On Capraz Bag Yaralanmasi Tedavisi

Ön Çapraz Bağ Yaralanmaları Tedavisi


Ön çapraz bağ lezyonu tedavisindeki temel amaç; dizin statik ve dinamik stabilitesini sağlamak ve mümkün olduğunca tama yakın diz biyomekaniğini elde etmektir. Ön çapraz bağ yaralanmasında tedavinin cerrahi veya konservatif olacağına karar vermede, hastada sadece semptomatik instabilite bulgularının varlığının olması yeterli değildir


Tedavi Şeklini Belirlenmesinde Etkili Faktörler: Ön çapraz bağ yırtıklarında tedavi şeklini belirlerken göz önünde bulundurulacak diğer faktörler şunlardır.


YAŞ


Adolesan Dönem:


Açık olan büyüme plağının hasarı ve buna bağlı olarak alt ekstremite boy ve dizilim sorunları riski nedeniyle cerrahi tedaviden kaygı duyulduğu bir gruptur. Son zamanlardaki yönelim, bu olguların mümkün olduğunca cerrahi olarak stabilize etmeye yöneliktir.


Genç ve aktif bireyler: Erken cerrahi tedavi en uygun tedavidir


Orta yaş ve üzeri: burada, orta yaş ile kastedilen, kronolojik yaştan çok, bireyin fonksiyonel yaşı ve spora ayırdığı zamanı dikkate alan bir yaş kavramı olmalıdır. Bu yaş grubu hastaların konservatif tedaviden oldukça iyi yaralandıkları gösterilmiştir. Bunun nedeni kendilerine önerilin rehabilitasyon programına tam uymaları ve daha hafif aktiviteli sporları kabul etmeleridir. Ancak bu yaş grubun dada olsa yüksek aktiviteli spor yapma isteği olan hastalara cerrahi tedavi yapılmalıdır (2). Buss ve ark. 30 yaş üstündeki sedanter bir yaşam biçimine sahip ve düşük aktiviteli hastaları 46 ay izlemiş, hastaların %42’sinde boşalma semptomlarını olmadığını, %22’sindede aralıklı olarak bulunduğunu belirlemişlerdir.


Aktivite düzeyi


Yaşa bağlı olmaksızın hastaların günlük yaşamlarındaki aktivite düzeyi göz önünde bulundurulmalıdır. Amatör düzeyde de olsa günümüzde birçok kişinin yüksek aktivite düzeyleri gerektiren yarışmalı sporlar yaptıkları bilinmektedir.


Semptomatik instabilite atakları ve bu ataklara bağlı olarak gelişecek dejeneratif değişiklikler, düşük aktiviteli, spor yapmayan kişilerle aynı olmayacaktır.(1 )


Yaşam Tarzı


Semptomatik instabilite bulguları olan hastalar sedanter bir yaşam sürüyorlarsa ya da yaralanma sonrası, işlerini ve yaşam tarzlarını değiştirmeye adapte olabiliyorlarsa tedavi konservatif olarak da yapılabilir. Literatürde konservatif tedaviyle yeterli sonuçların alınabildiğine ve hatta sportif aktivitelere geri dönülebildiğine dair çalışmalar vardır.(38,41,43)


Yaralanmanın Şiddeti ve Eşlik eden yaralanmalar: Kısmi yırtık: Doğal olarak konservatif tedaviden daha fazla fayda görürler


Johnson ve arkadaşlarına göre bağın %50’den fazlası korunmuşsa ve eksen oyuncu-


shift negatif ise konservatif tedaviye iyi bir adaydır


Laksitenin/instabilitenin büyüklüğü: Dizin sekonder stabilizatörleri kuvvetli


olan ve muayene bulguları iyi olan hastaları konservatif tedaviden fayda görme


ihtimali yüksekti.


http://zehirlenme.blogspot.com

On Capraz Bag Yaralanmasi

Ön Çapraz Bağ Yaralanması ve Sıklığı


Spor yaralanması sonucu gelişen akut travmatik hemartrozda parsiyel veya total ön çapraz bağ yırtığı riski %70 oranındadır (25). Çoğunlukla 20–30 yaşlar arasında zirve yapar. Ön çapraz bağ, arka çapraz bağdan 9 kat daha sık yaralanır. Ülkemizde ön çapraz bağ yırtığının en sık sebebi futboldur. Son çalışmalar ön çapraz bağ yaralanma riskinin interkondiler çentik genişliği daha küçük olanlarda yüksek olduğunu göstermektedir(1). Souryel ve Freeman temassız ön çapraz bağ yaralanması olan sporcuların istatiksel olarak, interkondiler çentiklerinde anlamlı bir daralmanın olduğunu göstermişlerdir.


