Alerji Nedir, Bronşit, Astım Hastalıkları Hakkında Bilgiler
Alerji Nedenleri, Alerji Neden Oluşur
Alerji Tedavisi, Alerji İçin Tıbbi Testler ve Tedavi Yöntemleri
İlaçlara Karşı Alerji Hastalığı ve Tedavisi
Alerji İlaçları, Alerji Tedavisinde Kullanılan İlaçlar
Alerji Testleri, Alerji Testi, Rast, Stotoksik Testler
Alerji Hastalığı İçin Tedavi Yöntemleri ve Önerileri
Yiyecek Alerjisi; Besin Alerjisi, Gıda Alerjisi, Balık, Yumurta Alerjisi
Alerji Hastalığı İle İlgili Tıp Terimleri ve Açıklamaları
Bronş Nedir, Akciğer İltihaplanması Hastalığı ve Tedavisi
Alerjik Hastalıklar Hakkında Genel Bilgiler
Serum Hastalığı
Bronşial Astma Hastalığı Hakkında Bilgiler
Alerjik Reaksiyonlar
Saman Nezlesi
Alerjik Astım Hastalığı
Deri Alerjileri
Besin Alerjileri
Böcek Isırması ve Arı Sokması
İlaç Alerjileri
Alerjide İlaç Tedavisi
Alerji ve Bağışıklık Tedavisi
Yeni Alerji Tedavileri
Alerji Terimleri Sözlüğü
Etiketler: Alerji Hastalığı ve Bronşit
Alerji Nedenleri, Alerji Neden Oluşur, Alerji Hastalıkları
Bebeklerde Alerji Nedenleri
On kişide yalnızca bir veya ikisinde alerjiye rastlanmasının nedenini açıklamamıza karşın, belirtilerin nedenlerini bilmekteyiz.
Alerjik insanlar, alergenlerine (alerjik oldukları maddeye), sağlıklı insanların tehlikeli olabilecek mikroplara veya zehirlere gösterdikleri tepkiye benzer tepkiler gösterirler. Aradaki fark şudur: Alerjik bünyeler, zararsız bir maddeyi kesinlikle vücuttan atılması gereken tehlikeli bir maddeymiş gibi görürler.
Vücudun doğal korunma sisteminin en etkin güçlerinden biri, lenfosit adı verilen akyuvarlardır. Onların görevi, vücuda giren antigenleri kollamaktır. An-tigenler, canlı veya organik maddelerde bulunan, ama, vücudun kendi öz proteinlerinden farklı olan yabancı maddelerdir. Virüslerin ve bakterilerin yanı sıra, yiyecekler ve polen gibi daha tehlikesiz maddeler de antigen olarak adlandırılırlar.
Akyuvarlar, tam olarak anlaşılamayan karmaşık bir mekanizma yoluyla, tehlikeli antigenlerle zararsız tarım ayırdedebilirler. Bunun içindir ki, sağlıklı bir beden, bulaşıcı hastalığa neden olan bir virüse karşı kendisini korurken, yiyeceklerin içindeki zararsız proteinlere tamamen farklı bir tepki gösterir.
Zararlı olabilecek antigenlere rastladıklarında, akyuvarlar antikor üretimine geçerler. Antikor, antigenle birleşerek onu etkisiz hale getirir.
Sağlıklı bir insanda bile akyuvarların antigeni etkisiz hale getirecek miktarda antikor üretmesi birkaç gün alabilir. Antigen bir kere yenilgiye uğratıldıktan sonra ise vücut ona karşı uzun süreli bir bağışıklık kazanır. Örneğin bazı insanların suçiçeği ve kızamık gibi hastalıkları yalnızca bir kez geçirmelerinin nedeni, virüsler vücuda ikinci kez girdiklerinde onları kısa sürede yok edecek antikorların hazır bulunmasıdır.
Aşının da ana fikri budur. Aşılanan kişiye hastalığa yol açacak kadar güçlü olmasa da akyuvarların koruyucu antikor üretimine başlamasını sağlayacak kadar antigen verilir. Alerji uzmanları da hastalarını alergenlere karşı korumak için aşılamaya benzer bir tedavi uygularlar. Bu tedavi tekniği, ilerde açıklanacaktır.
