Larinks Kanserinin Nedenleri
Sigara
Sigara larinks, akciğer ve özafagus başı kanserinde en önemli etiyolojik etken olduğu bildirilmiştir (Öktem ve ark 2000, Kaya 2002). Sigaranın birçok mutajen ve toksik madde içermesi yanısıra neoplastik transformasyona öncülük edebilecek irritan bir etkisinin olduğu gösterilmiştir. Yapılan çalışmalar larinks kanserli hastaların %97'sinin sigara içtiği belirtilmiştir (Szyfter ve ark 1999, Kaya 2002, Licitra ve ark 2003, Filho 2004, Stefani ve ark 2004). Bununla birlikte ağır sigara içenlerde hafif sigara içenlere göre 2,5 kat daha fazla kanser riski arttığı ve sigaraya 15 yaşından sonra başlayanlarda riskin daha çok olduğu belirtilmiştir. Sigaranın gaz ve partikül komponentlerinde benzopiren ve N-nitroso bileşikleri fazla miktarda bulunduğu ve filtresiz sigaranın ise daha fazla etkili olduğu belirtilmiştir. Buna karşılık sigara içmeyenlerde larinks kanserinin ortaya çıkması %5'den az olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan sigara miktarı ve içme süresinin önemli olduğu ve sigara ile birlikte alkol alımının kanser insidansını arttırdığı belirtilmiştir (Kaya 2002, Licitra ve ark 2003, Filho 2004, Ünal ve ark 2004).
Alkol
Alkol kullanımının larinks kanserlerinin etiyolojisinde rol aldığı ve beslenme bozukluklarına yol açarak kanserojenik etki yaptığı bilinmektedir. Alkol alımı; supraglottik ve hipofarenks kanserlerinde daha fazla risk faktörü olmakta, üst solunum ve sindirim yolunda kanser riskini arttırmaktadır (Öktem ve ark 2000, McWilliams ve ark 2000, Kaya 2002, Filho 2004).
Meslek
Mutajenik ve toksik sanayi maddelerinin üretildiği ortamlarda risk artmaktadır. Asit ve izopropil alkol üretiminde çalışanlarda, marangozlarda, dietilsülfat kullanarak etil alkol üretimi ile uğraşanlarda, berilyum, biklorometil, kaynak dumanı, deri sanayinde çalışanlarda larenks kanseri insidansı fazla olduğu belirtilmiştir (Szyfter ve ark 1999, Kaya 2002, Filho 2004).
Kronik larenjit
Yaygın keratinizasyon, yassı epitel metaplazisi, ödem, kronik enflamasyonların maligniteye dönüşebildiği bildirilmiştir (Kaya 2002).
Radyasyon
Radyasyonun karsinojenik etkisinin olduğu, boyun ve çevresine herhangi bir nedenle radyoterapi yapılanlarda larinks kanserinin gelişme riskinin yüksek olduğu ayrıca kullanılan ışınların DNA üzerine de etkili olduğu bilinmektedir (Kaya 2002).
İmmünolojik etkenler
Sistemik veya lokal immün mekanizmaların bozulması kanser gelişiminde rol alabilmektedir. Hücresel ve hümoral immünitenin ayrı ayrı öneminin olduğu ve tümöre karşı hücresel immünite esas olarak T hücre sisteminin fonksiyonu olduğu bilinmektedir. Kanser, normal hücre büyümesi ve bölünmesini kontrol eden hücresel mekanizmaların çeşitli etkenler tarafından ortadan kaldırılmasıyla oluşmaktadır. Normalde hücre büyümesi ve çoğalması; intrasellüler, ekstrasellüler uyaranlar ve bu uyaranların biyokimyasal yollarda kontrol edilmesidir. Biyokimyasal kontrol büyümeyi düzenleyen genlerin yapısı, viral enfeksiyonlar, artmış büyüme faktörleri veya bunların kombinasyonları sonucu bozulmaktadır (Kaya 2002).