Tansiyonumuz Neden Yükseliyor?, Tansiyon Yükselten
Kan basıncının yükselmesine neden olan birçok faktör var. Bu faktörler, gerek genetik, gerek moleküler seviyedeki hadiseler. Bir de çevresel faktörler var. Kan basıncı yaşla birlikte de artıyor. Bu faktörlerin hepsi bir araya geldiğinde, aslında fark edilmeden, yavaş yavaş yükseliyor. Ama bir gün ya daha ani bir yükseliş sırasında ya da bir düşüş sırasında veya o yükselişin yarattığı hedef-organ dediğimiz; beyin, kalp ve böbrek gibi organlarımızın fonksiyonlarının bozulmaya başladığı noktada biz bunu fark ediyoruz. Tabii bazı durumlarda çok ani yükselişler olabilir, ama bu ani yükselişler eğer başka faktörlere bağlı değil de sadece bizim hipertansiyonumuzun var olduğu devredeki ani yükselişlerse, tekrar düşse bile, o ani yükseliş gene bizim yüksek olarak kabul ettiğimiz seviyeye kadar düşüyor. Kan basıncı normal olan bir insanın da kan basıncı birdenbire yükselebilir. Mesela çok sinirlendiğinizde, çok yorulduğunuzda, ağır bir egzersiz yaptığınızda büyük tansiyonunuz biraz yükselebilir, ama bu yükseliş sizin tansiyon hastası olduğunuzu göstermez. Hipertansiyon diyebilmemiz için, uzun bir takip süresince hep belli bir seviyenin üstünde kan basıncınızın yüksek olarak kaldığının görülmesi lazım.
Düşük tansiyon büyük nimet
Çevresel faktörleri anlatırken stresten bahsettik. Günümüzde herkes biraz stresli ve yaşadığımız her olumsuzluğu biraz da bu strese bağlıyoruz. Peki, büyüklerimizden duyduğumuz "asabi tansiyon" denilen bir tansiyon türü var mı?
Asabi tansiyon diye bir şey yok. Ama kan basıncı yüksek olan, yani hipertansiyonu olan kişilerin, strese bağlı olarak kan basınçlarında biraz daha yükselme görülebilir, yoksa sadece, "Sinirlendim, kan basıncım yükseldi, benimki asabi" diye bir şey yok. Hepimiz sinirleniyoruz, hepimiz aynı şeyi yapıyoruz, ama bazı insanlarınki yüksek, bazılarınınki değil. Onun için sadece strese bağlı, sadece üzülmeye, sıkılmaya, öfkelenmeye bağlı kan basıncı yüksekliğinin, hipertansiyon olarak kabul edilmesi doğru değil. Böyle bir şey yok! Bu nedenle eğer bir insanın kan basıncı yüksekse ve çok sık yükseliyorsa o hipertansiyondur. Asabisi falan yok.
Peki, ya düşük tansiyon? Bir insanın tansiyonunun 12-8 değerinin altında seyretmesini nasıl karşılıyorsunuz, ki ben de bu insanlardan biriyim. Çünkü hep ölçtürüyorum tansiyonumu 9-6, en çok 10-6 çıkıyor. Bu durum daha uzun yaşayacağım anlamına gelir mi?
Evet, genelde kan basıncı düşük olanların daha uzun yaşadığı bilinen bir gerçek. Ancak burada yüksek tansiyon için nasıl bir sınır varsa, düşük tansiyon için de bir sınır var mıdır, diye sorarsanız; böyle bir şey yok. Düşük tansiyondaki sınırı, ancak o kişideki ortaya çıkacak şikayetler belirliyor. Örneğin diyelim ki sizin sistolik kan basıncınız 90 veya 80, ama hiçbir şikayetiniz yoksa bu sizin için çok güzel bir şeydir. Bu bir hastalık, üstünde durulması gereken bir durum değildir. Ancak bu düşük kan basıncı şikayetlere neden oluyorsa, yani başınız dönüyorsa, halsizseniz, efor kapasiteniz düşükse, hatta düşecek gibi oluyorsanız, nefesiniz daralıyorsa, o zaman bu kan basıncının, sizin için iyi olmadığı ve düşük olduğu söylenebilir ve gereken yapılır. Yoksa kan basıncınız düşük, ama hiçbir şikayetiniz bulunmuyorsa bu çok ideal bir durum. Hiç önemli değil!
