Diskida DNA Testi

Dışkıda DNA Testi

Kolorektal kanser taraması için yeni bir test var, ama önleyici amaç için yararlı değil 50 yaş üzerindeyseniz hekiminiz kolonoskopi yaptırmanız gerektiğini söyleyebilir. Bu, pek çok kişi gibi si­zin de dört gözle bekleyeceğiniz bir şey değildir. Ne yazık ki konu kolon kanserini saptayıp önlemek oldu­ğunda kolonoskopiden daha iyi bir yöntem yoktur. Kolonoskopi yaptıra-mayacaksanız ya da yaptırmaya-caksamz dışkıda DNA testi düşün­meye değer; girişimsel olmayan bir tarama testidir ve hiçbir şey yapma­maktan kesinlikle daha iyidir. Ancak unutmayın dışkıda DNA testi yeni sayılır ve daha çoğu hekim açısın­dan standart bir uygulama değildir.

Hedef: Daha Fazla Tarama

İki farklı tipte tarama testi vardır. Bunlardan biri sadece kolorektal kanseri saptayabilir. Dışkıda DNA testi ve dışkıda gizli kan testi (FOBT) bu kategoriye girer. İkinci tip tarama testi de kanseri saptar ve ay­nı zamanda hekimin kanser öncesi polipleri almasına da olanak vererek kolon kanserinin daha baştan önüne geçilmesini sağlayabilir. Kolonosko­pi ve (sadece alt kolon taramasında kullanılan) sigmiodoskopi ikinci ka­tegoriye girer.

Kanseri önleyebilen bir tarama testi yaptırmak açıkçası çoğu yetiş­kin için daha iyi bir seçenektir. Öte yandan pek çok kişi kolonoskopi gi­bi girişimsel bir testten çekinir. Dış­kıda DNA testi de burada devreye giriyor. Amerikan Radyoloji Derneği ve ABD Kolorektal Kanser Görev Grubu, DNA testinin kolorektal kan­seri önleyemeyeceğinin bilincinde olmakla birlikte, daha fazla kişinin bir tip kolorektal kanser taraması yaptırmaya özendirileceği umuduy­la, 2008 başlarında bu testin kullanı­mını onayladı. Bu önemli bir hedef­tir, çünkü 50 yaş ve üzerinde herkes düzenli tarama testi yaptıracak olsa kolorektal kanserden kaynaklanan ölümlerin %60'ı önlenebilir. Oysa Amerikan Kanser Derneği'ne göre bu yaş grubundakilerin %50'sinden fazlası taramadan geçmiyor.

Nasıl Yapılıyor?

Bu testi yaptırmayı düşünürse­niz, hekiminizin özel bir şirketten si­pariş etmesi gerekiyor. Bu şirkette, kolorektal kanser riskinizi gözden geçirecek ve size ödeme seçenekle­riyle sigorta kapsamını anlatacak bir genetik uzmanı sizinle ilişkiye geçeçektir. Söz konusu şirketin internet sitesine girip bir kullanıcı hesabı aç­tırmanız da gerekebilir. Bu adımlar tamamlandıktan sonra, şirket evde kullanmanız için size özel bir set yol­layacaktır. Bu setin içinde dışkınızı toplamak için klozete yerleştireceği­niz bir aparat ve aldığınız örneği la-boratuvara yollamanız için posta masrafı ödenmiş bir kutu bulunur. Bu test barsaklarınızı hazırlamanızı ya da beslenmede kısıtlama yapma­nızı gerektirmez.

Kanser normal bir hücrede, o hücrenin artık düzgün işlev görmesi­ne izin vermeyecek kadar genetik hata birikmesi sonucu meydana ge­lir. Dışkıda DNA testi de bu bilgiyi te­mel alır. Bir hücre değişirken ve bir polip ya da kanser oluşurken dışkıya hücre saçar. Laboratuvar bu testle dışkıdaki bu hücrelerde kolorektal kanserle veya prekanseröz polipler­le bağlantılı bir DNA markeri olup ol­madığına bakar.

Yapması Daha Kolay, Ama Doğru Sonuç Verme Oranı Daha Düşük

Dışkıda DNA testi ne kadar iyidir? 2004'te The New England Journal of Medicine'de yayımlanan bir araştır­mada dışkıda DNA testi ile FOBT testi karşılaştırmıştır. Söz konusu araştırma 50 yaş üzerinde ve kolo­rektal kanser riski ortalama düzeyde olan 2500'den fazla insan üzerinde yapıldı. Her katılımcı bir DNA testi ve bir FOBT için dışkı verdi ve sonra da kolonoskopiye alındı.

