Tıp Terimleri Sözlüğü
Kalın barsak nedir—İnce barsağın bittiği yerdeki çekumdan rektumun ucundaki anüse kadar tüm kolon ve rektumu içine alan terim.
Karsinoembriyonik antijen (CEA)—Verilen tedavinin öncesinde ve ardından ölçülen kandaki bir kimyasaldır, kanser hücrelerinin varlığını gösterir.
Kemoembolizasyon—Karaciğer içinden kan akışını yavaşlatıcı ve ilacın tümörün içinde daha uzun süre kalmasını sağlayan bir maddeyle birlikte kemoterapi verilmesi.
Kolektomi—Kolonun bir parçasının ya da tamamının alındığı ameliyat.
Kolit—Kolonda inflamasyon.
Kolon stenti—Sıkışmış ya da bloke olmuş barsağın açılması için endosko-piyle kolona yerleştirilen genişletilebilir tüp.
Kolon—Kalın barsak, alt intestinal sistem ya da kolorektum için kullanılan terim. Bu terimler genellikle birbiri yerine kullanılır.
Kolonoskopi—Rektumdan sokulan bir endoskopla tüm kolonun içten gözle incelenerek muayenesi.
Kolorektum nedir—Kalın barsak, alt intestinal sistem ya da kolon yerine kullanılan terim. Bu terimler genellikle birbiri yerine kullanılır.
Kolostomi—Dışkının karın üzerindeki özel bir torbaya aktarılmasını sağlamak amacıyla kolonun bir kısmının karın duvarına ağızlaştırıldığı işlem.
Laparoskopik ameliyat—Geniş bir keşi yapmadan fiberoptik ve diğer görüntüleme aletlerinin yardımıyla ufak birkaç keşi yapılarak gerçekleştirilen ameliyat.
Lenf nodları (bezleri)—Bakterileri ve yabancı partikülleri lenf sıvısından süzen ufak dokular.
Lokal eksizyon—Küçük, erken evre kanserleri çıkarmak için kolonoskop ya da sigmoidoskopla yapılan ameliyat.
Lynch sendromu—bak. polipozis olmayan kalıtımsal kolorektal kanser (HNPCC).
Metastaz, metastatik, metastaz yapmış—Başladığı yerden yayılan ve uzak bölgelerde gelişmeye başlayan kanseri betimler. Kolorektal kanserde en çok karaciğerde görülür.
Ostomi nedir—Barsak içeriğinin karın üzerine yerleştirilen bir torbaya boşaltılmasını sağlamak amacıyla ameliyatla barsağın bir bölümünün karın duvarıyla ağızlaştırılması.
Palyatif balam—Tedavi edici olmayan ancak ağrı ve sıkıntıları azaltan bir yöntem.
Pankolit—Tüm kolonda inflamasyon.
Peristalsis—Yediklerinizin yemek borusundan barsaklara oradan da rektuma itilmesini sağlayan ritmik kas kasılma hareketleri.
Polip—Deride ya da mukozada çıkıntı yapan oluşum. Genellikle iyi huylu olmakla birlikte bazı kolon polipleri kanser olabilir, bak. adenomatoz polip.
Polipektomi—Kolon ve rektumdaki poliplerin çıkarılması. Genellikle kolonoskopi veya sigmoidoskopi sırasında yapılır.
Polipozis olmayan kalıtımsal kolorektal kanser (HNPCC)—Kolorektal kanseri olanların %3-6'smda bulunan kalıtımsal bir genetik yatkınlık. Lynch sendromu adı da verilir.
Proktoskopi ne demek—Proktoskop adı verilen bir endoskopi aletiyle yapılan rektal muayene.
Radyofrekans ablasyon—Özel bir elektrodun tümörün içine yerleştirilmesi ve radyofrekans akımıyla tümör dokusunun yok edilmesi işlemi.
Rektum—Dışkılama sırasında atılana kadar feçesin depolandığı kalın bar-saktaki son 12 cm'lik kısım.
Rezeksiyon—Kanserin, komşu sağlıklı dokuyla birlikte çıkarıldığı (rezeke edildiği) ameliyat.
Sanal kolonoskopi—Kolorektumun bir BT ile incelenebildiği, gelişmekte olan bir teknoloji için kullanılan popüler terim.
