Alerji Hastaligi İcin Tedavi Onerileri

Alerji Hastaları İçin Tedavi Önerileri, Alerji Nasıl Engellenir?

Çevre üniteleri son çare olup, teşhis edilmesi çok zor alerjileri olan kişiler veya bir eliminasyon diyeti­ne uyabileceklerine güvenmeyen hastalar için gere­kir. Birçok alerji uzmanının korkusu, insanlar evler­de ve işyerlerinde yeni yeni kimyasal maddelerle Kar­şılaştıkça, bunlardan kaynaklanan alerjilerin giderek daha büyük bir sorun haline dönüşebileceğidir. Fa­kat yaşadığımız çevreye çok dikkat göstermemiz ge­rektiğine rağmen —yediğimiz yemekler, soluduğu­muz hava, içtiğimiz su ve ürettiğimiz, giydiğimiz ve ellediğimiz malzemeler— alerjiyle yaşamak geçen yüzyıldaki kadar korkunç bir sorun değildir. O zaman­larda doktorlar, saman nezlesi çeken hastalara uzun deniz yolculuklarına çıkmalarını veya kendilerini altı hafta süreyle karanlık bir odaya kapatmalarını salık verirlerdi.

Tıbbi tedavi dışında, alerji hastalarının kendileri­ni rahatlatmak için yapabilecekleri birkaç şey daha vardır:


Eğer saman nezlesinden şikâyetçiyseniz, polenin çok olduğu kırlık bölgelerde değil de deniz kenarın­da tatile çıkmanız akıllıca olur. Polen mevsiminde po­lenlerin en çok havada oldukları saatler öğle üzeri sa­atleridir. Eğer polenle temas etme olasılığınız olan bir sırada dışarı çıkıyorsanız, güneş gözlükleri qözlerinizi korumaya yardımcı olacaktır. Ev ve araba pen­cerelerini kapalı tutun. Eğer bütçeniz el veriyor ise evinize polenleri filtre edebilen bir klima cihazı ko­yabilir ve arabanızın havalandırma sistemine de po­len taneciklerini yakalayabilecek filtreler taktırabi­lirsiniz.

Evinizdeki tozda yaşayan organizmaları tamamen yok etmek güç ise de onları en azından azaltabilirsi­niz. İlk yapacağınız şey, evinizi olabildiğince kuru bir hale getirmektir, çünkü bunlar hafif nemli ortamlar­da hızla ürerler. Eğer duvardan duvara halılarınız var­sa, tozunu sık sık elektrikli süpürgeyle almalısınız.' Kuştüyü yastık ve şiltelerinizi köpük olanlarla değiş­tirin ve eski yün battaniyelerinizin yerine içi sente­tik elyaf doldurulmuş yorganlar alın. Perdelerinizi, battaniyelerinizi ve yatak çarşaflarınızı düzenli ola­rak yıkayın. En iyisi, bu işleri yapacak başka birini bu­lun!

Tozdaki organizmalara alerjik olan kişiler, genel­likle uyandıklarında veya kalkar kalkmaz hapşırırlar veya hırıltılı nefes alırlar. Belirtiler gün içinde yok olurlar. Eğer işteyken hapşırmaya veya hırıltılı nefes almaya başlarsanız çalışma ortamınızı denetlemek­te yarar vardır. Bürolarda olağan bir sorun, asma ta­vanlar ve karanlık, rutubetli köşelerde büyüyen ve sporlarını çalışanların üzerine saçan bir küftür. Kli­ma sistemlerinin içinde de küfler üreyebilir. Sporla­rın gözle görülmeyecek kadar küçük olduklarını ve ancak insanların solunum güçlükleri, baş ağrıları ve tıkanıklıktan şikâyet ettikleri zaman fark edildikleri­ni unutmayın.
Alerjik olduğunuzu söylemekten kaçınmayın. Her yedi kişiden birinin bir çeşit alerjisi olduğunu aklı­nızda tutarsanız, yalnız olmadığınızı anlarsınız. Eğer komşunuza kedi tüyüne alerjik olduğunuzu söylerse­niz, kedisini okşamadığınız için size kızmayacaktır. Eğer patronunuz klima cihazına baktırmak istemiyor­sa, ona sağlıklı personelin, nefes alma güçlüğü çe­kenlerden daha üretken olduğunu belirtin. Eğer gar­son, yemeğin sosunda ne olduğunu bilmiyorsa, gi­dip aşçı basıya sorun.

Alerjik çocuklar, özellikle astımdan şikâyetçi olan­lar, ayıplanmak korkusundan okul arkadaşlarına ve öğretmenlerine bu durumu belirtmeye çekinirler. Amadisodyum kromoglikat gibi modern ilaçlarla bir­çok alerjik çocuğun spor ve öbür okul etkinliklerine katılabilmesi sağlanabilir. Yorucu bir çalışmadan ön­ce ilaçlarını almayı hatırlamaları şartıyla. Astımlılar yüzme ve futbolda genellikle başarılı oldukları hal­de daha yorucu olan uzun mesafe koşularında başa­rılı olamazlar. Saman nezlesine karşı antihistamin alan çocuklar, sınıfta uykulu ve ilgisiz gözükebilirler. Öğretmenler, çocukların durumu ve aldıkları ilaçlar konusunda uyarılmalıdır.

Alerji hastası olan çoğu çocuk, büyüdüklerinde bu şikâyetlerinden kurtulur. Alerjiler zaman içinde de­ğişikliğe uğrarlar. Şöyle ki; belirli yiyeceklerden eg-zema veya diyare olan bir bebek, ilerki yıllarda bu yi­yecekleri rahatlıkla yiyebilir, ama hayvan tüyü veya polenden kaynaklanan saman nezlesi veya astıma ya­kalanabilir. Çocukluklarında astım geçirmiş olan eriş­kinler, on veya yirmi yıl süreyle hırıltısız nefes ala­rak yaşayabilirler, ama özellikle bir enfeksiyon veya stress durumundan sonra yeniden astım olabilirler. Genelde bir alerjinin geçtiğini veya kaybolduğunu varsaymak akıllıca değildir. Evinizi yıllardır uzak dur­makta olduğunuz allergenlerin çok olduğu bir yöre­ye taşırsanız, unutulmuş olan belirtiler yeniden ortaya çıkar. Bu durum, tatsız olmasına karşın, tıbbi yar­dım ve kendinize dikkat ederek aşılmayacak birşey değildir.