Hastanın manevi yönden tedavisi
Bir hastanın her zaman karamsar olduğu gerçektir. Hasta, canının tehlikede olduğu duygusuna kolaylıkla kapılabilir. Korku, hastayı hiç yalnız bırakmaz. Doktorun bulgusu ne olacak? Muayene sırasında canım yanacak mı? Acaba, bu hastalığı atlatabilecek miyim? gibi sorular daima hastanın kafasını kurcalayıp durur. Korku ve umutsuzluk hastanın direncini yitiren başlıca faktörlerdir. Bu nedenle hastalar, doktor ve bakıcıların yüzündeki ifadelerden anlam çıkarmaya çalışırlar. Doktor, hastaya güven ve umut verici, iyimser bir tutum içinde bulunmalı, umutsuz bir hastanın bile iyileşebileceğinden umut kesmemelidir. Çünkü, hiç beklenmedik bir şekilde hastalık seyri değişebilir.
Bütün bu sayılan nedenlerden ötürü, hastanın morali yüksek tutulmalı, hastaya güven verilmeli ve hasta manevi yönden desteklenmelidir.
İyileşmesi olanaksız hastalar
İyileşmesi olanaksız hastalara, gerektiğinden aşırı sevgi ve özen gösterilmelidir. Kronik hastalıklar her ne kadar sürekli bir bakım, hastaya bakan kişi için, insan üstü bir dayanma ve çaba gerektiriyorsa da, hastanın bakımı ve kontrolü hiçbir şekilde küçümsenmemelidir. Hastanın acılarını dindirici, etkinliği önceden saptanmamış tedavi yöntemleri doktordan sorulmalıdır. Ağır hastalar da yaşamak için çaba gösterirler ve yaşamak isterler. Ama ne var ki, hastalık ilerledikçe hastanın yaşama umudu azalır. Bu nedenle, hastalık ne kadar ciddi olursa olsun, hastalığın gidişi ve önemi hastadan gizlenmelidir.
Ölmek üzere olan hastanın bakımı
Ölmek üzere olan bir hastanın, diğer hastalardan ayrımı yoktur. Bu faktör göz önünde tutularak, ölmek üzere olan hastaya da etkin ve gerekli tedavi yöntemleri uygulanmalı, hastanın bakımına önem göstermeli, aile bireyleri hastanın yanında üzüntülerini belirtecek konuşma yapmaktan kaçınmalıdırlar. Hasta, gözleri kapalı, bilinçsiz yatıyor olsa dahi, yanında ölümünün yakınlığından söz etmemelidir; çünkü hasta bilinçsiz olduğu halde bir an için bile olsa bilinçlenip bu sözleri duyabilir. Hastanın bilinçsiz ya da bilinçli ölmesi, yakalanmış bulunduğu hastalığa bağlıdır. Eğer hasta ağrı çekiyorsa, ağrı din-dirici ilaçlar mutlaka verilmelidir. Hasta ölmeden önce kendisini bitkin ve yorgun hisseder, nabız zayıflar, solunum ağırlaşır ve sonunda durur.
Ölen Hasta, Ölen Hastaya Yapılacaklar, Ölü Hasta
Ölüm nedeni doktor tarafından saptanarak ölüm raporu hazırlanır. Ölünün 48 ilâ 72 saat arasında toprağa verilmesi gereklidir. Ölüm nedeninin kesinlikle saptanamadığı hallerde, bir otopsi yapılması gerekiyorsa, otopsi yapılması için ölünün ailesinden izin alınmalıdır. Ölüme neden olabilecek bulaşıcı bir hastalıksa, ailenin izni olmasa bile, mahkeme kararı ile otopsi yapılabilir.