Sfinkter (büzücü)—Anüsün bitiminde bulunan ve anüsün kapalı kalıp dışkının (feçes) atılması sırasında açılmasına olanak veren kaslar.
Sigmoid kolon—Kolonun alt kısmında rektumun hemen üzerindeki bölüm. Yunanca sigmoid adı verilen "S" harfine benzer bir kıvrımı vardır.
Sigmoidoskopi—Anüsten sokulan bir esnek endoskopla kolon ve rektumun alt 60 santimetre kadarlık kısmının incelenmesi.
Splenik fleksura—Asendan (çıkan) kolondan sola doğru dönüş yapan kolon parçası.
Stoma—Ostomi ameliyatından sonra barsağm abdominal duvardan çıkıntı yapan uç kısmı.
Tamamlayıcı tıp—Geleneksel tıbbi uygulamalar içinde kabul edilmeyen ama Batı tıbbıyla birlikte kullanıldığında hastalıkla mücadelede yardımcı olabilen bitkisel ve akupunktur gibi tedavi yöntemleri.
Transvers kolon—Bedende yatay bir çizgi izleyen kolonun orta kısmı. Bu bölümün çıkarılmasına transvers kolektomi adı verilir.
Ultrasonografi ne demek—İç organların görüntüsünü (sonogramını) oluşturmak için yumuşak dokulardan yüksek frekanslı ses dalgalarının yansıtılması.
Ülseratif kolit—Kolon kanserine yakalanma riskini artırabilen bir kronik inflamatuvar barsak hastalığı.
Tıbbi Terimler Sözlüğü
Abdominoperineal rezeksiyon—Hem karın bölgesinde hem de perinede yapılan kesilerle rektum ve anüsün çıkarıldığı ameliyat.
Ablasyon nedir—Mikrodalga kullanarak ya da dokuyu dondurarak veya yakarak kanser hücrelerinin ya da tümörlerin yok edilmesi işlemi.
Adenokarsinom—Kolon ve rektum duvarının iç katmanını kaplayan hücrelerdeki kanser.
Adenomatoz polip—Adenom adı da verilir. Mukozadan çıkıntı yapan ve zamanla kanser olabilen, genellikle iyi huylu oluşum (polip).
Adenom nedir—bak. adenomatoz polip.
Adjuvan tedavi—Ameliyatla birlikte uygulanan tedavi, genellikle kemotera-pi ya da radyoterapi.
Ailesel (familyal) adenomatoz polipozis (FAP)—Kolon poliplerinin aşırı büyümesine neden olan ve dominant gen ile taşınarak aktarılan herkeste kolon kanserine yol açan ender görülen kalıtsal bir hastalık. Kolorektal kanserlerin yaklaşık %1'inin nedeni FAP'tır.
Anastomoz—Bedende iki bölüm arasında ameliyatla gerçekleştirilen birleştirme ya da yeniden birleştirme.
Anemi—Kırmızı kan hücrelerinin normalden az sayıda olması. Bu durum kanın oksijen taşıma kapasitesini azaltır ve kan kaybının bir belirtisi olabilir.
Anüs nedir—Dışkının atıldığı, sindirim sisteminin sonunda yer alan açıklık. Bir dizi sfinkter (büzücü) kas anüsün kapanmasına ve dışkılama sırasında açılmasına olanak verir.
APCII307K—Kolorektal kanser riskini artıran, kalıtımla geçen bir gen mu-tasyonu (Doğu Avrupa'dan gelen Aşkenazi Yahudilerinin torunlarında dikkate değer bir sıklıkla görülmekle birlikte diğer insanlarda da görülür).
Asendan (çıkan) kolon—Bedenin sağ bölümünde ince barsaktan yukarı doğru çıkan kolon kısmı.
Baryum lavmanı, çift kontrastlı baryum lavmanı—Baryum içeren, beyaz, te-beşirimsi bir lavman çözeltisidir. Röntgen çekerken barsağın hatlarını belli edip anormallikleri ortaya çıkarması amacıyla verilir.
Biyopsi—Tanı için incelenmek üzere doku örneği alınması.
Bolus nedir—Bir ya da daha fazla ilacın kademeli olarak değil bir defada uksek dozda enjekte edilmesi.
