Beyin Hastalıkları Sebepleri
Beyin, Sinir ve Damar Hastalıkları
Koma, çırpınma ve kasılma nöbetleri, ihtilaç krizleri, eğer önceden sağlıklı olan birinde ortaya çıkarsa, beyinde bir rahatsızlığın belirtisi sayılır.
Bu belirtilere pek çok hastalıkta veya ciddi örselenmelerde rastlanabilir. Bazı ilaçlar ve uyuşturucular da aynı durumu yaratır. Yanlışlıkla yüksek dozda ilaç almak veya bilerek içmek de tehlikeli durum yaratır.
Kanamalar ve had beyin hastalıkları
Beyin Hastalıkları Tedavisi
Kafatası içinde bir damarın çatlaması sonucu meydana gelen kanamalar, beyni sıkıştıran bir kan toplanmasına yol açabilir.
Bir beyin damarının çatlaması veya tıkanması da, beyinde bir arıza yaratır. Bunu, vücudun bir yarısına felç inmesi veya dil tutulması gibi araz izler.
Beyin enfeksiyonları da (apse, menenjit, kafaiçi yangısı) çoğunlukla bu üç belirtiden biriyle, anide başlar.
Bazı tümörler de, ne kadar iyi huylu olurlarsa olsunlar, bu belirtileri yaratabilir.
ilaçlar ve oksijen yetmezliği
Bazı ilaçların beyin üzerinde dolaylı veya dolaysız, ayrıcalıklı etkileri vardır. Doğru dozlarda kullanıldığında, tedavi edici sonuç verirler. Ancak aşın dozlar herkeste bir beyin arızasına sebep olabilir
Uyuşturucular ve alkolizm de insanı komaya sokup, kasılma ve ihtilaç nöbetlerine sürükleyebilir.
Beynin sinir hücresi, oksijen eksikliğine karşı çok duyarlıdır. Her türlü solunum ve kan dolaşımı bozuklukları, süratle hastalık arazı geliştirir.
Kanda şeker azalması
Sinir hücresi, beslenmesinde önemli rol oynayan şekerin eksikliğine karşı da çok duyarlıdır. Bu yönden hiçbir rezervi de yoktur. Bu yüzden kan dolaşımı yoluyla sağlanan glikoza tamamen bağımlı olacaktır. Normal olarak glikoz oranı, pankreasın bir hormonu olan insülin tarafından korunur. Bazı koşullarda oranın düzenlenmesi kötüleşir (mide, karaciğer ve pankreas hastalıkları).
Diyabette, insülin salgılaması yetersizdir. Tedavi, insülini enjeksiyonla hastaya vermeyi amaçlar. Gündelik ihtiyacı böyle sağlanır. İnsülin dozu çok yüksekse veya İnsülin dozajlamasına göre şeker alımı çok zayıfsa, kandaki şeker oranı düşer. Buna tıpta hipoglisemi denir. Bu durum, beyinde çok çabuk bir arıza yaratabilir. Bütün şeker hastaları bunu bilir ve ilk fenalaştıkları sırada ağızlarına atabilmek için yanlarında hap şeker bulundururlar (terleme, genel sıkıntı, baş dönmesi ve acıkma hissi). Ancak bunun tekrarı beyin arızasına doğru gelişir.
Koma hali başlarsa, acele doktor çağırmakta yarar vardır. Doktor, damara glikozlu serum enjekte edecektir. Vakit kaybedilmemişse, komaya giren komadan çıkacak, ihtilaç veya kasılma halindeki hasta da, sakinleşecektir.
Had alkolizmde de ciddi kanda şeker eksikliği komplikasyonları görülebilir. Sadece bu nedenle sızacak kadar çok içmiş bir sarhoşu doktora emanet etmeden bu halde bırakmak, hiç doğru değildir.
Soğuk ve ısı
Bütün bilgisayarlar gibi, beyin de soğuğa (donma) ve ısıya (sıcak çarpması, güneş geçmesi, ateş yükselmesi) karşı çok duyarlıdır.
Çocuklar —özellikle de iki yaşından küçük olanlar— yüksek ateşe karşı çok duyarlı olurlar. Bir çocuğun ateşinin 40°C'nin üstüne çıkmasına asla müsaade etmemek gerekir (yan sayfaya bakın). Sayıklamalar, kendinden geçme ve çırpınma nöbetleri ortaya çıkar ve bunu ciddi beyin arızaları izleyebilir.
İhtilaç krizleri
Bir davranış bozukluğu, yalnız bir akıl hastalığının değil, beyin hücresinin zaafının da sonucu olabilir. Bunu öncelikle düşünmekte yarar vardır, çünkü bu konudaki tıbbi yardım türü, bazen hayati önem taşıyacak hale gelebilir. Bu tür nöbetlerde zoraki baş ve kol hareketleri, tutarsız konuşmalar veya tehlikeli intihar girişimleri görülür. Çevre için de tehdit yaratabilir. Alkoliklerde ortaya çıkan "delirium iremens" haline çok benzeyebilir.
İhtilaç Krizlerinde Tedavi ve Yapılması gereken
Bu endişe verici ve tehlikeli dahi olabilecek durumla karşılaşırsanız, öncelikle davranışınızın bir dramı önleyebileceğini bilin. Soğukkanlılığınızı koruyun. Nöbet geçiren kişi kendisi veya çevresi için tehlikeli olmaya başlarsa, belli etmeden polise haber verin. Bu arada kendisiyle konuşarak ilişkiyi sürdürün, diyalogu koparmayın, koruyucu bir iyilikle üzerine eğilin, onu tahrikten, inatla karşı çıkmaktan kaçının. Saçmalıklarına katılmanız gerekse bile, konuşmayı kesmeyin. Bu bozukluklar bir beyin arızasından ileri geliyorsa, ancak bir doktor teşhis koyabilir. Gösterişli bir tedavi jesti de söz konusudur (örneğin hipoglisemi gibi).
Etiketler: Sok Geçirme Bilinç Kaybı
Çırpınmalar, Çırpınma Nedir
Normal kas gücü, uzuv hareketsiz iken dahi kasları gerilim halinde tutar.
Gücün yeğinliğindeki salınımlar, aslında ciddi bir belirti olmayan sarsıntılara yol açar. Özellikle de korku ve öfke hallerinden sonra ortaya çıkar.
Buna karşılık kas gücünün geniş çaplı salınımları yüz veya uzuvların bir bölümünde çok daha önemli "ihtilaçlı" hareketler yaratır.
Doktor olmayan birinin bu kasılma ve çırpınmaların sonradan mı , yoksa tedaviden mi veya başka bir nedenden mi kaynaklandığını anlaması zordur. Bu yüzden burada çırpınma ve kasılma olarak, önceden sağlıklı birinin geçireceği ve doktor olmayan kişilerde beyin hücrelerinde bir arıza olacağı kuşkusu uyandıran istemsiz ihtilaç hareketlerini kastettik.
Sara krizinden sonra, bazen hasta derin bir komaya girebilir, ama bu geçicidir. Bazen de yine geçici davranış bozuklukları ve krizi hatırlamamak hali görülür.
Çırpınma Tedavisi ve Yapılması gereken
Daha çok bir uzuvda veya yüzde başlayıp, sonra bütün vücuda yayılan çırpınma krizlerinde, önce hastayı yere düşmeden tutmaya çalışın. Çünkü bilincini kaybetmiştir.
Hasta çırpınmaya ve kasılmaya başlayınca, dilini ısırması ve kan yutması mümkündür. Bunu önlemek için, dişlerinin arasına yuvarlayacağınız bir mendil sokun.
Daha sonra kendisini yan emniyet yatışında yere uzatın. Çünkü krizi geçici koma hali izleyecektir. Derhal doktor çağırın.
Etiketler: Sok Geçirme Bilinç Kaybı
Kalp masajı, Kalp masajı nasıl yapılır
Kalp Masajı Nedir
Duran bir kalbe suni olarak basınç yapılarak, içinde kalan kan dışarıya atılabilir. Gerçekten de kalp, göğüs kafesi içinde, yanında akciğerler, önünde göğüs kemiği, arkasında da belkemiği bulunan bir konumdadır.
Kalp masajı uygulaması, Göğüs kemiğine dikey bir basınç uygulanırsa, kalp sıkıştırılmış olur ve karıncıklarda bulunan kan, akciğer damarına doğru sürülür. Akciğerlere vardıktan sonra da büyük atardamarla bütün organlara, özellikle de beyine pompalanır.
Basınç kaldırılınca, kalp başlangıçtaki şeklini almak için, yeniden kanla dolar. Uyulması gereken ritm, üç saniyede yaklaşık beş kez basınç-bırakmadır.
Yapılması gereken
• Çok acele tıbbi yardım isteyin.
• Hızla nabzın atıp atmadığını ve gözbebeklerinin çok büyüyüp büyümediğini kontrol edin.
• Solunum yollarını açın
• Hastayı sert bir zemin üzerine yatırın (çünkü göğüs kemiği üzerine yapacağınız basınç, ancak somya yayları gibi nedenle etkisiz hale gelebilir).
• Eğitilmiş ve uzman bir ilkyardıma değilseniz, hayat busesini deneyin Kalp tamamen durmuşsa, oksijenin durumu düzeltmesi mümkündür.
Bilgili ilkyardımcılar için (Suni solunum ve kalp masajı)
Hayat busesiyle havalandırma sağlandıktan sonra, aşağıda gösterilen teknikle masaja başlayın (bir hayat öpücüğünden sonra, beş masaj).
• Önce masaj yapacağınız yer olan göğüs kemiğinin yerini saptayın: Gerçekten de yer doğru saptanmazsa, ciddi zedelenmeler olabilir (kaburga kemiklerinin kırılması, vb.).
• Hastayı sırt üstü, sert bir zemine yatırın. Kolları vücuduna yapıştırın.Kotlarından birinin yanına diz çökün.
Bir elin parmakları göğüs kemiğinin bir kenarına, diğer elin parmakları da alt kenarına konur. Başparmağınızın yardımıyla göğüs kemiği boyunca üçte birlik oranda bölgeyi saptayın (insanoğlunda genelde meme uçları hizasındadır).
Ellerinizden birinin içini göğüs kemiğinin üzerine dikey koyun. Diğer el, destek olarak ilkinin üzerine dayanır.
Basınç, kollar gerili olarak, diklemesine ve bir hamlede yapılmalıdır. Yine aynı şekilde, birden kaldırılmalıdır. Basınç, göğüs kemiğini 3-5 cm. çökertecek güçte olmalıdır.
• Dikkati Önemli, fakat uyulması güç iki nokta vardır: Basınç kesinlikle dikey olarak yapılmalı, sarfedilen güç de, ne çok, ne zayıf olmalıdır.
Bir kurtarıcı daha olursa, bilek ya da uyluk kemiğinden nabız ölçülerek, masajın "etkenliği" denetlenebilir
Doktorların yapacakları
Kalp sektesi halinde gelen doktorlar ekibi, ilk-yardımcıların yerini alıp, taşınabilir tıp aygıtlarını yerleştirerek, daha olay yerinde reanimasyon faaliyetine girişebilir.
Doktorlar elbette başlatılan kalp masajını sürdürecek, fakat bir yandan da önce maskeyle hastaya saf oksijen vermeyi deneyeceklerdir. Daha sonra gırtlağa bir tüp sokup, otomatik respiratöre bağlayacaklardır. Aynı zamanda asitleşmeye karşı ve ilaçların etkisini sağlamak için bir damara da serum verebilirler. Hasta ayrıca monitöre bağlanıp, kalpte elektrik faaliyetinin başlayıp başlamadığı, normale dönüp dönmediği, elektrokardiyoskoptan gözlenir. Durum iyice kontrol altına alındıktan sonradır ki, hasta, hastaneye gönderilmek üzere cankurtarana taşınır ve bu arada tedavi ve kontrol, aralıksız sürdürülür.
Kalp Durması Sebepler, Kalp Krizi
Kalp Krizi Nedir
Kalp, çukur ve otomatik olarak atan bir kastır. Kan dolaşımını sağlayan bir pompa olduğu da söylenebilir. Tam olarak durması, oksijensizlikten (her tür solunum bozuklukları), bazı ciddi zehirlenmelerden (bazı ilaçlar) ya da bazı özel hastalıklardan (miyokard enfarktüsü gibi) kaynaklanabilir.
Kalp durmasından önce genellikle kasılmalarında ani hızlanmalar ya da yavaşlamalar veya ritminde düzensizlikler görülür. Bu bozukluklar, kalp sektesinden önce tedavi edilmelidir. Çünkü o anda kan dolaşımı öylesine düzensizleşmiştir ki, bunun sonuçları tam bir kalp sektesinin aynısıdır.
Kalp Krizi (Durması) Belirtileri
Kalp durmasının nedenleri ve Belirtileri çok açıktır. Hasta, adeta ölüye benzer:
— Yüzü sapsarıdır, tam anlamıyla hareketsizdir ve hiçbir uyarıya tepki göstermez; ayrıca hiçbir solunum belirtisi yoktur;
— Boynunda veya bileğinde nabız hissedilmez;
— Göz kapaklan kaldırıldığında, gözbebeklerinin ölçüsüz şekilde genişlediği görülür: Bu, oksijensizlikten büyük ıstırap çeken beynin işaretidir.
Kalp Krizi Etkiler, Kalp Krizi Sonrası
Bu aşırı acil durum karşısında, derhal tıbbi yardım sağlamak gerekir.
Oksijen yüklü kanı yeniden beyine ulaştırmak için sadece üç dakika vardır, çünkü beyin hücrelerinin büyük bir çoğunluğunun yok olmadan önce daha uzun süre oksijensizliğe tahammülleri yoktur. Bu nedenle hızla akciğerleri havalandırmak ve kan dolaşımını sağlamak kaçınılmazdır.
Ancak yoğun ve hastanın naklinden önce, olay yerinde tıbbi bir müdahale hayati ve beyinsel faaliyetlerin kurtarılmasını sağlayabilir.
