Beyin Ölümü Hastalarında Karşılaşılan Diğer Bulgular
Bu bulgular, beyin ölümü gelişen hastalarda nadiren ortaya çıkmaktadır. Ancak, bunların beyin sapı fonksiyonlarını göstermediği ve beyin ölümü tanısında herhangi bir kuşkuya neden olmaması gerektiği unutulmamalıdır.
Ekstremitelerin spontan spinal hareketleri (patolojik fleksiyon veya ekstansiyon yanıtı ile karıştırılmamalıdır)
Solunum benzeri hareketler (o-muz adduksiyonu ve elevasyonu, sırtın yay şeklini alması, tidal vo-lüm oluşturmayan interkostal genişleme)
Terleme, kızarıklık, taşikardi
Farmakolojik destek olmaksızın normal kan basıncı
Diyabetes insipitusun olmaması (normal ozmolar kontrol mekanizma)
Derin tendon refleksleri ve üçlü fleksiyon yanıtının alınması
Babinski refleksinin alınması
Beyin Ölümü Tanısını Destekleyen Laboratuar Testler
Beyin ölümü tanısı klinik olarak konur. Tanıda destekleyici testlerin kullanılması zorunlu değildir. Ancak klinik testlerin güvenilir bir şekilde uygulanamadığı veya değerlendirilemediği bazı spesifik durumlarda destekleyici testler yararlı olabilir.
Konvansiyonel Anjiografi Willis poligonu veya karotid bifur-kasyonu düzeyinden itibaren ileriye doğru intraserebral kan akımı durmuştur. Eksternal karotid sirkülasyonu devam eder ve süperior longitudinal sinüsün doluşu gecikebilir.
Elektroensefalografi (EEG) En az 30 dakika süresince elektriksel aktivitenin olmadığı veya izoelektrik hat bulgusu gösterilmelidir.
Transkraniyal Doppler Ultrasonografi
Kan akımı sinyallerinin olmaması, beyin ölümünü gösterir.
Teknesyum 99 HMPAO ile Radyonüklid Sintigrafi
Beyin ölümünde beyin parankim dokusu izotopu tutmaz (hollow skull fenomeni).
Somatosensoryel Uyarılmış Potansiyeller
Beyin sapı işitsel uyarılmış yanıtlarının izoelektrik hat olarak gözlenmesi, beyin sapı ölümünü destekler.
Beyin ölümü düşünülen bir hastada öncelikli yaklaşım; iyi bir nörolojik muayene, etyolojinin saptanması ve hasarın geri dönüşümsüz olduğunun gösterilmesi olmalıdır. Bundan sonra, beyin sapı reflekslerinin ve ağrılı uyaranlara karşı motor yanıtların olmadığı, hiper-kapniye rağmen solunumun yokluğunun gösterildiği klinik incelemeler yapılmalıdır. Nörolojik muayene, tercihen 6 saat ara ile mutlaka tekrarlanmalı ve gerekli görülen durumlarda destekleyici laboratuar testlerden olanaklara, deneyime göre en uygun olanları seçilerek uygulanmalıdır. Beyin ölümü saptandıktan sonra hastanın ailesine bilgi verilmeli ve hastanın öldüğü kesin bir ifade ile anlatılmalıdır. Transplantasyon için uygun olan hastalarda organ bağışı için gerekli girişimler yapılırken, ailesi tarafından organ bağış izni alınamayan hastaların, ailenin son ziyaretleri için yeterli bir süre ve ortam sağlanması kaydıyla tüm destek tedavileri ve mekanik ven-tilatör desteği kesilmelidir.