Yumuşak Doku Romatizması Belirtileri
Hastalıktan, vücudun çoğu bölgeleri etkilenebilir. Genellikle görülen belirtiler, ağrı, tutulma ve ağrılı bölgeleri kullanırken güçlükle karşılaşmadır. Ağrılı bölge hassaslaşır ve bastırıldığında rahatsızlık duyulur. "Fibrositis" diye bilinen hastalıkta bazen göğsü de etkileyen boyun ve omuz ağrıları görülür. Sürekli, sinir bozucu ve sabahları da etkili olan bir ağrısı vardır. Ağrı gün boyunca vücudu terk eder gibi görünürse de, akşam, bir iş gününün sonunda yorgun düşünce yeniden baslar. Televizyon izleme ya da araba sürme gibi günlük faaliyetler bile ağrıyı davet edebilir. Başağrısı da görülen belirtilerden biridir ki, bazen bütünüyle değişik bir hastalık olan migrenle karıştırılır.
Bazen, sınırlı genişlikte hassas bölgelere ya da "başlatıcı noktalar"a rastlanır. Bu noktalar üzerine basmak, eskiden "fibrositik bezeler" denilen acı veren bezeleri ortaya çıkartabilir. Bu tür belirtilerin altında yatan önemli neden, boyun ve sırt bölgelerini etkileyen dejeneratif değişikliklerdir (spondylosis). Böyle durumlarda boyun hareketlerinde ağrı duyulması ve bel bölgesinin hassaslaşması normaldir.
Hastanın sabahları kaskatı, ağrıyan bir boyunla uyandığı akut eğri boyun, çok sıkıntı verir. Talihsiz hasta, boyun kaslarındaki spazm yüzünden başını iki büklüm tutar. Bu rahatsızlık için gösterilen en yaygın neden, kişinin kendisini cereyana maruz bırakmasıdır ama, daha iyi bir açıklama, bunun, boyunda meydana gelen bir tür "zedelenme" olduğudur. Böyle bir zedelenme, kaslar gevşemiş durumdayken, örneğin uyku sırasında yanlış bir pozisyonda yatarken boynun yapısında meydana gelen bir değişiklikle açıklanabilir. Neyse ki, ağrılar bir-iki hafta içinde sona erer. Ancak, bazı durumlarda daha uzun süren ıstıraplı acılar çekilebilir.
Göğüste, özellikle de ön kısımda bazı belirtiler görülüyorsa, hastanın, kalbinden rahatsız olabileceği kuşkusunu duymak gerekir. Göğüsteki kısa süreli keskin ve ıstıraplı ağrılar zararsızdır ve kalp hastalığından kaynaklanmaz. Endişelenmek, bu tür ağrıları daha da artırır ve ardından çarpıntı (kalbin hızla atıyormuş gibi algılanması) gelir. Göğüs kasları zayıfsa, bir virüs enfeksiyonu da ağrıların nedeni olabilir.
Özellikle kol hareketleri sırasında olmak üzere omuzda da ağrı hissedilebilir. Bu belirtiyi genellikle bir ya da daha fazla tendonun iltihaplanması ve omuz çevresinin hassaslaşmasıyla birlikte bir tür burkulma ya da zedelenme izler. Bazen omuz yuvasının (lifli tabakanın) tümü etkilenir ki, buna "odun omuz" adı verilir. Bu ad, omuz hareketlerinin böyle bir durumda ne kadar sınırlandığını çok iyi anlatmaktadır.
Yumuşak doku romatizması sırtın bel bölgesini de etkisi altına alabilir. Bu hastalığın günlük dildeki adı "lumbago"dur. Bu bel ağrısı akut ya da müzmin olarak seyredebilir ve daha önce boyun ve omuz ağrılarıyla ilgili olarak gördüğümüz belirtilerin benzerleri burada da görülür. Gene burada da "başlatıcı noktalar" vardır ve bunun altında yatan neden pekâlâ bir sırt spondylosis'i olabilir.