Antikorların önemli bir özelliği, hücum ettikleri antigenleri çok dikkatle seçmeleridir. Bir antigene karşı etkili olan bir antikor, başka antigenlere karşı tümüyle etkisizdir. Grip ve nezleye defalarca yakalanmamız bundan kaynaklanır. Griplerin ve nezlenin nedeni, sürekli değişim gösteren virüsler olduğundan, bir kışın antikorları bir sonraki kışın mikroplarına karşı koruma sağlayamamaktadırlar.
Her birinin kendine has görevleri olan dört ayrı cins antikor vardır. Kısaca, bazı antikorlar devriye gezen polisler gibi, kanda dolanırlar. Oysa bazıları nöbetçiler gibi belirli dokuların başını beklerler. Daha
başkaları, akyuvarların yanında silahlı muhafızlar gibi gezerler. Sonuncusu daantigenleri, antikorlardan yararlanmadan yok edebilen akyuvarlardır.
O zaman bu koruyucu güçlerin alerjilerle ilgisi nedir? Alerjik olan bünyelerde akyuvarlar, zararsız antigenlere zararlıymışcasına tepki gösterirler. Kimse bunun gerçek nedenini bilmese de kalıtsal bir sorun olabileceği düşünülmektedir. Alerjilerin ailelerde görülme eğilimi vardır. Son zamanlarda yapılmış olan tıbbi araştırmalar, bazı alerjik bünyelerde antikor üretimini denetleyen bir çeşit akyuvarın bulunmadığına değinmişlerdir. Bazı alerjilerin, özellikle yiyecek alerjilerinin, bebekleri çok erken memeden kesmekten kaynaklandığı sanılmaktadır...
Korunma sistemleri, tam gelişmiş olmadığı için, bebekler, inek sütünde ve başka yiyeceklerdeki yabancı proteinlere karşı gerekeni yapamamaktadır. Bu konuya ileride gene değineceğiz.Ev toz alerji
Doğa güzel olabilir, ama karmaşık olmadığı zamanlar, pek seyrektir. İşleri daha da karmaşık hale getiren bir durum, vücudun alerjilere karşı bir değil birkaç mekanizması olmasıdır. Antigen, vücuda ilk girdiğinde lenfositler büyük miktarlarda antikor üretirler. Bu olay ilk kez meydana geldiğinde hiçbir belirti görülmez. Ancak bir sonraki saldırıyı beklemekten başka bir işlevi olmayan antikor, kendisini mast hücresi dediğimiz doku hücrelerine bağlar.
Mast hücrelerinde histarriin başta olmak üzere birçok kimyasal madde vardır. Bunların görevi, kan damarlarına giren ve çıkan sıvıların akımını hızlandırmak, mukoza bezlerindeki sıvı üretimini ve iç organlardaki kasların çalışmasını denetlemektir. Bu işlevler, sürekli olarak ve biz bilincinde olmaksızın otomatik bir biçimde düzenlenmektedir.
Oysa mast hücresi, antikorla kaplandıktan sonra, çok kolay etkilenebilir hale gelir. Bundan sonra gelen antigen, antikoru harekete geçirir. Sonuç olarak mast hücresi patlar ve içindeki histamin ve öbür kimyasal maddeler ortalığa yayılır.
Bundan sonra olanlar, antikorla kaplı mast hücrelerinin vücudun ne tarafında olduğuna bağlıdır. Bu kimyasal maddeler, burunda rinit adı verilen sıvı mukoza «kırrtışına ve iltihaplanmaya yol açar. Benzer durum, gözde kanlanmaya, kulakta ise geçici sağırlık yaratabilecek sıvı birikimine neden olur. Akciğerlere giden ve akciğerin içindeki hava borularında ise kasların kasılmasına neden olarak soluk almayı güçleştirir. Karında mukoza üretimine ve diyareye neden olan kasılmalara yola açar.