Kolonoskopide saptanan kanser­lerin bir bölümü her iki dışkı testinde de atlandı. Dışkıda DNA testi, 31 in-vazif kanserden 16'sını (%52) saptar­ken, FOBT dördünü (%13) saptadı. Dışkıda DNA testi iri polipli 71 invazif kanserin 29'unu (%41) saptarken, FOBT 10'unu (%14) saptadı. Ayrıca dışkıda DNA testi 418 ilerlemiş polip olgusunun 76'sını (%18) saptarken FOBT45'ini(%11) saptadı.

O halde, DNA testi FOBT'a göre daha doğru sonuç vermekle birlikte, gene de kolonoskopide saptanabi-len kanserlerin veya prekanserlerin çoğunu atlıyor. Ayrıca söz konusu araştırmada bu testler, bazı kişilerde kanser olmadığı halde varmış gibi gösterdi. Kanseri olmayan 1.423 ki­şiden 79'unda (%6) dışkıda DNA testi pozitif çıkarken, 68'inde (%5) FOBT pozitif çıktı.

The New England Journal of Me­dicine'de yayımlanan araştırmada dışkıda DNA testinin piyasaya ilk çı­kan tipi kullanılmıştı. Bu testi üreten firma artık geliştirilmiş bir tipini piya­saya sürüyor ve testin bu versiyonu daha etkili bulunuyor. Clinical Gastro-enterology and Hepatology dergisinin Ocak 2007 sayısında yayımlanan bir araştırma, yeni testin kolorektal kan­seri olduğu bilinen 40 kişiden 29'unu doğru saptadığını ve kanser olmayan 122 kişiden 13'ünde kanser gösterdi­ğini ortaya koydu. Yani kanseri olan­ların %72's'ı, kanser olmayanların %89'u doğru saptanmış oldu

Kolonoskopi

Başarılı Bir Kolonoskopi için Ne Gerekir?

Kolonoskopi tamamlama oranı daha sık kullanılan bir gösterge olmakla birlikte, yakın tarihli bir araştırma, polip saptama oranının bir hekimin becerisini tamamlama oranına göre daha iyi gösterdiğini ortaya çıkarmıştır.

Araştırmacılar altı deneyimli kolorektal cerrahi uzmanının kolonoskopi tamamlama ve polip saptama oranlarını gözden geçirdi. Her biri de bir yıl içinde 250'nin üzerinde ve toplamda da 1.000'in üzerinde kolonoskopik muayane yaptı. "Tam" kolonoskopi, hekimin kolonoskopu kalın barsağın sonuna kadar ilerletebildiği işlem için kullanılıyor. (Kolonoskopi hazırlık)

Altı hekimin de tamamlama oranı en az %95'di. Ancak polip saptama oranında önemli farklar vardı. Önceki araştırmalara göre 50 yaş üzerindeki tüm sağlıklı insanların yaklaşık %20'sinde polip saptanması gerekiyor. Bu araştırmaya katılan hekimlerin beşi bu oranın üzerinde saptama yaptı, ancak biri sadece %17 oranında polip buldu. (sanal kolonoskopi)

Bir sonraki kolonoskopi randevunuzu almadan önce hekiminize kolonoskopi tamamlama oranıyla polip saptama oranını sormanız iyi olabilir.

İlk Kolonoskopinizi Ne Zaman Yaptırmalısınız: 40 Yaşında mı, 50 Yaşında mı?

Güncel sağlık rehberleri, kolorektal kanser riski ortalama düzeyde olanların kolonoskopi taramasına 50 yaşında başlamasını öneriyor. Peki, taramalara 40 yaşında başlansa daha fazla sayıda kanser olgusu önleyip daha çok yaşam kurtaramaz mıyız?

Araştırmacılar, işveren destekli bir sosyal program kapsamında 40-59 yaşları arasındaki bireylere yapılan kolonoskopilerin sonuçlarını analiz ettiler. Çalışılan 27 aylık dönem boyunca, 40-49 yaşları arasındaki 553 kişiye ve 50-59 yaşları arasında 352 kişiye kolonoskopi taraması yapıldı. Yaşları 40-49 arasında olan 79 kişiden ve yaşları 50-59 arasında olan 56 kişiden polip alındı.