Brakiterapi—Doğrudan tümörün içine veya yakınına radyasyon gönderilen bir tedavi.
BT ya da CAT (bilgisiyarlı aksiyel tomografi)—Yumuşak dokuları kesit röntgenlerini çeken bilgisayarlı bir görüntüleme yöntemi.
Crohn hastalığı—Kolon kanserine yakalanma riskini artırabilen kron k barsak inflamasyonu.
Çekum—Kalın barsağın başlangıcında, ince barsakla birleştiği yerde yer alan 5-7,5 cm uzunluğunda bir kese. Kolonoskopi muayenesinde en uç nokta.
Desandan (inen) kolon—Sol tarafta aşağı doğru inen ve rektumda biten kolon kısmı.
Dışkıda DNA testi—Dışkıda kolon kanseri hücrelerinin DNA'sını saptaya-bilen yeni bir test.
Dışkıda gizli kan testi (FOBT)—Gizli barsak kanamasını saptamak için evde yapılan testlerden en sık kullanılanı. Test öncesi ve sonrasında bes enme-de ve ilaçlarda bazı kısıtlamalar yapılmasını gerektirir.
Dışkıda immunokimyasal test (FİT)—Gizli barsak kanamasını sapıamak için kullanılan insan hemoglobinine duyarlı evde yapılan bir test. Tes; öncesinde ve sırasında beslenmede değişiklik yapılması gerekmez.
Displazi nedir—Artık normal olmayan ama daha kanser haline de gelmem- hücreler için kullanılan terim.
DNA—Deoksiribonükleik asit, hücre içinde genetik enformasyonu kodla-yan biyokimyasal polimer.
Endorektal ultrasonografi—Rektal tümörleri görüntülemek için ses dalgalarının kullanıldığı bir görüntüleme tekniği.
Endoskop—Ameliyat yapmadan bedenin içinin incelenmesine olanak veren ve bedenin dışarı açılan
kısımlarından içeri sokulan hortumlar için kullanılan genel terim.
Enterostomal terapist—Kolostomili hastalara yardım etmek için eğitim almış bir sağlık görevlisi, genellikle hemşire.
Evreleme—Kanserin evresini ve ciddiyetini değerlendirmek için hekimler ve araştırmacılar tarafından geliştirilen bir sistem.
HAI (hepatik arteriyel infüzyon)—Ana atardamarlardan biri kanalıyla karaciğere doğrudan kemoterapi ilaçlarının verilmesi.
Hemikolektomi—Kolonun sağ ya da sol kısmının ameliyatla alınması; kısmi kolektomi.
Hepatik—Karaciğerle ilgili.
Ileostomi nedir—Dışkının karın üzerindeki bir torbaya aktarılmasını sağlamak amacıyla ince barsağın bir bölümünün (ileum) karın duvarında ağızlaştırıl-ması işlemi.
İnflamatuvar barsak hastalığı (IBD)—Kolonda, kolorektal kanser riskini ar-tırabilen kronik inflamasyon. Genellikle irritabl barsak sendromu (IBS) adıyla bilinen belirti yelpazesiyle karıştırılır. IBS'nin kolorektal kanser riskini artırdığı düşünülmemektedir.
İntersitisyel radyasyon tedavisi—İğne, tohum, tel ya da kateterlere yerleştirilen radyoaktif maddenin doğrudan tümöre ya da tümörün yakınına yollandığı bir radyasyon tedavisi. Brakiterapi, internal radyasyon ya da implant radyasyon adı da verilir.
İntraoperatif ultrasonografi—Kanserle sağlıklı dokuyu ayırtetmek için ameliyat sırasında kullanılan ultrasonografik görüntüleme.
Kolon kanseri tedavim yeni sona erdi. Son randevumda hekimim biraz egzersiz yapmamı söyledi, ama kendimi hâlâ yorgun hissediyorum. Gücümü tekrar kazanana kadar biraz ağırdan alsam daha iyi değil mi?