Omuzun dış kısmında bulunan bir bursan'ın iltihaplanması da ağrıya neden olabilir. İltihapı, bursan'ın bir sıvıyla dolarak şiştiği dirsek ucunda da görülebilir. En yaygın ağrı türü "tenisçi dirseği'dir. Ama, tekrara dayanan bütün sporlar ve faaliyetler, dirseğin dış kısmındaki kemiğe bağlı olan tendonun iltihaplanmasına yol açabilir. Yukardakine benzer, ama daha az görülen bir ağrı türü de, dirseğin iç kısmını etkileyen "golfçü dirseği'dir. Ağrılar, neden olan faktörler sürüyorsa, kendilerini tekrar ederler.
Tendon kılıflarının iltihaplanması, aşırı-kullanma yüzünden ortaya çıkan ağrılı durumlara iyi bir örnektir. Başparmağa giden tendonun iltihaplanması, bileğin dış kısmının iltihaplanmasına yol açar. Bilekteki ve parmaklardaki öbür tendonlar da etkilenebilir. Hareket ettirildiğinde, içinden sürekli garip sesler gelen hastalıklı bir "ilk parmak", hastalığı öbür parmaklara da taşıyabilir. Orta yaşlı kadınların parmaklarında sık sık görülen yanma ve karıncalanma, bilekteki bir sinire yapılan baskıdan ötürüdür. Hastalık belirtileri hastayı gece yarısı uyandırıp ellerini sallamak zorunda bıraksa da genellikle ciddi bir durumun işareti sayılmaz. Romatizmaya bazen, çok iyi bilinen başka nedenlerde yol açar. Bunların arasında romatizmal arteriti, tembel bir tiroid bezini ya da daha basit olarak, içi gereğinden fazla sıvıyla dolu doku şişkinliklerine yol açan hamileliği sayabiliriz.
Kollar için anlatılan romatizma türlerinin çoğu bacaklarda da görülür. Bursan ve tendon iltihapları da kalça ve baldır bölgelerinde ağrılara neden olabilir. "Dizkapağı ağrısı", dizkapağının ön kısmındaki bur-san'ın ağrı verecek bir biçimde şişmesidir. Dizler üzerine çok fazla yüklenmekten olur. Kasıktaki bağın sinire baskı yapması nedeniyle kalçada karıncalanma hissedilebilir. Diz ve ayak bileği çevresindeki bağlar incinebilir ya da burkulabilir. Ayak bileği çevresinde oluşan tendon iltihaplanması, —özellikle de Aşıl ten-donunun iltihaplanması— bilek ağrılarının başka bir nedenidir. Yürümenin daha da kötüleştirdiği topuk altındaki ağrıların nedeni kemiğe tutunan bağın iltihaplanmasıdır. Kuşkusuz, topuk ağrısı, anklioza yol açan spondylitis gibi bir arterit türünün parçası olarak da ortaya çıkabilir. Ayağa uygun olmayan ayakkabılar, ayakta ya da ayak parmaklarında görülen öbür ağrıların ya nedenidir, ya da mevcut ağrıları daha da şiddetlendirir. Sinirler üzerine yapılan baskı, ayakta karıncalanmaya ya da duyarsızlığa yol açabilir.
Yumuşak Doku Romatizması Tedavisi
Teşhis koymak için şart değilse de doktor, röntgen filmi ve kan testi isteyebilir. Bunlara, ağrılara ve acılara başka bazı faktörlerin neden olmadığına emin olmak için başvurur. Sıcak su şişesi, keklik üzümü yağı ya da metil salisilat gibi bir linimentle ovma türünden evde uygulanabilecek basit çareler hastayı rahatlattığı için çoğu kişi doktora bile başvurmaz. Çok hevesli olanlar gerektiğinde kullanmak üzere ısıtıcı lamba da alabilirler.