Tahmin edebileceğiniz gibi, antikorlar, antigenin ilk rastlandığı yöredeki mast hücrelerine kendilerini bağlarlar. Bu, polene alerjik olan kişilerin neden saman nezlesi belirtileri gösterdiklerini açıklar. Polenin vücuda girmesinin en kolay yolları, gözler veya solunum yoluyla burundur. Bu yüzden burundaki ve gözdeki mast hücreleri, antikorla kaplanırlar.
Yiyeceklere alerjiniz varsa, en şiddetli tepkiyi mast hücrelerinin en çok antikor çekmiş oldukları yörede göreceksiniz bazı insanların dudakları bir lokma balık, fıstık, süt, yumurta veya kabuklu deniz ürünü yediklerinde şişer öte yandan aynı belirtiler yiyecekler yutulduktan sonra bağırsaklarda görülebilir. Bazı insanların yiyecek alerjileri o kadar ağırdır ki, balığa alerjisi olan bir kişi, balıkçının önünden geçerken solunum güçlüğü çekmeye başlar veya yumurtaya alerjisi olan biri, aynı odada bir yumurta kırıldığında hapşırabilir.
Eğer yiyeceklere alerjiniz bu denli ağır ise, belirtilerin nedeni bellidir ve bundan kaçınmanın en basit yolu, bu yiyeceklerden uzak durmaktır. Astım, saman nezlesi ve gözle görülmeyen polen ve sporların neden olduğu başka alerjik şikâyetlerden kaçınmak daha zordur, çünkü alergenlerini gelirken görme olanağınız yoktur.
Anlatılması karmaşık başka türdeki alerjik reaksiyonlar, bambaşka etkiler gösterirler.
Bunlardan biri, antigenin kana karışarak, oksijen taşımakla görevli olan alyuvarlara tutunmasıyla ortaya çıkar. Üzerindeki tuhaf biçimli antigenle birlikte olan bu alyuvar, antikorların dikkatini çeker ve onlar tarafından yok edilir. Eğer antigen kendini birçok alyuvara bağlamışsa, söz konusu kişi, alyuvarları, üretildiklerinden daha hızlı bir biçimde yok edildiği için kansız kalır (anemik olur). Bu tür alerjik reaksiyonlar, bazı ilaçlardan kaynaklanabilir. Bazı durumlarda da antigenler kendilerini plateletlere bağlarlar. Plateletler, kanın pıhtılaşmasını sağlayan ve kan damarlarındaki yırtıkları onaran yapışkan hücrelerdir. Eğer birçok platelet yok olursa, vücudun onarımını üstlenen servisler bozulur ve dokular çok kolay çürür.Başka tür bir alerjik reaksiyonda sorun, antigen-lere tutunan ama onları tam anlamıyla yok edemeyen antikorlardan kaynaklanır. Bu iki düşman, makrofajların (büyük yiyiciler) dikkatini çekerler. Makrofajların görevi, istenilmeyen organizmaları temizlemektir. Bu organizmaları yok ederken makrofajlar eritici enzimler salgılayarak antikor ve antigenin yanı sıra çevredeki sağlıklı dokulara da zarar verirler.
Alerji Nedir, Alerji Tedavisi, Alerji Testleri, Alerji Bronşit Astım
Alerji, herkes için başka bir anlam taşır. Günlük dilde, insanlar kendilerine iyi gelmeyen her şeye karşı alerjik olduklarını sanırlar. Tembel birinin "işe alerjisi" olduğu söylenebilir; öte yandan işi başından aşmış bir koca, kayınvalidesine alerjik olduğundan yakınır. Ancak tıbbi dilde alerjinin çok belirli bir anlamı vardır: Alerji, genelde insanlara zararlı olmayan bir maddeye vücudun gösterdiği rahatsız edici tepkidir.
En bilinen alerjiler astım, egzema ve saman nezlesi olmakla birlikte, ilerde göreceğimiz gibi artık bir çok şikâyet alerjiye bağlanmaktadır. Yiyecekler, polen, sporlar, böcek sokmaları, hayvan tüyü ve kimyasal maddeler, duyarlı kişilerde alerjiye yol açabilecek maddelerden bazılarıdır.