Hekiminiz haklı. Egzersiz kolon kanseri tedavisi görmüş bireyler için önemlidir, ama sadece %25'i Amerikan Kanser Derneği (ACS) tarafından önerilen güncel egzersiz önerilerine uyuyor. Pek çok kişi kanser tedavisi sırasında egzersizi kesiyor. Bu şaşırtıcı değil, çünkü tedavinin en yaygın yan etkilerinden biri yorgunluktur. Ancak tedaviniz sona erdikten sonra daha önceki egzersiz programınıza tekrar başlamaya ya da daha önce yapmadıysanız ilk defa bir egzersiz programına başlamaya çalışmanız önemlidir.
Aslında Diseases of the Colon & Rectum'da yayımlanan yakın tarihli bir araştırma, kanser tedavisi görmüşler arasında fiziksel olarak hareketsiz olanlarla karşılaştırıldığında düzenli egzersiz yapanların daha az yorgunluk çektiğini ve toplumsal ve duygusal konularda daha başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Bir başka artı: Fiziksel olarak aktif olmanız kolon kanserinin tekrarlama riskini azaltacaktır.
Bu etkileri görmek için maraton koşmanız ya da spor salonlarında saatler geçirmeniz gerekmiyor. ACS'nin önerilerine uyun yeter: Haftada 60 dakika zorlu bir egzersiz ya da 150 dakika orta zorlukta egzersiz yapın. (Orta zorlukta egzersiz yorucu değildir, ama hafif terlemenize neden olur; zorlu egzersiz terlemenize ve kalbinizin hızlı atmasına neden olur.) Bir uyarı: Daha önce egzersiz yapmıyorduysanız egzersizin düzeyini yavaş yavaş artırmalısınız.
Hospice Nedir
"Hospice" terimi hem yaşam sona ermek üzereyken destekleyici bakım sağlanması kavramına, hem de bu tip bir bakımın verildiği yere karşılık gelir.
Temelinde yatan başlıca ilke herkesin ağrısız ve onurlu bir biçimde ölmeye hakkı olduğudur. Odaklanılan ne yaşamı uzatmak ne de ölümü hızlandırmaktır. Amaç yaşamın son zamanlarını olabildiğince iyi bir hale getirmektir.
Bu kabul etmesi zor bir kavram olabilir, ama kanser hastaları ve yakınları için son dönem bakımı çok yararlı olabilir. İlaç masrafı dahil günlük pek çok yükü ailelerin üzerinden alabilir ve onların daha dolu yaşamaya odaklanmalarına olanak verebilir.
Hospice ölümün eşikte olduğu ya da tedaviden vazgeçildiği anlamına gelmez. Bir hospice programı belirtilerin ve ağrının kontrol altına alınmasına yardım edebilir, gerekli ilaç ve tıbbi aletleri sağlayabilir, ayrıca hastalar ve yakınları için genellikle günün her saatinde psikolojik danışmanlık hizmeti verebilir. Amerika'da bir hospice'teki tıbbi ekip, bir tıbbi direktör, bir hemşire, bir hastabakıcı, bir sosyal hizmetler görevlisi ve bir din görevlisinden oluşur. Çoğu durumda aile hekimi de ekibe dahil olur. Hospice bakımı evde, bir bakım evinde ya da hastanede veya bazı durumlarda özel hospice tesislerinde yapılabilir.
Hospice bakımına alınan pek çok birey beklenilenden uzun yaşar, bazıları sağlanan bakım, kişisel ilgi, toplumsal ve duygusal desteğe de bağlı olarak kendini daha iyi hisseder. Bazen iyileşme görülür. Nedeni ne olursa olsun insanlar istedikleri zaman hospice bakımından çıkabilirler.
Palyatif Bakım Nedir
Kanser tedavilerinin artık işe yaramadığı ve kanserin durdurulamadığı bir an gelebilir. Bazı hastalar, hekim etkili olma olasılığının hemen hiç olmadığını söylese de tedaviye devam etmeyi seçer. Bazıları da agresif tedavileri ve yinelenen tedavi seanslarını keser ve diğer önemli önceliklerine odaklanır. Bu durumda kanseri tedavi etmesi beklenmeyen ama yaşam kalitesinin sürdürülmesini amaçlayan tedavilerin kullanıldığı palyatif bakım, en iyi sonucu verebilir.
