Azot Protoksit (Nitroz oksit, N20)
Tüm anestezikler arasında en eski kullanıma sahip olmasına rağmen günümüzde halen kullanılan tek anestezik ilaç N20'dir.
Renksiz, kokusuz özellikte ve anestezide kullanılan tek inorganik yapıdaki gazdır. Volatil anesteziklerden farklı olarak oda ısısında gaz halde bulunur. Ancak basınçlı silindirlerde sıvı haldedir. Kalibre edilmiş akımmetrelerle ve oksijen ile karışım şeklinde uygulanır. Etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Bazı etkileri nalokson ile bloke olmakla birlikte anestezik ve analjezik özelliğinin N-metil-D-aspartat (NMDA) reseptör antagonisti olması ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir.
Kamgaz partisyon katsayısı düşük olduğu için alınımı ve eliminasyonu diğer inhalasyon anesteziklerine göre daha hızlıdır. Vücuttan atılımı ekshalas-yon yoluyla olmakta ve biyotransformasyona uğramamaktadır.
Analjezik özelliği vardır, fakat anestezik özelliği zayıftır, %60'dan daha yüksek konsantrasyonlarda amnezi oluşturur, MAC değeri yüksek olduğu için uygulamada diğer anesteziklerle birlikte kullanılır.
Serebral kan akımını ve oksijen tüketimini arttırır. İntrakraniyal basınçta (ICP) hafif yükselmeye neden olur.
Hafif derecede miyokard depresyonu yapar. Sempatik sistemi stimüle etmesi bu etkiyi azaltır. Kalp atım hızı ve arteriyel kan basıncında önemli değişiklik yapmaz. Ancak koroner arter hastalığı ve hipovolemisi olan olgularda miyokard depresan etkisi maskelenmez. Ayrıca erişkinlerde pulmoner vasküler direnci arttırabilir.
Solunum sistemini deprese etmekle birlikte, bu etki diğer volatil anesteziklerden daha azdır. Takipne ve tidal vo-lümde azalmaya yol açar. Hipoksiye so-lunumsal cevabı deprese eder. Sonuçta dakika ventilasyonunda ve istirahattaki parsiyel arteriyel C02 basıncında (PaC02) minimal değişikliğe yol açmaktadır.
Volatil anestezikler gibi kas gevşetici etkisi yoktur.
Sahip olduğu fizik ve kimyasal özellikleri bazı istenmeyen etkilere neden olmaktadır.
Hava içeren kapalı boşluklara diffiizyon: Vücutta hava içeren boşluklarda (intraplevral aralık, orta kulak, barsaklar gibi) bulunan gazın büyük bir kısmı nitrojenden oluşur. N20, kanda nitrojenden 35 kez daha fazla çözünmektedir. Bunun sonucu kapalı boşluğa diffüze olan N20, boşluğu terkeden nitrojenden çok daha fazla olacak ve boşluğun hacmini genişletecektir. Pnömotoraks, tıkanmış orta kulak, barsak gazı, hava embolisi veya pnömosefali durumlarında, N20 kullanılırsa buradaki gaz hacmi belirgin olarak artacaktır, aynı zamanda endotrakeal tüp kafi içine de diffüze olarak özellikle uzun süreli ameliyatlarda kaf basıncı artışına yolaçabileceği unutulmamalıdır.
Diffüzyon hipoksisi: Hastaya verilen N20 kesildiği zaman hızla kandan akciğerlere diffüze olur. Buna bağlı olarak alveollerdeki parsiyel oksijen basıncının, inspire edilen oksijen basıncının altına düşmesi ile hipoksi ve hipoksemiye yol açabilir. Bu nedenle klinik uygulamada N,0 kesildikten sonra hastaya 5 dk süre ile %100 02 verilmelidir.
Tetrafolat sentezi inhibisyonu: DNA sentezi için gerekli olan ve BI2 vitaminine bağımlı olan methionin sentetazı inaktive etmektedir. Bu nedenle N20, gebelerde ve vitamin B12 eksikliği olan hastalarda dikkatli kullanılmalıdır.