Lens Takmak, Lens Takılması Sağlıklı Mıdır?
Bunun kararı, her vaka için, reçeteyi yazan göz uzmanı tarafından verilir. Yumuşak lens kullanmak, çok yönden yararlıdır. En önemli avantajlarından biri, daha uzun süreli olarak ve baştan itibaren rahat biçimde kullanılabilmeleridir. Yumuşak lenslerde mekanik tahriş ya az olur ya da hiç olmaz. Bu nedenle, daha uzun saatler kullanılabilir.
Yumuşak lenslerin kullanılmasına, tıp bazı nedenlerle karşıdır. Bunlardan biri, yumuşak lenslerin, sert lensler gibi yararlı olmaması ve bazı astigmatizmleri düzeltememesidir. Başka bir takım etkenler de vardır.
Şunu da eklemeliyim ki, kontak lensin şu ya da bu tipi herkes için uygun değildir. Bu nedenle, böyleleri, daha yararlı ve güvenli önlemler getiren gözlükleri kullanmalıdırlar.
Astigmat Nedir, Göz Astigmat Hastalığı Tedavisi
Gözün ön tarafındaki yamukluğa astigmat denir, yani gözün ön tarafı homojen bir yuvarlaklığa sahip değildir; iki ayrı eksende ayrı kırılmalar söz konusudur. Hastanın eğri görme, baş ağrısı, hem yakın hem uzağı görmeyle ilgili sorunları vardır.
Gözlükle tedavisi mümkün değildir, gözlük yalnızca tashih edicidir.
Gözün Kaşınması, Gözde Kaşıntı ve Bahar Nezlesi Tedavisi
Bahar nezlesi, allerjik bir zemin üzerinde gözde kaşıntı, sulanma kızarıklık ve ışıktan rahatsız olma şikayetleri yapan bir hastalıktır. Erken yaşta başlayıp uzun müddet devam eder. Genellikle 6-20 yaşlan arasında görülür. 20 yaş geçmesine rağmen bazı şikayetler devam edebilirler.
Kapak ve limbik olmak üzere iki şekli vardır. Bazılarında hafif, bazı kimselerde ise şikayetler fazla olabilir.
Ender olarak gözün saydam tabakasında leke bırakabilir.
Tedavide kortizonlu damla ve pomadlar kullanılır. Bu ilaçları bir göz hekiminin tavsiye ve takibinde kullanmak gerekir.
Havuç Gözleri Kuvvetlendirir Mi, Havucun Yararları
Havuçtaki zengin beta-karoten maddesi vücutta A vitaminine dönüşür. A vitamini göz retinasının (ağ tabaka) iyi çalışmasına yardıma olur. Havuç ayrıca gece körlüğünü önlemeye ve gözlerin karanlığa daha çabuk alışmasına da yardımcı olur.
Karanlıkta Kitap Okumak Gözleri Bozar Mı?
Doğru. Yetersiz ışık, baş ağrısı ve yorgunluğa yol açan göz zorlamasına neden ojur. Bu durum, özellikle gençlik yıllarında miyopluğa yol açabilir. Genel kural olarak yaklaşık bir metre uzaklıkta bulunan, üzeri korumalı 150 Watt'lık bir ampul, sağlıklı okuma için yeterlidir. Işık sizden uzaklaştıkça daha yüksek Watt'lı ampul gerekir. Gözünüzü dinlendirmek için, her 15-20 dakika okumadan sonra, başka yönlere bakınız. Bu hareket göz kaslarını dinlendirerek miyopluğu önleyebilir.
Arpacık Nedir, Gözde Arpacık Hastalığı Tedavisi İçin
Gözün üst ve alt kapaklarında gözün kurumasını engelleyen bezler vardır. (Ust kapakta oniki, alt kapakta sekiz tane) Bezlerin ağzı çeşitli sebeplerle tıkandığında bezler şişer, enfeksiyonda kaparlarsa arpacık denilen şey olur.
Arpacığın iki sebebi vardır. Bir, kırma kusuru olanlarda, yani astipmatlar da görülebilir. İki, vitamin eksikliği, özellikle de A vitamini eksikliğinden kaynaklanabilir.
