Parasempatik Sinir
Sistemi
Parasempatik
sistem sempatik sistemden daha küçüktür ve kranyal ve sakral bölümden
oluşmaktadır. Pupillaya konstriksiyon, kalp hızında ve iletiminde yavaşlama,
bronkokonstriksiyon, peristaltizmde artış, sfinkterlerde gevşeme ve bezlerde
salgı artışı ile karakterize etkileri vardır. Pelvik komponenti mesanede
internal sfinkterinde inhibisyon detrusor kasında ise uyarıcı etkisi vardır.
Pregangliyonik lifleri sempatik pregangliyonik liflerden daha uzundur. Fakat
postgangliyonik lifleri sempatik postgangliyonik liflerden daha kısadır.
Parasempatik
etki
Kranyal
bölümde parasempatik lifler okulomotor (III), fasyal (VII), glossofarengial
(IX) ve vagus (X) sinirleri ile taşınırlar. Vagus siniri parasempatik sistemin
en büyük ve en geniş dağılan komponentidir. Parasempatik liflerin yaklaşık % 75
kadarını vagus siniri oluşturmaktadır (17). Kranyal III., VII., ve IX.
Sinirlerle gelen parasempatik lifler dört gangliyona gelir.
Okulomotor
sinirle gelen pregangliyonik lifler siliyer gangliyonda sinaps yapar. Postgangliyonik
lifler siliyer ve sfinkter pupilla kasını innerve eder.
Fasyal
sinirle gelen pregangliyonik lifler sfenopalatin gangliyonda sinaps yapar. Postgangliyonik lifler lakrimal, nazal
ve farengeal bezleri innerve eder. Fasyal sinirle gelen pregangliyonik lifler
submandibular gangliyonda sinaps yapar.
Postgangliyonik
lifleri submandibular ve sublingual salgı bezi ve oral ve farengeal bezleri
innerve eder. Glossofarengial sinirle gelen pregangliyonik lifler otik gangliyonda sinaps yapar. Postgangliyonik lifleri parotid salgı
bezini innerve eder.
Toraks,
abdomen ve pelvisin parasempatik innervasyonu vagus ve pelvik splanknik
sinirlerle olur. Anterior
ve
posterior vagal
turunkuslar splenik fleksuraya kadar olan bölgeye kadar uzanmaktadır (9). Kalp,
akciğerler, özefagus, mide, ince barsağın tamamı, kolonun proksimal yarısını,
karaciğer, safra kesesi, pankreas, böbrekler ve üreterlerin üst bölümlerini vagal
sinirler innerve etmektedir. Pelvik splanknik sinirler (S2, S3, S4) hipogastrik
ve pelvik pleksusa geçerler. Hipogastrik postgangliyonik lifler splenik
fleksuranın distalini besler. Pelvik pleksustan köken alan postgangliyonik
lifler pelvik viserayı besler. Mesane ve anal sfinkteri geveşeterek miksiyon ve
defekasyona yardımcı olurlar.