Bunun için de doktor gelmeden önce acil kurtarma girişimleri yapılmış olmalıdır.
Öncelikle solunum yollarının işlerliğini ve hayat busesiyle suni solunumun sağlanmasını garantiye almak gerekir. Her kurtarıcı da bunun altından kalkabilir. Kan dolaşımı da kalbe yapılacak masajla başlatılabilir. Ancak bu bir uzman işidir. Çünkü bu nazik masajın, bazı tehlikeleri de vardır.
Yarayı boğma: Asla, eğer...
Yaraya asla düğüm atmayın: Bu çok zor, ıstırap verici ve zor bir yöntemdir. Ayrıca tehlikelidir, örneğin, çok iyi yerleştirildiği takdirde, konulduğu yerin altındaki kan dolaşımım tamamen durdurup, tam anlamıyla oksijensiz kalan hücrelerin ölmesine sebep olabilirsiniz. Boğulan uzvu, bir saat sonra belki de kesmek gerekebilir.
Ayrıca boğulan uzvun altındaki bütün toplardamarlar da sıkışacağından, toksik maddeler dışarı atılamaz ve burada birikir. Ancak kurtarıcıların düğüm atmaları yasak olmakla birlikte, bir yaralıya böyle bir düğüm atılmışsa, buldukları zaman çıkarmaları da yasaktır. Çünkü bu durumda toksik maddeler birden kan dolaşımına karışıp, şoka, hatta kalp sektesine sebep olabilir.
Ancak yarayı boğma yasağının geçerli olmadığı iki durum vardır:
• Eğer yaralarının bir uzvu tamamen kopmuşsa;
• Başka yaralılar varsa ve onların yardımına koşacak başka kurtarıcı yoksa.
Bu nedenle bir yaranın nasıl boğulacağı yöntemini de açıklıyoruz.
Yaraya düğüm nasıl atılır?
Yaraya düğüm, uzuvların ancak köklerine, bacağın ya da kolun yukarısına atılır
Geniş ve esnemeyen bir kumaş parçası alın: Kravat, kaşkol (esnek dokulardan ve telden kaçının), Yaraya bastırmaya devam ederken, U şeklinde katlayacağınız kumaş parçasını, uçları size bakacak şekilde yaralının uzvu altından geçirin.
Hiç gevşetmeden İki ucu da uzvun çevresinde dolandırıp, İkisini ayrı yönlere kıvırın ve İki ucu düğümleyin.
İki serbest ucunu boşluktan geçirip, kemeri sıkın ve kan duruncaya kadar sıkmaya devam edinYaralıya düğüm attığınızı, ne zaman yerleştirdiğinizl görünür şekilde belirtin ve kendisini hemen hastaneye sevkedin.
Yerel kompresyon, Kompresyon testi (ölçümü)
Kompresyon nedir
On dakika süreyle kanayan bir yaraya elle kompresyon yapmak, kanamaların büyük çoğunluğunu durdurur. Kanama hâlâ devam ederse, bir sargı kompresyonu yapılabilir.
Temiz bir mendil ya da sargı beziyle yarayı 10 ile 20 dakika sıkın. Elle yapılan bu kompresyon işleminden sonra, gerekirse, sargı beziyle de bir pansuman yapabilirsiniz. Bu pansumanı çok sıkmak gerekmez. Yaralıyı doktora götürmeye yetecek kadar zamanı kazandırır. Düğüm atmayın. Aşağıdaki hareketler yetersiz kalır ve kanama devam ederse, uzvun kan damarını sıkıştırın.
ilkel kompresyon. Biz yardımcınız elle kompresyonu sürdürürken, 1 m. uzunluğunda ve 5 cm. eninde bir kumaşı iki ucundan yırtın ve ortadan yırtmaya gayret edin.
Bu iki ucu yeterince düğümleyin, çok sıkmayın. Yardımcı bu sırada elle yaraya bastırmayı sürdürsün.Elle yerel kompresyon devam etmiş olsun
Kumaşın yırtılmayan tarafını yaraya bastırıp, diğer dört ucunu kolun iki tarafına doğru yayın.(Pnömotik kompresyon)
Bandın diğer iki ucuyla da aynı işlemi yineleyin. Kompresyonun bittiği sırada genellikle kanama da durmuş olacaktır
Bir yardımcı elle kompersyonu sürdürürken, pansuman bezinin iki ucunu banda) için çevirin.
Sıkı, fakat aşırı kuvvetli olmaması gereken bir pansuman, kan dolaşımını Doğmamalıdır. Bu nedenle kazazedenin nabzını kontrol ederek, kan dolaşımının durmadığını gözleyin.
Yapılması gereken Atardamar kompresyonu
Yaraya yerel olarak yapılan kompresyon yetersiz kalırsa, yarayla kalp arasındaki
atardamarı sıkıştırmak gerekir. Burada başlıca üç sıkıştırma noktası tanıtıyoruz.
Yüz ve boyundaki yaralar
Elinizi, dört parmağınız ensesine, başparmağınız gırtlak çıkıntısına gelecek şekilde hastanın boynuna koyun ve başparmağınızı, boyun kaslarına bastırarak, kaydırın. Yaralının nabzını burada hissedeceksiniz. Dikkat: Yaralı buna kolay dayanamayabllir. Çünkü beynin yarısını besleyen atardamarı sıkıştırıyorsunuz.
Kol ve ön koldaki yaralar
Yaralının kolunu pazısı hizasında tutup, dört parmağınızı arkaya kaydırın. Başparmağınız kolun İçinde kalsın. Kolu kuvvetlice sıkarak, tuttuğunuz kısmı dışa doğru çevirin. Böylece pazı atardamarını, pazı kemiğine doğru sıkıca bastırmış ve sıkıştırmış olacaksınız.
Kalça ya da bacak yaraları
Her zamanki gibi atardamarı sıkıştırmak İçin, İlgili kemiğe kuvvetlice bastırmak gerekir. Yaralının sırt üstü yattığı bu konumda, dikey olarak kasık boşluğu üzerine bastırın. Böylece uyluk atardamarını sıkıştırmış olursunuz. Burada verdiğimiz başlıca üç atardamar sıkıştırma noktası, yaranın yerel kompresyonu İle kanamayı durdurmaya yarayabilir. Hastaneye varıncaya kadar bu kompresyon, sedyede ve cankurtaranda da sürdürülmelidir.
Kompresyon noktaları
Şekilde vücudun İki yanındaki başlıca üçer kompresyon noktasını görüyorsunuz. Bunlar, en önemli atardamarların yolu üzerindedir. Bulunmaları bunlardan daha zor olan kompresyon noktaları da vardır. Siz öncelikle bu üç noktayı keşfetmek İçin alıştırmalar yapın. Aslında olay basittir. Eğer konumunuz İyiyse, çok bastırmadan atardamarın atışını hissedebilirsiniz.
Şok Hali, Şok Geçirme, Şok ve Bilinç Kaybı
Şok ya da bayılma hali, damarlardaki kanın bazen azalması, bazen de damarlara intibak etmekte güçlük çekmesinden kaynaklanan bir kan dolaşımı bozukluğudur.
Bu tür bayılmanın ciddi olup olmadığını siz bilemezsiniz. Bunu ancak bir doktor söyleyebilir. Ancak basit bir bayılma olayında bile ne yapılması gerektiğini bilemezseniz, bu bile felaketle sonuçlanabilir.
Şok Belirtileri
Had bir zedelenme, şiddetli bir ağrı, bir kanama ya da ciddi hastalıklardan sonra, kan damarlarının çevresindeki kaslar ya tam olarak gevşer veya aksine aşırı gerilir: Bayılmayla sonuçlanan şoklara, bu sebep olur.
Kişinin yüzü solar, soğuk ter atar. Bilincini kaybetmese bile, normal halinde değildir. Kuşkulu, telaşlı, tutarsızdır. Ölçülmesi de zorlaşır. Parmak uçlan soğur. Üşümekten ve susamaktan şikâyet eder.
Şok Geçirme Durumunda Tedavisi ve Yapılması gereken
Derhal doktordan yardım isteyin. Bu arada bayılan kişinin sıcak kalmasını sağlayın. Kendisini sırt üstü yatırıp, gerektiğinde ayaklarını biraz daha yukarı kaldırın. Böylece beynine daha çok kan ulaşmasını sağlayabilirsiniz.
Özellikle onu ayakta ya da oturur durumda bırakmayın. Beyni kanla gerektiği kadar beslenmediğinden, bayılıp düşebilir.
Bayılma ya da şok durumundaki birinin kan dolaşımı, yarı boş bir şişeye benzetilebilir, içerdeki sıvının bütün şişeye yetmesi isteniyorsa, hastayı sırt üstü yatırmak gerekir.
Beyninin kanla beslenmesi gereken kişi sırt üstü yere yatırıldıktan sonra, tıbbi yardım beklemek gerekir.
Etiketler: Sok Geçirme Bilinç Kaybı
Nabız nasıl ölçülür?
Nabız Nedir
Kalbin doğru atıp atmadığını hissetmek ve atışlarını ölçebilmek için k[şinin nabzını yakalamak ve saniyeleri gösteren bir saate bakmak yeterlidir. Nabız, doktor için önemli bir göstergedir. İşte nabız ölçmenin iki yöntemi. Çalışın!
Nabız Atışı, Nabzın boyundan ölçülmesi
Nabız Yüksekliği ve Düşüklüğü
Elin ortadaki üç büyük parmağını yatay olarak boyun kenarına, boyun damarını ezmeden bastırın. Atışları hissederek, dakikadaki atışı sayabilirsiniz.
Nabzın bilekten ölçülmesi
Nabzını ölçtüğünüz kişinin başparmağı hizasındaki oluğa, elinizin ortadaki üç büyük parmağını bastırın. Kolaylıkla hissedeceğiniz nabız atışlarını sayabilirsiniz.
Etiketler: Tansiyon - Nabız Bilgileri
Kan dolaşımı bozuklukları
Kan Dolaşımı Nedir
Kan dolaşımının durduğu anda, oksijenin akciğerden hücreye taşınması da sona erer. Bu durma da çok kısa bir anda gerçekleşir. Kan dolaşımı bozukluğu, şu hallerde meydana gelebilir:
— Kan ve alyuvar kaybı (kanama, ciddi kansızlık)
— Kan damarlarının uyumsuzluğu ya da tıkanması halinde (şok hali)
— Kanın pompalanma gücünün durması ya da yetersizliği (kalp durması).
Eğer basit önleme, kurtarma, yardım ve tıbbi reanimasyon yöntemleri çok kısa sürede uygulanmazsa, kan dolaşımı bozuklukları birkaç dakikada ölümü getirebilir.
llerki sayfalarda kan dolaşımı bozukluklarının belirtilerini öğrenecek ve doktor yardımı gelene dek, yapılması gerekenleri anlayacaksınız.
Kalp ve Kan dolaşımı nasıl olur
Kan dolaşımı, solunumun ikinci aşamasıdır. Soluma hareketleriyle oksijen, akciğerlere kadar taşınmıştır.
Akciğer petekleri düzeyinde zarı geçen oksijen, kana ve alyuvarlara karışır. Buna karşılık, karbonik gaz ters yönü izleyerek, solunumla dışarı atılır.
Demek ki kan, akciğerlerdeki petekleri kuşatan çok ince kılcal damarlarda temizlenmektedir.
Küçük kan dolaşımı
Kalbin sağında iki büyük akciğer kan da-marıyla gelen mavi renkli kan, oksijensizdir. Aynı kan bu kez kalbin sol bölümüne dönecektir. Böylece yeniden kırmızı rengine kavuşacak, yani oksijen yüklenecektir.
İşte kanın kalp içinde, akciğerlerde, sonra yeniden kalpte dolaşmasına, "küçük kan dolaşımı" denir.
Büyük kan dolaşımı
Oksijen yüklü kanın şimdi de nasıl dolaştığını izleyelim. Kırmızı, yani temiz kan, kalbin sol bölümüne geldikten sonra, büyük bir basınçla büyük atardamara pompalanır. Daha sonra da bedendeki bütün damarlara. Giderek incelen bu kan damarları, sonunda kılcal damarlarla biter.
Oksijen bu sayede hücrelere kadar ulaşır. Bu aşamada kan yeniden oksijenini yitirip, kırmızıdan maviye dönüşür. Hücrelerin saldığı karbonik gazı yüklenir.
Toplardamarlar da aynı şekilde küçükten büyüğe doğru gider. Sonra kalbin sağına varır. Kalbin bu bölümü de kirli kanı akciğerlere temizlenmek üzere yeniden pompalayacak ve yeni bir işlem başlayacaktır. İşte kanın kalbin sol kesiminden kılcal damarlara, sonra toplardamarlara ve yeniden kalbin sağ kesimine pompalanmasına, büyük kan dolaşımı denir.
Tansiyon ve nabız
Kanın damarlarda dolaşımı, kalp kasının sağladığı kasılmalarla sağlanır (dakikada 80 defa). Bileğinizdeki nabzınızı ölçerek, bu basıncı hissedebilirsiniz. Basınç düşerse, nabız atışlan güç işitilir. Nabzın ölçüleceğini bilmeniz gerekir.
Damarlardaki kan basıncı ya da kısa deyimiyle tansiyon, ancak doktor tarafından ölçülür ve yalnız o rakamları değerlendirebilir. Atar ve toplardamarlar, sürekli gerilim altındaki kaslarla kuşatılmıştır. Buna damar gücü denir. Tansiyon yüksekliği, işte bu gücün abartılması halidir. Bu abartma, kan dolaşımında bozukluklara sebep olabilir. Şok hali, budur. Bu durumda kanın hacmi, damarların alabilme imkânına uyum sağlayamaz.