Poliplerin büyüklüğü veya kolondaki yerleri açısından iki yaş grubu arasında bir fark görülmedi. Öte yandan araştırmacılar daha ileri yaş grubundakilerde daha fazla ilerlemiş tümörler olduğunu gördü—yaşlılarda 3 (%4), gençlerde ise 11 (%2). (Endoskopi Kolonoskopi )

40 yaşında taramalara başlanmasının kolorektal kanser olgularını azaltıp azaltmayacağına ve maliyet etkin olup olmayacağına karar vermek için daha çok araştırma yapılması gerekiyor. Şimdilik hekimler kolorektal kanser riskiniz ortalamanın üzerinde değilse ya da herhangi bir yakınmanız yoksa (bak. s. 32 Kolorektal Kanserin Belirti ve Bulguları), ilk kolonoskopinizi 50 yaşında yaptırmanızı öneriyor.

Diskida Gizli Kan Testi

Dışkıda Gizli Kan Testi

Son 30 yıldır en yaygın yapılan test, gayak bazlı dışkıda gizli kan testidir (G-FOBT). Bu testte dışkıda kan saptamak için gayak kullanılır. Daha yeni bir alternatif ise insan hemoglobininin varlığını saptayabîlen antikorların kullanıldığı immünokimyasal dışkıda gizli kan testidir (l-FOBT).

Dışkı Testi

Araştırmacılar, bu testleri bire bir karşılaştırmak için yaşları 50-75 arasında 10.300 kişiyi G-FOBT yaptırmaya davet etti. 10.300 kişiden oluşan benzer bir grup da l-FOBT yaptırmaya çağrıldı. Her iki grupta da FOBT pozitif çıkan herkese kolonoskopi olanağı sunuldu.

Araştırma sonucu, l-FOBT ile 24 kanser ve 121 ilerlemiş polip saptanırken G-FOBT ile sadece 11 kanser ve 46 ilerlemiş polip saptandı. Öte yandan l-FOBT ile çok sayıda hatalı pozitif sonuç alındı ve dolayısıyla da daha fazla gereksiz kolonoskopi yapılmış oldu.


Özetle: l-FOBT gereksiz yere kolonoskopi yaptırmanıza neden olabilir, ama kanser varsa da saptama olasılığı daha yüksek olacaktır. Bir kanser tarama testinden beklediğiniz de budur.

Kolonoskopi Video Goruntuleri

Kolonoskopi Video Görüntüleri

Kolonoskopi taraması, kolorektal kanseri saptamak ve çıkarmak—belki de önlemek—için altın standart olarak değerlendiriliyor. Bu uygulamayla kolon kanserlerinin %95'i saptanabilir ve prekanse-röz polipler kansere dönüşmeden alınabilir.



Kolonoskopi Videosu

Kolonoskopide sigmiodoskopideki teknolojinin aynısı kullanılır, ama sigmoidoskopide olduğu gibi kolonun sadece alt kısmı değil, rektumdan çekuma 1,5-1,8 m uzunluğundaki kolonun tümü taranır. Tarama sırasında hekim, sigmoidoskopide kullanılan tipte, ışık, vide-o kamera, görsel alanı açmak için hava üfleyen bir alet ile doku biyopsisi veya polipleri almak için kullanılacak aletlerin geçeceği boş bir kanal içeren, uzun, esnek, ince bir hortum kullanır.

Kolonoskopi Nedir

Kolonoskopi Nedir

Kolonoskopi taraması, kolorektal kanseri saptamak ve çıkar­mak—belki de önlemek—için altın standart olarak değerlendiriliyor. Bu uygulamayla kolon kanserlerinin %95'i saptanabilir ve prekanse-röz polipler kansere dönüşmeden alınabilir.

Kolonoskopide sigmiodoskopideki teknolojinin aynısı kullanılır, ama sigmoidoskopide olduğu gibi kolonun sadece alt kısmı değil, rektumdan çekuma 1,5-1,8 m uzunluğundaki kolonun tümü taranır. Tarama sırasında hekim, sigmoidoskopide kullanılan tipte, ışık, vide-o kamera, görsel alanı açmak için hava üfleyen bir alet ile doku bi­yopsisi veya polipleri almak için kullanılacak aletlerin geçeceği boş bir kanal içeren, uzun, esnek, ince bir hortum kullanır.