İlaçlar kullanılır. Geçmezse cerrahi yollara başvurulup, bez yarılarak iltihap alınır, bu halde aynı bezde bir daha arpacık çıkma ihtimali kalkar.
Miyop Nedir, Miyop Göz Kusuru Hastalığı Irsi Midir?
Uzaktaki nesneleri bulanık görmeye miyop denir.
Genel nüfusun yüzde 20'sinde görülen bu basit görme sorunu, göz küresinin önden arkaya gereğinden fazla uzun olmasından kaynaklanabilir. Böylece gelen ışınlara,
Retina yerine, onun biraz önünde odaklanabilir. Bunun neticesi olarak uzaktaki nesneler bulanık görülür. Yakındaki eşyalar rahatlıkla görülebilir, ama eğer miyopluk derecesi çok fazlaysa bunda da bazı problemler çıkabilir.
Miyopluk genelde çocukluk döneminde ortaya çıkar. Kız ve erkek çocuklarda aynı oranda görülür. Ergenlik döneminde hızla ilerleyebilir. Daha sonra bir yavaşlama dönemi başlar. 20'li ve 30'lu yaşlarda gözlük veya lens değişimi gerebilir.
Miyopluğun kalıtsal (irsi) olduğu sanılmaktadır.
Tedavide gözlük veya kontak lens kullanılır. Genelde iç bükey lenslerle yapılan düzeltmeler görmeyi normale yakın, hatta normal hale dönüştürebilirler. Bunun için göz hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir.
Göz Ameliyatı ile Miyop Ameliyatı Tedavisi
Bu ameliyatın adı radyol keratatomidir. Hafif veya orta derecede miyopileri düzeltmek için geliştirilen yeni bir ameliyat tekniğidir ve henüz yaygınlaşmış değildir. Rusya'da geliştirilen bu metod, basit gibi görünmekle birlikte çok özenli, ince teknikleri gerektirmektedir.
Her iki gözün de kornealarında bir dizi radyal (bisiklet tekerleği şeklinde) gayet dikkatli kesimler yapılır. İki gözdede de bu ameliyat teker teker gerçekleştirilir. Bu işlem sonucu korneanın merkezi düzleşir ve dıştaki aşağı doğru eğimli bölüm daha dikleşir. Bu da ışınların kırılış şekillerini değiştirecek, retinada odaklamalarını sağlar.
Bu ameliyat için hastanın hastanede yatması gerekmez. Tüm işlem 15 ila 30 dakika kadar sürer. Ameliyat edilecek hastaya lokal anestezi verilir. Kişi birkaç gün için gözlerini bir kapak veya koyu gözlüklerle örter.
İstanbul Beyoğlu Kuledibi Hastanesi Göz kliniğinde yaygın olarak yapılmaktadır.
Çocuklarda Bebeklerde Şaşılık Nedenleri ve Tedavisi
Şaşılığın sebebi, genellikle gözün tembelliğidir. Böyle bir gözde adalenin (kas) çekme gücü tam değildir. Görüşü iyi olan göz bir cisme bakarken öbürü bunu seçemez. Onun için de içe, dışa, aşağıya, yukarıya doğru döner. Bazen gözler bir yöne bakarken uyumlu olurlar, başka bir yöne bakılırken bu uyum sağlanamaz.
Şaşılık, genellikle çok küçük yaşta ortaya çıkar. 12 yaşından önce düzeltilmelidir; yoksa, geç kalınmış olur. Bazen bir göze küçük bir ameliyat gerekebilir. Egzersiz genellikle faydalı olur. Tembel gözü güçlendirecek mercekler de yararlıdır.
Çocuklarda Havale, Bebeklerde Havale
Havale Geçiren Çocuk Tedavisi
Konvulsion veya havale geçirme beyinde nöron denilen hücrelerden anormal elektrik boşalmaları sonucu bilinç değişikliğiyle ortaya çıkan klinik bir tablodur. Bu nöbetlerin sık sık tekrarlamasına epilepsi (sara) denir. Konvulsion ve epilepsiler çeşitli nedenlere bağlı olduğundan sınıflandırılmaları da karışıktır. Örneğin, en sık görülen bir havale çeşidi altı ay ile altı yaş arası görülen ateşe bağlı havalelerdir.