Alyuvarlar
Kan dolaşımının amacı, oksijeni hücrelere kadar taşımaktır. Kanın oksijen taşıma gücünü artırmak için, alyuvarlar özellikle görevlidir. İçerdikleri "hemoglobin" sayesinde, bu hücrelere bir "oksijen otobüsü" gözüyle bakılabilir.
Kandaki alyuvarların sayısı, doktor için önemli bir veridir. Bu sayı çok düşükse, kansızlık söz konusudur. Oksijenin taşınmasında da bir sorun olduğu ortaya çıkar. Kanamalarda kan kaydı, dolayısıyla hemoglobin kaybı olduğundan, aynı durum söz konusudur.
Bazıları kalıtsal olan hastalıklarda ve zehirlenmelerde (karbon oksidi), alyuvarların hemoglobinleri, oksijen alma yeteneklerini yitirir.
Kan dolaşımı bozukluğu belirlileri, Kan dolaşımı Hastalıkları
Vücutta Kan dolaşımı bozukluklarının ilk belirtileri, öncelikle kanın kanla iyi beslenememesiyle ortaya çıkar. Bunlar, baş dönmeleri,sıkıntı, görme ve unutkanlık sorunlarıdır. Sıkıntılar, özellikle hastanın ayakta olduğu zamanlarda daha belirginleşir. Çünkü kan, kendi ağırlığı ile yer çekimi yüzünden beyinden uzaklaşır. Bu nedenle hastayı hemen sırt üstü yere yatırmak, beyninin yeniden kanla beslenmesini sağlamak gerekir.
Etiketler: Kan Dolaşımı Bozuklukları
Hayat öpücüğü Nasıl Uygulanır?
Hayat öpücüğü adı verilen yöntem, çok acil durumlarda ve hiçbir alet olmadan başvurulacak suni bir solutmadır. Bu çok basit yöntemi herkes becerebilir, süratle ve nerede olursa olsun uygulanabilir. Ancak hastanın sırt üstü uzanmış olması ve ağzı ile burnunun görülebilecek-kadar yüzünün ezilmemiş olması şarttır. Dikkat! Hayat öpücüğünü toksik buhar yutmuş bir kazazedeye uyguluyorsanız, hava verme sırasında, zehirlenen kişinin çıkarttığı toksik havayı içinize çekmemek için belli şekilde uzaklasın.
Ağzı açmak
Sırt üstü yatan kazazedenin yanına geçin. Boynunu ve kravatını açın. Bir elinizle alnına, bir elinizle de çenesine bastırarak ağzını açın.
Ağız boşluğu temizliği
Bir parmağınızı çengel gibi büküp, mendille sarın, ağzını tıkayan yabancı cisimleri (takma diş, yemek artıkları vb.) temizleyip atın.
Burnun tıkanması ve üflemeye hazırlık
Alnına dayayacağınız elinizin iki parmağı ile kazazedenin burnunu iyice sıkın. Böylece üflemeye başladığınızda, burundan kaçağı önleyebilirsiniz. Öbür elinizle kazazedenin başını ensesinden tutarak arkaya kaydırın.
ilk aşama: Üfleme
Kazazedenin başını arkada tutarak, ağzınızı ağzına yapıştırın ve olanca gücünüzle ciğerlerine üfleyin. Bu, göğüs kafesini kaldıracaktır.
ikinci aşama: Edilgin soluk verme
Çekilip, üflediğiniz havanın çıkartıldığını, göğüs kafesinin şişinin indiğine bakarak doğrulayın. Bu, edilgin bir soluk vermenin başlangıcıdır.
ikinci dönem: Bir daha üflemek
Bir daha hava üfleyin ve edilgin soluk vermenin devam ettiğini gözlemleyin. Yardım gelene dek, hayat öpücüğünü sürdürün. Yetişkin biri için dakikada 15-20 arası üfleme, en iyisidir.
Doktor ne yapar?
Hayat öpücüğü, tıbbi yardım gelene kadar beklemeyi sağlayan bir yöntemdir. Doktor yetiştikten sonra, hemen sizin yerinizi alır. Kazazedeye hava üflemede bir maske ve kauçuk bir balon kullanılır. Daha sonra kazazedenin gırtlağına sonda sokulur ve bu da oksijen tüplerine bağlı otomatik bir aygıta bağlanır.
Akciğerler hava almıyorsa, Akciğer Hastalıkları
Solunum Tıkanıklığı
Beyin soğanının solunumu sağlayan sinir merkezlerinin tahribi ya da sıkışması: Dolaysız, yani doğrudan zedelenme, kanamalar, İlaç zehirlenmeleri, uyku hapları, uyuşturucular, vb...
Göğüs kafesinin hareketsiz kalması ya da tahribi: Çok sayıda kaburga kemiğinin kırılması, hava alıp vermede yerel ya da tam bir aksamaya sebep olabilir. Göğüs kafesinin de ezilmesi, elbette aynı etkileri yaratır.
Kasın, toksik bir madde ya da bir kas hastalığı ile damara uğraması: Mizasteni, Güney Amerika Kızılderili-terinin okları ucunda kullandıkları çok şiddetli zahirin etkisine benzer belirtileri olan bir hastalıktır.
Omuriliğin boyundaki uzantısında sinir yolu hastalığı: Bu da bir kırılma sonucu bir bölgenin zarar görerek ensedeki omur kemiklerinin kaymasıyla ya da bir hastalığın sonucu olarak (çocuk felci gibi) ortaya çıkar.
Solunum yolları Akciğer Hastalığı Tedavisi ve Yapılması Gereken
Önce hastanın soluyup solumadığını kontrol edin Eğer hava alıp veremiyorsa, bir dakika bile kaybetmeden solumayı sağlamak gerekir. Bunun çeşitli yöntemleri vardır: Göğüs kafesi sıkıştırılabilir (harici yöntemler). Ancak bunun etkisi sınırlıdır ve bilmeyenler için uygulaması güçtür. Doktorlar genelde iç yöntemlere başvurup, suni havalandırma için solunum yollarına üfler (hayat busesi). En iyi ve etkili yöntemin bu olduğu kuşkusuzdur
Yabancı Cisim Yutmak
Larenks veya ses tellerinin engellenmesi, havanın solunum yollarına girmesini önler.
Yabancı cismi çıkarmak
Yabancı cisim yeterince büyükse, iki parmağı kanca gibi tutup dikkatle çıkartabilirsiniz. Ama daha çok batırmamaya özen gösterin.
Hemlich hareketi
Yabancı cismi çıkaramazsanız, oturan kazazedenin arkasına geçin, iki kolunuzla kucaklayın, iki elinizi mide boşluğu üzerine bitiştirin; bundan sonra önden arkaya doğru ani bastırın: Böylece kazazedenin bağrını anide sıkıştırıp, diyaframını yukarı kaldırmış, yabancı cismi de çıkan havayla çıkartmış olabilirsiniz. Bu hareketi, şampanya şişesinin fırlayan mantarına benzetebiliriz. Bu harekete, Hemlich adı verilmiştir. Karnın ani sıkıştırılmasıyla birlikte yaklaşık bir litre hava, başlangıçta saatte 300 km.'lik bir hızla boşalır. Böyle bir hareketle yabancı bir cismin kolayca atılabileceği anlaşılabilir. Hareket, büyüker gibi, küçüklere de uygulanır.
Judoka hareketi
Karşınızda biri larenks spazmı geçirirse, kendisini oturtup, sırtına birkaç kere kuvvetlice vurun ya da kürek kemiklerinin üzerine bir diz darbesi indirin. Buna da judoka hareketi denir.
Çeşitli girişimler de başarıya ulaşmazsa, hiç vakit kaybetmeden yardım isteyin. Kazazede genellikle bir kulak-burun-boğaz uzmanına götürülür. Solunumun engellenmesi tam değilse, yardım yetişene kadar veya hastaneye götürülmesi sırasında, hastayı teselli edip, cesaretlendirin. Kendisinin seçtiği pozisyonu bozmayın, çünkü en rahat soluyabileceği pozisyon, herhalde budur.
Yabancı cisimler
Yabancı cisimlerin boğaza kaçarak tıkaması olayına, genellikle yaşlılarda ve küçük çocuklarda daha çok rastlanır.
Yaşlıların refleksleri yavaşladığından, besin artıklarına ve takma dişlere dikkat etmek gerekir.
Küçük çocuğunuz artık hareket ediyorsa, eline geçirdiği her şeyi ağzına götürüyorsa, boğazına kaçıp boğulmasına sebep olabilecek her şeyi ortadan kaldırın.
Parkta ya da odada ufak oyuncakları, çocuktan uzak tutun (bilye, düğme gibi). Aynı şekilde, küçük oyuncak parçalarını da (küçük tekerlekler, inşaat oyunu parçaları) meydanda bırakmayın. Toplu ve çengelli iğneler, düğme ye jetonlar, madeni paralar, kurufasulye taneleri ve dolmakalem kapakları da ortalıkta bırakılmamalıdır.
Doktorların yapacağı
Boğaza ciddi bir yabancı cisim kaçması olayında, doktorlar hızla havanın geçmesini sağlamalıdır.
Eğer olay basit bir şişme (ödem) ise, iltihaba karşı ilaçlar, müsekkinler, sıcak ve nemli bir atmosfer, çok defa krizin geçmesi için yeterlidir.
Buna karşılık tıkanma önemliyse, verilen ilaçlara boyun eğmezse, solunum yollarını serbest kılmak için gırtlağa bir tüp sokmak gerekir.
Duruma göre ilgili uzman hekimler duruma müdahale edecektir: Anestezist, reanimasyon uzmanı ve doktor, larenjos-kopla gırtlağa tüp sokar. Boğaz uzmanı, yabancı cismi çıkartabilmek için acil olarak bronkoskopi uygular. Bazı olaylarda cerrah çok acil olarak gırtlağa dışardan dahi müdahale edip, açabilir.
Etiketler: Tıkanmalar Larenks Tedavisi
Katı engeller, Larenks
Lareks Hastalıkları
Larenks, gırtlağın üst ucunun hizasındadır. İki ses telinden oluşan larenks, ses çıkartmaya yarar. Ama ayrıca önemli bir rolü daha vardır: Solunum yollarının bekçiliğini yapar.
Lareks İltihabı Sebepleri
Larenks düzeyinde farklı mekanizmalar, solunum yollarım tıkayabilir. Bu bölge, ayrıca bazı enfeksiyonlara ve lokal zedelenmelere maruz kalabilir.
Boğazı çok hassas kimselerde basit bir öksürük bile ses tellerinin şişmesine veya spazmına sebep olabilir.
Larenks ve ses tellerinin dokuları şişerek, havanın geçiş yolunu daraltabilir. Buna "larenks ödemi" denir. Arı ve eşekarısının ağzın içini sokması veya bazı enfeksiyonlar, yanıklar ve yara-bereler, olayın nedeni olabilir. Alerjik reaksiyonların sonucunda da ortaya çıkabilir.
Bu durumlarda yüzde şişlikler görülür. Tedaviyi, kortizonlu ilaç uygulayan doktor yapabilir.
Tıkanma bazen de larenks kasının kasılmasıyla meydana gelebilir.
Larenks spazmına daha çok lokal bir zedelenmeden (boğaza su kaçması, boyuna darbe) sonra rastlanır. Uzak zedelenmelerin de (sırt üstü düşmek, boğaza darbe) sebep olduğu vakidir.
Genellikle hafif olan bu spazm, normalde kendi kendine geçer. Ama ciddi ise ve hava almayı engelliyorsa, judoka hareketi uygulamak gerekir.
Lareks Belirtileri, Lareks Ödemi
Larenks tıkanmasının sebebi ne olursa olsun, belirtileri çok çarpıcıdır. Konuşamayan kazazede, öksürür ve soluk almakta büyük güçlük çeker. Eşek anırmasına benzer karakteristik bir hırlama çıkarır. Oturup, soluyabilmek için çırpınır.
Etiketler: Tıkanmalar Larenks Tedavisi
Katı engeller, Larenks
Lareks Hastalıkları
Larenks, gırtlağın üst ucunun hizasındadır. İki ses telinden oluşan larenks, ses çıkartmaya yarar. Ama ayrıca önemli bir rolü daha vardır: Solunum yollarının bekçiliğini yapar.
Lareks İltihabı Sebepleri
Larenks düzeyinde farklı mekanizmalar, solunum yollarım tıkayabilir. Bu bölge, ayrıca bazı enfeksiyonlara ve lokal zedelenmelere maruz kalabilir.
Boğazı çok hassas kimselerde basit bir öksürük bile ses tellerinin şişmesine veya spazmına sebep olabilir.
Larenks ve ses tellerinin dokuları şişerek, havanın geçiş yolunu daraltabilir. Buna "larenks ödemi" denir. Arı ve eşekarısının ağzın içini sokması veya bazı enfeksiyonlar, yanıklar ve yara-bereler, olayın nedeni olabilir. Alerjik reaksiyonların sonucunda da ortaya çıkabilir.
Bu durumlarda yüzde şişlikler görülür. Tedaviyi, kortizonlu ilaç uygulayan doktor yapabilir.
Tıkanma bazen de larenks kasının kasılmasıyla meydana gelebilir.
Larenks spazmına daha çok lokal bir zedelenmeden (boğaza su kaçması, boyuna darbe) sonra rastlanır. Uzak zedelenmelerin de (sırt üstü düşmek, boğaza darbe) sebep olduğu vakidir.
Genellikle hafif olan bu spazm, normalde kendi kendine geçer. Ama ciddi ise ve hava almayı engelliyorsa, judoka hareketi uygulamak gerekir.
Belirtiler
Larenks tıkanmasının sebebi ne olursa olsun, belirtileri çok çarpıcıdır. Konuşamayan kazazede, öksürür ve soluk almakta büyük güçlük çeker. Eşek anırmasına benzer karakteristik bir hırlama çıkarır. Oturup, soluyabilmek için çırpınır.
Etiketler: Tıkanmalar Larenks Tedavisi
Gırtlaktaki engeller, Tıkanma, Tıkanma Nedenleri
Boğazda Tıkanma
Sıvı engeller
Gırtlak düzeyinde besinler ve sıvılar, solunum yolu üzerinde karşılaşır.
