Kükürt Döngüsü (Sülfür Döngüsü)
Kükürt, canlılar için vazgeçilmez organik moleküller olan proteinlerin biyosentezinde temel elementlerden birini oluşturmaktadır. Doğadaki kükürt, element formunda bulunduğu gibi, hidrojen sülfid (H2S), sülfit (SO2) ve sülfat (SO4) gibi çeşitli oksidasyon formlarında da bulunmaktadır. Bitkisel ve hayvansal atıklardaki proteinlerin yapısında bulunan organik kükürt, bakterilerin aktiviteleri sonucu hidrojen sülfide (H2S) dönüştürülür. Hidrojen sülfid de bazı bakterilerce okside edilerek önce sülfitlere sonra da sülfatlara dönüştürülür. Sülfatlar, bitkilerce alınarak kullanılabilecek olan kükürt formudurlar. Bitkiler bu formuyla kükürdü alarak proteinlerin biyosentezinde kullanırlar ve besin zinciri yoluyla tüm tüketicilere ulaştırırlar. Canlıların toprağa bıraktıkları organik atıklar, kükürt dolaşımındaki sürecin tekrar başlamasına neden olur. Bu şekilde kükürdün canlılarla cansız çevre arasındaki dolaşımı kükürt döngüsünü oluşturur. Kükürt aynı zamanda petrol ve kömürün yapısında bulunmaktadır ve bunlar yandığı zaman kükürt dioksit olarak atmosfere verilmektedir.
Diğer Elementlerin Döngüsü
Yukarıda sayılan madde döngülerinden başka, canlılar için önemli olan kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum, klor, magnezyum, demir, bakır, alüminyum, bor, brom, krom, kobalt, iyot, molibden gibi diğer elementlerin de canlılarla cansız çevre arasında sürekli olarak döngüleri söz konusudur.
Bunlardan demir hemoglobin, magnezyum da klorofil denen önemli organik molekülün yapısına katılmakta, kalsiyum bitkisel hücre çeperinin, pek çok omurgasız hayvanın kabuğunun ve omurgalı iskeletinin yapısında bulunmakta, sodyum ve potasyum bitkisel ve hayvansal organizmaların fizyolojik aktivitelerinde rol almaktadır. Ayrıca, bu elementlerin çoğu biyolojik katalizörler olan enzimlerin aktivasyonunda etkilidirler. Bunların canlılardaki etkinliklerine ilişkin daha birçok özellikleri sayılabilir. Yani canlılar için her biri ayrı ayrı önemlidir.