Hematüri’nin Klinik Değerlendirmesi
Bir hastada hematüri
saptandığında, dikkatli bir anamnez alınması ve fizik inceleme yapılması,
tanısal süreçte hayati öneme sahip olan ilk adımdır. Örneğin hematürili aile
bireyleri öyküsü olması klinisyeni ailevi hematüriye, maraton koşma öyküsü
olması ise egzersizle tetiklenen hematüriye yönlendirebilir. Anamnezdeki bu tip
ipuçları ve fizik incelemedeki spesifik bulgular, daha hedefe yönelik bir
değerlendirme yapılmasını zaman zaman mümkün kılar (20). Karın ağrısı, kolik
tarzda yan ağrısı, idrar yaparken yanma ve/veya ağrı, sık idrara çıkma, idrar
kaçırma, kesik kesik idrar yapma, idrarın rengi, seyahat öyküsü, yakın zamanda
ilaç alma, ateşli bir hastalığın olup olmadığı, kanama eğilimi, işitme ve görme
sorunu olup olmadığı sorulmalıdır
İlaç alım öyküsü
sorgulanırken, sadece doktorlar tarafından yazılan ilaçlar değil reçetesiz
temin edilebilen vitamin ya da bitkisel gıda takviyesi türündeki maddeler de
sorgulanmalıdır. Örneğin; aşırı D vitamini ya da kalsiyum takviyesi alınması hiperkalsiüriyi
tetikleyebilir ve yüksek doz askorbik asid kristalüriye yol açabilir (20).
İştah baskılayıcı olarak alınan bazı bitkisel ilaçlar interstisyel nefrite yol
açabilir (21). Makroskopik hematüri ile başvuran hastanın değerlendirmesi daha
güçtür çünkü ebeveynlerin anksiyetesi de sözkonusudur (7). Bu hastalarda
ağrının sorgulanması özellikle önemlidir. Aralıklı kasık ağrısı, şiddetli karın
ağrısı ya da disüri, ürolitiazisi akla getirmelidir. Ateş ve ağrı
birlikteliğinde, idrar yolu enfeksiyonu akla gelmelidir. Üreteropelvik
obstrüksiyon gibi idrar yolu obstrüksiyonları enfeksiyon, travma ya da kanama
komplikasyonları gelişene kadar gizli kalabilir. Böbrek tümörlerinden kanama
nadirdir ancak özellikle karın ağrısı ya da kitle eşlik ediyorsa akla gelmelidir.
Glomerüler hastalığa bağlı makroskopik hematüride şiddetli ağrı nadirdir.
Henoch Schönlein purpurası (HSP), bu durum için istisna teşkil eder. Mesaneden
kanama olduğunda; dizüri, idrara sıkışma ve sık idrara çıkma gibi irritatif
semptomlar görülebilir
Makroskopik hematürili
hastada geçirilmiş faranjit, streptokokal cilt enfeksiyonu ya da ateşli
hastalık öyküsü, akut postenfeksiyöz glomerulonefriti akla getirmelidir.
Glomerulonefriti ya da böbrek yetmezliği olan hastalarda nefes alma güçlüğü,
ödem, sıvı retansiyonuna bağlı kilo alma görülebilir. Karın ağrısı, diyare,
hematokezya, eklem ağrıları, döküntü, artralji gibi bulgular; HSP gibi bir
sistemik vaskülitin semptomlarıdır. Tekrarlayan, ağrısız makroskopik hematüri,
IgA nefropatisi olan genç hastalarda görülür. Ateş, kilo kaybı, alopesi, oral
ülserler, göğüs ağrısı, halsizlik ve artrit; SLE düşündürür. Hemoptizi ve
öksürük, nadir görülen pulmonorenal sendromlarda, örneğin Good Pasture sendromu
ve Wegener granulmatozunda görülür
Makroskopik hematürili
hastalarda aile hikayesi oldukça önemlidir. Alport sendromu çoğunlukla X’e
bağlı kalıtılır ve son dönem böbrek yetmezliğine gider. Çocukluk çağında sadece
hematüriye yol açabilir ve bu da genellikle mikroskopiktir. Benin familial
hematüri ve familial ince membran hastalığı da hem mikrohematüriye hem de
makroskopik hematüriye neden olabilir. Otozomal dominant polikistik böbrek
hastalığında makrokistler içerisine spontan kanama gelişebilir ve bu,
makroskopik hematüri ve ağrıya yol açabilirAilede ve/veya yakın
akrabalarda tüberkülozlu kişiler, kanlı idrar yapan kişiler, doğuştan işitme
ve/veya görme problemi olanlar, üriner sistem taşı tanısı olan ya da sık idrar
yolu enfeksiyonu geçirenlerin varlığı sorgulanmalıdır
Fizik muayene, hematüri
sebebinin değerlendirilmesinde kritik önemdedir. Genel durum, vital bulgular,
hipertansiyon, ödem, cilt döküntüleri (peteşi, purpura, ekimoz), vücut
ölçümleri (boy, kilo ölçümleri ve persantil değerleri), kostovertebral açı
hassasiyeti, organomegali, batında kitle ve hassasiyet ve nöromotor gelişime
mutlaka dikkat edilmelidir (9). Hipertansiyon, ödem, hepatomegali ya da
konjestif kalp yetmezliği bulgularının varlığı, akut glomerulonefriti akla
getirir. Çok sayıda malformasyon sendromu renal anomali ile ilişkilidir.
Örneğin; VATER sendromunda vertebra anomalisi, anal atrezi, trakeoözofageal
fistül ile birlikte renal displazi görülür. Abdominal kitleler; posterior
üretral valv, üreteropelvik kavşak obstrüksiyonu, polikistik böbrek hastalığı
ya da Wilms tümöründen kaynaklanabilir. Nörolojik ya da kutanöz anomalileri
olanlarda görülen hematüri; renal kistik hastalığın ya da tuberoz skleroz, von
Hippel Lindau sendromu, Zeilweger sendromu (serebrohepatorenal sendrom) gibi
çeşitli sendromlarla ilişkili tümörlerin sonucu olabilir.