Solunum borusuyla yemek borusunun bu kesişmesi, ayırımı sağlayan normal reflekslerle kollanır. Doğal olarak sıvılar geldiğinde, ani bir refleks, larenksi kapatır. Daha sonra bu sıvılar ya yutulur ya da atılır.
Larenksin refleks kapanışı ya da yutma refleksi aksar veya tamamen ortadan kalkarsa, sıvılar gırtlakta kalıp, akciğerleri boğma tehlikesini yaratabilir.
Bu sıvılar mideden gelirse, genellikle asitlidir.
Yüz ya da yüzdeki boşluklarda oluşan (burun, kulak) kanamalardan da kaynaklanabilir.
Ayrıca bu sıvılar durumun ciddiyetini anlayamayan biri tarafından verilen sıvılar da olabilir.
Bilinci sarsılmış ya da sarsılacak durumda olan birine, içecek hiçbir şey vermemek gerekir.
Belirtiler
Bayılan ve bilinçsiz bir kişide nefes borusuna sıvı kaçtığı, gırtlağından gelen gurultulu seslerden anlaşılır.
Doktorların yapacağı ve Tedavisi
ilk aşamada, ağız boşluğu, boğaz, nefes borusu ve bronşlardaki sıvıyı çekmeyi deneyeceklerdir. İkinci aşamada, sindirim ve nefes borularını ayırmak için, nefes borusuna bir tüp salarlar. Bu tüp, ucundaki baloncuk sayesinde solunum yollarını kurutmayı sağlar.
Solunum yollarının açılması
Soluk Tıkanıklığı
Kendisini sarstığınız halde uyanamayan ve horlayıp, boğuluyormuş izlenimi veren biri karşısında, derhal ve hiç vakit kaybetmeden aşağıdaki hareketleri yapmak gerekir. Bu hareketler, solunum yollarını açarak, yeniden solumayı sağlar.
1. Ağzı açmak
Hastayı sırt üstü yatırdıktan sonra, yaka sini gevşetin, varsa kravatını çözün, başını iyice geriye dayayıp, bir elinizle alnını bastırın, diğeriyle de çenesine dayanıp, ağzını iyice açın.
2. Kaçan cismi çıkarmak
Alnına basıp başını arkada tutmaya devam ederek, bir veya iki parmağınızla ve mümkünse bir mendille, muhtemelen solunum yolunu tıkayan yabancı cismi, ağız boşluğu içinde arayın.
3. Dilin sarkmasını önlemek
Dil kaslarının bağlı olduğu alt çeneyi yukarıya kaldırıp ileri çekerek, hastanın dilini yukarı çekin. Böylece solunum yollarını açıp, soluksuz kalmayı önleyeceksiniz.
4. Yan yatış durumuna getirmek
Dilin yeniden boğazın dibine düşmesini önlemek için, hastayı yan olarak, sağa ya da sola yatar hale getirmek gerekir.
Doktorların yapacağı
Yarı baygın halde, fakat sırt üstü yatmaları da gerekli olan kişilerin dillerinin, boğazlarını kapatacak şekilde sarkmaması için, doktorlar genellikle ağızlarına bir tür kauçuk boru sokarlar. Bunun sertliği ve biçimi, hasta dişlerini sıksa dahi, havanın geçmesine izin verir.
Emniyet için yan yatış
Emniyet için yan yatış pozisyonu, baygın herkese uygulanabilir. Özellikle üst solunum yollarının işlerliğini sürdürmesini sağlar. Kusma ve boğaz arkası kanamalarda, sıvıların dışa boşalımım kolaylaştırır. Baygın kişinin, bu sıvıların boğazına kaçarak boğulmasını önler. Yan yatırma pozisyonu, hasta sağa ya da sola yatırılarak uygulanabilir.
Belkemiği kırılmasından şüphelenilen kişiler de yan yatırılmalı, ancak belkemiğinin düz pozisyonda olmasına dikkat edilmelidir.
Hasta baygınsa, kendisini sırt üstü yatırdıktan sonra yanına diz çökün, kemer hizasına yaklaşın, gömleğinin yakasını açıp solunumunu ferahlatın
Bulunduğunuz yönde, hastanın başının yanına bir yastık veya onun yerini tutacak bir şey yerleştirin
Hastanın size yakın olan kolunu iyice yana açın
Sonra bir elinizfe hastanın aksi yöndeki kolunu dirseğinden tutup, diğer elinizle size eh uzak dizini kavrayın ve yukarı kaldırın.
Dirseğini ve dizini kendinize doğru çekerek, bedenini çevirin. Yan gelince, yine üst bacak kıvrık olmak koşuluyla, ayağını diğer bacağının üzerine getirin. Başı, artık iyice yastığa oturtulmalıdır.
Hastayı emniyet için yan yatışa getirdikten sonra, çenesinin mümkün olduğunca göğsünden uzakta olmasına dikkat edin. Böylece başı, daha geride olacaktır.
Tıkanan solunum yolları - Ağız karşısındaki engeller
Solunum Yolu Hastalıkları
Ağız ve burnun tam anlamıyla tıkanması, ani soluk kesilmesine sebep olur. Bu tür kazalar genellikle iyi gözetilmeyen küçük çocukların başına gelir. İşte, başlıca iki olay:
1. Genellikle küçük çocuklar başlarına şeffaf bir plastik torba geçirerek, hemen nefessiz kalır ve kendilerini kaybeder.
2. Patavatsızca büyüklerin yatağına yatırılan bebek, kendisi için çok büyük yastık ve yorganların altında kalarak, kurtulamayıp soluksuz kalabilir.
Solunum Sıkıntısı Tedavisi ve Yapılması Gereken
Çocuğun bilinci yerindeyse, solumasına engel olan şeyi (plastik torba veya yastık) çekip almak, yeterlidir. Ama çocuk boğuluyor gibiyse ve bilincini kaybetmişse, derhal doktora haber verin ve tıbbi yardım yetişene kadar ilerde gösterilen şekilde solunumu denetleyin. Çocukta hareket yoksa, solumuyorsa, hayat busesini deneyin. Nabız durmussa, Bebekleri, büyüklerin yatağına yatırmayın. Çocuklan, boğulmalarına sebep olabilecek plastik torbalardan uzak tutun.
Ağıza kaçan engeller
Bir kişi bilinçsiz ve baygın yatıyorsa, refleksleri yoksa, hele sırt üstü durumdaysa, dili, solunumu önleyecek çok tehlikeli bir engel olabilir. Çünkü aslında bir kas olan dil, bayılan ve komadaki kişilerde boğaza doğru düşer. Havanın akciğerlere gidişini engeller.
Solunum Güçlüğü Belirtiler
Böyle bir dil düşmesi halinde, hastanın soluk alması sırasında belirgin şekilde bir tür horlama işitilir. Bu, solunum güçlüğü belirtisidir. Aynı koşullarda takma dişler de yerlerinden çıkıp, solunumu önleyen bir engel oluşturabilir. Bu nedenle her türlü bayılma, anestezi uygulaması sırasında, takma dişler çıkartılır.
Akciğerlere iyi hava gelmiyorsa
Solunum yolları: Burun ya da ağızdan giren havanın, boğazdan ve bronşlardan geçerek akciğerlere varmasını sağlar.
Akciğerler: Akciğer peteklerinden oluşan ve kanda gazlı değişimi sağlayan organlar.
Göğüs kafesi: Kaburga kemiklerinden, kaslardan, göğüs zarından oluşan, altta diyaframla kapalı ve akciğerlerin içinde bulunduğu sıvı geçirmez kafes.
Diyafram: Kasılmaları göğüs kafesinin, dolayısıyla akciğerlerin hacım değişikliklerine imkân veren güçlü kas.
Merkezi sinir kumandası: Solunumu sağlayan otomatik kumanda sistemi (omurga soğancığı).
İnsanın soluduğu nasıl anlaşılır?
Diyafram gerildiğinde, bir piston gibi iner, karın, karın üzerine dayanır ve karın şişer. Bu sırada mide
boşluğuna elle basılırsa, yaratılan hava alma hareketiyle, akciğerlere hava girmesi sağlanır.
Sıklık: Dakikada 1020
Dakikada solunum sağlamak için kaç hareket yaptığınızı bilmeniz gerekir. Normal sıklık süresi, dakikada 10-20 harekettir.
Diyafram gevşeyince, "piston" yeniden yukarı çıkar, karın cidarı normal yerine döner ve karın inerBu sırada hava da dışarı atılır. Soluk vermeyi, kişinin ağzına elinizi yaklaştırarak denetleyebilirsiniz.
Patlama, yanma yüzünden tüketilen oksijen
Bazı patlamalarda ani ölümlerin sebeplerinden biri de, oksijenin ani yanması ve tamamen yok olmasıdır. Özellikle mağaralarda çıkan yangınlarda, kazazedeler, yanmadan önce oksijen eksikliğinden ölür.
Bu olayı kolayca kanıtlayabilirsiniz: Bir fanus altında, yanan bir mumla bırakılan bir fare, çok çabuk ölür. Çünkü mumun alevi kısa sürede fanusun içindeki bütün atmosferi tüketir.
Çevredeki havada oksijen yokluğu, sarhoşluğa benzeyen bir durum yaratır. Kişi, bunun bilincine varamadan kendisini kaybeder. Daha sonra komaya girip, kalp durmasıyla ölür.
Soluk tıkanmaları
Solunan havada oksijen yetersizliği
Yoğunluksuz atmosfer
Deniz düzeyinde, yani 0 seviyede, çevredeki havada 980 milibarlık bir atmosfer basıncında yüzde 20 oranında oksijen bulunur. Yüksek seviyelerde, atmosfer basıncı düşer, oksijen oranı da yetersiz hale gelir. Bu koşullarda yaşayabilmek için, solunan karışımdaki oksijen oranını artırmak gerekir. Bu nedenle uçaklarda ve dağcıların tırmanışlarında oksijen maskeleri kullanılmaktadır.
Daha da yükseklere tırmanıldığında, normal bir hava basıncı sağlamak gerekir. Stratosfer tabakasında uçan ya da uzaya giden uçak ve uzay araçlarında bu sistem uygulanır.
Kapalı ortamda solunum
Kapalı bir ortamda solumak gerekiyorsa, oksijen oranı giderek azalırken, karbonik gaz oranı da aynı şekilde artar. Ortamdaki havada oksijen tükenince, soluk tıkanımı başlar.
Hareketsiz halde bir insan, dakikada yaklaşık çeyrek litre oksijen tüketir. Kapalı bir ortamda kalan insanların sayısı ne kadar çok-sa, elbette solunum tıkanıklığı olasılığı da o oranda yüksektir.
Göçük altında kalanlar, oyun oynarken dolaba, sandığa ya da buzdolabına kapanıp kalan çocuklar ve su üstüne çıkamayan denizaltı mürettebatı, hava yenilenmediğinden ölürler.
Solunum bozuklukları
Solunum Bozukluğu, insanoğlunun yaşayabilmesi için, hücrelerin havadaki oksijeni alıp, içlerindeki karbonik gazı atmaları gerekir. Bu süreç aksarsa, solunum zorlukları ve tehlikeler ortaya çıkar. Aksamaya, çevredeki havada oksijen eksikliği, solunum yollarının tıkanması, akciğerlere havanın kötü gelişi ya da havanın kan tarafından taşınmasının durması neden olabilir. Hücre çalışmaz hale gelince, birkaç dakika içinde ölüm gelip çatabilir. Bu nedenle çok çabuk davranmak gerekir. Birkaç basit ve tehlikesiz davranış, ölümü önleyebilir ve doktorun yetişmesine fırsat hazırlayabilir.
Solunum İnsanoğlunun solunum sistemi
Hücrenin solunumu
Her hücre, yaşayabilmek için çevresindeki oksijeni tüketir. Eğer oksijen hücreye giremezse ve hücre içindeki karbonik gazı atamazsa, soluk tıkanımı ve hücrenin ölümü gelip çatar. Bu konuda en çabuk etkilenen hücreler, beyin hücreleridir. Üç dakikada ölürler.
İnsanoğlunda oksijen (O2), çevredeki havadan hücrelere kadar taşınmak zorundadır. Karbonik gaz (CO2) da, dışarı atılmak için aksi yönde hareket eder. Çevreyle hücre arasında doğrudan alışveriş, imkânsızdır. Bu taşımayı gerçekleştirmek için, iki sistem, birbirini izler:
Akciğerlerdeki havalandırma
Havayı alıp verme gibi birbirini izleyen bir hareketle, bu havalandırma akciğerlerdeki havanın yenilenmesini sağlar. Soluk alma sırasında, oksijen yüklü hava akciğerlere girer. Soluk verme sırasında da karbonik gaz yüklü hava dışarı atılır. Bu alışveriş, akciğerlerin zarlarında gerçekleşir.
Kan dolaşımı, Kan dolaşımı bozukluğu
Bu sistem oksijenin akciğer zarından hücreye, karbonik gazın da hücreden dışarıya kadar taşınmasını sağlar. İnsanoğlunda bu taşıma sistemindeki her türlü duraklama, aksama, hücrenin soluk tıka-nımıyla ölümüne sebep olur. Solunum tehlikesi bundan doğar.
İstenmeyen Gebelik Beklenmedik doğumlar
Bebeğin başı rahim ağzında görüldüğü ve rahmi araladığı zaman, beklenmedik ani bir doğumdan bahsedilebilir. Başları ve saçları görünür haldedir.
Bu durum, gebelikleri sırasında, sürekli kontrol altında olan kadınlarda seyrek görülür. Doğumun yaklaştığının ilk belirtileriyle birlikte, gebeler zamanında hastaneye yetiştirilir: Sancı, giderek sıklaşan kasılmalar, su kesesinin patlayarak, amniyotik sıvının vajinadan dışarı boşalması...