Peki, tansiyon çok düşükse ve şikayete neden oluyorsa, yükseltme tedavisi uygulanıyor mu?
Elbette. Öncelikle sıvı yükleme tedavisi olmak üzere, gerekirse ilaçlar da kullanılarak, tansiyonu yükseltmemiz gerekiyor. Tabii kan basıncı düşüklüğüne neden olan onlarca faktör ve hastalık da var. Bunları da o zaman tek tek araştırmamız gerekiyor.
Nelerdir bu faktörler?
"Sadece kan basıncı düşük. Bırakalım" veya "Hemen sıvı verelim, tedaviyi yapalım, gerisim hiç araştırmayalım" gibi yaklaşımlar doğru değil! Eğer bu çok ısrarla devam ediyorsa, mutlaka altta yatan bir hastalığın olup olmadığını araştırmak lazım. Örneğin hormonal veya bazı metabolik hastalıklar gibi, kullanılan bazı ilaçlar gibi birçok faktörü göz önünde bulundurmanız lazım.
Peki, mesela ben 9-6'yla kendimi çok iyi hissediyorum. Bir başkası, 9-6'da düşecek gibi oluyor. Diyelim ki 14-9 tansiyonla kişi kendini çok iyi hissediyor, ama bir başkası için 14-9 yüksek olabilir...
Bazen, 120-80 sınırında normal bir kan basıncı olan birinde, sistolik kan basıncı 120'den 140'a çıktığı zaman, kişi rahatsız olabilir. Bunun nedeni; vücudumuzun, özellikle beynimizin kan basıncına karşı kendini koruyan bir otoregülasyonu (vücudumuzun kendi kendini kontrol edebilme yeteneği) olmasıdır. Buradaki ani değişiklikler bu tür şikayetlere yol açabilir. Bu nedenle kan basıncı 12-8 olan bir kişinin kan basıncının aniden 14'e çıkması, o kişide rahatsızlık yaratabilir. Bu kan basıncının derhal normal sınırlara indirilmesi gerekir. O kişi için bu, hipertansiyondur. Hele bunun yanında, birtakım diğer risk faktörleri ve hedef-organ hasarları varsa, mutlaka tedavi edilmesi lazım. Bu yükselmeye neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması gerekir.
Vücut yüksek tansiyona uyum sağlıyor
Ama mesela 16'ya 8, 17 gibi tansiyonla, "Doktor bey hiçbir şikayetim yok " diyen hastalarınız yok mu?
Doğru, çok haklısınız. 20'lerde, 24'lerde sistolik kan basıncı olup, hiçbir şey hissetmeyen hastalar gördüm ben, ama burada da uzun yıllar bu kan basıncına karşı vücutlarının geliştirdiği adaptasyon mekanizmaları rol oynuyor tabii, bu harabiyet pahasına oluyor. Ya da o kişi bir gün karşımıza mutlaka beyninde, kalbinde veya böbreğinde bir hasarla geliyor. Hasta bunu hissetmiyor ama bu durum, adaptasyon mekanizmasının biraz da aleyhine bir şekilde iyi olduğunu gösteriyor. O hasta, vücudunu o tansiyona adapte ediyor. Bu çok iyi bir şey değil aslında, keşke şikayetler daha önce ortaya çıksa da biz bir an önce tedaviye geçebilsek.
Kalıtımın kaçınılmaz ve son derece kabul edilebilir bir etkisi kesinlikle var, değil mi?
Var!
Yani kalıtımı yadsımıyorsunuz...
Elbette hayır! Bu bir poligenik, yani birçok genin bir arada rol oynadığı bir durum. Ama daha önce de söylediğim gibi belirli, özellikli bir kromozom, belirli bir gen henüz gösterilmiş değil.
Genom Projesi'nden umutlu musunuz?
İlerde, ilerde tabii, birçok hastalığın gerçekten hangi genden kaynaklandığı ortaya çıkarsa, bu çok büyük bir devrim olur. O zama'n, o genlere göre tedaviler verilecek. Kişiye özel tedaviler geliştirilecek. İlaçlar bile genlere göre ayarlanacak. Bunun hazırlıkları yapılıyor.
Daha ne kadar zaman var sizce?
Daha çok, çok yıllar alacak.
Bizler göremeyiz yani...
Evet, yıllar, yıllar alacak.