Kolonoskopi Hazırlığı

Fiberoptik esnek kolonoskop rektumdan yukarı, tüm kolon bo­yunca dikkatlice ilerletilir ve sonra da yavaşça geri çekilir. Video ka­meradan alınan görüntüler büyütülerek bir monitöre yansıtılır. Tara­ma sırasında dokulara veya poliplere biyopsi yapılabilir, polipler alı­nabilir. İşlem hasta açısından genellikle 30-60 dakika sürer, ama bi­yopsi yapılması veya polip alınması gerekirse uzayabilir. Aslında iş­lem sırasında görüntülerin incelenmesi ancak 12-15 dakika sürer.

Tüm polipler, prekanseröz görünmeseler de genellikle önlem ola­rak alınır. Alınamayacak kadar iri poliplere veya anomalilere biyop­si yapılır ve doku test için laboratuvara gönderilir.

Hekim bu testi ayakta hasta kapsamında uygular. Uygulama ya­pılacak kişiye genellikle hafif bir sedatif verilir. Bunun amacı bireyi bilinçli sedasyon adı verilen gevşemiş, uyuşuk bir hale sokmaktır. Bu genel anestezi değildir—kendi başınıza nefes alıp verebilirsiniz ve si­ze söylenenlere cevap verebilirsiniz, ama kısa süreli unutkanlığa ne­den olur. Büyük olasılıkla yapılan işlemi hatırlamaz, ağrı ya da rahat­sızlık hissetmezsiniz. (Kolonoskopi sonrası)

Aslında pek çok kişiye göre bu taramanın en sıkıntılı kısmı tüm kalın barsağın temizlenmesini gerektiren hazırlık aşamasıdır. Heki­miniz teste hazırlanmak için neler yapmanız gerektiğini ayrıntılı ola­rak anlatacaktır. Bu hazırlıklar çok önemlidir: Kolonunuz dışkıdan tam olarak temizlenmezse kolonun iç yüzeyi net olarak görülemez ve hekim işlemi yinelemek zorunda kalabilir.
Tüm hazırlık işlemi iki gün ya da biraz daha fazla sürer ve bu sü­re boyunca sürekli tuvalete yakın bir yerde bulunmak isteyebilirsiniz. Kolonoskopiden önceki gün diyet verilir. Diyette sadece tavuk suyu veya meyve suyu gibi katı madde içermeyen sıvılara izin verilir. Şe­kersiz kahveye ve çaya izin verilir, ama süt yasaktır. Kırmızı dışında her renk jelatine de izin vardır. Kan inceltici almamanız istenir.
Laksatife kolonoskopiden önceki akşam başlanır. Genellikle sıvı­dır, ama hap şeklindeki laksatifler de artık bulunuyor. Bazıları bu tip laksatifleri yeğlemektedir. Hekiminizden bu konuda bilgi isteyin.
Kolonoskopinin ardından sedatifin etkisi geçene kadar gözlem al­tında tutulursunuz. Araba kullanamazsınız, bu nedenle birinin sizi al­ması için ayarlama yapmalı ya da taksiye binmelisiniz. Günün geri kalanında kendinizi zorlamayın ve laksatif kullanımıyla kaybettiğiniz sıvıyı yerine koymak için bol sıvı tüketin.

Biyopsi yapıldıysa veya polip alındıysa, rektumdan çok hafif bir kanama gelebilir. Bu normaldir. Ancak ağır kanamanız olursa veya şiddetli kramplar, ateş ya da titreme başlarsa hekiminizi arayın.
Kolon kanseri riski ortalama düzeyde olan, 50 yaş üstündeki her­kese 10 yılda bir kolonoskopi yaptırması önerilir. Kanseröz polipler oldukça yavaş büyüdüğünden polip saptanmayan, riski artmış olma­yanların on yılda birden daha sık kolonoskopi yaptırmasına gerek ol­mayacaktır. Yüksek risk altındakiler ise daha sık yaptırmalıdır.

Riskler ve dezavantajlar. Kolonoskopi girişimsel (invazıf) bir iş­lemdir. Dolayısıyla ufak bir risk taşır. Fiberoptik kolonoskopiden kaynaklanan delinme veya enfeksiyon riski her 1000 kolonoskopide bir ya da üç kişide görülür.

Kolonoskopiler her zaman hatasız olmaz. Kalın barsak içinde kat­lanıp kıvrıldığından tümörler, özellikle de yassı olanlar ve barsak du­varında gelişmekte olanlar gözden kaçabilir. Yılda bir yapılan dışkı­da kan testleri bu tümörleri saptamaya yardım edebilir.