Ancak kırsal kesimlerde sağlık tesisi yokluğundan veya uzaklığından, bazen de tatil sitelerinde, ani doğum olayları görülür.
Tedavi ve Yapılması gereken
Doğumu başlayan bir kadın karşısında, telaşa kapılmayın: Doğumun, çok doğal bir olay olduğunu ve on doğumdan dokuzunun, hiçbir komplikasyon yaratmadan gerçekleştiğini, uzman bile gerektirmediğini hatırlayın. Anne adayını sağkinleştirdikten sonra, hemen doktor ve
cankurtaran çağırın.
Yardım gelene kadar
— Altına temiz çamaşırlar serdikten sonra, kadını, bacaklarını açarak ve dizlerini bükerek yatırın. Çamaşır bulamazsanız, temiz kâğıt da serebilirsiniz;
— Ona sık ve kesik kesik soluması için yardımcı olun;
— Ikınmamasını tavsiye edin;
— Ellerinizi yıkayın ve bol bol sabunlayıp, tırnaklarınızı fırçalayın;
— Temiz çamaşırlar hazırlayın.
Bebeğin başı çıkıyor
— Çekmeden ve annenin karnına bastırmadan, iki elle başı tutun;
— Göbek kordonu bebeğin boynuna dolanmışsa, başının üzerinden kaydırın ve gevşetmeyi sağlayın; aksi halde kordon, bebeği boğabilir.
— Omuzları bir biri ardından dışarı çıkınca, çıkan bedenini de tutun. Ancak çok kaygan ve ıslak olduğundan, dikkatli hareket edin.
Kadının rahim boynu açıldığından, bebek yavaş yavaş iner ve önce başı görünür: Bu andan itibaren anne adayı ayağa kalkmamalı ve hiçbir şekilde başka bir yere taşınmamalıdır. Özellikle "ıkınmaması" tavsiye edilmeli, bebeğin kendi kendine gelmesi beklenmelidir.
Göbek kordonu daha önce bebeğin başının üstüne kaydırıldıktan sonra, önce başı, sonra omzu elle tutulmalı ama çekmemeye özen gösterilmelidir. Bebek yavaş yavaş annesinin karnından çıkacak ve ana kucağına yatırılacaktır.
Gebelik sırasında meydana gelebilecek kazalar
Kadın Doğum Sorunları
Ancak gebelerin sistemli bir gözetim altında tutulmaları, erken önleyici tedavi, aşırı şişmanlama, albümin artışı, idrar yolu ve genital yollan enfeksiyonlarının önlenmesi, doğum tehlikelerini azaltabilir; zor doğum olasılığını önler ve doğacak bebeğin güç durumda kalmasını engeller.
Bütün gebelik boyunca, öncelikle aşağıdaki noktalara özen gösterilmelidir:
— Rahimden gelebilecek bütün sıvı akıntılar ve kanamalar;
— İdrar yolu ve genital yollarda enfeksiyonlar;
— Ateş: Her türlü enfeksiyon, doktora bildirilmeli, o da nedenini araştırıp, ilerde bebeğe zarar vermeyecek şekilde tedaviyi sağlamalıdır;
— Ortaya yorgunluk, bacaklarda şişme, baş ağrıları, nefes nefese kalma ve aşırı kilo alma durumları çıkarsa, yüksek tansiyon olasılığı ve idrarda albümin aranmalıdır.
Bu belirtilerden biri bile, vakit kaybetmeden jinekologa başvurmayı gerektirir. Gereğinde ebeye de danışılabilir. Gebelik hastalıklarını onlar meydana çıkarıp, tedaviyi sağlarlar. Aksi halde cenin ve bazen annenin hayatı bile tehlikeye girebilir.
Rahim dışı gebeliğin sona erdirilmesi
Döllenme sırasında, bir spermatozoid'le fallop borusunun üçte bir dış kıvrımında karşılaşan yumurtacık, yumurtayı veya embriyonun ilk hücresini oluşturur. Bölünmeye başlayan bu yumurta, döl yatağına doğru ilerler. Burada yuvarlanır ve prensip olarak sümüksü zar içine yerleşir. Plasenta'nın oluşmasını da bu hazırlar.
Fakat bazı hallerde yumurta, yuvasını döl yatağından başka bir yerde yapar (bu nedenle dış gebelik denir). Uygun olmayan bir yerde gelişmesini sürdürür. Örneğin durum rahim boynunda gelişirse, gebelik sona erer. Çünkü boynun, döl yatağı gibi esneme yeteneği yoktur. Yumurta iyice büyüyünce, ezilir.
Çoğunlukla önce karında bir takım kazınmalar, hafif bir fenalık ve siyah kan kaybı görülür. Çok endişe verici olmayan bu belirtiler, özellikle gebe olduğunu bile bilmeyen kadının, doktora gitmesini engeller.
Ancak çok ani ve dramatik bir kanama zamanında yetişilmediği takdirde, kadının 15-20 dakika içinde ölmesine sebep olur.
Tedavisi ve Yapılması gereken
Bu tür kazalar, her şeyden önce sıkı bir jinekolojik kontrolle önlenebilir. Bütün gebe kadınlar en ufak bir anormal belirtide (kanama, fenalık) doktora görünmekten çekinmemelidir. Önemli bir kanama başlar veya gebe şok haline girip, bayılırsa, derhal acil yardım istemek ve kendisini en yakın hastaneye nakletmek şarttır.
Bir doğumun ilk belirtileri, Gebelik Belirtileri
Gebelik ve Doğum
Bir doğumun çok yakın olduğu, rahimden sıvı gelmesi ve belirli aralıklarla gelen rahim kasılmalarının sıklaşmasından anlaşılır. İlk defa doğum yapacak bir kadın, rahmindeki kasılmayı, elini düz olarak karnının üzerine koyarak anlayabilir:
Döl yatağının sertleştiğini ve yuvarlaklaştığını hissederse (sancı olsun, olmasın), kasılma başlamış demektir. Bu belirti karşısında, doğumun gerçekleşeceği doğumevi veya hastaneye hemen gitmek gerekir.
Hatta mümkünse kliniğe veya doğumu yapacak doktora telefon ederek, bu belirtiler haber verilmelidir.
Bu durumda size bir süre daha bulunduğunuz yerde beklemeniz tavsiye edilebilir. Bundan yararlanıp, gerekli belgeleri ve size klinikte gerekecek malzemelerinizi toparlayabilirsiniz. Ama hemen gelmenizi isterse, bir cankurtaran veya taksiyle beklemeden hastaneye hareket edin.
Doğumevinde de bebeğin geliş pozisyonu ile sizin morfolojik yapınıza göre bazı durumlar belirlenir. Doktor buna göre doğumu hızlandırabilir veya geciktirebilir.İzlenecek yol, gebeliği başından beri takip eden doktor ve ebeler tarafından saptanacaktır.
Frengi, Frengi Hastalığı ve Belirtileri
Bu hastalıkta da enfeksiyon belirtileri erkekte daha belirgindir. Fakat hastalığın başlamasından sonra bir hayli geç (üç hafta) ortaya çıkar. İlk aşamada bulaşma noktasında bir kabarıklık görülür. Frengi kabarcığı genellikle genital sümüksü zarlar üzerinde yer alan bir yaradır. Çoğu kez oval bir deri kabarcığı şeklindedir; ağrı sıktır. Sert bir çıkıntı halindedir. Genital yaralara; kasık kıvrımından sert ve yine ağrısız boğumlak eşlik eder.
Kadınlarda da bu tür kabarcıklar olmakla birlikte, bunlar görülmez ve enfeksiyonun varlığı anlaşılmaz.
Bu arada bulaşmaya sebep cinsel ilişkiyle, kabarcığın çıkışı arasında, üç hafta geçtiğini hatırlatalım. Bu kabarcık, iyileşecektir. Aradan yıllar geçtikten sonra, frengi bu kez pembe bir deri lekesi halinde yeniden ortaya çıkacaktır. Bu da bulaşıcıdır. Hastalığın mikrobu artık hastanın kanında var olduğundan,
sinir hücrelerine saldıracak ve bunları tahrip ederek felce yahut deliliğe sebep olacaktır. Veya damarlara hücum edecektir.
Hastalığın bağışıklığı yoktur. Frengiye yakalanıp gerektiği gibi tedavisi yapılsa da, hastalık ikinci defa aynı kişiye bulaşabilir.
Frengi Hastalığı Tedavisi ve Yapılması gereken
Bu tür zührevi hastalıklarda, en küçük bir şüphe duyulduğunda, en yakın hastanenin bevliye servisine veya zührevi hastalıklar hastanesine başvurmak gerekir.
Elbette cinsel ilişkide bulunan kişilere de, tedavileri için haber vermek gerekir.
Belsoğukluğu
Gonokok adı verilen bazı mikropların genital ve idrar yollarında varlığından meydana gelir. Erkeğin idrar boşaltması son derece ıstırap vericidir. Cerahat da geldiğinden, enfeksiyon açıkça bellidir. Cinsel ilişkimle geçer. Ama kadında bulaşmanın hiçbir belirtisi görülmez. Erkekte siyek üst bölümünde daralma tehlikesi vardır.Hemen bir doktora başvurmak ve eşine haber vermek gerekir.
Etiketler: Jinekolojik Sorunlar
Ülser delinmesi
Bir ülser olayı, sindirim sistemini deler ve içindeki cerahatli madde, karın zarına doğru yayılırsa, peritonit başlar. Bu hallerde karında dayanılmaz ağrılar ortaya çıkar ve buna, hemen hiç durmak bilmeyen kusmalar eşlik eder.
Ülser Tedavisi ve Yapılması gereken
Acilen doktor çağrılmalıdır. O da hastayı derhal hastaneye naklederek, büyük olasılıkla hemen ameliyata alacaktır.
Çok defa mide delinmekle birlikte, bazen bağırsağın da delindiği görülür Tıkanma Delinme ayrıca pankreas, safra kesesi veya apandis düzeyinde de görülebilir
Karın nahiyesindeki her türlü yaralar, mutlaka doktora gösterilmelidir. Çünkü bunu bir organ delinmesi izleyebilir.
İç organ kopması
Bir ay önce karın nahiyesinde bir travmaya maruz kalan her kişide ortaya çıkabilecek sindirim belirtileri, kusmalar, karın ağrıları, başta dalak olmak üzere bu nahiyedeki iç organlardan birinin kopmuş veya zedelenmiş olmasının belirtisi sayılır. Ağrı, sol taraftaki üçüncü kaburga düzeyinde başlar ve sırttan omuzlara doğru çıkar.Genellikle kaza sırasında başvurulan doktora bir muayene daha olmakta yarar vardır.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Rahim dönmesi, Rahim Kanamaları
Bezleri besleyen atar ve toplardamarlarla, sinirlerden biri burulacak olursa, meydana gelen boğulma, oksijensizlikten yumurtalığın yavaş yavaş ölümüne sebep olur. Oldukça ağrı verici bir olaydır.
Rahim Dönmesi Tedavisi ve Yapılması gereken
Rahim ters dönmesi durumunda, Acil ve doğru bir teşhis gereklidir; çünkü tıbbi bir müdahale, bezin yeniden damar sistemini tesis edebilir. Çok geç konacak bir teşhis, yumurtalığın ölümüne ve alınmasına yol açacaktır. Sancı, bir şok durumu yaratacak olursa acil yardım isteyin.
Rahim kanamaları
Rahim içi kanama, Aybaşı kanamaları, kan kaybı olayı olup, gerçek anlamda kanama sayılmaz. Aybaşı kanamaları dışında veya meponozdan sonra görülen bütün rahim kanamaları, mutlaka doktor muayenesi gerektirir. Zamanımızda bazı gebelikten korunma ilaçlarının da aybaşı kanamaları dışında rahim kanamalarına sebep oldukları bilinmektedir.
Rahim Kanaması Tedavisi ve Yapılması gereken
Rahim kanamaları durumunda Her ne olursa olsun, bir uzman doktora görünün. Kanamadan sonra şok hali de görülürse acil yardım isteyin. Bu arada sırt üstü sıcağa uzanıp, endişelenmeden bekleyin. Özellikle su içmeyin; çünkü bir genel anestezi uygulamak gerekebilir.
Etiketler: Jinekolojik Sorunlar
Çocuk düşürme, Çocuk Düşürme Nedenleri
Altıncı aydan önce gebelik halinin sona ermesine, düşük denir. Bebek, istenerek veya anide düşebilir. Enfeksiyon tehlikelerini ortadan kaldırmak için, bilinçli düşüklerin bir tıp kurumunda ve mümkün olduğunca erken yapılması gerekir.
Düşük anide meydana gelirse, buna ya hormonal bir anormallik veya genital bir bozukluk yol açmış demektir. Çağımızda yorucu yaşam koşulları, aşırı sigara içimi, kahve düşkünlüğü, uzun seyahatler de, düşüklere sebep olmaktadır. Gebeliğin başlangıcındaki düşükler, bol kanamalı bir aybaşı haline benzer.
Birkaç aylık olduktan sonra, gerçek bir cenin düşürülür.
Çocuk Düşürmede Tedavi ve Yapılması gereken
Gebelikte meydana gelen her türlü kanama, hele ateş yükselmesi de buna eşlik ediyorsa, derhal jinekologa bildirilmelidir. Gebelik sırasında sık ve kuvvetli kasılmalar, bir düşük belirtisi olabilir. Hemen sırt üstü uzanıp yatmak ve vakit kaybetmeden doktora haber vermek şarttır.
Hastaneye gidemeden veya doktor gelmeden bir düşük başlayacak olursa, sakin bir şekilde uzanıp yatın; düşüğün gerçekleşmesini bekleyin. Fakat rahimden çıkan bütün sertlikleri saklayın ki, doktor geldiğinde ceninin bütün parçalarının çıkıp çıkmadığını anlasın. Ciddi bir enfeksiyonu önlemek için bu önlem şarttır. Daha sonra yine de tam bir jinekolojik muayeneden geçmek gerekir.
