Kalıtsal Hastalıklar Nelerdir, Kalıtsal Hastalıklar Hakkında
Kalıtım öğelerini taşıyan faktörler gen adını alır. Genler, belirli bir özelliğin kuşaktan kuşağa geçişini kontrol ederler. Bazı hastalıklar ve benzerlikler kalıtım yoluyla geçerler. Kalıtım yoluyla yalnızca hastalık geçmez, hastalık eğilimleri de kuşaktan kuşağa aktarılabilir. Ancak, bu eğilimlerin ilerde ortaya çıkacağı da garanti edilemez. Kalıtsal hastalıklar için şu örnekleri verebiliriz: Geri zekâlılık, şizofreni, epilepsi (sara), şekil bozuklukları, üretim organlarındaki bozukluklar vb.
Böyle hastalıkların görüldüğü durumlarda, bu kalıtsal hastalıkların ya da bozuklukların kalıtım yoluyla kuşaktan kuşağa geçip geçmeyeceğini, geçerse hangi olasılıklarla ortaya çıkabileceğini saptamak hemen hemen olanaksızdır. Bununla birlikte, yapılan araştırmalardan şu pratik sonuç alınabilir:
— Kan akrabalığı olan evliliklerde, kalıtsal hastalık nedeni olan aynı unsurlar birleşerek gelecek kuşağın hastalıklı doğma olasılığını artırır.
— Kan akrabalığı olmasa bile, eğer eşler kalıtsal hastalık nedeni olan aynı kalıtım unsurlarını taşıyorlarsa, aynı kalıtsal hastalığın gelecek kuşakta ortaya çıkması olasılıdır.
Kalıtsal Hastalıkların Önlenmesi, Kalıtım Hastalığı Tedavisi
Evlenmeye karar veren eşlerin, evliliklerinden sağlıklı bir çocuk dünyaya getirebilmeleri için birbirleri hakkında birtakım araştırma yapmaları gerekir. Ancak bu şekilde çocukların sağlıklı doğması ve sakat doğumların üçte birinin önlenmesi mümkün olabilir. Sakat doğan çocukların üçte birinin de erken teşhisle iyileştirilmesi olanak içindedir. Kalıtım yoluyla oluşabilecek hastalık ya da sakatlık tehlikesi şu durumlarda oldukça büyüktür:
— Daha önce sakat bir çocuk doğurulmuşsa.
— Eşlerden birinde ya da ailesinde sara, sağırlık, körlük, yarık dudak ya da damak vb. gibi bozukluklar varsa.
— Özellikle anne 35 yaşın üstündeyse.
— Kan akrabalığı varsa.
— Kadın çok fazla düşük yapmışsa.
Bazı kalıtsal hastalıklar bir kuşağı atlayabilirler. Bu nedenle eşler kendilerinden önceki kuşaklarda kalıtımla ilgili bir hastalık bulunup bulunmadığını araştırmalıdır. Ana-baba kalıtımla ilgili hastalıkların tehlikesi, önemi ve tedavi olasılıkları üzerinde bilgilendirilmelidir. Tehlikenin var olduğu hallerde evli çiftlere çocuk yapmamaları salık verilmelidir. Eğer çocuk yapmaktan kaçırılmamışsa, gebe kadının, gebeliği sırasında ve doğumdan sonra da bebek sürekli kontrol altında tutulmalı, herhangi bir olasılıkta erken teşhis ve tedavi yönüne gidilmelidir.