Meme Dansitesi Nedir

Meme Dansitesi



Meme parankimi ve stroma; mamografilerdeki yumuşak doku dansitesinin çoğunluğunu meme parankimi ve destek elemanları olan stroma oluşturur. Normal kadınlarda glandüler yapılar üst dış kadran ve subareoler alanlarda çoğunlukla simetrik olarak bulunur. Ancak belirli bir oranda herhangi bir patoloji olmaksızın parankimal asimetri görülebilir. Mamografik incelemede yağ dokusu radyolüsent görülürken glandüler doku dens görülmektedir.



Premenapozal nullipar kadınlarda glandüler yapılar çok fazladır ve meme volümünün büyük kısmını kapsar. Laktasyonda bu yapılar çok daha belirgindir. Meme glandı daha dens görülür. Bu durumlarda yumuşak doku kitleleri, normal parankimal yapılarla örtülebilir. Postmenapozal kadınlarda ise glandüler yapıların involüsyona uğraması ve yağ dokusunun artmasıyla meme parankim dansitesi belirgin derecede azalır ve yağ dokusundan zengin memelerde yumuşak doku kitleleri kolaylıkla görülebilir.


Mamografik olarak memenin yapısının değerlendirilmesinde glandüler ve stromal yapıların miktarına göre meme parankimi American College of Radiology (ACR) tarafından faklı paternlerde tanımlanmaktadır. Bu paternler Tip I, Tip II, Tip III, Tip IV olarak adlandırılmaktadır. Tip I ve II de glandüler doku miktarı az olup yağ doku miktarının fazla olması nedeniyle mamografik değerlendirmenin duyarlılığı oldukça yüksektir. Buna karşın Tip III ve IV de yağ doku az, glandüler doku miktarı fazla olduğu için mamografik değerlendirmenin duyarlılığı düşmektedir.


Meme hastalıklarının tanısında mamografinin üstün özelliklerine karşı gereksiz biyopsiler, klinisyen- patolog- radyolog görüş birliği problemleri ve en önemlisi ortak bir dil oluşması gerekliliği sonucunda ilki 1993 yılında American Collage of Radiology tarafından açılımı meme görüntüleme raporlama ve bilgi sistemi kelimelerinin (Breast Imaging Reporting And Data System) baş harflerinden oluşan BI-RADS sözlüğü oluşturulmuştur. Sözlük klinik geri dönüşleri ve çalışmalarla güncellenmektedir.


Atlasta mamografi- ultrasonografi ve manyetik rezonans görüntüleme ilgili başlıklar bulunmaktadır. Bu sınıflama sonucu tetkikin hangi nedenle yapıldığı, önceki inceleme özelliklerini, meme paterni, lezyonları ve önerileri içeren bir raporlama sistemi geliştirilmiştir. Paternlerin tanımlanmasında atlas, mamografik olarak fibroglandüler dokunun tüm memeye oranına göre sınıflama yapmaktadır.

Meme ve Mamografik Anatomisi

Meme ve Mamografik Anatomisi



Memenin yumuşak dokusunu ve patolojik değişikliklerini yansıtan primer görüntüleme yöntemi mamografidir. Memenin temel radyografik dansitelerini yağ dokusu, yumuşak dokular ve kalsiyum oluşturmaktadır.



Mamografik olarak meme; kütanöz yapılar (deri, areola, meme başı), cilt altı yağ tabakası ve glandüler tabaka olmak üzere üç bölümde izlenir. Areola, meme başı, cilt ve meme parankiminin tümü yumuşak doku dansitesindedir. Cilt altı ve destek yağ dokuları, yağ dansitesini oluşturur.



Venler, cilt altı dokuda 2-4 mm çapında uzun kürvilineer dansitelerdir ve yağlı meme dokusunda daha iyi görülebilir. Venöz patern genellikle her iki memede simetrik olup, her hastada farklıdır. Kıvrımlı olmaları ve aterosklerotik kalsifikasyon içermeleri nedeni ile arterler yaşlı veya orta yaşlı kadınların mamografilerinde izlenebilir. Mamografilerde lenfatik damarlar görülemez.



Meme başı ve areola, uygun teknikle elde olunan mamografilerde öne doğru projekte olan yumuşak doku dansitesi olarak görülür. Bazı kadınlarda ise varyasyonel olarak çökük, retrakte veya içe çekiktir. Areola normalde santralde ve önde yumuşak doku dansitesi olarak görülür. Cilt, mamogramlarda memeyi saran yumuşak doku dansitesinde ince bir çizgi olarak görülür. Mamografide normal cilt kalınlığı 0,7-2,7 mm arasındadır. Meme cildinin en kalın kısımları memenin medial ve inferior kesimlerindedir. Normal memede cilt altında parankimi çepeçevre kuşatan yağ dokusu bulunur. Bunun dansitesi boylu boyunca uniform olmalıdır. Yağ lobülleri arasında, meme parankiminden cildin iç yüzüne doğru uzanan ve eğimli seyir gösteren fibröz septalar (Cooper ligamanları) bulunur. Bunlar mamografik olarak en iyi cilt altı yağ dokusu içinde görülür.

Meme ve Ultrasonografik Anatomisi

Memenin Ultrasonografik Anatomisi



Ultrasonografide meme, yüzeyden derine doğru cilt, cilt altı yağ dokusu, glandüler ve fibröz tabaka, retroglandüler yağ tabakası, kas fasyası ve kas tabakalarından oluşmaktadır. US’de cilt hiperekoik olup, meme başına yaklaştıkça kalınlığı artar. Normal memede cilt kalınlığı iki-üç milimetreyi geçmez. Cilt altı yağ tabakası hipoekoik bir bant şeklinde olup ovoid konfigürasyonlu, çevresindeki glandüler dokuya göre daha hipoekoik, santralinde ise bağ dokusunun oluşturduğu ekojen bir nidus görülür. Bu bandın kalınlığı, hastanın yaşına göre değişiklik gösterir. Genç kadınlarda ve dens memelerde cilt altı yağ tabakası görülemeyecek kadar incedir. Memenin fibroglandüler dokusu, genellikle homojen ekojenitede bir patern gösterir. Ancak yağ involüsyonu arttıkça hipoekoik alanlar artar .



Glandüler yapı, meme glandının büyük bir bölümünü kaplar. Üst dış kadranda ve aksiller bölgede daha fazladır. Bağ dokusu ile birlikte heterojen ekoik olarak izlenir. Retroglandüler yağ tabakası ve kas tabakası hipoekoik olarak görülür. Görüntü alanına giren kostalar hipoekoik olup, posterior kesimlerinde akustik gölge oluşturur. Memenin süt kanalları, meme başına doğru konverjans gösteren ve genişleyen 1-8 mm çaplarında anekoik tubüler yapılar olarak görülür. Meme başı orta derecede ekojen olup, posteriorunda akustik gölgelenme görülür. Fizyolojik karakterli IMLN ve aksiller lenf bezleri uzun, ovoid konfigürasyonlu ve genellikle ekojenik yağlı hilusları bulunan hipoekoik yapılar olarak izlenir.