Genital sancılar Kadının genital organlarındaki bozukluklardan kaynaklanan ağrılar, her zaman buna sebep organın bulunduğu yerde duyulmaz. Örneğin böbreklerde, karında, karın alt nahiyesinde veya karnın sağında ya da solunda hissedilen sancılar da, genital organlardan kaynaklanabilir. Bu tür ağrıların gerçek sebebini, ancak bir doktor söyleyebilir.
Aybaşı kanamaları dönemi dışında, karnın alt nahiyesinde hissedilecek bütün ağrılar ve hatta bir "ağırlık", bir "çekilme", doktor tarafından araştırılmalıdır. Sancı had aşamada ise, hiç vakit kaybetmeden muayene olunmalıdır. Çünkü bu bir dış gebelik de olabilir
Etiketler: Jinekolojik Sorunlar
Had idrar tutulması
İdrar Hastalığı ve Tedavisi
Sidik tutulması denen ve sidik torbasının boşaltılması ihtiyacı duyulduğu halde, bunu gerçekleştirememek, büyük bir ağrıya sebep olduğundan, doktora başvurmak kaçınılmaz hale gelir.
Sidik tutulması bir hastalık belirtisi olacağından, bunun tedavisi de gerekir. Fakat ani bir korku da, tutulmaya sebep olabilir. Bu durumda normale dönüş, doktora gerek kalmadan gerçekleşir.
İdrar yollarına uygulanan sondaj, genellikle en yakın ilk hastanede gerçekleştirilir.
Sistit Hastalığı ve Tedavisi
Mikroplardan meydana gelen idrar torbası iltihabı, son derece ıstırap verici sızlamalara ve sık sık idrar çıkartmaya sebep olur. Sistit, çok defa bir kadın hastalığı olup, ihmal edilmemelidir. Çünkü taş gibi tedavisi gereken bir hastalıktan da kaynaklanabilir. Her durumda, iltihap böbreklere kadar tırmanmadan, yok edilmesi şarttır. Çünkü burada kesin tahribat yapabilir.Derhal doktordan bir randevu alın.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Fıtık boğulması, Fıtık Hastalığı
Bağırsak tıkanmasına benzer. Fakat çifte sorun çıkartır: Bir yandan fıtık torbası içinde kalan bağırsak bölümü, bükülür (böylece her türlü sindirim trafiği durur); diğer yandan da bağırsağın bu bölümünü besleyen atar ve toplardamarlar da ezilir. Bu büzülme, bağırsağın o parçasında çok çabuk boğulmaya ve doku kangrenine yol açar.
Fıtık Boğulması Tedavisi ve Yapılması gereken
Acilen çağrılan doktor gelene kadar, hastayı rahatça yerine yerleştirin. İstese bile, içecek hiçbir şey vermeyin. Çünkü kusmaları artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Ağrıyan her fıtık, mutlaka doktora gösterilmelidir. Aksi halde acil bir durumla karşılaşılabilir.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Bağırsak tıkanmaları, Bağırsak Hastalıkları
Bağırsak Hastalığı
Bağırsak tıkanmalarına, bağırsaklardaki trafiğin bir iç engel nedeniyle durması sebep olur (örneğin, bir tümör) veya bağırsağın bir bölümünün boğulması veya bükülmesi yol açar. Mutlaka hastaneye yatırılmayı ve çok defa da cerrahi müdahaleyi gerektirir. Bağırsak tıkanmalarının belirtileri, sebeplerine göre değişir. Fakat bazıları hep aynıdır; iştah kaybı, mide bulantıları ve çok kötü kokan kusmalar, dışkı ve gaz çıkarmanın durması, bazen de ateş yükselmesi. Şişen karın, ağrır. Doktor, stetoskopla karnı dinlediğinde, her zamanki sesleri işitmez.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Makat kanamaları
Makat Kanaması
Genellikle hemoroid (basur memeleri) varlığı, bu kanamalara yol açar ve paniğe kapılmamak gerekir. Çünkü belirli dönemlerde tekrarlarsa, tehlikeli değildir.
Ancak hemoroidleri tedavi ettirmek için bir doktora başvurun. Bu arada kanamaların başka bir nedeni olup olmadığı da meydana çıkacaktır.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Karaciğer koliği
Karaciğer koliği krizi, safra kesesinin hasta olduğunun belirtisidir (safra taşları). Bilinçsiz yenen besinler de bunu destekler (yağlı yemekler, çikolata, kaymak). Ağrı, karnın sağ nahiyesinde, kaburga kemiklerinin hemen altında görülür. Bazen derin solumayı dahi engeller. Mide bulantıları, kusma halleri de vardır.
Karaciğer Koliği Tedavisi ve Yapılması gereken
Kriz, çok kez anide başlar ve acilen çağrılan doktor, krizin süresini kısaltmak için damar içine spastolitik iğne yapabilir.
Dikkat: Ateş yükselmesi, ürperme, siyaha yakın idrar çıkartma veya sarılık varsa, haber verin. Çünkü bu ağrı, safra kesesi yolları ve karaciğer hastalıklarının belirtisidir.
Böbrek koliği (nefretik kolik)
Böbrek taşının idrar yollarına inmesiyle ortaya çıkar.
İdrarda, böbrekler tarafından tasfiye edilen mineraller vardır. Bazı koşullarda bu maddeler bir arada toplanarak, böbrek taşarını oluştururlar. Bu taşın idrar yollarına doğru harekete geçmesi son derece şiddetli ağrılara sebep olur (bilinen en şiddetli ağrılar olarak tanımlanır). Ayrıca belirtiler de o denli yeğindir ki, hasta fenalık geçirip, kusabilir;
ihtilaçla çırpınabilir. Ağrı genelde arkada, son kaburga kemiği ile belkemiğinin oluşturduğu açı üzerindedir. Ama karnın alt nahiyelerine, erkeklerde husyelere kadar yayılabilir. Kısa aralıklarla tekrarlaması daha sık görülür.
Çok defa idrarda kan görülür. Hasta ürperse bile, prensip olarak olayda ateş yükselmez. Seyahatlerde sallanmalar, taşın oynama nedenlerindendir.
Yapılması gereken
Böyle bir durum elbette acilen doktor çağrılmasını ve bazen hastanın hastaneye kaldırılmasını gerektirebilir.
Böbrek taşlarının oluşmasına, sıvıların tasfiyesindeki yetersizliğin yol açtığını bilmek gerekir. Pek çok kimse özellikle sıcak günlerde yeterince su içmezler. Oysa bu arada terleme nedeniyle su kaybı daha da artar. Böylece idrar miktarı azalır.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Karın hastalıkları
Karın nahiyesi, sindirim sisteminin tamamı ile genital ve üriner (sidik boşaltma) organların hemen tamamının bulunduğu yerdir. Bu nahiyede had bir hastalığın en büyük belirtileri, karın ağrıları ve kusmalardır. Daha üst taraftaki ağrılar iset bir böbrek veya genital organ rahatsızlığı olabilir.
Akut Apandisit, Apandisit Belirtileri
Apandisit, sihdirim sistemindeki küçük apandis çıkıntısının iltihaplanmasıdır. Müdahalede bir gecikme bugün daha ciddi tehlikeler yaratabilir. Apandisit
krizi, oldukça şiddetli görünümler alabilir:
Karnın alt sağ tarafında ağrı, ateş, mide bulantıları ve kusmalar.
Apandisit Hastalığı Tedavisi ve Yapılması gereken
Başvurduğunuz doktor muayeneden sonra gerçek bir krizden şüphelenirse, bir cerrah görüşü, tamamlayıcı incelemeler ve hastaneye yatırma dahi isteyebilir. Gerçekten de apandisit teşhisi çok zor olup, bazen hasta24 ile 48 saat arasında gözetim altında tutulduktan sonra, bir müdahaleye karâr verebilir. Bu arada gerekli biyolojik ve klinik tetkikler yapılır. Cerrahtan görüş alındıktan sonra, müdahale acilleşir. Zamanında yapıldığında, hiçbir tehlikesi yoktur.
Bu arada hastanın bilinen apandisit belirtileri göstermeyebileceği bilinmelidir. Doktor muayenesinden önce alınacak bazı ilaçlar (antaljik ve antibiyotik) geçici olarak hastalığın belirtilerini maskeleyebilir. Gerekli cerrahi müdahale de, bu nedenle gecikebilir.
İhmal edilen apandisitin en büyük tehlikesi, peritonittir. Apandis bazen patlayarak, içindeki iltihabı bütün karın zarına dağıtır ve hastanın hayatını tehlikeye düşürür.
Etiketler: Karın Hastalıkları
Akciğer tıkanması - Akciğer Hastalıkları
Akciğer tıkanması, akciğerdeki atardamarlarda bir pıhtıcık nedeniyle dolaşımın durması demektir Genellikle bu pıhtıcık, toplardamarın bacak kısmındaki iltihaplanmanın (flibit) akciğere yürümesinden kaynaklanır.
Bu tıkanma, çok ciddi sonuç verebilir ve kalp durmasına yol açabilir Daha hafif hallerde, hasta göğüs kafesinde şiddetli bir ağrı hisseder. Bağrına hançer saplanıyormuş gibi olur. Ayrıca solunum zorluğu meydana gelir. Teşhis, tahliller ve röntgen filmleriyle doğrulanmalıdır. Ancak önemli bir kavram unutulmamalıdır: Önceden bir flibitin varlığı. Tıkanmanın kökeni olan flibit, çeşitli koşullarda ortaya çıkar: Uzun süre yatar vaziyette kalmak (cerrahi bir müdahaleden sonra, özellikle yaşlılarda), toplardamarlarda kan dolaşımının aksaması, ciddi kalp hastalıkları. Akciğer tıkanmasının teşhisinden çok, bundan da önemlisi, böyle bir hastalığın önlenmesinin çeşitli yönleridir.
Akciğer Tıkanıklığı Tedavisi ve Yapılması gereken
Akciğer Hastalığı, Uzun bir süre yatağa bağlanan kişide, bacakta baldır kısmı ısınırsa, birden ağrırsa, flibitten şüphelenmek gerekir. Olay doğrulanırsa, akciğer tıkanmasını önlemek için derhal pıhtılaşmayı önleyici tedaviye girişilmelidir. Hasta evinde yatıyorsa, baldırında ağrı ortaya çıktığında, doktoruna hemen haber verilmelidir. Aynı şekilde, ayak bileğinin şişmesi, göğüs kafesinde ağrılar ve solunum güçlüğü de, doktora duyurulmalıdır.
Flibitin ortaya çıkmasını önlemek için pek çok hasta ve yatalak, kan pıhtılaşmasını önleyen ilaçlarla tedavi edilir. Bacakların hareket etmesi sağlanır.
Kalp damar hastalıkları
Göğüs kafesinin içinde, kalp, akciğerler ve büyük kan damarları bulunur. Ancak gövdeyle ilgili "acil durumlar", bazen belirgin organların dışından kaynaklanır. Örneğin had bir kalp-damar hastalığı, gövdeden çok uzak bir yerde tezahür eder. Aynı şekilde yemek borusu, mide ve karaciğer de diyaframın altında bulundukları halde, had bir hastalığın sebebi iseler, "gövde "de bir acil durum yaratabilirler.
Anjindöpuatrin - Anjin Belirtileri, Anjin Hastalığı
" Anjindöpuatrin krizi genellikle bir çaba sarfından sonra meydana gelir ve iki meme arasındaki bir ağrı ile kendisini belli eder. Ağrı, sıkıcı, bunaltıcı, gövdeyi iki mengene arasına alınmış gibi hissettiren türdendir. Ağrı, yayılarak boyna ve sol kola, bileğe kadar uzanır. Kişiyi, gösterdiği çabayı terketmeye zorlar ve çaba gösterilmeye devam edilirse, aynı yeğinlikle başlar. Trinitrin gibi bazı ilaçlarla hemen sakinleşir.
Anjindöpuatrin (Anjin) nedir? Gösterilen bir çaba sırasında, kalbin yeterince oksijen alamadığım gösteren bir alarmdır. En yaygın nedeni de, kalp damarlarının çapının daralmasıdır.
Anjindöpuatrin (Anjin) Tedavisi ve Yapılması gereken
Kontrol altına alınıp tedavi edilmezse, anjindöpuatrin miyokard enfarktüsüne kadar uzanabilir. Tedavi, yaşam tarzına yeniden bir çeki düzen vermektir. Yani beslenme rejimini değiştirmek, nicelik ve nitelik olarak başka bir yol seçmektir. Düzenli bir doktor kontrolü ve ilaçların alınması, hastayı rahatlatır. Nöbetler sıklaşır ve ilaçlara yanıt vermezse, doktor uyarılmalıdır.
Anjindöpuatrin tedavisi gören kişide krizlerin süre ve şekil değiştirmesi, doktorun hemen uyarılmasını gerektirir.
Çarpıntı, Göğüs kaburgaları
Kalp Çarpıntısı ve Çarpıntı Nedenleri
Göğüs kafesindeki lokal ağrıların çoğu, kalbe bağlanır. Oysa bugün çok daha başka nedenleri de olabilir ve insanı telaşlandırmamalıdır. Aile doktorunuza bir telefon, gerçeği ortaya çıkaracağı için, genellikle sizi ve hastayı rahatlatmaya yetecektir. Çünkü bunların nedeni, hiçbir zaman acil bir müdahale gerektirmez. Aynı şekilde insanları telaşlandıran çarpıntılar da, pek ender olarak bir "kalp hastalığı" ile ilgilidir.
Bir göğüs travmasından sonra ortaya çıkan ve soluk almakla öksürmeyi güçleştiren sancılar da, insana kaburga kemiği kırıldığı izlenimi verir. Kalp hastaları ve yatalaklarda da, hemen akla akciğer tıkanmasını getirir
Bu tür sancıya gerçekten bir kaburga kırılması nedense ve çarpıntı, soluk alma güçlüğüyle beraberse, hasta bayılırsa, derhal doktor çağrılmalıdır.
