Diş Hekimliği ve Anestezi
Diş hekimliğinde kullandığımız anestezik maddenin, yani dişlerinizi uyuşturmak için kullandığımız maddenin bilinen uyuşturucularla alakası yoktur. Hele hele morfin hiç değildir.
Hastalar muhtemelen bu yanlış bilgi nedeniyle kullanılan anestezik maddeye kuşkuyla bakarlar. Kimisi çocuklarda anestezinin, daimi dişlerin çıkmasına engel olduğunu düşünür. Çocuğun dişinin anestezisiz çekilmesi için ısrar eder.
Kimi alkol kullandığı için anestezinin tutmayacağına inanır. Size bir sır; alkol düşündüğünüz kadar etkilemez. Yani bir yerde ağrı çekerek bir diş çektirdiyseniz suç her gece aldığınız bir duble rakının değildir. Ya hekim hedef siniri yakalayamamıştır, ya anestezik madde saklama koşullarından dolayı etkisini kaybetmiştir, ya da yeterli süre beklememişsinizdir. Ayrıca diş kökünde enfeksiyon (apse, iltihap) akut (alevlenme) durumda ise anestezi tam olarak sağlanmamış olabilir.
Bazen özellikle alt büyük azı dişlerinde anatomik yapıdan dolayı anestezi tek ampulle tam olarak sağlanamaz. îki farklı yerdeki diş tedavi edildiğinde iki anestezi, kesim gibi uzun süren işlemlerde ise tekrar gerekebilir. Hastanın acı çekmemesi için tekrar enjeksiyon yapılır. Bazen ikinci enjektörü görünce hastanın gözleri yuvalarından fırlar, gerilir, "ikinci miiiiiii" diye korkuyla sorar. Bu durum, doktoru da gereksiz yere gerer. Halbuki bunlar hastanın daha acısız bir tedavi görmesi içindir. Bu tarz gergin hastaların işleri de ters gider.
Uygulanan anestezik maddelerin çoğu bir gün içinde 6 ampule kadar kullanılabilir. Zaten daha fazlasını hekim yapmaz. Uzun tedavilerde, kesim, dolgu, çekim bazen bir arada yapılır, 4-5 enjeksiyon yapılması kaçınılmaz ve normaldir; panik yapmayın. Alt çene arka dişler için yapılan anestezide; işlem yapılacak tarafta dudağın yarısına kadar ve dil ucu. uyuşmalıdır. 15-20 dakikada uyuşma tamamlanır. 2-3 saate kadar da etkisi sürer. Üst çene arka dişlerde ise uyuşma dudakta hissedilmeyebilir. Dilde de bir uyuşukluk hissedilmez ama anestezi olur. Bazı hastalar üst çene anestezisinde uyuşmadı diye panik yaparlar. Hekim kontrol ettiğinde gerçekten acı varsa tekrar anestezi isteyin ama üst çene anestezisini yüzünüzde dudağınızda hissetmiyorsunuz diye gerilmeyin. Bazı hastalar da alt çene anestezisinde yeterli süre geçmeden dudak kenarında uyuşukluğu hissettikleri an müdahale edilmesini isterler. Anestezinin etkisinin geçmesinden korkarlar. Halbuki yukarda da belirttiğimiz gibi etki 2-3 saat sürer. Eğer dil ucunuz ve dudağınızın ortasına kadar uyuşukluk hissetmiyorsanız anestezi başarılı olmamış demektir.
Bu bölgelerde uyuşukluk hissetmenize rağmen acı duyarsanız biraz daha bekleyin. Anestezinin derinleşmesine tam olarak izin verin. Yeterli süre beklemenize, dudak ve dil ucunda uyuşma hissetmenize rağmen acı çekiyorsanız anestezi uygun yere yapılmış ama anestezik maddede sorun var demektir ya da dişin kök ucunda apse olabilir.
Ama anesteziye engel olacak kadar büyük apse zaten hekim sizi muayene ederken görülecektir. Bazen bu sorunla dolgu yapımı sırasında da karşılaşılır ki büyük ihtimalle sorun yanlış koşullarda saklanmış anestezik maddeden kaynaklıdır. Hekimden tekrarını isteyin zaten hekiminiz de acı çekmenizi istemez.
Dolgu yapımında bazı hastalar, uyuşmanın etkisi ile doktor sinirlere geldiğini anlamaz düşüncesiyle, anestezi istemezler. Böyle bir önlem size acı çektirmekten başka bir işe yaramaz. Diş hekimi dolgu yaparken dişin içinde tabakaları net olarak görür. Sinirlerin nerede olduğunu bilir. Sinirleri koruyan çığlıklarınız değil, hekimin gözleri, el becerisi ve hekimlik bilgileridir. Ayrıca uyuşturmadan yapılan müdahalede çoğu hasta, mine çürüğünde bile yani sinirlerden çok çok uzaklarda bile acı hisseder. Her acıyı da sinire dokunmak olarak algılar. Dolgu yaptırırken iyi bir anestezi yaptırın, gözlerinizi kapatın, başka şeyler düşünün, bırakın sinirleri diş hekiminiz düşünsün.
