Prostat Nedir, Kronik Prostat Hastalığı
Prostat bezinin en sık görülen hastalığı bezin selim büyümesidir. Diğer prostat hastalıkları kanser, prostat iltihabı (prostatit), tüberküloz ve taşlardır.
Selim büyüme: Nedeni üzerine kesin bir şey söylenmemektedir. Başlıca belirtileri idrar yapmada güçlük, idrar akımının ince olması, hatta damla damla gelmesi ve çok sık idrara çıkmaktır. Sonunda, idrar yolu tamamen tıkanır ve idrar boşaltımı yapılamaz. İdrar tutulması halinde, idrar sonda ile boşaltılır. Tek tedavi ameliyattır.
Prostatit Nedir: Kronik ve akut olabilir. Prostat bezinin idrar yollarında görülebilecek bir iltihap sonucu iltihaplanması akut prostatit hastalığını oluşturur. Kronik prostatit ise, idrar yolları iltihabı sonucu görülür. Dışkılama sırasında perine bölgesinde ağrı olur. Hasta çok sık idrara çıkar. Kimi zaman idrar tutukluğu vardır.
Prostatit Tedavisi; Antibiyotik ve prostat masajı uygulanır. Herhangi bir apse oluşumunda ameliyat gereklidir.
Prostat Tüberkülozu: Genellikle idrar yollarındaki tüberkülozla birlikte görülür ve tedavisi ilaçladır.
Prostat Taşları: Prostat taşları, kronik iltihap sonucu oluşan zararsız taşlardır. Taşların büyümesi görüldüğü takdirde tedavi ameliyattır.
Prostat Kanseri, Prostat Kanser Süreci
Başlangıçta idrar yolunu daraltmadığı ve rektuma doğru büyüdüğü için herhangi bir belirti göstermez. Ancak rektumdan yapılan muayene ile anlaşılabilir. İdrar tutulması yaptığı zaman artık iş işten geçmiş sayılır. Prostat kanseri, genellikle kemiklerde ikincil odaklar yaptığından, bir kemik kırığının iyileşmemesi sonucu ortaya çıkar.
Prostat Kanseri Belirtileri
İdrar yapmada güçlük, idrarın damla damla gelişi ve sık idrara çıkmak ilk belirtileridir. Çoğu kez ikincil odaklar çok çabuk belirir. Prostat kanserinde kanda asit fosfataz yükselir. Karaciğer ve kemiklerde ikincil odakların oluşması sonucu ise kandaki alkali fosfotaz miktarında yükselme olur. Teşhis biyopsiyle konur.
Prostat Kanseri Tedavisinde
Erken teşhis edildiği takdirde hemen ameliyat gereklidir. Ameliyat edilemeyen vakalarda stilboestrol hormonuyla tedavi uygulanır ve bezdeki kanserle ikincil odaktaki kanser küçültülüp ağrısı giderilir. Bu tedavinin etkisi sürekli olmamakla birlikte uzun sürelidir.
Erkek Üreme Organları, Erkek Üreme Organı
Erkek üreme organları, iç ve dış üreme organları olarak ikiye ayrılır. İç üreme organlarını erbezleri, semen torbacığı (seminal vezikül) semen kanalı (vas deferens) ve prostat oluşturur. Dış üreme organları ise penis ve erbezi torbasıdır (skrotum).
Erbezleri yaklaşık 20-30 gram ağırlığında oval ve düzgün yüzeyli, organlardır. Her iki erbezinin de arkasında epididim adı verilen, kendi üstüne kıvrılmış, uzun ve ince bir tüp bulunur; Epididim, içinden sperma hayvancıklarının (erkek tohumlar) geçtiği 20 kadar kanalla erbezlerine bağlıdır. Her bir erbezinde, içinde sperma hayvancıklarının yapıldığı çok sayıda seminifer (kıvrımlı) tüpçüklerle erkek seks hormonu olan testosteronun yapıldığı ara hücreler vardır.
Semen torbacığı, sperma hayvancıklarını besleyici bir sıvı salgılar. Bir santimetre küp semen sıvısının içinde yaklaşık 60-90 milyon sperma hayvancığı bulunur. Beş santimetre küp semen sıvısının içinde ise yaklaşık 300 milyon civarında sperma hayvancığı vardır.
Sperma hayvancığı, testis içindeki seminifer tüpçüklerde üretilir. Üretilen sperma hayvancıkları kanallar aracılığıyla epididime, oradan da spermatik kordonun içinden geçen semen kanalı yoluyla semen torbacığına ulaşırlar. Boşalım sırasında, semen torbacığının atıcı kanalı tarafından idrar yoluna boşaltılır.