Damar bozuklukları: Yüksek ve alçak tansiyon
Tansiyon (damar basıncı) bozuklukları, baş dönmeleri, bayılma eğilimi, gözlerin önünde kelebeklerin uçuşması ve bayılma ile kendilerini belli eder. Bazen şok hali de görülebilir. Doktor, acilen çağrılmalıdır. Yüksek tansiyon olayları sıkı perhiz ve tedavi gerektirir. Doktor tavsiyesine sıkı sıkıya uyulmalıdır.
Genellikle tedavideki ihmaller nedeniyle acil yardım gerektiren had durumlar ortaya çıkar:
— Had akciğer ödemi
— Beyin kanamaları
Kalp bayılmaları - Senkop Nedir
Senkop çok kısa süren (birkaç saniye veya dakika) bir bayılma (koma) halidir. Hasta, kas gücünün anide kaybolmasıyla düşüp, hemen ardından kendine gelir. Fakat bu sırada yaralanması da mümkündür.
Olay, gerçekten kalpten kaynaklanıyorsa, buna ya kalp atışlarında bir bozukluk veya kalbin, beyni kanla beslemek için gereken pompalamayı yapamaması yol açar .Genellikle yaşlılarda görülür.
Çoğunluk senkop, kalp kökenli değildir. Atardamarların kas gücünü yeterince besle-yememesi ve pek ender olarak da bir beyin bozukluğu, olaya sebeptir
Kalp kökenli gerçek senkoplar, kısa veya uzun süreli "pacemaker" (pilli çalıştırıcı) müdahalesi gerektirebilir.
Senkop Tedavisi ve Yapılması gereken
Kişi bir an bayılıp, doğrulursa: Kalp atışlarında bir yavaşlama olmadığını anlamak için, nabzına bakın Hemen doktora haber verin. Çünkü bunu bir başkası daha izleyebilir. Bacaklarını yukarı kaldırarak uzanmasını söyleyin.
Soluyor, fakat baygınsa: Kendisini yan emniyet pozisyonunda yatırın Solumuyor ve nabzı atmıyorsa: Hayati bir acil durum var demektir, hemen doktora haber verin Kalp masajına hazırlık olarak, hayat busesi uygulayın
Pile bağlı iken yine bayılıyorsa:
Kendisini tedavi eden kalp uzmanını arayın ve acil tıbbi yardım isteyin.
Sık sık bayılan ve kolay kendisine gelemeyen bir kalp hastası karşısında, eğitilmiş kimseler hastanın göğüs kemiğine üst üste küçük yumruklar indirmeyi bilirler (kalp masajı ile bir ilgisi yoktur). Bu müdahale, kalbi yeniden çalıştırır. Ancak bunu yalnız eğitilmiş biri uygulayabilir.
Kan Pıhtılaşmasına karşı ilaçlar
Dünyada kan pıhtılaşmasına karşı tedavi görenlerin sayısı, giderek artmaktadır. Örneğin kalp rahatsızlığı çekenlerin çoğu (kalp yetersizliği, kalp kapakçıkları arızaları), bir pıhtı oluşmasını önlemek veya akciğer atardamarı tıkanmasına karşı bu yolu seçmektedir. Kolay ve tehlikesiz bu yöntemin amacı, kanın pıhtılaşmasını önlemektir. Tedavi dozu iyi ayarlanırsa, hasta tedaviyi bıraksa bile, normal biri gibi kanamanın durduğuna tanık olabilir.
Bu kesilme yavaş gerçekleşse bile, sorun yaratmaz . Bu nedenle pıhtılaşmayı önleyen ilaçların kanama yarattığını söylemek, yanlıştır. Örneğin idrarda kanama belirtileri görülürse, hasta derhal doktoruna başvurup, yeni bir doz isteyebilir.
Kan Pıhtılaşma, Bu tür tedavi görenlerin üzerlerinde bir kart veya plaka bulundurmaları önemlidir. Çünkü kaza ve travma durumlarında, reanimasyon ve anestezi uzmanları durumu ancak böyle öğrenebilir.Bu tür kişilerde bir yara kanaması da, normalde kompresle durdurulur.
Had akciğer ödemi
Akciğerlerde Ödem, akciğer peteklerini dolduran kan plazması neden olur. Olay, kalbin sol karıncığının had zaafından kaynaklanır.
Kişi, genellikle bir kalp hastası veya müzmin yüksek tansiyon kurbanıdır. Olay, göğüs kafesini adeta kıskaca alan amansız bir sancıyla başlar. Hasta öksürerek ve adeta boğularak balgam çıkartır.
Acele çağıracağınız doktor, tedaviye damar içine girerek başlar. Bu müdahale, boğulma halini ve sol karıncıktaki kalp yetersizliğini önleyemezse, hastayı acil servise kaldırmak gerekir.
Akut Miyokard enfarktüsü
Miyokard enfarktüs, lokal tıkanma sonucu kalp kasının bir bölümünün hayatiyetini yitirmesidir.
Bir zamanlar yaşını-başını almış genel müdür hastalığı diye bilinen enfarktüs, giderek daha genç kişilerin de başına musallat olmaya başlamıştır. Hastalık, uzun bir süredir var olan veya ani ortaya çıkan bir anjindöpuatrinin de sonucu olabilir. Olay, göğüs kafesinde, genellikle çok şiddetli bir sancıyla başlar. Bunu genel bir fenalaşma izler. Elektro, olayı doğrular. Enfarktüs geçiren herkes, yoğun bakıma alınmalıdır. İlk saat içinde başlayan bakım on gün sürebilir. Bu önlem sayesinde enfarktüsten ölümler, her yıl biraz daha azalmaktadır.
Bazı enfarktüsler de bir solunum bozukluğu veya had akciğer ödemiyle başlar Acil reanimasyon gerektirir. Bazı olaylar da sindirim güçlüğüne benzer ve bîr doktora başvurmayı geciktirebilir.
Myokard Enfarktüsü Tedavisi ve Yapılması gereken
Hemen çağrılan doktor yetişene kadar, hastayı sakinleştirin. Kendisini en rahat edeceği şekilde yatırın veya oturtun (en iyisi, yarı oturma halidir). Her türlü harekette bulunmasından kaçının.
Enfarktüs belirlendikten sonra ilk saat içinde doktora haber vermek çok önemlidir. Doktor, hastanın durumu iyi gibi görünse de, kendisini en yakın reanimasyon servisine kaldırmak isteyecektir. Böylece daha sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar da önlenmiş olabilir.
Gerçekten de tedavi edilmeyen bir kalp ritmi bozukluğu nedeniyle, hasta "şok hali"ne girebilir veya kalp yetmezliği ortaya çıkabilir
Kısa süreli baş dönmesi, bayılma ve fenalıklar
Ani Baş Dönmesi, Bayilma
Denge bozuklukları, bayılmalar, çabuk atlatılan koma halleri veya "senkop", çok defa doktoru doğru teşhis koymaya yöneltir.
— Beyin: Sara bozuklukları, beyin damarlarının geçici tıkanması veya sadece ruhsal bozukluklar.
— Kalp ve damarlar: Tansiyon bozuklukları, kalp bozuklukları (öncelikle atış düzensizlikleri), kan eksikliğinden doğan bozukluklar (kansızlık ve kanamalar). Ayrıca insana havalanıyormuş ya da çöküyormuş hissini veren baş dönmeleri, bir iç kulak iltihabı belirtisi de olabilir.
Baş Dönmesi Hastalığı Tedavisi
Bu belirtilerden bir veya birçoğunun ortaya çıkması, derhal doktora bildirilmeli, o da sebeplerini bulmak için gereken araştırmaları yapmalıdır.
Krizler yinelenir veya uzarsa (özellikle koma halleri) veya şok hali meydana gelirse acilen doktor çağırmakta ve doktor gelene dek gerekli işlemleri uygulamakta yarar vardır
Ses bozuklukları
Konuşma ve Ses Bozuklukları
Çocuklarda, her şeyden önce nezleden sonra ortaya çıkan gırtlak yangısı, bu tür bozukluklara sebep olur. Sinüzit de bir başka sebeptir. Çok defa zararsız bir rahatsızlık olmakla birlikte, bazen dramatik komplikasyonlar meydana çıkar. Çocukta her türlü ses bozulması ve kısıklığında, doktora başvurulmalıdır. Yetişkinlerde de sık rastlanır. Bir uzmana danışın!
Ses Bozukluğu Tedavisi ve Yapılması gereken
Gırtlak yangısı çeken kişiyi rahatlatmak için, solunan havayı nemlendirmek gerekir. Örneğin banyoya girin, sıcak su musluklarının hepsini açıp, bir süre akıtın. Bu imkânınız yoksa, mutfağınızda büyük bir tencereyi suyla doldurup, ocak üstünde kaynatın. Kapağı açık kaynayan suya, okaliptüs yaprakları da atabilirsiniz.
Diş ağrısı, Diş Sağlığı ve Diş Ağrısı Tedavisi
Şiddetli, hançer saplanır gibi gelen, dişin kökünden kaynaklanan, temas, soğuk, sıcak, şeker, asit ve basınçla artan bir ağrıdır. Basit bir çürük veya bir diş apsesinin belirtisi olabilir, ihmal edilmemelidir. Bilinen ağrı kesicilerle durdurulması zor olan ağrıyı, ancak dişçinin müdahalesi rahatlatabilir.
İyi bir diş bakım ve kontrolü bu tür diş ağrılarına elden geldiğince az hedef olmanızı sağlayabilir. Yılda en az bir kez, hatta altı ayda bir dişçiye görünmek, tek çıkar yoldur.
Çene kilitlenmesi (Trismus)
Çene Ağırısı ve Kitlenmesi
Çiğneme kaslarının kasılması nedeniyle ağzın açılmasının imkânsız hale gelmesiyle ortaya çıkar.
Bunun başlıca sebeplerinden biri, yirmi yaş dişinin çıkışı, bademcikler ve tetanozdur
Bütün trismus olaylarında yeni kapanan bir yara araştırılmalı ve tam bir tıbbi kontrol gerçekleştirilmelidir.
Pamukçuk (aft) Ağız Ağrısı
Aft Ağız Ağrısı ve Tedavisi
Aft Hastalığı, Ağız içinde meydana gelen bir veya daha çok sayıda, çok acı veren küçük, beyaz lekeciklerdir. Acı, 4-5 gün sürebilir. Çok defa yemekte, zorluk çekilir. Antiseptik bir sıvıyla ağzın içine banyo yapılır.
Ağız yangısı (stomatit)
Ağız Ağrısı ve Ağız Sağlığı
Çeşitli nedehlerden meydana gelebilir (pa-mukçuk, ilaçlar, birkaç hastalığın aynı anda seyri, diş yaralan, hatta alkol ve sigara gibi maddeler). Ağız boşluğu çok büyük ıstırap verir ve beslenme zorlaşır. Özellikle küçük çocuklar, sıkıntı çeker. Bu nedenle hiç vakit kaybetmeden doktora gitmek ve gereken tedaviyi yapmak için, dişçiye görünmek gerekir!
Flegmon
Ağız boşluğu içinde derin, acılı, çok çabuk genişleyip büyüyen, insanı mecalsiz bırakıp, ürpertiler ve ter dökmelere sebep olan bir iltihaptır. Beslenmek imkânsız hale gelir.
Hatta ağzı açmak bile zorlaşır. Hasta, dişlerini açamaz (Bak. Çene Kitlenmesi). Boğaz tetkik edildiğinde, orta yerinde ağrılı bir şişkinlik saptanır.
Vakit kaybetmeden doktorunuza başvurun, çünkü acil tedavi, kaçınılmazdır.
Ağız, boğaz, Bademcik İltihabı
Anji Hastalığı ve Tedavisi
Basit bir tahriş veya özellikle çocuklarda ciddi ağız ve boğaz hastalıkları, çok çeşitlidir. Basit pamukçuktan anjine dek, hepsinin ciddiyet aşamaları vardır: Hiçbir zaman ihmal edilmemeleri gerekir; çünkü çok çabuk tehlikeli durumlar yaratabilirler.
Anjinler ve bademcik iltihapları
Boğazın arkasında, bademciklerin bulunduğu bölgedeki bütün rahatsızlıklara yaygın olarak anjin denir. Anjin, boğaz ağrısıyla (tek veya çift taraflı) başlar; hasta çok defa yutkunmakta büyük güçlükler çeker.
Hele ateş de rahatsızlığa eşlik ederse, anjini ihmal etmemek gerekir. Çünkü komplikasyon rizikosu büyüktür: Had romatizma, kalp, böbrek yetersizlikleri ve tansiyon yüksekliği gibi. Bu tür anjinler, antibiyotik tedavisi gerektirir; ancak buna yalnız doktor karar verebilir.
Dikkat! Bulaşıcı hastalıkların çoğu, özellikle difteri, anjin belirtileriyle başlar. Fakat yoğun aşı uygulamasıyla, ülkemizde de difteri hastalığı çok azalmıştır.
Anji ve Bademcik İltihabı Tedavisi ve Yapılması gereken
Öncelikle kızarıp kızarmadığını anlamak için, boğazın dibine bakmak gerekir. Böylece hafif veya çok kızardığı, üzerinde beyaz lekecikler olup olmadığı saptanır. Boğaz çok kırmızı ve beyaz lekecikler de varsa, doktoru çağırmak gerekir. Bu arada hastanın ateşini de alabilirsiniz.
Burun kanamaları, Burun kanaması
Burun kanaması, çok çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir. Burun veya kafatasında bir travma, ani tamsiyon yükselmesi, kan pıhtılaşmasında aksaklık (örneğin kanı sulandırıcı ilaç alan hasta). Burun kanamaları, genelde zararsızdır. Tedavi, kanayan deliği bir parmakla tıkamaktır. Bu sırada kişi, oturtulmalıdır. Özellikle burun deliğine pamuk sokulmamalıdır; çünkü pamuk çıkartılırken, yeni bir kanama başlayabilir.
