İnsanlarda Hareket ve Destek Sistemi Hakında, Kas ve Hareket
Kaslarda esneklik ve kasılım özellikleri vardır. iğsi bir kas iki ucundan çekildiği zaman uzar ve bırakıldığı zaman da yavaş yavaş eski şeklini alır. Kasın bu özelliği esneklik olarak adlandırılır. Kaslar mekanik, fiziksel kimyasal ve fizyolojik olarak uyartıldıklarında karın bölgesi şişer ve boyları kısalır, sonra gevşeyerek tekrar eski şekillerine dönerler. Buna kasılım özelliği adı verilir.
Vücudumuzun Hareket Sistemi, Kasların bu şekilde kasılıp gevşemesi, kirişleri aracılığıyla bağlı bulundukları kemiklerin eklem yerlerinden hareket ettirilmelerini sağlar. İç organların hareketleri de bu kasların kasılıp gevşeme özellikleriyle gerçekleşir.
Bir kasa, kısa bir süre herhangi bir uyartı uygulanacak olursa, kas hızla kasılır, sonra eski şekline, yani dinlenme haline geçer. Bu olaya, kasıl sarsılma denir. Kasıl sarsılma olayının üç dönemi vardır. Uyartının uygulanması ile kasın harekete geçmesi arasındaki bir anlık hareketsizlik gizli dönemdir.
Gizli dönemi izleyen kasın kasılması olayı, kasılım dönemi olarak tanımlanır. Bundan sonra gevşeme dönemi gelir. Gevşeme döneminde kas gevşer, yani eski şekline döner. Kasların gördükleri işler çok çeşitlidir. Kaslar, kasın çeşidine göre, açıcı, kapatıcı, bükücü, kaldırıcı, indirici, döndürücü, içe ya da dışa döndürücü olarak çalışırlar. Kasların bir bölümü birbirine karşıt çalışarak hareket sağlarlar. Örneğin, önkolun pazı kemiğine yaklaşması için iki başlı kas kasılır, buna karşılık üç başlı kas uzar ve gevşer. Önkolun tekrar eski haline gelmesi için de bu kez iki başlı kas gevşer ve üç başlı kas kasılır. Kasların karşıt çalışmaları bacağın indirilip kaldırılmasını sağlar.
Kasların hareketleri sinir hücrelerinden gelen uyartılarla gerçekleşir. Eğer kas bir kez uyartılırsa, kasılıp gevşeme hareketini yapar. Ama uyartılar kasın gevşemesine olanak sağlamadan arka arkaya gelecek olursa, kas gevşemek için zaman bulamayacağından kasılı olarak kalır. işte, kasın bu şekilde kasılı kalması krampların oluşmasının nedenidir.
Kasların çalışması için gerekli enerjiyi veren özellikle karbonhidratlardır. Kas hücrelerine gelen glikoz fazlası, gerekli olduğunda kullanılmak üzere glikojen halinde depo edilir. Glikoz, kas hücrelerinde birçok kimyasal değişime uğrar. Bu değişimler sırasında glikozun yüklü olduğu kimyasal enerjinin bir bölümü iş enerjisine bir bölümü ise ısı enerjisine dönüşür. Kasların fazla çalışması sırasında kaslarda hissedilen kızışmanın nedeni ısı enerjisidir. Kasların normal çalışmalarında her ne kadar karbonhidratlar kullanılırsa da, kasların aşırı çalıştığı ya da yeterli karbonhidrat alınmadığı zamanlarda, kaslardaki yağlar ve proteinler enerji kaynağı olarak kullanılırlar. Eğer bu maddelerin kullanımı aşırı olursa kaslar zayıflar. Bu nedenden ötürü, kaslarını fazla çalıştıranların karbonhidrat yönünden zengin gıda almaları gereklidir.
Kasların, hiç dinlenme olanağı bulmadan aşırı çalıştırılması kas yorgunluğunu doğurur. Kaslar yorulduğu takdirde, önceleri kolayca yaptıkları işleri giderek artan bir güçlükle yapmaya başlarlar. Kas yorgunluğunun nedeni, hücrelerdeki kimyasal işlemlerin sonucunda ortaya çıkan artık maddelerin birikimidir. Yorgunluğa neden olan maddeler arasında, glikozun kas hücrelerinde kimyasal değişime uğradığı sırada oluşan süt asitinin önemli bir yeri vardır.