Uyku problemi ile bebeğin beslenmesi arasında bir ilişki var mıdır?
Beslenme ve uyku bebeğin hayatında birbirini etkileyen süreçlerdir. Doğumdan sonraki ilk haftalarda bebekler zamanlarının büyük bölümünü uyuyarak, sadece beslenme amaçlı uyanık kalarak geçirirler. İşte bu nedenle de beslenme ve uyku düzeninin oturtulması aslında aynı sürecin parçalarıdır.
Yeni doğan bebekler genellikle annelerini emerken uyuyakalırIar. Emmenin sonu ile uykuya dalış neredeyse aynı anda gerçekleşir. Eğer bu durum sonraki haftalarda da devam ederse, annenin memesinde ya da kucağında uyuyakalan bebek yeniden uykuya dalmak için hep annesine ihtiyacı olduğunu düşünebilir. Bebek kendi kendisine uyumayı deneyimlemeyince kendi kendisine uyuyabileceğini de düşünemez, uyandığında yeniden uyuyabilmesi için sürekli olarak annesine gereksinim duyar. İşte uykuya gidişte anne ve bebek arasında böylesi bir bağın yerleşmesi daha sonra memeden kesmeyi de zorlaştırır.
Anne bebeğini memeden kesince bebeğini uyutabilmek için yeni bir yöntem bulmak zorunda kalır. Biberonla beslenen bebeklerde böylesi bir sorun daha az yaşanır. Bebeğe biberonunu baba ya da bakıcı da verebilir. Biberonla beslenen bebeğin sadece annesi tarafından beslenmek istemesi uykuya gidişte bir bağımlılığın olduğunu düşündürür.
Bebeğin ne zaman uykuya ne zaman beslenmeye ihtiyacı olduğu da çoğu zaman birbirine karıştırılır. Bazen anne babalar bebeklerinin uyanma nedeni olarak beslenme ihtiyacı olduğunu düşünürler. Ancak gece uyanan bebek her zaman beslenme ihtiyacı nedeniyle uyanmaz. Özellikle gece gündüz sürekli emmek isteyen bebeğin sorununun ilişki sorunu olduğu düşünülebilir.
Memeden kesmenin gecikmesi anne ve bebeğin duygusal olarak büyümeye, bir sonraki sürece geçmeye gösterdikleri direnç olarak düşünülebilir. İşte uyku problemi genellikle bu türden beslenme problemleriyle birlikte ortaya çıkar. Sadece annenin göğsünde uyuyabilen bebekler bu türden problemlere çarpıcı bir örnektir. Emzirme sırasında ya da emzirmeden sonra bebeğin annenin göğsüyle oynayarak en kolay şekilde uykuya dalması, annenin hem emzirme, hem uykuya geçiş, hem de uykuyla gelen ayrılık ile başa çıkabilmek üzerine düşünmeye gereksinimi vardır.