Bu pes etmek demek değildir: Palyatif bakım ağrı ve sıkıntıların azaltılması üzerinde duran bakım anlamındadır. Kanserin her aşamasında, iyileştirme amaçlı diğer tedavilerle birlikte uygulanır. Öte yandan bu terim genellikle artık tedaviye cevap vermeyen ilerlemiş hastalıklar için kullanılmaktadır. Kanserli yaşam belirsiz bir süre devam eder—aylar bazı durumlarda da yıllarca—ve palyatif bakım yaşamı daha rahat kılabilir.
Agresif tedavinin kesilmesi kararı oldukça bireysel bir karardır. Aile ve yakın arkadaşlarla konuşmanın yardımı olabilir. Ama bazen, özellikle de sizi sevenler bu seçiminizi onaylamıyorsa, bu konuşmalar sıkıntı kaynağı olabilir.
İlerlemiş evre kanser hastalarına yardımcı olmak üzere eğitim almış psikiyatristler bu konuların araştırılmasında yardımcı olabilir. Kolorektal kanseri olan başkalarının da bulunduğu destek grupları bu tip kararları verirken yararlı olabilecek bir bakış açısı sağlayabilir
Palyatif Tedavi Nedir
Bazı palyatif tedaviler kanseri frenlemek için kullanılan tedavilerin aynısıdır, ama ileri evredeki kanserler için bu tedavilerin amacı ağrıyı ve diğer belirtileri azaltmak olabilir.
Palyatif radyasyon tedavisi kanserin çıkarılamadığı ya da frenle-nemediği durumlarda tümörleri küçültebilir ve baskıyı, ağrıyı ve beden işlevleri üzerindeki etkilerini azaltabilir.
Palyatif ameliyat nadiren yapılır, ama kanamayı durdurmak, bir tıkanıklığı gidermek ya da tümörü küçültmek için gerekebilir. Laparoskopik ya da minimal girişimsel ameliyat mümkünse tercih edilir.
Kolonik stentler hekimlerin ameliyat yapmadan tıkanıklığı açmasına olanak verir. Stent, katlanıp bir endoskopiyle kolonda istenilen bölgeye yerleştirilen, burada açılarak barsaktaki tıkanıklığı giderebilen kafes şeklinde bir tüptür. Tıkanıklığı gidermek için Acil müdahale olarak ameliyattan önce de kullanılabilir. Stentlerİ tıkanıklık meydana gelme riski olan, ama aynı zamanda majör abdominal ameliyatın çok riskli olacağı yaşlılar ve çok hasta olanlar için özellikle yararlıdır.
Palyatif balamla tedavi edilen yaygın sorunlar
Kanseri ileri evrede olanların yaklaşık üçte ikisinin ağrılar vardır ve her dört kanser hastasından biri klinik depresyondadır. Ağrı ilaçlarla geçirilebilir, ama bazı insanlar bağımlı olmaktan, hoş olmayan yan etkilerden ya da zihinsel kapasitelerini yitirmekten korktuklarından ağrı kesici kullanmak istemez. Ancak gerçek şu ki ağrı çeken insanlar bağımlı olmaz, yan etkilerin çoğu geçirilebilir ve ağrı zaten düşünme ve yaşama katılma becerisini zayıflatabilen başlı başına bir etmendir. Ağrının kontrol edilmesi tedavinin bir parçasıdır ve ilaçlar duruma özel seçilebilir.
Depresyon ve anksiyete yaşamdan keyfi alır götürür. Yine de pek çok kişi bu belirtileri tanımaz ve hekimlerine söylemez. Bu nedenle de bir hastalık nedeniyle başka bir hastalığı daha çekerler. Depn yon ve anksiyete ilaçlarla rahatlatılabilir. Pek çok birey psikolojik danışmanlığı da yararlı bulur.
Kolorektal Kanseri İle Yaşamak
Bugün ABD'de kolon kanserine yakalanmış olup da hayatta olan bir milyondan fazla kişi var ve hastalığın saptanmasına ve tedavisine yönelik yöntemler geliştikçe bu rakamın artması bekleniyor.
Bu insanların çoğunun kendileri için kullandıkları İngilizce kelime survivor—tıbbi bir terim olmasa da kanserlilerin seçtiği, Türkçe'de bir kriz ya da savaşımın üstesinden gelip yaşamda kalmayı başarmış anlamına gelen bir terim.