Gene Souryel ve arkadaşları bilateral ön çapraz bağ yaralanması olan hastaların interkondiler çentik genişlik indeksini, normal dizler ve akut tek taraflı ön çapraz bağ yaralanması olan dizlerle karşılaştırdılar. Bilateral grubun çentik genişlik indeksinin, diğer iki gruba oranla istatiksel olarak anlamlı ölçü dede dar olduğunu buldular. Bu konuda yapılan tüm çalışmalarda çentik genişliği ve çentiğin şeklinin, ön çapraz bağ yırtığına sebeb olan başlıca etken olmadığı gözlendi. Çünkü dar interkondiler çentiğe sahip olanların, doğal olarak daha küçük ön çapraz bağları vardır. Bu durumda ön çapraz bağ yırtık oranı bağın ebadıyla orantılı olmaktadır (1,3,85).


Ön çapraz bağ yaralanmasında bir diğer risk faktörü de spor yapılan zemin yüzeyin yüksek sürtünme katsayısına sahip olmasıdır. Ayrıca sahanın kuru kalmasına sebep olan, yüksek su buharlaşması ve düşük yağış miktarı, gibi hava şartlarında yaralanmayla ilişkisinin olduğu görülmüştür.


ÖÇB Yaralanmalarında Fizik Muayene Bulguları


Ön çapraz bağ lezyonu olan hastaların anamnezinde daha önce bahsedildiği gibi, travmaya neden olan kuvvetin şekli, yönü, büyüklüğü direkt veya indirekt oluşu, ekstremitenin travma anındaki durumu, dikkatli bir şekilde sorgulanmalıdır. Hastalar çoğunlukla travma anında kopma hissi algılar.


Ön çapraz bağ yaralanması olan hastalar akut dönemde çoğunlukla hemartrozla başvurur. Ancak kronik ön çapraz bağ yetmezliği olan hastalarda da instabiliteye bağlı akut ataklar olabilir. Bunların akut lezyonlardan farkı hemartroz ve şiddetli ağrının olmayışıdır.


Fizik Muayene Bulguları:


Lachman testi: Ön çapraz bağ yırtığını gösteren en hassas testtir. Özellikle akut dönemde daha hassas ve belirgindir. Diz 15–30 derece fleksiyonda iken bakılır. Femur bir elle, tibia sağ taraf için bakılıyorsa sağ, sol taraf için bakılıyorsa sol elle kavranır. Femur nötral pozisyonda tutulurken tibia diğer elle öne doğru çekilir


Ön çapraz bağın sağlam olduğu durumlarda tibiada öne yerdeğiştirme meydana gelmez veya öne yerdeğiştirme olsa bile son noktası belirgin ve serttir. Ön çapraz yaralanmalarında tibia’da meydana gelen anterior yerdeğiştirme (+) den 3 (+) e kadar derecelendirilir.


Öne Çekmece Testi: Hasta supin pozisyonda yatarken kalça 45° fleksiyona diz 90° fleksiyona alınarak bakılır. Ayak nötral rotasyonda olmalıdır. Aksi takdirde rotasyonel instabilite ile karıştırılabilir.


Bu test sırasında hasta mümkün olduğunca gevşemeli, test öncesi hamstring kasları palpe edilerek hastanın relaksasyonu kontrol edilmelidir. Bu pozisyonda hastanın ayağının üzerine oturularak tibia stabilize edilir ve her iki elle medial ve lateral tibia platosu kavranır. Öne doğru ani bir kuvvet uygulanarak tibiadaki öne yerdeğiştirme değerlendirilir


Tüm testlerde olduğu gibi iki taraf karşılaştırılarak bakılmalıdır. Öne çekmece testindeki anterior tibial yerdeğiştirme 0–5 mm arasındaysa test 1 pozitif, 5–10 mm arasında 2 pozitif, 10 mm üzerindeki öneyerdeğiştirme test 3 pozitiftir.