Semen kanalı, epididimden çıkan ve spermatik kordonun içinden geçen, 50-60 santimetre uzunluğunda bir kanaldır. Bu kanalın asıl görevi sperma hayvancıklarını semen torbacığına taşımaktır.
Prostat, idrar torbası boynuyla idrar yolu ağzını çerçeveleyen, üç loblu bir bezdir. Başlıca görevi, semen sıvısı içine salgı yapmaktır.
Erbezi torbası, erbezlerini koruyan sert dokudan yapılmış torbalardır.
Penis, hem idrarın boşaltımını hem de üremenin sürmesini sağlayan, süngersi dokudan oluşmuş bir organdır. Penisin ucunda, sünnet ameliyatı ile alınan bir deri uzantısı (sünnet derisi) bulunur.
Böbrek Taşı Hastalığı, Böbrek Taşı Nasıl Oluşur
İdrarda bulunabilen çeşitli kristaller normalde idrar yollarında çökmezler. Fakat kimi zaman bu kristallerin böbreklerde ya da idrar yollarında darlık, doğmalık idrar yolları bozuklukları ve iltihap odakları taş oluşumunu hazırlayıcı etkenlerdir.
Böbrek Taşı Belirtileri
Aşırı kalsiyum ve ürik asit atılımlarında taş olasılığı vardır. Kanda ve idrarda kalsiyum miktarı artar. Kesin teşhis röntgen ve idrar tahliliyle konur.
Böbrek Taşları Tedavisi
Böbrek ya da idrar yollarındaki taşların ilaç tedavisi ile eritilip düşürülmesi düşünülemez. İltihap durumu varsa antibiyotik tedavisi uygulanmalıdır. Ağrı kesici ilaçlarla şiddetli ağrıların önü alınabilir. Sıcak banyolar taşların düşmesini kolaylaştırır. Böbrek dokusu içinde oluşabilecek taşlara hiç dokunulmamalıdır. Eğer taş büyükse, ameliyatla çıkartılması gerekmektedir. Yaşlılarda, büyük taşlar ameliyatla çıkartılamaz, ama sürekli antibiyotik tedavisi ile iltihap engellenmesine çalışılır. Hastaya bol su verilir ve diyetteki tuz ile kalsiyum miktarı düşünülür.
Piyelonefrit Nedir, Böbrek İltihabı Hastalığı ve Havuzcuğu
Böbrekleri en çok iltihaplandıran mikro-organizma normalde sindirim yollarında bulunan ve zararsız olan Escherichiacoli'dir. Fakat stafilokok, streptokok ve proteus basilleri gibi organizmalar da etken olabilir, iltihap kan dolaşımı, idrar torbası ya da yollan aracılığıyla böbreklere ulaşır. Piyelonefrit, idrar akımını engelleyici herhangi bir durum (gebelik, prostat, doğmalık idrar yolları anormallikleri ve taşlar) söz konusu olduğu takdirde ortaya çıkan bir hastalıktır.
Böbrek iltihabı Belirtileri
Titremeyle birlikte ateş, bel bölgesinde ve karında ağrı görülür. İdrar yaparken hafif bir yanma duyulur. Genellikle hasta çok sık idrara çıkar. Bulantı ve kusma vardır.
Böbrek İltihabı Tedavisi
İdrar tahlili ve kültür sonucu etken organizmanın duyarlılığına göre antibiyotik tedavisi yapılır. Eğer hastalık nedeni prostat büyümesi ve idrar yollarını tıkayan taşlarsa, bu durum ameliyatla düzeltilmelidir.
İdrar Yolları Hastalıkları, Sistit Hastalığı Nedenleri
Her iki böbreğin göbek bölgelerinden 20-25 santim uzunluğunda yalız kas yönünden zengin, yaklaşık bir kalem kalınlığında birer idrar borusu çıkar ve her biri ayrı ayrı yerlerden, düzkaslarca zengin olan idrar torbasıyla birleşir. Böbreklerin idrar toplayıcı kanallarından gelen idrar, havuzcuğa (pelvis), dökülür, oradan da idrar yolları aracılığıyla damla damla idrar torbasına akar. idrar torbası dolunca, idrar boşaltıcı tarafındaki kapıda bulunan halka kas çalışmaya başlar ve idrar, aşağı idrar yolundan dışarı boşaltılır. Normal bir kişinin çıkardığı günlük idrar yaklaşık 1,5-2 litre kadardır ve idrarın içinde 50 gram kadar katı madde bulunur, idrarın normalden az ya da çok olması bir hastalık göstergesidir. Ayrıca, idrar yolları birtakım etkenlerle iltihaplanabilir, idrar yollarının çalışmasını engellemesi yönünden idrar yollan hastalıkları arasında, erkeklerde görülen prostat hastalığı da sayılabilir.