Epilepsilerde ailevi yatkınlık olabilir, bazı ailelerde daha sık tır. Yine havaleyi (nöbet) tanımlarken nöbetin başlama yaşı, şekli, ateşle birlikte olup olmadığı, süresi, diğer aile bireylerinde olup olmadığının sorulması, çok önemlidir. Bu arada çocuğun iyi bir muayene ve bazı özel kan tetkiklerinin yapılması gerekir. Bir diğer tamamlayıcı tetkik ise nöbet cinsini tayin ve tedavi ayarlamalarını gerektiren EEG'dir (elektroansefalografi). Görüldüğü gib olayın çözümlemesi oldukça komplikedir. Tedavi başarısında ilaç dozunun ayarlanması, düzenli olarak gün atlamadan verilmesi, hatta bazen senelerce bile kullanılması gerekebileceği önemli yer tutmaktadır. Bu konuda aile ile çok yakın işbirliğinde olmalıdır.
Yine bu ilaçların kullanılması sırasında huzursuzluk, sinirlilik gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Sorunuzda-ki ikinci çocukta havale düşmeye bağlı olabileceği gibi kardeşinde de olması ailevi bir yatkınlığı da akla getirmektedir. Birinci çocuktaki sinirlilik durumu kullandığı ilaçlarla ilgili olabilir. Her iki çocukta nöbetin tanımlanması ve EEG sonuçları gerekmektedir. Bu sonuçlarla bu konuda uzman (pediatrik nörolog) danışmak yararlı olacaktır.
Bebek Emzirme Süresi, Bebeğin Emzirme Süreleri
Bebeğin istediğimi zaman annesini emmesi anne sütünün bollaşmasını sağlayacaktır. İlk 6 ay yalnız anne sütü (su dahi verilmeksizin) alan bebek 6 aylık oluncaya kadar meyve suyu vb. de ihtiyacı da yoktur. Bebek 6 aylık olduktan sonra anne sütü yanında katı gıdalara başlanmalıdır. İnek veya diğer hayvan sütleri yerine anne sütüne 2 yaşına kadar devam etmekle hem bebeğe en iyi, en temiz, en ucuz, en koruyucu gıdanın verilmesi ve hem de annenin bu süre zarfında hamile kalmasının önlenmesi tabii yoldan sağlanmış olacaktır. Kur'an-ı Kerim'in bakara suresinde anne sütünün bebeklere 2 yaşına kadar verilmesi gereğinden söz edilmesi bu duruma paralel düşmektedir.
Çocuğuma süt veriyorum. Ağrı kesici haplar almamda mahzur var mı?
Sık olarak kullanılan ağrı kesiciler, antibiyotikler ve öksürük şurubu vs. gibi ilaçların pek çoğunu emziren anneler kullanabilir. Bazı ilaçlar anne sütüyle çok az miktarda bebeğe geçse de bunun önemi yoktur. Zaten ilaçların prospektüsünde emziren annelerin ilacı kullanımı ile ilgili not vardır. Bu yönden okunması faydalıdır.
Anne Sütü Arttırma, Süt Arttırma Yolları Nelerdir?
Anneler bebeklerini emzirmeye özendirilmelidir. Bütün hamileler, anne sütünün faydaları konusunda bilgilendirilmeleri gerekir.
Ayrıca doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bütün annelerin bebeklerini emzirmeleri hususunda ısrarlı olunmalıdır.
Tıbbi açıdan mecburi değilse, yeni doğan bebeklere altı aylık oluncaya kadar anne sütünden başka hiç bir içecek ve yiyecek bir şey verilmemelidir.
Yeni doğan bebekler, annelerinden hiç ayrılmamalı, özellikle ilk 24 saatin bir arada geçirmeleri sağlanmalıdır.
Bebeklere yalancı meme veya emzik verilmemelidir.
Çocukların hayatlarının kurtulmasına ve sağlıklarına yaptığı katkıların yanı sıra, anne sütü ile beslenme, hem ana babalar, hem de sağlık hizmetleri açısından tasarruf sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Solunum yolu enfeksiyonlarıyla ishal, hemen hemen bütün gelişmekte olan ülkelerde en yaygın çocuk hastalıklarıdır. Ve kliniklerle hastanelere yapılan müracaatların yüzde 50'sinden çoğu bu iki sebepten dolayıdır.
