Cok Eslilik ve Cok Evlilik Nedir

Çok Eşlilik ve Çok Evlilik Nedir

Çok Karılılık


Çok karılılık, bir erkeğin aynı zamanda birden fazla kadınla evliliğine, genel olarak verilen bir addır (Şekil: 2-A). Bu tür evlilikler, tarihin köklerine değin uzanır. Sözgelimi, en yaşlı yazılı din kitabi Tevrad'a göre, İbrahim (Abraham), İsa (İsac) ve Yakup (Jacob) Peygamberlerin birden fazla eşleri vardı. İslam dini kurucusu Muhammet Peygamberin de, aynı zamanda birden fazla kadınla evliydi; öldüğünde arkasında dokuz eş, bir de odalık bıraktığı söylenir. Günümüz Amerika Birleşik Devletlerinden Utah Bölgesi'nde, geçmişten gelen bir gelenek olarak binlerce erkeğin hala aynı zamanda birden fazla kadınla evli oldukları bilinen bir gerçektir.

Bir doğa yasası olarak toplumlar içinde doğumlar kız ve erkek olarak aşağı yukarı (yüz kıza düşen erkek sayısı 101.4 den 109'a kadar değişen bir oran göstermektedir. Güvenç (Shorter 1971: 172) eşit sayıdadırlar. Çok karılılık ve çok kocalılık bir yaşam biçimi durumuna geldiğinde bu doğal dengenin bozulması gerekecektir. Buradan giderek çokeşli evlilik, kimi nedenlerle zaten bozuk olan dengenin düzeltilerek sağlanması olayı mı, yoksa mevcut düzgün dengenin egemenler çıkarına kasıtlı bozulması olayı mıdır? Sorularına yanıtlar aranmalıdır. Sözgelimi Eskimoların yaşam koşullarının güçlüğü; riskli balina, fok balığı ve beyaz ayı avcılığının erkek uğraşısı olması nedenleriyle, yetişkin erkek sayısında azalmalar olur. Bu durum bize, aritmetiksel olarak çok karılılık olayını bir çözüm olarak karşımıza çıkartmaktadır. Holm, Groenland'm Güney Batısında bir köyde 21 yetişkin bireyden sadece beşinin yetişkin erkek olduğunu belirtmektedir. Aiwiliklerde 26 erkeğe karşın 34 kadının varlığı söz konusudur. Ş.Urfa ve Kilis'in Suriye sınır köylerinde erkeklerin sırt kaçakçılığı (sırtta kaçak mal götürüp, getirme) yapan erkelerden bir kısmı, mayın tarlalarında verdikleri uğraşım sonucu, yaşamını yitirir, bir kısmı da işe yaramayacak şekilde sakatlanır. Böylece erkek-kadın oranındaki denge bozulur. Bu topluluklarda çokkarılılık bir zorunluluk olarak kaçınılmaz durum alır.

Çokkarılı evlenmeler, kimi topluluklarda, güç, varlık ve saygınlık belirtisi olarak kabul görmekte ve varlığını korumaktadır. Ülkemizde ağalığın ve din liderliğinin (şeyhliğin) yaşam bulduğu bölgelerde ağalar ve şeyhler aynı zamanda birden fazla kadınla evlidirler. Bu da bize gösteriyor ki, evliliğin biyolojik sınırında çokkarılık, ekonomik koşulların zorladığı durumların bir sonucu olarak da ortaya çıktığıdır. Ne var ki, kimi topluluklarda ikiden fazla kadınla evlenmeye izin verildiği durumlarda bile ancak iki karılı evlilikler yoğunluk kazanmaktadır. İkiden fazla kadınla evlilikler uç örneklerdir. İslam toplumları yanında Kırgızlarda ve Kailerde de birden fazla evliliğe rastlanmaktadır. Kai şefinin karısının yerine getirmek zorunda olduğu kimi görevlerini yetiştirememesi sonucu, "neden ben her işi yapayım; neden bir kadın daha almıyorsun ?" diye kadının, kocasını ikinci evliliğe zorlaması söz konusudur. Çok eş evliliklere genellikle seksüel dürtüden çok ekonomik gerekler yön vermektedir görüşündeyiz.

Çokkarılı evliliğe bir başka etmen olarak da "döl verme evrensel arzusu" nu gösterebiliriz. Birinci kadın kısır olduğunda ikinci kadından çocuk sahibi olmayı sınamak için erkek ikinci kez evlenir. Geleneksel topluluklarda dölün olmamasında özür çoğunlukla kadında aranır ve öyle sanılır. Çocuk doğurmayan kadın "sende katır cinsi var" diye horlanır ve dışlanır. Kısır kadın çoğunlukla bu baskılardan kurtulmak için "kuma"sını kendi eliyle seçer ve kocasına sunar; kendi evliliğini sürdürmek ve yerini korumak için de kumasının gebe kalmasını dört gözle bekler. Yeni gelinin gebe kaldığına ilişkin ilk muştu birinci kadına verilir.

Ölen kardeşinin karısının bir miras olarak küçük kardeşe kalması adedi de, evliler arasında yaş farkı, nedeniyle erkeğin yaşdaşı bir kadınla ikinci evliliğini yapmasını doğallaştırır. Aynı zamanda iki kadınla evlenmelerde kadınlar arasında kimi durumlarda uyum yerine anlaşmazlıklar olacağını da kabul etmek gerekir. Bu çatışmayı ve uyumsuzluğu çözümlemek için varlıklı iki evli aile reisleri, iki ev açmak zorunda kalırlar. Erkeğin bu iki evden akşam hangisine gideceği (o geceyi kiminle geçireceği) haberi, gündüzden belirtilir. Örneğin erkek, kendisine ait bir eşyasını sözgelimi, tespihini, mendilini, çakmağını ya da tütün kabını birileriyle eve gönderir.

Çokkarılı evliliklerde benzer tür davranışları ülkemiz dışında kimi topluluklarda da rastlıyoruz. Örneğin bay ve bayan Rontledge'lerin Afrika yerlileri üzerindeki araştırmalarda, iki karılı erkeğin kadınları arasında anlaşmazlık çıkması durumunda kadınlar çocuklarıyla birlikte ayrı kulübelerde otururlar ve barış böylece sağlanır. Eğer ikinci evlilik baldızla gerçekleştirilmişse bu evlerde diğerlerine oranla daha az kavga olur. Son ve genç kadın, erkeğin gözdesi olmasına karşın, ilk kadın evin yönetiminde söz sahibidir, yeni gelini evin yönetiminde istediği gibi kullanabilir hatta onu kölesi sayar. Sibirya topluluklarında ve Yeni Gine Kaileri' nde de aynı durum gözlenir (Lowie, 1936; 50).