Bazen Lachman ve öne çekmece testleri birbirleriyle korelasyon göstermeyebilir. Bu durumu genellikle ön çapraz bağ’ın anteromedial ve posterolateral bantların farklı hasar görmesiyle oluşur (1,3). Lachman testi negatifken öne çekmece testinin pozitif olması, önçapraz bağın anteromedial bandının yırtıldığının posterolateral bandının ise sağlam olduğunun bir göstergesidir


http://zehirlenme.blogspot.com

Akut Bag Yaralanmalari

Akut Bağ Yaralanmaları ve Hastaya Genel Yaklaşım


Bağ yaralanmalı hastaya genel yaklaşım tüm muayenelerde olduğu gibi anamnezle başlar. Uygun bir anamnezle bağ yaralanmasına neden olan kuvvetin büyüklüğü ve yönü saptanabilir.


Dize gelen yaralayıcı kuvvet yüksek enerjili bir trafik kazasından temas olmayan bir spor yaralanmasına kadar değişebilir. Yaralayıcı kuvvet dize trafik kazasında ve iş kazalarında olduğu gibi direkt olarak gelebileceği gibi rotasyonel kuvvetler gibi indirekt olarak da gelebilir.


Bazı yaralanmalar ise direkt ve indirekt kuvvetlerin birlikte etki etmesiyle oluşur. Örneğin bir futbolcuda, sabit ayak üzerinde rotasyonla oluşan indirekt yaralayıcı kuvvete bir tekme gibi direkt kuvvetler eklenebilir. Anamnezde, kuvvetin büyüklüğünün, etki ettiği sırada ekstremitenin duruş şeklinin, kuvvetin yönünün saptanması yaralanmanın hangi yapılarda olabileceği konusunda hekimi yönlendirir


Politravmatize hastalarda özellikle de uzun kemik fraktürleri olduğunda, bağ yaralanmasının kolaylıkla atlanabileceği akılda tutulmalıdır. İzole diz yaralanmalarında akut hemartroz varlığı önemli bir intraartiküler yaralanma göstergesidir. Akut hemartrozlu hastaların %75-80’inde ön çapraz bağ yırtığı saptanmıştır (3,4,10). Hemartrozun diğer nedenleri menisküs yırtıkları osteokondral lezyonlar ve patella çıkıklarıdır. Fakat hemartroz sadece bir belirti olup tanı değildir. Hemartroz varlığında sistematik bir yaklaşımla anamnez, dikkatli bir fizik muayene ve radyolojik değerlendirmeyle tanıya varılır.


Klinik değerlendirmede ilk aşama, hastanın mümkün olduğunca rahatlatılması ve muayene korkusunun yenilmesidir. Mevcut ağrıdan dolayı hasta, uygun bir fizik muayene yapılmasına izin vermeyebilir. Bu durumda muayene genel anestezi altında yapılabilir (4).


Tek taraflı yaralanmalarda muayeneye sağlam dizden başlanmalıdır. Sağlam dizde hareket açıklığı ve önceden var olabilecek instabilite saptanmalı gerekirse yaralanan dizle kıyaslanmalıdır. Daha sonra lezyonun olduğu dize geçilmeli ve muayeneye inspeksiyonla başlanmalıdır. İnspeksiyon sonrası yüzeyel yapılar tek tek palpe edilmelidir.


Ligamentler başlangıç noktasından bitiş noktasına kadar tek tek palpe edilmelidir. Bundan sonra sıra hareket muayenesine gelir. Önce aktif sonra pasif hareket arkı değerlendirilir. Aktif ve pasif hareket arkları arasındaki fark kaydedilir. Bu fark genellikle ağrıya sekonder olarak gelişmekle birlikte ekstansor mekanizma hasarına da bağlı olabilir (1).


Pasif hareket kısıtlılığı eklem içi hasar sonucu olabileceği gibi hemartrozun tetiklediği refleks kas spazmının da sonucu olabilir. Hemartroza bağlı bu kısıtlılık diz bağlarının uygun muayene edilmesini engelleyebilir. Böyle durumlarda hemartrozun aspirasyonu ve eklem içine yapılacak olan 10–15 ml lik lokal anestetik ile gevşeme ve analjezi sağlanır. Böylece efektif bir bağ muayenesi daha rahat yapılabilir.


http://zehirlenme.blogspot.com