Çocuğa Kundak Yapılması, Çocuğun Tuzlanması
Kundağın çocuğa faydalı olduğu tıbben ispatlanmamıştır. Bazı hekimler, çocuğun gelişmesini engellediğini ileri sürerek şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Bizim dediğimiz şudur; kundak, yaz aylannda isilik ve pişik yaparak çocuğu rahatsız etmektedir. Kışın ise aksine çocuğu soğuktan korumaktadır. Tabi, çok sıkı olmamak şartıyla. Bu yüzden kış aylarında ve çocuğu dışarı çıkardığınızda soğuk için yapabilirsiniz. Yazın ise faydası olmadığı gibi bebeği rahatsız bile eder.
Çocuğu tuzlamanın tıbbi hiçbir dayanağı yoktur. Tavsiye etmeyiz.
Çocuğun durumuna, zevkinize ve adetlerinize göre istediğinizi seçebilirsiniz. Çocuğu uyutmak için beşikte hafifçe sallamanın hiçbir mahzuru yoktur.
Çocuk doğumdan sonra ılık su ile banyo yapılmalıdır. Hemen anne sütü vermeye başlamalı ve ilk gününü annesi ile geçirmelidir. ismi, alay edilecek şekilde olmadığı gibi her iki cinse verilenlerden de olmamalıdır.
Balın Faydaları ve Yararları, Balın Cilde Faydası
Balın kimyasal analizlerinde; içinde kalsiyum, sodyum, krom, manganez, nikel, silikon, titanyum ve çinko bulundurduğu belirlenmiştir. Bu analizlerle belirlenen enzimler: Iipaz, piyastaz, invertoz,katalaz, peroksidaz ve amilaz; asitler: formik asit, sitrik asit, tartarik asit, okzalik asit; vitaminler ise, Bı, B2, B3, Bs, C, E, K vitaminleri.
Balın son olarak boğazda üreyen ve tedavi edilmediği takdirde böbrek, kalp, eklem yeri gibi organlarda önemli hastalıklara yol açan B hemolitik streptokoklara karşı etkili olduğu anlaşılmıştır.
Binlerce yıldır zevkle ve yaygın olarak kullanılmasından hiçbir şey kaybetmeyen bal, özellikle çocukların ve yaşlıların sağlıklarını korumada tavsiye edilen bir gıda maddesidir. Mide ülserlerini tedavisinde, balla oldukça başarılı sonuçlara alınmış durumdadır. Ayrıca, balın antibiyotik (mikrop öldürücü) ve antimikotik (mantar öldürücü) özellikleri de vardır.
Sarımsak Faydaları, Sarımsak Suyu, Sarımsak Tansiyon İlişkisi
Nihayet sarmısağın değeri anlaşıldı ve Avrupalılar da yüzyıllardır küçümsedikleri bu kokulu bitkiyi, 1989 yılının gıdası ilan ettiler. Doğu ülkeleri mutfaklarının vazgeçilmez gıdası olan sarmısak, içindeki pekçok değerli yan maddeleri sebebiyle, sağlığa son derece yararlı. Meselâ bir uygarlık hastalığı olan damar sertliği ve yüksek kolesterolü önlüyor. Araştırmalara göre, sarımsağın içindeki etkili maddeler, kandaki kolesterol seviyesini düşürüyor ve bunların damar sertliği olayını da önlüyor.
Sarmısak ister taze olarak yensin, isterse batı ülkelerinde görüldüğü gibi hap olarak alınsın, kanı sulandırıcı etkisi sebebiyle, kalp krizlerini de önleyici olarak kabul ediliyor. Almanya'daki bir araştırmada, enfarktüs geçirmiş 220 hastaya hergün uygun dozda sarımsak yağı içeren tablet verilmiş ve 4 yılın sonunda bu kontrol grubundaki kişilerin ikinci bir enfarktüs geçirme tehlikesinin yüzde elli oranında azaldığı görülmüştür. Kanı sulandırarak kalp krizi tehlikesini azaltan sarmısağın çeşitli cilt iltihaplarında da iyileştirici etkisi var. Sarmısakyağı, solunum yollarında da balgam söktürücü tesiriyle bu tür hastalıklarda başvurulabilecek bir ilaç sayılıyor.
