Saglik Kurumlarinda Aids Tehlikesi

Doktorda, Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Aids Tehlikesi

AİDS taşıyıcılarının önemli bir kısmı virüsü hastanelerde almışlardır. Bu da 1983 ile 1985 yılları arasında kanların virüsü taşıyıp taşıma­dıklarının test edilmediği dönemlerde kan na­killeri yoluyla olmuştur. Olayın şoku hala in­sanları etkisi altında tutmaktadır. Doktor mua­yenehanesinde veya hastanelerde hastalar daha temkinli davranmakta, müdahaleler sor­gulanmakta, kanamalı işlemler hasta tarafın­dan kuşkuyla karşılanmakta. Bu durum diş he­kimi muayenehaneleri için de geçerli. Kullanı­lan aletlerden tedirginlik duyulmakta Hatta göz doktorunda bile hastalar, gözyaşında vi­rüs bulunduğu duyulduktan sonra rahat değil­ler.

Dişle ilgili işlemlerde genellikle kan akıyor ve tükrük sıçrıyor. Dişi oyan alet ya da kullanılan diğer aletlerden AİDS bulaşabilir mi?

Hayır. Diş hekimleri hasta ağzında kullana­cakları aletlerin tümünü sterilize etmek zorun­dadırlar. Aletler dezenfekte edilip, daha sonra sıcak kuru hava ya da kaynatma yoluyla steri­lize edilmektedir. Diş hekimleri bu titizliği yal­nızca AlDS'den ötürü uygulamamaktadırlar. Bulaşıcı sarılık Hepatit B tıpkı AİDS gibi bulaş­maktadır.

Göz doktorunun göziçi basıncını ölçen aleti bulaştırıcı nitelikte midir?

Hayır. Bu aletler diğer bulaşıcı hastalıkları ta­şıma olasılığına karşı dezenfekte ve sterilize edilmektedirler.

Kişi operasyon geçirecek. Tarih be­lirlendi. Kan bankalarındaki kanlar test edilmelerine karşın hasta yine de tedirgin. Kan yoluyla bulaşmanın kesin olarak önüne geçilmesi için nasıl bir çözüm yolu düşünülebilir?

Belirlenen tarihten bir kaç hafta önce hastanın kendi kanının alınıp hastanenin kan bankasın­da derin dondurucuda bekletilmesi önerilebile­cek bir yoldur. Operasyon sırasında kan nakli gerekecek olursa hastanın kendine ait kanı kullanmak mümkün olacaktır. Bunun için za­manında doktor ve kan merkezi ile görüşmek gerekir. Yalnızca tarihi belirli operasyonlar için söz konusu olabilecek bir yoldur.

Kan ürünlerinin test edilmediği za­manlarda AİDS'e yakalanma tehlike­si ne ölçüdeydi?

Antikor testi uygulanmaya başlandığından bu yana binlerce kan vericisinin kanı kontrol edildi. Kontroller göstermiştir ki, çok az sayıda kan AİDS virüsünü taşımaktadır. 1983 önce­sinde virüsün bulaşma riski daha azdır. Çünkü o yıllarda Almanya'da AİDS taşıyıcıları yayıl­ma göstermemiştir. Bulaşma tehlikesinin önlenmesinde antikor testi çok önemli bir rol oy­namaktadır.


Şimdi uygulanmakta olan testler kan nakli yoluyla bulaşmaları yüzde yüz önleyebilecek güvenilirlikte midir?

Hayır. Kan ürünleri olabildiğince güvenilir kı­lınmaya çalışılmaktadır. Kan vericisindeki vi­rüs en erken dört ila altı hafta sonra testte belirlenebileceğinden, küçük bir olasılıkla da olsa yanılgı yine de söz konusudur. Örneğin AİDS virüsün taşıyıcısı kişi-virüsü aldıktan iki hafta sonra kan veriyorsa, kanı kontrol testini aşa­cak, test doğruyu yansıtmayacaktır.

Gamaglobulin gibi immünglobulin preparatları insan kanından üretildik­lerine göre AİDS virüsü bulaştırabi­lirler mi?

Hayır. Üretilişlerinde etil alkolle işleme tabi tu­tulduklarından böyle bir olasılık mümkün de­ğildir. Etil alkol virüsleri zarara uğratıcı bir maddedir.

Kitle aşılamalarında kullanılan aşı tabancası bulaştırıcı rol oynar mı?

Aşı tabancalarıyla virüsün bulaşma olasılığı yoktur demek mümkün değil. Yeni araştırma­lar bunu gösteriyor. Bu nedenle Alman Sağlık Bakanlığı grup aşılamalarında tek kullanımlık enjektörlerin kullanımına izin vermektedir.

Hepatit-B aşısı bugüne kadar insan kanından üretilmekteydi. Bu aşının AİDS virüsü taşımadığından emin olunabilir mi?

Evet. Kesinlikle emin olunabilir. Aşının üreti­minde kan serumu dezenfektan bir madde olan formaldehitin de işleme katıldığı pek çok arıtma aşamasından geçer. Bu arada gen tek­nolojisinin yardımıyla insan serumu içermeyen aşılar elde edilmiştir.


Akupunktur iğneleri steril midir?

Eğer akupunktur bir hekim tarafından yapılı­yorsa evet. İşlemi uygulayan diğer sağlıkçıla­rın iğneleri mikroorganizmalardan arındıracak dezenfeksiyon ve sterilizasyon yöntemlerine tam anlamıyla uyabilecekleri düşünülemez. Akupunktur iğneleri genellikle kıymetli metal­dendir ve tek kullanımlık olabilmeleri aşırı pa­halıya mal olacağından mümkün olama­maktadır.

Kalp kateteri tehlikeli olabilir mi?

AİDS açısından hayır. Kateter sterildir. Bu, da­mar açmada kullanılan balon yöntemi için de geçerlidir.

Tıbbi işlemlerden infüzyon ya da en­jeksiyon yoluyla bulaşma olur mu?

Hayır. İğneler ve infüzyon seti tek kullanımlı­dır. Bu kurala uzun zamandan bu yana enfek­siyonlardan, özellikle Hepatit-B'den korunmak için uyulmaktadır. Bu kurallara uymama dok­tor hatası ile eşdeğerdir. AİDS tehlikesi açısın­dan hijyen kuralları hekimlere tekrar hatırlatıl­mıştır.

Hastanede sterilize edilmemiş bir balon kateter aracılığıyla HIV alına­bilir mi?

Hayır. Tıbbi nedenle vücuda girecek her türlü araç ve gereç dezenfeksiyon ve sterilizasyona tabi tutulmak zorundadır. Bu nedenle tanı ve tedavi esnasında kullanılan araç ve gereçler­de bulaştırıcılık tehlikesi yoktur. Balon kateter ise tek kullanımlıktır, bir kez kullanıldıktan sonra atılmaktadır.

Endoskopide AİDS virüsünü almak tehlikesi var mıdır?

Hayır. Bu işlemde kullanılan hortum steril ol­mak zorundadır.