma
Anemi belirtisi olabilecek geçmeyen yorgunluk, solgunluk ve
kalp çarpıntıları
Bir haftayı aşkın bir süre dışarı çıkamamak (Bu, acil bir durum olan barsak tıkanıklığı belirtisi olabilir.)
Tarama ve Önleme
Araştırmalar kolorektal kanserinin erken saptanırsa kontrol edilebileceğini, iyileştirilebileceğini, hatta önlenebileceğini gösteriyor. Yine de 50 yaşının üzerindeki Amerikalıların ancak yarısından azı herhangi tip bir kolon kanseri tarama testi yaptırıyor.
İğrenme faktörünün bunda payı var. Pek çok kişi barsaklarını ve dışkılarını pis sayıyor ve dışkı testleri ve rektal muayeneler konusunda kendisini rahatsız hissediyor ya da utanıyor. Bazıları sigmoidosko-pi ya da kolonoskopiyle yapılacak bir iç muayenenin rahatsızlık vereceğinden ya da risk çok az olmasına rağmen bir iç yaralanma veya enfeksiyon olasılığından kaygı duyuyor.
Katie Couric'in televizyonda yayınlanan kolonoskopik muayenesi ve diğer kolon kanseri farkmdalık kampanyaları sayesinde daha çok kişi test yaptırmaya istekli duruma geldi. Bu iyi bir haber, çünkü ortalama risk altındakiler için 50 yaşından başlayarak dikenli tarama yapılması kanser olma yolundaki polipleri yakalamak için çok iyi bir fırsat doğurur. Kolorektal kanserin gelişimi genellikle yavaştır, 5-10 yıl sürer. Kolonoskopi taramaları sırasında iyi h ıvlu ya da henüz kansere dönüşmemiş polipler alınırsa kolon kanseri daha baştan engellenmiş olabilir. Bu sadece kanserin erken saptanması anlamına gelmiyor, kanser oluşumunu daha baştan engellemek anlamına geliyor.
Tarama Testleri
Tarama testinin tipi veya ne sıklıkla yapılacağı birey$el risk durumuna bağlıdır; yaşınız, sağlığınız, kanser öykünüz ve ailen izdeki kanser öyküsü dikkate alınarak belirlenir.
Herhangi bir yakınması olmayan ve kolon kanseri riski ortalama düzeyde olan 50 yaşındaki biri için hekimler aşağıda sıralanan, yararı kanıtlanmış tarama yaklaşımlarından birini önerebilir
Poliplerin ve kanserin saptanmasını sağlayan testler:
her beş yılda bir esnek sigmoidoskopi
her 10 yılda bir kolonoskopi
çift kontrastlı baryum lavmanı filmi
her beş yılda bir BT kolon grafisi (sanal kolonoskopi)
Kanserin saptanmasını sağlayan ve yukarıda sıralananı endosko-pik testleri tamamlayıcı testler:
dışkıda gizli kan testi, her yıl dışkıda immunokimyasal test, her yıl
dışkıda DNA testi (sDNA), aralıkları şimdilik belirsiz.
Genel nüfus açısından ideal tarama testi belirlenmiş olmamakla birlikte, giderek daha çok hekim kolonoskopiyi seçiyor. Riski daha yüksek olan bir gruptaysanız ya da daha önce kolon kanseri ya da başka bir kanser tanısı konmuşsa, hekiminiz daha yoğun bir tarama programı önerecektir.
Hekiminiz, barsak sağlığınızın izlenmesi için aşağıda sıralanan testlerden herhangi birini önerebilir:
Yıllık fiziksel muayene ve risk değerlendirmesi
Hekiminiz tarafından yapılacak rutin muayeneler kolorektal ve diğer kanser risklerinizin saptanmasına yardım edebilir, bu riskleri artırabilecek sorunları ortaya çıkarabilir ve hastalığın belirti ve bulgularının belirlenmesine yardım edebilir.
Hekim, kansızlık veya gastrointestinal sorunlar gibi kolorektal kanserle ilişkilendirilebilecek belirtilerinizin olup olmadığına bakar ve genel sağlık durumunuzu değerlendirir. İnflamatuvar barsak hastalığı (örneğin Crohn hastalığı) gibi gastrointestinal sorunlarınız varsa ya da endometriyum kanseri gibi bazı tip kanserlere daha önce yakalanmış-sânız kolorektal kanser riskiniz artmış olabilir
Hekiminiz yakın akrabalarınızın kolorektal kanser ve başka tip kanser ve barsak hastalığı öyküsünü de ayrıntılı olarak almalıdır, bu özellikle kolorektal kansere yakalanmış birinci derece akrabanız (ebeveyn ya da kardeş gibi) varsa önemlidir.
Muayene sırasında parmakla rektal muayene de yapılmalıdır. Bu sırada hekiminiz eldiven geçirdiği parmağıyla rektumun birkaç santimetre içinde olağandışı bir şey olup olmadığını yoklar. Alınan dışkıda kolorektal kanser belirtisi görülebilir.
Öte yandan tek başına bu muayene kolon kanseri taraması için yeterli değildir. Hekim rektumun daha derinini yoklayamaz ve bir kez alınan dışkı, kanamanın ortaya çıkması için yeterli değildir. Bu nedenle evde yapılacak dışkıda kan testi de yıllık muayenenin bir parçası olmalıdır.
Yılda bir, evde yapılan dışkıda kan testi
Bu basit testler acı vermez, girişimsel değildir, pahalı değildir ve evinizde kendi başınıza yapabilirsiniz.
Bu testte dışkıda kan bulaşığı olup olmadığı araştırılır. Poliplerde ve tümörlerdeki kan damarları daha narindir ve dışkının geçişi ufak miktarda kanamaya neden olabilir. Bu kanama dışkıda gözle görülemeyecek kadar az olabilir, özellikle de tümör veya polip gelişiminin erken dönemlerinde öyledir. Yeni çıkan bir test dışkıda kan yerine insan hemoglobini antikoru saptamaktadır.
Söz konusu test özel işlemden geçirilmiş bir test kartı ve tuvalete çıktığınızda nasıl ufak miktarda dışkı örneği alacağınızı anlatan bir broşürle birlikte set olarak gelir. Bu test seti daha sonra kır laboratu-vara gönderilir.
Negatif test sonucu kolorektal kanser olasılığını tamamen ortadan kaldırmaz, çünkü bazı polipler kanamaz. Öte yandan pozitif sonuç da kesinlikle kanser olduğunuz anlamına gelmez. Peptik ülser, infla-matuvar barsak hastalığı ya da Asprin ve nonsteroidal antiinflamatu-var ilaç (NSAIDler) kullanımına bağlı tahriş de barsakta kanamaya neden olabilir. Testte kanama belirtisi ortaya çıkarsa hekiminiz nedenini araştırmak için sigmoidoskopi veya kolonoskopi istevebilir.