Hastalık belirtileri kısa zamanda daha iyiye gitmediği takdirde aile doktoruna başvurulmalıdır. Doktor, hap ya da ağrılı bölgelere sürülmek üzere merhem şeklinde ilaçlar verecektir; bunlar, iltihap giderici ve ağrı kesici ilaçlardır. Doktorun, hastalık nedenleri hakkında yapacağı açıklamalar da hastayı, durumunun kötüye gitmediği konusunda ikna edecektir. Doktorun bazen hastasını psikolojik açıdan da desteklemesi gerekebilir, ama, anti-depresif ilaçlar yalnızca birkaç vakada gerekli olur. Romatizmaya yol açan aşırı-kullanma ya da fiziksel zorlanmalar ortadan kaldırılırsa, hastalığın tekrar nüksetmesi önlenir. Ayak ağrıları olanlar hazır ayakkabı alırken yumuşak astarlı olanları tercih ederlerse akıllı davranmış olurlar. Bazı durumlarda, tedavi başlangıcında biraz dinlenme önerilebilir.
Basit önlemler yeterli olmazsa öbür tedavi biçimlerini uygulamak gerekecektir. Fizik tedavi çok etkili olabilir. Başlıca biçimlerini şöyle sıralayabiliriz: Kısa dalgalı elektrik akımıyla yapılan elektrik tedavisi ya da ultrasonik tedavi gibi sıcakta; buz torbalarıyla tedavi gibi soğukta yapılan fizik tedavi; hareketlerle ya da el ile işletilen aletlerle yapılan tedavi; ovma ve masaj; yerde ya da bir su tedavisi havuzunda yapılan kültür-fizik hareketleri. Genellikle bu tedavi biçimlerinin birkaç tanesinin bileşimi uygulanır ve amaç, gerek ağrıyı azaltmak, gerekse de hastalıktan etkilenmiş bölgelerin işlevlerini daha rahat bir biçimde yapmalarını sağlamaktır. Terapist ayrıca, hastanın durumuna göre, evde yapılabilecek uygun hareketleri ve uygun pozisyonları da anlatacaktır.
Bazen, —örneğin bilekte— destek tahtası da kullanılır. Lokal enjeksiyonla uygulanan anaesthetic ve kortizon (steroid), inanılmayacak kadar başarılı olabilir. Uygulama, gerektiğinde yinelenebilir. Ameliyat, çok seyrek olarak, örneğin, sinirlerden birinin üzerinde sürekli bir baskı olması, ya da işaret parmağının ağrıması durumlarında yapılır.
Yumuşak Doku Romatizmasi İlaç Tedavisi ve Cerrahlık Tedavi
Arterit ve romatizma tedavilerini doktor yürütmeli ve bütün hastalar doktor gözetiminde olmalıdır. Durum biraz endişe vericiyse, bu dahada önemlidir.Ar-, terit tedavisinde yaygın olarak kullanılan ilaçlar aşağıda belirtilmiştir. Tedavi ilkeleri bütün arterit biçimlerinde aynı olduğu için burada esas olarak romatizma! arterit tedavisine gönderme yapılmaktadır. Burada ayrıca cerrahi operasyonlara da değinilmektedir.
Tedavinin Amaçları
Üzerinde durduğumuz arterit türleri müzmin (uzun-dönemli) olduğu için, doktor, arteriti başarılı bir biçimde tedavi edebilmek amacıyla, uzun dönemli bir tedavi programına ihtiyaç duyacaktır. Başarı birdenbire ortaya çıkmayacağından, hasta, önerileri azimle uygulamalı ve gerçekten bir "hasta" gibi davranmalıdır. Bir göğüs enfeksiyonunu antibiyotiklerle iyileştirmeye çalışmada olduğu gibi, bu tedavi de arteriti tamamen iyileştirmeyecek, ama daha iyi yapacaktır; eklem iltihabını kontrol altına alacak, eklemlerde şekil bozukluklarını önleyecek ve vücuda, ortaya çıkabilecek zayıflıklara karşı mücadele etmede yardımcı olacaktır.