Bu küçük yumruk bitki; tıp açısından etkili yağının yanı sıra birçok vitamin ile demir, bakır, çinko ve mangan gibi eser elementler de ihtiva ediyor. Bütün bu minerallerde, vücudun direncini ve hastalıklara karşı koymasını sağlayan immün sistemi güçlendiren son derece önemli maddeler. Ayrıca bu maddelerin bileşimi sebebiyle, sarmısağın iştahsızlığa, yorgunluğa ve depresyona karşı da birebir olduğu biliniyor.
Sonuç olarak sofrasından sarmısağı eksik etmeyen, mevsim ne olursa olsun, ister taze ister kurusundan günde bir diş sarmısak yiyen veya hapını yutan kişi, kendisini daha aktif, sağlıklı hissedecek, immün sisteminin güçlenmesi sayesinde hastalıklara karşı daha dirençli hale gelecektir.
Soğanın Yararları, Soğan Nelere Faydalıdır
Şifalı bitkiler içerisinde soğanın tartışılmaz bir yeri vardır. Sağlık üzerine olan olumlu etkileri yüzyıllardan beri bilinen soğanın faydalı yönleri uzmanlar tarafından bir reçete haline getirilmiştir. Sağlık üzerine olumlu etkilerinden bazıları şöyle:
* Soğan idrar söktürücü bir bitkidir. Vücutta birikmiş olan su, tuz ve zararlı maddelerin atımına yardımcı olur. Böbreklerde taş ve kum teşekkülünü önler, varsa vücuttan atılmasını sağlar.
* Soğan bronşları açar, öksürük söktürür, grip ve soğuk algınlığı gibi rahatsızlıkların tedavisinde yardımcı olur.
* Soğan, pankreas bezlerini çalıştırarak insülin salgısını arttırır, bu yönüyle şeker hastaları için çok yararlı bir bitkidir.
Kandaki şeker seviyesini düşürerek şeker hastalarının dışardan insülin alma ihtiyaçlarını giderir.
* Soğan, nişastalı unlu yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır.
* Dezenfektan görevi görür, gıdaların bağırsaklarda kokuşup vücudu zehirlemesini önler.
* Sinirleri teskin eder, uyku verir.
* Arı sokmalarında acıyı keser, şişmeyi önler (Arının iğnesi çıkarıldıktan sonra, bu yere soğan sürülmelidir).
Bileşiminde bol miktarda A, B, C vitaminleri, fosfor, iyot gibi vücuda yararlı özellikleri yanında kokusu itici bir özelliği var, ancak soğanın kokusunu gidermek için yemekten sonra biraz ekmek kabuğu veya maydanoz çiğneyerek bu olumsuz özelliğini de bertaraf edebiliriz.
Soğan gerçekten şifa hassası çok olan bir sebzedir. Birçok sebze piştiği zaman vitaminlerinin önemli bir kısım kaybettikleri halde soğan bazı vitaminleri korur. Yemeklere doğrudan doğruya pişmek üzere konabilir veya firina verilebilir. Tavada kızartmak doğru değildir.
Soğanı çiğ yemesini severseniz hiç durmayın. Daha yararlı olur.
Soğan kanı ve vücudu temizler, teni güzelleştirir.
Böbrek taşı üzerindeki tesirine gelince; soğan vücuttaki fazla suyu almakta en iyi idrar söktürücülerden biridir. Üreyi düşürür, sodyumu atar. Hatta dıştan kullanıldığı zaman bile söktürücüdür. Limon gibi, ikiye kesilmiş bir soğanı böğürlerinize sürünüz. İdrarınız en az % 25 oranında artacaktır. Böbrekler çalıştıkça da taşların düşmesi kolaylaşacaktır.
Evet, yemeklere konmasının ve fırına atılmasının yanısıra sürülme şeklinde kullanılır. Bir tesirli şekil daha vardır: Bu da soğanı ince ince kıyıp rende şeklinde kullanmak...
Soğanın özelliklerini toparlayacak olursak, şöyle sıralayabiliriz: Uyarıcı, mikrop öldürücü, idrar söktürücü, solucan düşürücü, diş etlerini güçlendirici, romatizma giderici. Ayrıca soğan iyi bir antibiyotiktir. Şeker hastaları için de çok faydalı olduğu anlaşılmıştır.