Enjeksiyon yaptırmaktan, iğneden çok korkuyorsanız hekiminizle koltuğa oturmadan pazarlık yapın. Enjeksiyondan önce krem ya da sprey gibi yüzeysel uyuşturucu yapması konusunda ısrar edin. Yüzeysel bir anestezik madde ile iğnenin batacağı yer uyuşturulur ve enjeksiyon çok yavaş yapılırsa hiçbir şey hissetmezsiniz. Yalnız damakta yapılan anestezi dokulardan dolayı biraz daha fazla acı verir ama yüzeysel anestezik kullanılırsa orada bile acı hissetmeden enjeksiyon rahatlıkla yaptırılır.
Anestezi, diş hekiminin çalışmasını çok kolaylaştırır ancak gelişebilecek bazı komplikasyonlara (istenmeyen ama olası sorunlar) dikkat edilmelidir.
1. En basiti korku ve tansiyon nedeniyle anestezi yapıldığı an ya da iğne fark edildiğinde görülen bayılmadır (senkop). Hasta, koltukta yatar pozisyona getirildikten sonraki 2-3 dakika içinde kendine gelir. Bu durum refakatçi ve hastayı çok korkutur; ama kısa süren, korkuya bağlı bayılmalar sorun değildir. Hipertansiyonlu ve sistemik rahatsızlığı olan kişilerde gelişirse ya da ayılma uzun sürerse tehlike işareti olabilir. Bir dahaki hekim ziyaretlerinizde bu anınızdan hekimi haberdar edin. Gerekli önlemleri almasını sağlayın.
2. Önemli konulardan biri de alerjidir. Alerjik bir rahatsızlığınız varsa mutlaka alerji testinizi yaptırın. En azından tedavi öncesi ön koldan Küçük bir deri testi yaptırılmasını sağlayın. Nadir görülür ama ciddi alerjik bir sorun varsa ani ölüme bile neden olabilir.
3. Üst çenede büyük azı dişleri için yapılan anestezide bazen yüz aniden şişer. Bu bölgenin damar yapısından dolayı yanak içinde hematom dediğimiz kanama olabilir. Durum çok kötü değilse, hastanın ekstradan bir kanama hastalığı da yoksa tedaviye devam edilir. İşlem sonrası doku içinde biriken kanın iltihaplanmaması için antibiyotik verilir. Bir hafta içinde yüzünüz, gökkuşağının çeşitli renkleriyle bezenir (İyileşme aşamasında kan hücreleri nedeniyle, morarma, yeşerme ve sararma görülür) ve iyileşir. Antibiyotik düzenli kullanılırsa herhangi bir sorun kalmaz.
4. Hastaları çok korkutan bir gelişme de, alt çene arka azı dişleri için yapılan anestezi sırasında alt göz kapağının açık kalmasıdır. Anestezi biraz geriye yapılırsa göz kapağının siniri de bundan nasibini alır. Hasta panikler; ama korkacak bir şey yoktur. Anestezinin etkisi geçince göz kapağınız da eskisi gibi rahatça kırpışmaya başlar.
5. Hastalar anestezi sonrası uyuşukluk nedeniyle yüzlerini dudaklarını şişmiş gibi hissederler, Şişmez, hissizlikten dolayı öyle hissedilir. Dudaklarını tam kapatamazlar felç oldum sanırlar. Yapılan anestezi sinirlerin iletimini geçici olarak durdurduğu için dudaklar rahatça kontrol edilemez. Anestezinin etkisi geçince o sorun da ortadan kalkar.
6. Anestezi sadece ağrı duyusunu bloke eder. Dokunma duyusu yerinde durur. Anestezi yapılan yerde dokunma duyusunu hisseden hasta yeterince uyuşmadığını düşünüp paniğe kapılabilir. Gerçekten acı duyuyorsanız hekimi uyarın ve anestezinin tekrarını isteyin.
7. Korsan ve anestezi ilişkisine gelince; baş-boyun sinirleri, çene anatomisi tam olarak bilinmeden yapılan anestezide felç riski vardır. Korsan hekimlerin anesteziyi uzaktan bir başka korsanı izleyerek öğrendiğini düşünürseniz ne büyük bir tehlike altında olduğunuzu anlarsınız. Bir diğer tehlike de hijyendir. Enjektörün steril şartlarda saklanmış ve tek seferlik enjektör olması çok önemlidir. Steril enjektörün kapağı bile hastanın hemen yanında açılmalıdır; ama korsanlar bu konuda korkunçtur. Çoğu bir sefer kullanılıp atılması gereken enjektörü en az on hastada kullanır. Bir hastadan aldığı hepatit mikrobunu diğerine, diğerinden aldığı H1V virüsünü ötekine taşıdığının farkına bile varmaz.
8. Diş tedavisi esnasında bazı durumlarda genel anestezi de yapılabilir. Hasta çok korkuyorsa (genel anestezi riskini göze alacak kadar korkuyorsa), küçük çocuklarda ve engelli kişilerde bazen yapılır ama riskleri ve pahalı olması nedeni ile pratikte yoğun olarak kullanılmaz.