Bu program, aşağıda sayılan önlemlerin iki ya da daha fazlasından oluşan bir bileşimle yürütülecektir: İlaçlar ve cerrahlık; dinlenme, fizik tedavi, meşguliyetle uygulanan terapi ve diğer rehabilitasyon süreçleri. Bir dönem boyunca bunların hepsi de kullanılabilir ama, biz burada kendimizi ilaçlar ve cerrahlık konularıyla sınırlayacağız. Konu ilaç adlarına gelince hemen belirtilmelidir ki, (kitabımızda ilk harfleri büyük harfle belirtilmiş olan) marka adları, yeni ilaçlar piyasaya çıktıkça zamanla ve ülkeden ülkeye değişkenlik gösterir.
Bir uyarı
Kendi kendini teşhis ve tedavi tehlikelidir! Bazı ağrılar ve sızılar önemsizdir ve çabuk geçer, ama bazıları daha ciddi ve uzun sürelidir. Vücudunuzda arterit belirtilerinden birkaçını saptarsanız, hemen ciddi bir hastalık kaptığınıza hükmetmeyin: Önce doktorunuza gidin ve onun görüşünü alın.
Yumuşak Doku Romatizması, Yumuşak Doku Ağrısı
Yumuşak doku romatizma, vücudun, kaslar, tendonlar, vücut bağları ve bunlara benzer öbür "yumuşak dokular"daki ağrıları ve tutulmaları anlatmak için üzerinde anlaşılmış bir terimdir.
"Fibrositis", yumuşak doku rahatsızlıklarını ifade etmek için kullanılan muhtemelen en yaygın adlandırmadır. Ancak bu adlandırma doktorlar arasında çok büyük itirazla karşılaşmış ve gözden düşmüştür. Bunun başlıca nedeni, "flbrositili" denilen dokuların mikroskopla yapılan incelemelerinde hiç iltihaba rastlanmamasıdır. Bu nedenle bu terim, yerini "yumuşak doku romatizması"na bırakmıştır.
Bu tür romatizmadan hiç etkilenmeden yaşamını sürdüren çok az insan vardır. Genç ya da yaşlı, kadınlarda da, erkeklerde de görülen bu romatizma, bütün romatizmal hastalıkların en yaygını ve hafifidir. Genellikle kendiliğinden ya da basit ilaçlarla genler ve hiçbir zaman sakatlığa yol açmaz.
Yumuşak Doku Romatizmasının Nedenleri
Nedenler, çok ve çeşitlidir. Bunların en yaygını zorlanma ve yaralanmadır. Yanlış bir harekete, ya da kol ve bacakların veya vücudun öbür parçalarının aşırı-kullanıma bağlı olarak da gelişebilir. Hastalık belirtileri bazı insanlarda düşmeden, ya da alışmadıkları çalışma ve hareket biçimlerinden sonra gelişir. Örnek olarak, yoğun alışveriş, ağır kaldırma, ev düzenlemesi ya da tatilde yapılan değişik işlerden sonra gelişen romatizma biçimlerini sayabiliriz. Spor yaparken başa gelebilecek birçok yaralanma yumuşak doku romatizmasına yol açabilir. Hatta bazen, psikolojik faktörler bile önemli olabilir. Endişe ve üzüntü hastalık belirtilerini ortaya çıkarabilir ya da var olanları geliştirebilir. Heyecan verici alt-üst oluşlar kişide acılı, depresif gelişmelere yol açabilir. Günlük hayatımızda her zaman karşımıza çıkabilecek şeylerdir bunlar: Sıkıntı verici bir iş günü ya da aile kavgası! Var olan belirtileri artırıyor gibi görünse de, yaygın inanışın tersine, cereyan, soğuk ve rutubet romatizmaya yol açmaz.