İdrar torbası iltihabı (Kronik Sistit) Çocuklarda Sistit
İdrar torbası, genellikle, bakteri ve virüsler tarafından etkilenerek iltihaplanır. Kadınlarda idrar yolu çok kısa olduğundan gebelik sırasında idrar torbası iltihabı çok sık görülür. Gonore gibi bulaşıcı hastalıklarda da idrar torbası iltihabı oluşabilir.
Sistit Belirtileri: Çok sık idrara çıkmak, idrar yolunda yanma duymak başlıca belirtileridir. Ayrıca, idrar kötü kokuludur ve idrarda kan görülebilir. Bazen terleme ve ateş olabilir.
Tedavi: idrar tahlili ile kültür yapılarak etken organizmanın duyarlılığı saptanarak antibiyotik tedavisi yapılır. İltihabın önü alındıktan sonra tüm olasılıklar göz önünde tutularak idrar yolları dikkatle incelenmelidir. Boşaltım sisteminin herhangi bir bölümündeki iltihap tüm sistemi etkileyeceği için, tedavinin asıl amacı böbrek yıkımının önlenmesidir. İdrarı alkali yapmak için potasyum nitrat karışımıyla bol sıvı verilmelidir.
Boşaltım Sistemi Organları Hakkında Bilgiler, Böbrekler
İdrar Yolu, Sistit, İdrar Torbası İltihabı Hastalığı
Böbrek İltihabı Hastalığı (Piyelonefrit)
Böbrek Taşı Hastalığı
Erkek Üreme Organları
Prostat ve Prostat Kanseri Hastalığı
Sık Karşılaşılan Boşaltım Sistemi Hastalıkları
Etiketler: Boşaltım Sistemi Hastalıkları
Boşaltım Sistemi Hastalıkları ve Boşaltım Sistemleri
Hücrelerdeki protein metabolizması sonucunda oluşan amonyaklar, hücrelerden kan damarları ve kan dolaşımı aracılığıyla karaciğerden geçerler ve amonyak, karaciğer hücreleri tarafından üre ve üre asitine dönüştürülür. Ancak, üre asiti vücudun tüm hücreleri tarafından da üretilir. Üre asiti ve diğer bazı maddelerin hücrelerde birikimi insanı ölüme kadar götürür. Bu nedenle, suda eriyen üre ve üre asiti, vücut için artık bir yararı olmayan diğer bazı maddeler, hücrelerden kan dolaşımı sistemiyle böbreklere taşınırlar, böylece, kandaki zararlı maddeler böbrekler ve idrar yollarıyla düzgün olarak her gün vücut dışına atılırlar.
İnsanlarda Boşaltım Sistemi Organları; böbrekler, idrar torbası, idrar yolları ve idrarı dışarı veren organlardan oluşmuştur.
Böbrekler
Her insanda, 10-12 santim uzunluğunda ve 120-200 gram ağırlığında biri sağda ve biri solda olmak üzere iki böbrek vardır. Böbrekler, karın boşluğunun üst arka duvarında ve omurganın bel bölgesinde bulunur. Fasulye biçiminde olan böbrekler birer yağ yatağı içindedir. Böbreklerin üst tepelerinde, böbreküstü bezi (adrenalin, sürrenal) adı verilen ve kana önemli hormonlar salgılayan birer adet iç salgı bezi vardır. Böbreklerin üstü kapsül adını alan sert bir bağdokusuyla kaplıdır. Atardamarlar, toplardamarlar, sinirler ve idrar yolu böbreğin karın bölgesinden girerler ve bu giriş noktası bilum adını alır. Her böbreğe bir atardamar girer ve her böbrekten bir toplardamar çıkar.
Böbrek; havuzcuk (pelvis), öz bölgesi ve kabuk bölgesi olmak üzere üç temel bölgeden oluşmuştur. Böbreklerin çalışması, böbreküstü beziyle beyindeki hipofiz iç salgı bezlerinin kana verdikleri hormonlar ve vejetatif sinir sisteminden gelen sinirlerle yönetilir. Çiçek, difteri, eklem romatizması ve diğer bazı hastalıklar böbrek iltihabını oluştururlar. Böbreklerin iltihaplanmasına içki ve diğer zehirlenmeler de neden olabilir. Böbreklerin yetmezliği nedeniyle üremi hastalığı oluşur.