Ani Burun Kanama Tedavisi
Burna yarım saat kompres yapıldığı halde kanama devam ederse, doktora danışmak kaçınılmaz olur.
Kulak iltihabı Belirtileri
Çocuklarda çok sık rastlanan orta kulak iltihabı (otit), kulak ağrısıyla.başlar. Ateş de yükselir. Ağrı olmasa bile, çocuk doktoru, hastanın daima kulaklarını muayene eder.
Çocuğunuz görünür bir neden olmadan mızıklanıp, keyifsizlik çekiyorsa, orta kulak iltihabından şüphe edebilirsiniz. Ağrı, çene eklemiyle kulağın arkasındaki bölgede başlar.
Kulak İltihabı Tedavisi ve Yapılması gereken
iltihap, orta kulağı sarınca, tedavide cerahati dışarı akıtabilmek için kulak zarını delmek gerekir. Bu müdahale, bir klinik veya hastanede gerçekleştirilmelidir.
Bazı hallerde antibiyotik verilmesi gereği, her türlü kulak ağrısında doktora haber verilmesini haklı göstermek için yeterlidir.Kulak zarının delinmesi (parasantez), hastayı derhal rahatlatır. Bu son derece basit bir müdahale olup, abartılmamalıdır
Kulak, Kulak Ağrısı,
Özellikle küçük çocuklarda kulak ağrıları sık görülür. Buna sebep olan iltihaplanma, zamanında tedavi edilirse, ciddi sayılma; Fakat ihmal edilirse, önemli bir alan zarar görür ve dönüşü olmayan arıza bırakır.
Basınç değişikliği travması
Ani basınç değişikliklerinin sebep olduğu kulak ağrılarıdır. Uçaklarda ve denizaltılar-da ani alçalmalarda görülür. İşitme duyusu zayıflar ve iki kulakta da şiddetli ağrı hissedilir.
Kulak Hastalığı Tedavisi ve Yapılması gereken
Hiç vakit kaybetmeden bir doktora danışın. Tam iyileşmeden önce yeni basınç değişikliklerine maruz kalırsa, kulakta arıza yerleşir.
Kulağa yabancı cisimlerin Kaçması
Özellikle çocuklarda çok sık rastlanır. Kulağa kaçan yabancı cisimleri çıkartmaya kalkışmamak gerekir. Aksi halde kulak zarı delinebilir.Hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurun.
Göz zonası
Göz Sağlığı
Göz sinirinde meydana gelen bu iltihaplanma, göz çevresinde yanmalı ağrılarla başlar. Aynı bölgede daha sonra çiçek hastalığı kabarcıklarına benzer sivilceler belirir. Ardından gözde ışığa karşı aşırı bir duyarlılık ortaya çıkar.
Bu belirtiler görülür görülmez, derhal bir göz doktoruna görünün. Bazı ciddi durumlarda, hastaya karanlıkta tedavi önerilir.
Göz yaralanmaları
Saydam tabaka yaralan, bazı işlerde (madeni parçaların çekiçle dövülmesi, kaynak) veya bisiklet, otomobil kazaları, attan düşme, hatta yaya yürürken düşüp, gözün bir dala çarpmasıyla meydana gelebilir. Gözde ağrı, yaşlanma ve kızarma sürekliyse, küçük bir göz yarasından şüphe edilebilir.
Göz Yaralanması Tedavisi ve Yapılması gereken
Gözdeki en küçük bir yara dahi, göz doktoru tarafından muayene edilmelidir. Böylece başlangıçta önemsiz olan yaranın, ciddi bir hal alması önlenebilir. Bu yaralar göz içinde veya göz kapaklarında olabilir.
Göz yaralanmaları
Göz Hastalığı
Saydam tabaka yaralan, bazı işlerde (madeni parçaların çekiçle dövülmesi, kaynak) veya bisiklet, otomobil kazaları, attan düşme, hatta yaya yürürken düşüp, gözün bir dala çarpmasıyla meydana gelebilir. Gözde ağrı, yaşlanma ve kızarma sürekliyse, küçük bir göz yarasından şüphe edilebilir.
Göz Yaralanması Tedavisi ve Yapılması gereken (Göz Tedavi)
Gözdeki en küçük bir yara dahi, göz doktoru tarafından muayene edilmelidir. Böylece başlangıçta önemsiz olan yaranın, ciddi bir hal alması önlenebilir. Bu yaralar göz içinde veya göz kapaklarında olabilir.
Yüz Nevraljisi - Trigeminal Nevralji
Nevralji Hastalığı ve Tedavisi
Son derece şiddetli, şimşek gibi başlayan, yine tek yanda görülen ve yalnız gözle sınırlanmayan bir ağrıdır. Gözün çevresini, burna kadar sarabilir. Elmacık kemiği ve alına da uzanabilir. Çok defa soğuktan veya yüzün bazı hareketlerinden kaynaklanır. Nöbet, kısa ve çok şiddetlidir; birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer.
Doktorunuza danışın.
Kara su - Glokom Hastalığı
Glokom Nedir
Had kara su nöbeti, gözde ani bir ağrıyla başlar. Çoğunlukla bir heyecan, bir enfeksiyon hastalığı veya cerrahi müdahaleden sonra ortaya çıkar. Ender olarak bazı ilaçlar da krizi başlatabilir.
Ağrı, gözün bir tekinde vardır. Mide bulantıları, kusmalar ve ışıkta görme zorluğu da buna eşlik eder. Göz genellikle kızarır, gözbebeği hafif genişler.
Glokom Tedavisi ve Yapılması gereken
Ağrının başladığı ilk saat içinde göz doktorunun müdahalesi şarttır. Aksi halde göz, görme yeteneğini kesinlikle kaybedebilir.
Göz - Göz Ağrısı Nedenleri
Göz Sağlığı
Göz ağrıları, çok çeşitli ve ıstırap vericidir. Bazıları pek ciddi olmayıp, kısa sürede geçer. Fakat göz hastalıklarının pek çoğu, görme duygusunu etkileyebilir.
Bir göz ağrısı halinde, göz doktoruna danışın ve uzman tarafından tavsiye edilmedikçe, kesinlikle herhangi bir göz damlası kullanmayın.
Göz yanmaları
Gözlerdeki katılgan doku yanmaları, daha çok kış mevsiminde görülür, özellikle güneşin, kar tabakası üzerinde yansıması tehlikeye yol açabilir.
Kar körlüğü, göze kum kaçmış gibi bir hisle başlar; bunu ışıkta gözleri acamama hali izler. Bazen göz kapaklarında ödem de görülür
Göz Yanmaları ve Tedavisi
36 ile 48 saat arasında, karanlık veya loş bir yerde gözlerinizi dinlendirin. Soğuk su emdirilmiş pamukla göz kapaklarına kompres yapın. Göz doktorunun tavsiyesi olmadan, kesinlikle damla kullanmayın. Ağtabakanın tehlikeye maruz kalmaması için, kara camlı gözlük olmadan, hiçbir ışığa bakmayın.
Göze kaçan yabancı cisimler (sinek, toz, kurum) çok rahatsız edici olmakla birlikte, kolay çıkartılır. Zorlanmadan erişilecek yer-deyse, mendilin ucuyla veya kompresle çıkartılabilir. Pamuk kullanmayın; çünkü zerrecikleri sıkıntıyı daha da artırır. Cismi çıkartamazsanız, ısrar etmeyin; çünkü göze saplanabilir ve göz doktoruna gitmek gerekir.
Parçalanıp dağıtabilecek malzeme karşısında çalışanlar, daima koruyucu gözlük kullanmalıdır.
Boyun tutulması
Boyun Tutulması Tedavisi
Normalde geçici olan ve soğuktan kaynaklanıp, "romatizmal" denen boyun tutulması, boynun normal hareketlerini sinsi ve ağrılı gerilmelerle önleyen bir rahatsızlıktır. Ancak özellikle çocuklarda boyun ağrılarının bazı ciddi hastalıkların belirtisi olduğunu bilin. Hemen çocuğun ateşine bakıp, doktor çağırın.
Yüzde had ödem - Ödem Tedavisi
Ödem Belirtileri, Bazı kişilerin yüzleri, böcek sokmalarından veya ilaç enjekte edildikten sonra, garip bir şekilde şişebilir. Bu, alerjiktir. Ancak ödemin solunum yollarına geçmesiyle, solunum güçlükleri de çekilebilir
Çok defa ödem birden iner. Ancak yeniden tekrarlaması halinde, hastanın nasıl bir yol izleyeceğini öğrenmesi için doktora başvurması yerinde olur.
Bir kaza sırasında hata yapılmaması için, alerjik kişiler yanlarında neye karşı duyarlı olduklarını gösteren bir kart taşımalıdır.
Başağrıları - Baş Ağrısı Nedenleri
Baş Ağrıları
Ruhsal kökenli veya nezleden, gözlerin yorgunluğundan ya da bir grip başlangıcından kaynaklanmış da olsa, hiç hoş olmamakla birlikle, başağrısı önemsiz bir rahatsızlıktır.
Ancak bazı başağrılarına, daha ciddi hastalıklar da sebep olabilir: Ateşli enfeksiyon hastalıkları, beyin ve sindirim hastalıkları, bazı toksik maddeler kadınlarda aybaşı halleri ve özellikle tansiyon yüksekliği: Uygun ilaç (aspirin gibi) alındığında ağrılar geçmezse, bu bir uyarı gibi kabul edilip, doktora başvurulmalıdır.
İki başağrısı, birbirinden ayırt edilir: Migren veya yarım başağrısı (bazı kişilerde çok şiddetli ve sıktır) ile, menenj ağrıları (acil teşhis ve tedavi gerektirir).
Migren (yarım başağrısı) Migren Tedavisi
Migren Nedir?
Migren Hastalığı, Başın bir yarısında duyulan ağrıdır. Önce kusma, baş dönmesi. ışığın sebep olduğu görme bozuklukları ortaya çıkabilir. Birkaç saat veya birkaç gün sürer. Uyku sırasında geçer. Migren nöbetleri, değişik zamanlarda, aralıklarla yineler. Buluğ çağında, âdet kanamalarında, bazı besinler yendiği zaman ortaya çıkar.
Menenjit ağrıları
Başağrılarının yanı sıra, önemli kusma, kabız ve ensede ağrı varsa, dikkat edin! Bu belirtiler, menenjlerde bir kanamayı gösterebilir, özellikle menenjitli çocuk, başı arkaya yatık, gözlerini ışıktan kaçırarak yatar. Ateş çok yüksek olup, acil tedavi şarttır. Hastayı, en kısa zamanda doktora gösterin.
Kan çıbanı
Kıl dibinde çıkan sancılı bir çıbandır. Bu nedenle bedenin her türlü bölgesinde, hatta saçlar arasında bile görülebilir, örneğin burun kanadında veya üst dudakta çıkacak bir kan çıbanı, derhal doktora tedavi ettirilmelidir; çünkü meydana gelebilecek bir enfeksiyon, beyne yürüyebilir
Kan Çıbanı Tedavisi
Kan çıbanına mümkün olduğunca az dokunun. Olgunlaşmasını bekleyin. Kendisi patlayarak, beyaz bir irin akıtacaktır. Ancak o zaman çıban derinlemesine dezenfekte edilmelidir
Birkaç kan çıbanı bazen bir araya gelip, tedavisi daha güç bir durum yaratabilir.
Doktor müdahalesi şarttır. Şeker hastalarında bu çıbanlar daha sık görülür ve ciddidir.
Belkemiği kırılması
Belkemiğinin boyun düzeyinde kırılması, boyun tutulmasında görülen ağrılara benzer acılar getirir. Buna çok defa sinir kaslarının gerilmesi, parmaklarda karıncalanmalar veya boyun ve kollarda elektriklenmeler eşlik edebilir.
Merdivenden, damdan düşme ve otomobil kazası olayları, görünür belirti olmasa da, belkemiğinin kırılmasına yol açabilir.
Bel kemiği kırığı Tedavisi ve Yapılması gereken
Bu tür belirtileri gösteren biri, olağanüstü bir dikkatle nakledilmelidir. Aksi halde felç tehlikesi ortaya çıkabilir; baş-boyun-gövde eksenine uyulması. Bir şüpheniz varsa, doktor gelip muayene edene dek, omuriliğe zarar vermemek için, boynunu hareketsiz tutun.
Yarım inme Nedir
Felç İnme
Beynin iki yarım küresinden birini besleyen kan damarlarından biri tıkanır veya çatlarsa, beyin zarının o taraftaki gücü tıkanır. Vücudun da aksi yöndeki yarısında derhal felç (inme) hali başlar. Buna, "yarım inme" denir.
Durum, yüz hatlarındaki görünür simetri bozukluğu, kol ve elde felç hali (hasta elini sıkamaz) ile ortaya çıkar. Felç hafifse, hasta bacağını kaldırmakta güçlük çeker. Ancak inme hali daha ciddiyse, yattığı yataktan doğrulmak için, ayağını kaldırıp aşağı indiremez.
Hastanın bilinci yerinde olduğu halde, inme durumunda bazı kelimeleri söyleyemez; hiç konuşamayacak kadar dili tutulabilir. Beyindeki tıkanma daha genişse, koma hali ortaya çıkar
Yarım İnme Tedavisi (İnme Hastalığı)
Beynin bir yanının tıkanmasına neyin sebep olduğunun anlaşılması için, derhal doktora danışmak gerekir.
Koma hali varsa, hasta yan emniyet pozisyonuna getirilmelidir Doktor gelene kadar içecek verilmemelidir. Hasta bilinçsiz yatarken, larenks refleksleri kısmen veya tamamen durduğundan, boğulabilir
Yarım inme, bir ay kadar önce bir kafatası travması geçiren bir kişide görülürse, doktor acilen çağrılmalıdır.