Ancak aslında kolorektal kansere bir kez yakalanmış biri her zaman kanserle yaşar. "İyileşme" kelimesi kullanılabilse de bunun bir garantisi yoktur. Yineleme kaçınılmaz olmasa bile, gerçek şu ki kolorektal kanser yıllar sonra bile yineleyebilir. Bu nedenle hekimler kanser belirtilerinin görülmediği remisyon döneminden "hastalığın görülmediği" ya da "kanserin görülmediği" dönem olarak söz eder.
Hastanın İzlenmesi ve Kontroller
Kolorektal kanser tedavisinin ardından hasta uzun yıllar özenle izlenmelidir. Yineleme ya da metastazın erken tanılanması kanserin tedavi edilmesi ya da kontrol altına alınması için en uygun koşulları sağlar. Bu nedenle Johns Hopkins'teki Sidney Kimmel Kanser Mer-kezi'nde hastaların çoğu ilk üç yıl her 3-6 ayda bir, sonrasındaki iki yıl boyunca da her altı ya da 12 ayda bir kontrole gelir.
Hekimleriniz size özel bir kontrol ve hasta izleme programı hazırlayabilir. Bu randevulara gitmek ve kontrol ve hasta izleme programına bağlı kalmak çok ama çok önemlidir. Hekimleriniz iyileşme sürecinizi izleyecek, kanserin yinelediğinde ya da metastaz yaptığına ilişkin belirtiler olup olmadığına bakacak ve tedavinin sonradan ortaya çıkan etkileri olup olmadığını kontrol edecektir.
Bu kontroller durumunuzu ve prognozunuzu bir uzman ekiple tartışmanız ve en iyi düzeyde iyileşmek ve sağlıklı olmak için yaşam biçiminizde gerçekleştirebileceğiniz değişikliklerle diğer yapabileceklerinizi değerlendirmeniz için bir olanak sunar. Kontrol programı genellikle tedavi sona erdikten birkaç hafta sonra başlar. Sizin için hazırlanacak takvim ve önerilecek testler size özel olacaktır. Tipik bir plan şunları kapsar:
ilk iki yıl, üç ayda bir; sonra üç yıl boyunca, altı ayda bir CEA gibi kanser göstergeleri olan testleri dahil olmak üzere çeşitli kan testleri üç yıl boyunca, altı ayda bir; sonra iki yıl boyunca yılda bir kanserin yayılıp yayılmadığını izlemek için röntgen ya da BT ile karaciğer ve akciğer görüntüleme testleri bir yıl sonra kolonoskopi, sonra bulgulara bağlı olarak her yıl ya da üç yılda bir tekrarı
Rektal kanser tedavisi görmüş olanlara kolonoskopiye ek olarak dijital rektal muayene, proktoskopi veya sigmoidoskopi de yapılabilir. Bu testlerin hangi sıklıkta yapılacağı bulgulara ve hastaya ilişkin bireysel ayrıntılara bağlı olacaktır.
Tedavinin Sonradan Ortaya Çıkan Etkileriyle Başa Çıkmak
Kanser tedavisinden kaynaklanan sonradan ortaya çıkan kalıcı ve geçici etkiler ufak da olabilir büyük de. Kısa dönemli sorunlar arasında ameliyatın ardından yaraların iyileşme süreci, ağızda ve deride yaralar ve sindirim sorunları görülebilir. Ameliyat sonucu barsak yolunu tıkayan bir nedbe dokusu ya da yapışma ortaya çıkabilir. Kemoterapi ve radyasyon sinirlere, mesaneye ya da vajinaya zarar verebilir ya da kısa veya uzun süreli bellek yitimi ya da "bulanık" düşünme gibi başka sorunlara neden olabilir.
Hem kadınlarda hem de erkeklerde cinsel işlevler etkilenebilir: Erkeklerde rektal ameliyatın ardından ereksiyonu sürdürmeyi zorlaştıran sinir hasarı görülebilir ve kadınlar da radyasyonun ardından oluşan nedbe dokusunun cinsel ilişkiyi acı verici bir hale getirdiğini görebilir (bak. "Kolorektal Kanserin Ardından Cinsellik ve Cinsel Yakınlaşma"). Başka bir olası yan etki de kollarda ya da bacaklarda periferal nöropati olarak bilinen uyuşukluk ve duyu azalmasıdır.