Alerjilerin gerçek nedeni, bugün bile tam olarak bilinmemektedir. Örneğin baharda bir sınıf dolusu çocuktan neden yalnızca iki veya üç tanesinin alerjiden şikâyetçi olduğunu bilmiyoruz. Aynı biçimde 100 kişiden neden ancak birinin aspirin alır almaz ürtiker döktüğünü veya astım krizine yakalandığını açıklayamamaktayız. Gene de nedenleri ne olursa olsun alerjik reaksiyonları kontrol altında tutmak için çeşitli tıbbi tedaviler vardır. Öte yandan bireylerin de alerjilere karşı alacakları önlemler bulunmaktadır.
Alerji Belirtileri, Çocuklarda Alerji, Alerji Hastalığı
Alerjiler, vücudun herhangi bir yerini etkileyebilirler, neyse ki çoğu alerji hastaları bir anda yalnızca bir veya iki alerjik reaksiyondan etkilenirler.
Burun'daki alerji belirtilen, tıkanıklık, kaşınma, hapşırma veya akmadır. Bu belirtilerin nezleden farklı yönü, daha uzun sürmeleri ve burun salgılarının daha sulu olmasıdır.
Göğüs'te alerji belirtileri kuru öksürük ve hırıltıdır. Hırıltı, astımlı hastaların nefes vermeye çabalarken çıkardıkları sestir. Bu hastaların soluk almadaki güçlüğü, bronşlarının iltihaplı olması ve soluk almaya yarayan bu hava borularına kramp girmesidir (bacağa giren bir kramp gibi). Astımım nedenlerinden ancak biri, akciğerlerdeki bu alerjik reaksiyondur; diğer nedenlerin başında enfeksiyon, üzüntü veya bunların karışımı gelir.
Alerji Çeşitleri Deri'deki alerjiler çeşitlidir. En başta "egzema" veya "atopik dermatit" sayılabilir. Bu hastalık, genellikle küçük çocuklarda deride kaşıntıya veya kabuklaşmaya neden olur: Bu durum özellikle yüzde, boyunda ve kol ve bacakların eklem yerlerinde görülür. Başka bir deri alerjisi de "ürtiker"dir. Ürtiker, deride oluşan, böcek sokması veya diken batmasına benzeyen ortası beyaz, çevresi kırmızı kaşıntılardır.
"Kontakt dermatit" ise derinin, alerjiye yol açan maddeyle temas eden yüzeylerinde görülen ve su toplayan kaşıntılı iltihaplanmalardır.
Mide ve bağırsaklardaki alerjik reaksiyonların belirtileri diyare, bulantı, mide ağrıları ve yellenmedir. Alerjik Hastalıklar
Göz'de alerji belirtileri ise, kaşınma, göz akında kızarma ve göz yaşarmasıdır. Genellikle her iki göz de etkilenir.
Kulak'taki alerjiler geçici veya bölümsel sağırlığa yol açabilir. Bu sağırlığa, kulakta biriken sıvılar neden olur. Bazı hallerde kulakta akıntı görülür.
Son yıllarda alerji uzmanlarından bazıları, alerjilerin beyin ve sinir sistemini de etkilediğine inanmaktadırlar. Bunun sonucunda baş ağrıları, depresyon, asabiyet, anksiete ve nöbetler gibi belirtileri de alerjiye bağlamaktadırlar. İdrar kesesi ve yatak ıslatma sorunları bile alerjiye bağlanmaktadır. Bu konudaki tartışmalar sürmektedir: Bazı alerji uzmanlarına göre bu hastalıklara pek seyrek olarak alerji neden olmaktadır. Oysa başka uzmanlar, alerjiyi bu sorunların en önde gelen nedeni olarak görmektedir. Ama göreceğiniz gibi, bu şikâyetlerin alerjilerden kaynaklanıp kaynaklanmadığını saptamak için kolay yöntemler vardır.Alerjilerin en önemlisi, insan yaşamını tehlikeye sokabilecek olan anafilaksis durumudur. Çok seyrek rastlanan bu alerjinin belirtileri, akut şok'a benzemektedir. Solunum yolları tıkanır ve tansiyon aniden düşer. Genellikle de hastayı hayata döndürmek için bir adrenalin iğnesi yapmak gerekir. Çocuklarda Alerjik Bronşit