Vücudun susuz kalması da sıkıntı yaratabilir: Sodyum fosfat içeren bir lavman ya da oral laksatif kullandıysanız, su kaybetme riskiniz olabilir. Bol sıvı almalısınız, elektrolit içeren solüsyonları da düşüne­bilirsiniz. Piyasada çok çeşitli çözümler bulunmaktadır. Hekiminize ne önerdiğini sorun. Sodyum fosfat içeren formüller bazılarında böb­rek hasarı riskini de artırabilir.

Kolonoskopi yaptırmadan önce hekiminizle genel sağlık durumu­nuz, kronik hastalıklarınız ve reçetesiz ilaçlar ve besin destekleri da­hil, aldığınız tüm ilaç ve destekler konusunda konuşmalısınız.

Kolorektal Kanseri Belirtileri ve Bulgulari

Kolorektal Kanseri Belirtileri ve Bulguları

Kolorektal kanserin ilk evrelerinde genellikle belirti olmaz. Kendi­ni gösteren pek çok belirti sindirimle ilgili başka rahatsızlıklara bağ­lanabilir. Bu belirtiler kolorektal kansere bağlıysa hastalık erken ev­relerini geçip ilerlemiş demektir. Bu nedenle birkaç haftadan uzun süren sindirim sorunlarıyla ilgili belirti ve bulguları hekiminize anlat­malısınız.

Kolorektal kansere ilişkin olası bazı belirtiler arasında şunlar yer alır:
Olağan tuvalete çıkma alışkanlıklarında ve dışkının görünü­münde 10 günden uzun süren değişiklikler; örneğin kabızlık, is­hal veya aşırı ince dışkı
Dışkıda parlak kırmızı kan veya siyah, katran gibi dışkı (bu, rektumda ya da barsakta kanama belirtisi olabilir).

Alt karın bölgesinde geçmeyen ağrı veya duyarlılık
Şişkinlik, kramp veya gaz ağrısı
Tuvalete çıktıktan sonra rektumun tam olarak boşalmadığı hissi
İştah ve kilo kaybı
Barsak kanamasına bağlı kan kaybının bir belirtisi olan anemi (kansızlık)
Kusma
Anemi belirtisi olabilecek geçmeyen yorgunluk, solgunluk ve
kalp çarpıntıları
Bir haftayı aşkın bir süre dışarı çıkamamak (Bu, acil bir durum olan barsak tıkanıklığı belirtisi olabilir.)

Tarama ve Önleme

Araştırmalar kolorektal kanserinin erken saptanırsa kontrol edile­bileceğini, iyileştirilebileceğini, hatta önlenebileceğini gösteriyor. Yi­ne de 50 yaşının üzerindeki Amerikalıların ancak yarısından azı her­hangi tip bir kolon kanseri tarama testi yaptırıyor.

İğrenme faktörünün bunda payı var. Pek çok kişi barsaklarını ve dışkılarını pis sayıyor ve dışkı testleri ve rektal muayeneler konusun­da kendisini rahatsız hissediyor ya da utanıyor. Bazıları sigmoidosko-pi ya da kolonoskopiyle yapılacak bir iç muayenenin rahatsızlık ve­receğinden ya da risk çok az olmasına rağmen bir iç yaralanma veya enfeksiyon olasılığından kaygı duyuyor.

Katie Couric'in televizyonda yayınlanan kolonoskopik muayenesi ve diğer kolon kanseri farkmdalık kampanyaları sayesinde daha çok kişi test yaptırmaya istekli duruma geldi. Bu iyi bir haber, çünkü or­talama risk altındakiler için 50 yaşından başlayarak dikenli tarama yapılması kanser olma yolundaki polipleri yakalamak için çok iyi bir fırsat doğurur. Kolorektal kanserin gelişimi genellikle yavaştır, 5-10 yıl sürer. Kolonoskopi taramaları sırasında iyi h ıvlu ya da henüz kansere dönüşmemiş polipler alınırsa kolon kanseri daha baş­tan engellenmiş olabilir. Bu sadece kanserin erken saptanması anla­mına gelmiyor, kanser oluşumunu daha baştan engellemek anlamına geliyor.

Tarama Testleri

Tarama testinin tipi veya ne sıklıkla yapılacağı birey$el risk duru­muna bağlıdır; yaşınız, sağlığınız, kanser öykünüz ve ailen izdeki kan­ser öyküsü dikkate alınarak belirlenir.