Soğanı bol yemek için soğan çorbasını tavsiye ederim. Yapılışını bilmiyorsanız yemek kitaplarından öğrenebilirsiniz.
Bağırsak Hastalıklarında Posalı Yiyeceklerin Önemi
Posalı yiyeceklerle kalınbağırsağın kronik hastalıkları, hatta kanser arasında bir ilişki bulunup bulunmadığını araştıran ilginç bir inceleme yapılmıştır.
Sözü geçen araştırmanın sonuçlarına göre bol selüloz içeren bir diyetle kalınbarsaklardaki birçok hastalık önlenebilir. Bunlar "Posalı besinler sayesinde, müshil ilaçları endüstrisini bir yana bıraktıracağız" diyor ve kabuğu alınmamış buğday ekmeği yararlı bir besindir" diye ekliyorlar. "Bu, sağlık için, isgarayı kesmek gibi bir şeydir".
Doktorların çoğunluğu, böyle bir yaklaşıma katılmaktadırlar. Fakat yine de, kronik barsak sorunları. bulunanlar, yüksek posalı rejime girişmeden önce doktorlarına danışmalıdırlar.
Bağırsak yumuşatıcı (Laksatif Nedir, Laksatif Kullanımı) etki hangi meyvalarda bulunur?
Elma, portakal, incir, kuru üzüm, hurma, erik kurusunun yumuşatıcı oldukları söylenir.
Kuşkusuz, en iyi laksatiflerden biri, suyun sınırlandırılması için tıbbi bir neden yoksa, günde altı-sekiz bardak sudur
Şişmanlığın Önlenmesi ve Hareketli Yaşam
Zayıflamak İçin Yöntemler
Şişmanlık için; çeşitli çevrelerce sayısız diyet ve zayıflama metodları teklif edilmiş, zamanla bunların birçoğunun zararlı olduğu anlaşılmıştır. Bilhassa ileri yaşlarda ortaya çıkan şeker hastalığı, kalp rahatsızları, damar sertliği gibi hastalıklara sebep olarak kabul edilen şişmanlık konusunda enteresan fikirler ortaya atılırken, bu konuyu çeşitli yönleriyle inceleyen İngiliz tıp otoriteleri şişmanlığın tedavisiyle ilgili sağlam prensipleri belirlediler.
İngiltere'de yayınlanan "British Medicial Journal" dergisinde yer alan araştırma yazısına göre, zayıflamada "diyetten çok alışkanlıkların değişmesi gerekiyor". Yazıda, iddialı diyetlerin faydalı olmayacağı, hatta tehlikeli olabileceği belirtilerek, zayıflamada "alkol,şeker ye yağ" gibi yüksek kalori sağlayan gıdalardan kaçınılarak 3 öğün yemek yemenin devam ettirilmesi gerektiği belirtiliyor.
"Zayıflama" ile "irade" arasında sıkı bir münasebet bulunduğuna yer verilen yazıda, "hastanın psikolojik bakımdan kendisini zayıflamaya hazır hissetmesi ve zayıflama mevzuunda kesin olarak niyetli olması gerektiği" bildiriliyor.
İngiliz tıp adamlarının şişmanlara zayıflamaları için 13 altın tavsiyesi şöyle:
* Alışkanlıklar, diyetten daha mühimdir. Diyetinizi değil, alışkanlıklarınızı değiştirin.
* Zayıflama kısa zamanda sağlanamaz, sabır gerektirir.
* İddialı diyetler, işe yaramaz, hatta tehlikeli olabilir.
* İlk 3-4 hafta boyunca haftada iki kilo, sonraki haftalarda ise her hafta bir kilo zayıflamak en sağlıklı yoldur.
* Daha az miktarda yemek yeyin, önceden aldığınız kalorinin yarısını veya üçte ikisini almaya çalışın".
* Teknik bakımından en uygun kalori miktarı erkeklerde günde 1500, kadınlarda ise 1000 kaloridir.
* Yağ ve şeker gibi gıdalardan vazgeçin.
* Günde 3 öğün yeme alışkanlığınızı devam ettirin.