Kanserin yanında bir de bu yeni zorluklarla karşı karşıya kalmak cesaret kırıcı olabilir, özellikle de bu sorunların geçici mi kalıcı mı olduğu bilinmiyorsa. Tedavi sonucu ortaya çıkan bu etkiler, kanserle ilgili duygusal konularla çok iyi başa çıkmış biri için bile depresyon ya da anksiyete kaynağı olabilir.
Bu sorunları kontrol altına almaya yönelik tedaviler vardır. Hekimlerinize bu tip sorunlarınızı danışın, özellikle de ağrıları azaltmak için neler yapılabileceğini sorun. Araştırmalar ağrının iyileşmeyi engelleyebileceğini ve olabilecek en iyi düzeyde iyileşmenin ağrının geçirilmesine bağlı olduğunu gösteriyor. Psikiyatrik danışma ve ilaçlar, depresyon ve anksiyeteyi giderebilir.
Hangi rahatsızlık için hangi uzmana gideceğinizi saptamanız zor olabilir. Onkoloğunuzu ziyaret etmeniz iyi bir ilk adım olabilir, ama unutmayın onkolog kanser üzerine uzmanlaşmıştır ve başka konularda başka uzmanlara gitmeniz gerekebilir. Bu aşamada büyük olasılıkla en iyi yardımcınız en az uzmanlaşmış kişi olan hekiminizdir—yani aile hekimi. Uygun birini bulamazsanız öneri ve sevk için kanser tedavi merkezinizdeki hasta destek programıyla bağlantıya geçin.
Yinelemenin Belirtileri
İki ucu keskin bıçak: Kanserin yinelemesi konusunda kaygılanmanın bir yararı yoktur, ama böyle bir durum ortaya çıktığında da olabildiğince çabuk tedaviye başlamak önemlidir. Gene de yineleyen kanserin ya da metastazların belirti ve bulguları belli belirsiz olabilir, bu özellikle kapsamlı bir tedaviyi daha yeni atlatmışsanız geçerlidir. Ameliyat öncesinde hissettiklerinizden farklı olarak ne hissettiğinizi anlamanız zor olabilir.
Hekimlerin ciddiye almanızı önerdiği bazı belirtiler şunlardır:
Yorgunluk, kilo kaybı, iştahsızlık ve beslenememe. Bunlar tedaviye de bağlı olabilir, kanserin yinelemesini de .
Karında ağrı ya da barsak tıkanıklığı. Kanser barsakta tedavi edildiği bölgede ya da kolonun herhangi başka bir yerinde yineleyebilir. Bu durumda normal dışkılama engellenebilir. Bu nedenle, ağrı ve kabızlık varsa hekiminize bildirin.
Mide bulantısı, kusma ya da gözlerde ve deride sararma. Bunlar karaciğerde metastaz olduğuyla ilgili belirtiler olabilir.
Nefes darlığı, akciğer tümörüne işaret edebilir.
Kalçada veya sırtta ağrıyla birlikte idrara az çıkma. Kanserin idrar yollarına ya da iskelet sistemine sıçradığını gösteriyor olabilir.
Sağlıklı Seçimler Yapmak
Şimdiye kadar kolon kanserinin ortaya çıkmasını ya da yinelemesini önlemenin kesin bir yolu bulunamadı. Ancak giderek artan sayıda araştırma yaşam biçiminin çok büyük etkisi olabileceğimi gösteriyor. Yeni araştırmaların çoğu, zamanın da haklı çıkardığı sağduyunun sesini yansıtıyor: Sağlıklı beslenin, uygun bir kiloda kalın, düzenli egzersiz yapın ve sigara içmek gibi sağlıksız alışkanlıklardan uzak durun.
Yaşam biçiminde değişiklik yapmak zaten zordur, kanser tedavisi ve iyileşme sürecinin getirdikleriyle başa çıkmaya çalışırken daha da zor olabilir. Diğer taraftan bazıları da kanser olmanın bu tür değişiklikler yapmak için kendilerini motive ettiğini görür.
