Zihin Yorgunluğu, Sürmenaj Nedir ve Sürmenaj Hastalığı
Gerçekten sürmenaj da denen zihin (ve hatta beden) yorgunluğu, okumak isteyen birçok kişiye engel olur. Kendisine anlattıklarımı ve tavsiyelerimi bildirmek istiyorum:
Sürmenajdan kurtulmak için istirahatın faydası olmaz. Zaten hastamız da 6 aydır dinlendiği halde düzelmediğini ifade etmektedir.
Sürmenajı atlatmanın başta gelen çaresi, zihnî faaliyetlere bakış açısını ve tarzını değiştirmektir. Yani bir angarya, bir mecburiyet olarak değil de zevk duyulan bir fiil olarak yapmaktır. Şöyle ki; kitap okurken, içinden gelerek bir şeyler öğrenmek ve işitmek için gayret gösterilmelidir. "Vay be, neler varmış!" "Hiç bunu duymamıştım", "Demek böyleymiş" gibi karşılıklar verebilmemiz gerekir. Daha önce bildiğimiz birşeyi okusak bile hiç bilmiyormuş gibi yeni bir heves ve merakla incelemeliyiz.
Düzenli uyku ve gıda alımına dikkat etmeliyiz. Az uyku, bazen belirti vermese de zamanla yan tesirlere yol açabilir. Yatağa girme ve kalkma saatlerimiz fazla oynamamalıdır.
Sabah namazından sonra, çayımızı veya kahvemizi yudumlarken zihnimizin okuma ve öğrenme faaliyetlerine en uygun zamanı olduğunu unutmamalıyız.
İlaç ve perhiz gereksiz. Hiç faydası olmaz.
Bir de kişilerin zihnî faaliyete en uygun zamanları değişmektedir. Az çok kişi bu saatleri farkeder. Bu saatler okumaya ayrılmalıdır.
Hergün okumalı, ara verilmeyerek alışkanlık devam ettirilmelidir.
Sabah aç karnına yenecek bal ve kuru üzüm, zihin çalışmasına yardımcı olur ve zihni açar.
Kendisi şair olan bir pazarlama uzmanı hastamı anlattım. O rakamlar yerine kelimelerin ve ahengin raksından hoşlanıyordu. Ruhuna zıt olan bu işten hiç memnun değildi ve bir süre sonra sürmenaja girmişti. Kendisine tavsiyem; muhakkak işinden ayrılması ve ruhuna uygun bir işe girmesi oldu. O işte kaldığı sürece düzelmedi. Daha sonra sevdiği bir işe girdi ve şimdi rahat.
Bu anlattıklarım üzerine öğretmen hastam birkaç sorusu olduğunu belirtti.
"Ben zihnimi çok yorduğumu düşünüyorum. Acaba hiç yenilenmediğini okuduğum beyin hücrelerimin bir kısmı ölmüş müdür?"
Zihni çok yorgun olmak, beyin hücrelerini öldürmez. Ancak alkol, beyin damarlarında tıkanma veya kanama ve bunama gibi durumlarda hücreler eksilir. Sonra bu hücreler 10 milyardır. Birkaç yüzünün, bininin ölmesiyle bir değişiklik olmaz.
"Acaba benim rahatsızlığım fazla zihnî faaliyetle mi ilgilidir?"
Hayır, böyle bir ilişki yok. Öyle olsa ilim adamlarında, düşünürlerde daha sık rastlanırdı. İncelemeler bunun aksini gösteriyor.
Bu rahatsızlığın ana sebebi, yapılan faaliyeti zevk almadan angarya kabilinden yapmaktır. Bu yüzden zihnî faaliyetimizi sevelim, benimseyelim.