Yara İzleri, Leke İzleri ve Cilt İzleri
Travma, cerrahi girişim, yanık, infeksiyon veya deri hastalıkları sonucu bütünlüğü bozulan deri, nedbeleşme ile iyileşir. Nedbe, yara iyileşmesinde bir sonuçtur ve bu sonuca varana kadar içice birkaç aşamadan geçilir.
Nedbeleşmeyi Etkileyen Faktörler: İnflamason, yara iyileşmenin başlangıcında yer alır ve uzaması iyileşme sürecini de uzatır. Yaranın infekte olması, yetersiz debridman sonucu ölü doku bırakılması, yaranın travmatize edilmesi, nekroz, hematoma veya seroma gibi faktörler sonucu iskemi gibi nedenlerle uzayan inflamasyon süreci gereğinden fazla kollajen depolanması ile sonuçlanabilir ki bu da hipertrofik nedbenin en önemli nedenleri arasındadır.
Cerrahi insizyonlar mutlaka deri çizgileri içinde (veya bunlara paralel) yapılmalıdır. Bu çizgiler, genellikle deri altındaki kasın liflerine diktir (alın çizgileri gibi). Langer çizgileri de denen bu deri çizgilerine (relaxed skin tension lines) dikey olan yanlış insizyon nedbeleri veya travmatik nedbeler, uygun yöntemlerle (Z plasti, eksizyon gibi) deri çizgilerine paralel hale getirilmelidirler.
Yaş da nedbeleşmede önemlidir. Bebeklerde ilk üç ayda yaralar ince bir nedbe ile iyileşirken daha büyük bebeklerde ve çocuklarda hipertrofik nedbe eğilimi daha yüksektir.
Bazı vücut bölgelerinde yaralar ince bir nedbe ile iyileşirken (göz kapakları, mukozalar, ayak tabanı, el ayası gibi) göğüs ortasında sırt, omuz ve kulak memesindeki nedbeler hipertrofiye eğilimlidir. Adli sorunlara meydan vermemek için her türlü nedbe hakkında hastaya ayrıntılı bilgi verilmeli, vücut bölgeleri, kişiler ve yaşlar arasındaki nedbeleşme farkları ile infeksiyon gibi yara iyileşmesi sürecini etkilemesi olası faktörler ayrıntılı olarak açıklanmalıdır.
Nedbeleşme, bir başka deyişle kollajen birikmesi, travmaya uğrayan dermis miktarı ile orantılıdır. Dermisin ince olduğu gözkapağı, skrotum gibi bölgelerde nedbeleşme azdır. O halde dermis kesisisin yönü de nedbeleşme ile ilgilidir; bu yüzden insizyonlar dermisi en kısa mesafede geçecek şekilde deriye dik yapılmalıdır.
Yukarda anılan faktörlerden biri veya birkaçının kombinasyonu ile hipertrofik nedbe ortaya çıkabilir. Hipertrofik nedbe, matürasyon süresi (6-24 ay) sonunda, nedbenin hala kabarık ve kırmızımsı olması halidir, ancak bu nedbe orijinal yara sınırlarının ötesine hiçbir zaman geçmez.
Hipertrofik nedbenin tedavisinde intralezyonel eksizyon ve primer dikiş, intralezyonel deposteroid injeksiyonu veya özellikle yaprak tarzında bir silikon parçası ile birlikte uygulanan baskılı sargı yöntemlerinden biri veya bu yöntemlerin kombinasyonu kullanılabilir.
Hekimlik uygulaması yapan pek çok kişi, hipertrofik olsun veya olmasın hemen her nedbeye keloid ismini vermektedir. Oysa gerçek keloid, bir deri tümörü görünümünde olup tedavisi bugün için imkansız denebilecek bireysel bir yara iyileşmesi bozukluğudur ve beyaz ırkta nadir görülür. Hipertrofik nedbe ile keloidin ayrımı biokimyasal yöntemlerle yapılabilmekle birlikte asıl ayrım klinik yöntemlerledir; hipertrofik nedbenin yara sınırları içinde kalmasına karşın keloid, yara sınırlarının ötesine düzensiz biçimde geçer, hipertrofik nedbenin kıvamı uniformdur ancak keloid sert ve yumuşak bölgeleri beraberce barındırır, hipertrofik nedbede renk de göreceli olarak uniformdur ama keloid beyaz, sarı ve kırmızı rengin değişik tonlarını barındırır, hipertrofik nedbede matürasyon ve remodelasyon mümkündür ancak bu keloid için söz konusu değildir.
En çok siyah ırkta rastlanan keloid, vücudun hipertrofik nedbeye de yatkın olan sternum üzeri, omuz, sırt ve kulak memesi gibi bölgelerinde daha sık görülür. Kesin bir tedavisi olmamakla birlikte hipertrofik nedbe tedavisi için anılan yöntemlerle bir dereceye kadar yarar sağlamak mümkündür.