Herhangi bir yakınması olmayan ve kolon kanseri riski ortalama düzeyde olan 50 yaşındaki biri için hekimler aşağıda sıralanan, yara­rı kanıtlanmış tarama yaklaşımlarından birini önerebilir
Poliplerin ve kanserin saptanmasını sağlayan testler:

her beş yılda bir esnek sigmoidoskopi
her 10 yılda bir kolonoskopi
çift kontrastlı baryum lavmanı filmi
her beş yılda bir BT kolon grafisi (sanal kolonoskopi)
Kanserin saptanmasını sağlayan ve yukarıda sıralananı endosko-pik testleri tamamlayıcı testler:
dışkıda gizli kan testi, her yıl dışkıda immunokimyasal test, her yıl
dışkıda DNA testi (sDNA), aralıkları şimdilik belirsiz.
Genel nüfus açısından ideal tarama testi belirlenmiş olmamakla birlikte, giderek daha çok hekim kolonoskopiyi seçiyor. Riski daha yüksek olan bir gruptaysanız ya da daha önce kolon kanseri ya da başka bir kanser tanısı konmuşsa, hekiminiz daha yoğun bir tarama programı önerecektir.
Hekiminiz, barsak sağlığınızın izlenmesi için aşağıda sıralanan testlerden herhangi birini önerebilir:

Yıllık fiziksel muayene ve risk değerlendirmesi

Hekiminiz tarafından yapılacak rutin muayeneler kolorektal ve diğer kanser risklerinizin saptanmasına yardım edebilir, bu riskleri artırabilecek sorunları ortaya çıkarabilir ve hastalığın belirti ve bul­gularının belirlenmesine yardım edebilir.

Hekim, kansızlık veya gastrointestinal sorunlar gibi kolorektal kanserle ilişkilendirilebilecek belirtilerinizin olup olmadığına bakar ve genel sağlık durumunuzu değerlendirir. İnflamatuvar barsak hastalığı (örneğin Crohn hastalığı) gibi gastrointestinal sorunlarınız varsa ya da endometriyum kanseri gibi bazı tip kanserlere daha önce yakalanmış-sânız kolorektal kanser riskiniz artmış olabilir

Hekiminiz yakın akrabalarınızın kolorektal kanser ve başka tip kanser ve barsak hastalığı öyküsünü de ayrıntılı olarak almalıdır, bu özellikle kolorektal kansere yakalanmış birinci derece akrabanız (ebeveyn ya da kardeş gibi) varsa önemlidir.
Muayene sırasında parmakla rektal muayene de yapılmalıdır. Bu sırada hekiminiz eldiven geçirdiği parmağıyla rektumun birkaç santi­metre içinde olağandışı bir şey olup olmadığını yoklar. Alınan dışkı­da kolorektal kanser belirtisi görülebilir.

Öte yandan tek başına bu muayene kolon kanseri taraması için yeterli değildir. Hekim rektumun daha derinini yoklayamaz ve bir kez alınan dışkı, kanamanın ortaya çıkması için yeterli değildir. Bu nedenle evde yapılacak dışkıda kan testi de yıllık muayenenin bir par­çası olmalıdır.

Yılda bir, evde yapılan dışkıda kan testi

Bu basit testler acı vermez, girişimsel değildir, pahalı değildir ve evinizde kendi başınıza yapabilirsiniz.

Bu testte dışkıda kan bulaşığı olup olmadığı araştırılır. Poliplerde ve tümörlerdeki kan damarları daha narindir ve dışkının geçişi ufak miktarda kanamaya neden olabilir. Bu kanama dışkıda gözle görüle­meyecek kadar az olabilir, özellikle de tümör veya polip gelişiminin erken dönemlerinde öyledir. Yeni çıkan bir test dışkıda kan yerine in­san hemoglobini antikoru saptamaktadır.
Söz konusu test özel işlemden geçirilmiş bir test kartı ve tuvalete çıktığınızda nasıl ufak miktarda dışkı örneği alacağınızı anlatan bir broşürle birlikte set olarak gelir. Bu test seti daha sonra kır laboratu-vara gönderilir.


Negatif test sonucu kolorektal kanser olasılığını tamamen ortadan kaldırmaz, çünkü bazı polipler kanamaz. Öte yandan pozitif sonuç da kesinlikle kanser olduğunuz anlamına gelmez. Peptik ülser, infla-matuvar barsak hastalığı ya da Asprin ve nonsteroidal antiinflamatu-var ilaç (NSAIDler) kullanımına bağlı tahriş de barsakta kanamaya neden olabilir. Testte kanama belirtisi ortaya çıkarsa hekiminiz nede­nini araştırmak için sigmoidoskopi veya kolonoskopi istevebilir.