Su Kirliliği Nedir, Su Kirliliği Nedenleri İle İlgili Bilgiler
Yeryüzünün 3/4'ü sularla kaplıdır. Su hayatın en temel ihtiyaçlarındandır. Bütün canlılar hayat için suya ihtiyaç duyarlar. Tüketilen suyun temiz olması sağlık açısından çok önemlidir. Suya dışardan gelen yabancı maddelerin karışmasıyla kendisine ait bazı özelliklerin bozulmasıyla su kirliliği görülür. Su çözme yeteneğine sahip olduğu için bazı organik ve inorganik maddelerle temas ettiği zaman suyun içinde çözülerek suyun tadını ve kokusunu değiştirmektedir. Gerek atmosferde gerek yeryüzünde suya karışan yabancı maddeler suyun kirlenmesine sebep olmaktadırlar. Günümüzde su kaynakları; endüstriyel atıkları, yerleşim birimlerinin deterjan gibi evsel atıkları, tarım alanlarında kullanılan ilaç ve gübrelerle kirlenmektedir.
Akarsuyun kirlenmesinde, suya karışan kirletici maddenin cins ve miktarı yanında akarsuyun debisi önem taşımaktadır. Akarsuya verilen kirletici atıklar suyun debisinin az olduğu zaman daha fazla, suyun debisinin yüksek olduğu zaman daha az kirliliğe sebep olmaktadır. Akarsulardaki bu kirlilik doğal ortamdaki bazı türlerin yok olmasına diğer türlerin aşırı derecede artmasını sağlayarak doğal dengenin bozulmasına sebep olur. Eskişehir'deki Porsuk çayındaki endüstriyel kirlenme buna örnek verilebilir.
Dünya'da bulunan suların % 97'si denizlerde toplanmıştır. Kirletici maddeler deniz kıyılarındaki yerleşim birimleri ve endüstri tesislerinin atıkları olabileceği gibi, başka yerlerden akarsularla da gelebilir.
Ayrıca deniz ekosisteminin bozulmasıyla bazı fitoplankton türünün aniden artmasıyla deniz suyu kırmızı, kahverengiye bürünür. Bu olaya "Red-tide" adı verilir. Red-tide oluşturan canlıların ürettiği toksit maddeler diğer canlıların ölümüne yol açar.
Deniz kirlenmesinin sebep olduğu zehirlenmelerinden en önemlisi civa zehirlenmeleridir. Civa zehirlenmelerinden en tehlikelisi 1953 yılında Japonya'da yaşanmıştır. "Minamata Trajedisi" adı verilen bu olay da çok sayıda insan zarar görmüştür. 1951 yılında Minamata körfezine kurulan plastik fabrikasının körfeze bıraktığı atıklar 2 yıl sonra, bölgede çok sayıda insanda kısmi felç, şuur kaybı, körlük gibi hastalıklar yaygın olarak görülmeye başlamıştır. Bu civa zehirlenmesi olayı Japonya dışında İsveç, Kanada, ve ABD gibi bir çok ülkeyi de etkilemiştir.
Göl kirlenmeleri genellikle evsel ve endüstriyel atıklar ile fosfat ve azotça zengin sulama sularının göllere karışmasıyla görülür. Nitrat, fosfor, azot ve fosfor içeren tuzların artışı ortamda canlı organizmaların miktarının artmasına sebep olur. Bu olaya "ötrifikasyon" denir. Ötrifikasyon başlayan göllerde birkaç plankton türü hızla çoğalarak diğer alg türlerinin artışını engeller. Göl yüzeyini kaplayan algler, güneş 1şığının derinlere inmesini engelledikleri için gölün doğal dengesi hızla bozarlar.