Kanserin ortaya çıkma ya da yineleme riskini azalttığı gösicrilmiş sağlıklı uygulamalar arasında şunlar sayılabilir:
sigarayı bırakmak ve alkol alımını sınırlandırmak
kırmızı et ve doymuş yağ açısından yoksul ama sebze, meyve ve lif açısından zengin beslenmek
yaşınıza ve beden tipinize uygun bir kiloda kalmak
düzenli egzersiz yapmak
Değişim hiçbir zaman kolay değildir, bu nedenle destek almak için hekimlerinize danışın. Sigarayı bırakmak, egzersiz ve kilo yönetimi için hazırlanmış özel programlardan da yararlanabilirsiniz. Bazıları için kanser destek grupları, kanser arkadaşı ya da kanserlilerle çalışma konusunda deneyimli bir terapist de yararlı olabilir. Gittiğiniz kanser merkezi de çok değerli bir bilgi kaynağıdır.
Klinik Deneylere Katılmak
Klinik deneyler tedavilerin yararını bilimsel açıdan değerlendirmek için bir programa bağlı olarak yapılan tıbbi araştırmalardır. Ko-lorektal kanserin her aşamasında klinik deneylerin önemi vardır.
Örneğin klinik deneylerde ameliyatın ardından kolorektal kanserin yineleme riskini azaltmak için hangi tip tedavinin en etkili olacağı araştırılıyor olabilir. Metastatik kolon kanseri olanları tedavi et-
mekte hangi kemoterapi programının en etkili olacağının değerlendirilmesine yönelik araştırmalar yol almaktadır.
Bazı durumlarda klinik deney, etkili olduğu bilinen tüm standart ilaçlarla tedavi görmüş kişiler üzerinde onaylanmamış yeni bir tedavinin denenmesi şeklinde olabilir. Klinik deneyler yeni bir tedaviyi değerlendirmedeki ilk adım ya da kolorektal kanser için yeni standart bir tedavi ortaya konulmasına yönelik son adım olabilir. Klinik bir deneye katılmanız başka türlü ulaşamayacağınız yeni veya deney aşamasındaki tedavilere ulaşmanızı sağlayabilir. Her zaman değilse bile çoğu durumda bu tedavilerin sizin için bir masrafı olmaz ve katıldığınız deneyle bağlantılı muayene ve check-uplardan geçebilirsiniz. Öte yandan düşünmeniz gereken riskler de vardır
Unutmayın klinik bir deneye katılmanızın bireysel olarak size bir yararı olmaması durumunda bile, sizin katkınızla elde edilen bilgi başkaları için yararlı olabilir. Klinik bir deneye katılmak bilime ve gelecekteki kanser hastalarına gerçek anlamda bir armağandır. Sürmekte olan ve sizin durumunuza uygun klinik deneyler olup olmadığını hekiminize sorabilirsiniz.
Kolon Kanseri Bitkisel Tedavisi
Kanserin "doğal" bir çaresi yoktur ve bu iddiaya dayanan sözüm ona tedaviler geçmişte pek çok kanser hastasına zarar vermiştir. Bu zarar ya bu tehlikeli "tedavi yöntemlerini" uygulayarak doğrudan ya da bazı hastaları sağlam araştırmaların desteklediği tedaviler yerine kanıtlanmamış tedavilere yönlendirerek dolaylı olarak verilmektedir.
Öte yandan geleneksel tedavilerle birlikte kullanıldığında tedavinin bazı yan etkilerini azaltabilen veya bazı kolorektal kanser hastalarının çektiği ağrı ve gerginliği azaltmaya yardımcı olabilen bazı tıbbi olmayan tedaviler de var. Örneğin, araştırmalar meditasyon ve imgeleme gibi uygulamaların rahatlatıcı olabildiğini gösteriyor. Yoga ve Tai-Chi de yararlı olabilir. Akupunkturun bazı tip ağrıları yatıştırdığı da gösterildi.
İngiliz nanesi ve zencefil gibi bitkiler kemoterapiye bağlı mide bulantısı ve kusmaları azaltmaya yardım edebilir. Öte yandan ağızdan alınan her şeyin dikkatli ve hekime bilgi vererek alınması gerekir. Size verilen tedavi size özel hazırlanmıştır ve eklenen bitki, besin desteği ya da başka "doğal şifa" kaynakları bu tedavilerle olumsuz bir etkileşime girebilir.