* Önde gelen dört besin grubu (protein, yağ, karbonhidrat ve vitaminlerden) belirli oranlarda alın. Birine ağırlık vererek, diğerlerini ihmal etmeyin.
* Düşük kalorili besinleri hergün biraz arttırarak yeyin.
* Özel diyetlere yönelmeyin, gereksizdir.
* Çekici bulduğunuz besinleri satın almayın, yemeyin. Çünkü cazip gelen ve canımızın çektiği yiyecekler, genellikle kalori değeri yüksek olanlardır ve üstelik ihtiyacımız olanlar değillerdir.
* Zayıflamaya başladığınız günlerde neler yediğinizi not edin, bugüne göre ileride yemeniz veya yememeniz gerekenleri tespit edin.
Sütün Faydaları, Süt Uykuya faydalı olur mu?
Zihnin aşın yorgun olduğu gecelerde, yatmadan önce içilen ılık sütün uyumaya yardıma olduğu gözlenmiştir. Gece uykusuna yatmadan önce ılık süt içen insanların, içmeyenlere kıyasla daha çabuk uykuya daldıkları ve daha derin bir dinlenme elde ettikleri tespit edilmiştir. Sütte bulunan L-triptotan adlı aminoasit insana uyuşukluk verir. L-triptotan, beynin üzerttiği uyku verici serotonin maddesinin teşekkülünü sağlamaktadır.
Çayın ve Kahvenin Zararları, Çay İçmenin Zararı Varmıdır?
Çayda ve kahvede bulunan biyokimyasal açıdan etkin maddelerden biri de kafeindir. Bir fincan demli çayda 50 mgr. bir fincan kahvede ise 100 mgr kadar kafein vardır. Kafeinin etkileri 50 mgr'ın üstündeki dozlardan itibaren başlar, 250 mgr'ın üstündeki dozlar ise belirgin tesirler oluşturabilir.
Ruhi belirtiler: Endişe hali ve sinirlilik-uykusuzluk ve var olan psikiyatrik bozukluklarda kötüleşme.
Fiziki belirtiler: Çok miktarda işeme, ishal, karında ve gaz ve gürültü, sindirim bozukluğu, sarsaklık ve titreme, migren ve başağrısı, kalp ritminde anormallik, hızlı kalp atışı, yüksek tansiyon.
Saydıklarımız fazla miktarda içildiğindendir. Yoksa astımda faydalı oldukları gibi, ağrı geçirici tesirleri vardır.
Çayın ayrı özellikleri vardır:
Çok sıcak çay, kahve içince yemek borusu zedelenebilir mi?
Tabi, şüphesiz. Besinleri ağızdan mideye indiren yemek borusunun içini döşeyen incecik zar bu durumda şiddetle yanabilir. Çok sıcak olan çoğu besin, yutulmadan önce, ağızda uygun, elverişli bir duruma getirilir. Çok sıcak olan içeceklerin de elverişli duruma getirilmelerini ağızdaki koruyucu mekanizmadan beklemek, çok şey istemek olur. Çok sıcak bir sıvı almakla ağız mukozasında da şiddetli yanıklar olabilir.
Kalori nedir, Gereken Günlük Kalori İhtiyacı
Her makinenin çalışması için kendine göre bir yakıt gereklidir. Vücudumuz da bir makinedir ve büyüme, kendini yenileme, enerji depo etme gibi yaşamsal görevlerini yürütebilmek için, yakıt olarak besin alır.
Bu yakıtın ya da besinin yanmasıyla ortaya çıkan birimine kalori denir. Bazı besinler öbürlerinden daha çok kalori verirler. Örneğin yağ, aynı ağırlıkta şekerin iki katı kadar kalori vermektedir.
Kalori gereksinimi, kişinin hacmine, ağırlığına, işine, sağlık durumuna, hatta iklime göre değişir.
Bir oduncu çok enerji harcar, onun için çok kaloriye gereksinimi vardır. Bedensel olarak değil de, kafasıyla, bir büroda çalışan kişinin gereksinimiyse azdır.
Vücutta, kalori gereksinimine göre kalori alımını dengeleyen duyarlı bir mekanizma vardır. Vücudunuzun yakıt olarak gereksindiğinden çok kalori alırsanız, kilonuz artar. Vücudunuzun yakacağından daha az kalori alırsanız, zayıflarsınız.